https://twitter.com/...875840303013890?s=20 tüm ülkede olduğu gibi galatasaray taraftarında da olaylara ilkeler ya da prensipler açısından bakma eksikliği var. veya işimize gelmiyor, bilemiyorum tam olarak hangisi! ortada bir hırsız varsa, herkes onun hırsız olduğunu görüyorsa o hırsızdır. senden olması hırsız olmasını değiştirmiyor. eğer senden ya da benden diye olaya bakış açımız değişecekse o zaman kimseyi yargılamaya da hakkımız yok. sayın burak elmas'ın kendini doğru ifade edemeyişi sonucu yanlış anlamlara gelecek (böyle olduğunu düşünmek istiyorum) kelimeler kullanması kendisine, kulübe ve yüklendiği misyona yakışmamıştır. seçimden önce bu anlama gelecek tek bir iması olsaydı kesinlikle kazanamazdı. ama kendisi seçimden önce galatasaray'ın haklarını kimseye yedirmeyeceğiz minvalinde twitler atarak hem mevcut yönetimin yetersizliğinden dem vurup hem de gereken yerlere gereken mesajları üst perdeden veriyordu. o yüzden bu açıklamanın savunulacak bir tarafı yok. çok daha düzgün bir şekilde kendini ifade etmesi gerekirdi. ve mümkünse havuz medyasıyla görüşmeye istekli olmaması daha iyi olur. bu iletişim çağında havuz medyasına ihtiyacımız yok. ama niyet birilerine mesaj verip, burada bu konuşmayı destekleyenlerin tabiriyle, oyunu kuralına göre oynamak içinse o zaman iyi niyetinden de şüphe ederim.
bu ülkede yapılan her şey bu ülke vatandaşının gelirlerinden kesilen büyük miktarlardaki vergilerle yapılmaktadır. kimse babasının hayrına cebinden bir şey yapmamaktadır. nasıl ki yol yaptı diye birilerini övmek gereksizse olması gereken şekilde spor yatırımları yaptığı için de "“futbolumuz, başkan erdoğan’ın yatırımlarına layık olmalı.” şeklinde bir ifade kullanılamaz. daha güzel bir şekilde, örneğin; ülkede yapılan büyük spor yatırımların hakkını verecek futbolu oynamalıyız gibi, ifade edilebilseydi bunlar olmazdı diye düşünüyorum. belki kendisi de konuşmasının bu şekilde anlaşılmasından üzüntü duymuştur, bilemiyorum ama bundan sonrası için iletişim stratejilerini doğru kurması kendisi için çok daha iyi olacaktır.
ülkenin karpuz gibi ikiye ayrıldığı, birilerinin diğerlerine sırf yaşam tarzlarından dolayı sıkıntı çıkardığı, hayatını zorlaştırdığı bir ülkede, muhalif büyük bir kesimin destekliği büyük bir spor kulübünün başkanı bu şekilde basına demeç vermemeli. hatta mümkünse siaysetle işini arka kapılardan halletmeli ve duruşunu korumalıdır. ben şahsen sürekli siyasileri yıkayıp yağlayan spor yöneticilerinden bıktım usandım. karşı dursun, itiraz etsin de demiyorum ama bu konuda nötr olması bile şu an ki düştüğü durumdan iyidir.
velhasıl benim burada itiraz ettiğim şey, başkalarını eleştirdiğimiz konularda sevdiğimiz ve desteklediğimiz insanlar aynı hatayı yapınca ilkesel olarak aynı tepkiyi verememiz gerçeğidir. yoksa şahıslar, isimler vs. umurumda değil. olması gereken budur. aksi makyevelistlerin, her yol mübahcıların yoludur. o da bize uymaz. en azından "fikri hür vicdanı hür" mottosuna uymayacağı kesindir.