galatasaray genel kurulu tarafından ibra edilmeyen galatasaray başkanı.
en baştan beri kendisinin iyi bir galatasaraylı olduğunu düşündüm ve hala düşüncem geçerli. ancak türkiye sınırları içerisinde yöneticiliği en zor olan kurumlardan biri olan galatasaray spor kulübünün ağırlığının altından kalkamadı.
kişisel hayatında çevresindekiler tarafından sevilen biri olduğunu tahmin etmekle beraber kurum/devlet yöneticiliği görevlerinde “demokrat ve şeffaf olmak” gayesi ile “iyi bir lider olmak” mevzuları birbiriyle her zaman eşleşmiyor. bunu chp genel başkanı için de söyleyebiliriz.
burak elmas benim nazarımda “kendisi iyi, çevresi kötü” olarak hatırlanacak. belki bu görevi daha kendi donanımlarını tamamlayamadan üstlendi. samimi şekilde çevresindekilerin kurbanı olduğunu düşünüyorum.
(bkz:
ışıtan gün)
kendisine bir galatasaraylı olarak çok kırgın ve kızgınım. özellikle yönetiminin fatih terim kararıyla geri dönüşü olmayan bir şekilde galatasaray’ın orta ve uzun vaadede geleceğine etki etmiştir.
kendisini çok başarısız bulmakla beraber
dursun özbek ile aynı kefeye koyamam. kendisine varsa her şeye rağmen hakkım helaldir. onu yakan dostu ışıtan gün’ü hayatından çıkarması dileğiyle...
ek: kendisiyle ilgili eski entrylerime bakarken aklıma tekrar takıldı. servet yardımcı’nın çıkışı sonrası “masaya yumruğunuzu vurduğunuz” fatih terim için... ilgili zatların baskılarına dayanayamayıp on yıllardır tanıdığınız en büyük galatasaraylı’yı neden yarı yolda bıraktınız başkan? sezon başında deniz kenarlarında oturduğunuz komşularınız koca galatasaray’dan büyükler miydi? değiller, emin olun. devran döndüğünde onların ne kadar küçük olduklarını arkasında duramadığınız(!) fatih terim’in de ne kadar büyük olduğunu siz de göreceksiniz.