resim
Bülent Korkmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:55
Uyruk:Türkiye
  • 553
    kendi hayranlarının, takım küme düşse de eleştirmeye cesaretleri olmadığı, olamadığı, olmak istemediği büyük kaptan, cesur yürek, cengaver vs. gözlerimizi kapatalım ve "he" deyip geçelim. böyle yapanların takıma yarardan çok zarar verdiklerinin haberi yok galiba. teknik direktör ve futbolcu bülent korkmaz'ı ayırt etmek bu kadar zor olmasa gerek.

    hatalarından ders almayan, egosunu takımı için değil de kendisi için kullanan, eleştiriye kapalı olan bir teknik adamıngalatasaray'da işi yok. olmamalı. eğer bu tutumundan vagçerse kendisi için en faydalı şey büyük deneyimli bir yabancı hoca yanında iki üç yil teknik yardımcı olarak kalmasıdır. böylece hem bu efsaneyi kaybetmeyiz hem de ilerde kariyerini geliştirir. tabi bunun için en büyük şart o egodan kurtlulmak, onunu bunun yanında, altında çalışmam dememek.
  • 557
    ne yazık ki şu ana kadar umulanı verememiş adamdır. kendisi ile ilgili çok duygusal davranıp yapılan eleştirilere çemkirmek fayda etmemektedir. lakin "gitsin" edebiyatı zaten can sıkıcıdır. kendisinin bilerek ve isteyerek "inadına" kadro ile oynadığı benim de aklıma gelmiyor değil ama sonrasında galatasaray'a bunu yapamayacağını kavrıyorum hemen. zaten sezon sonu gönderileceği neredeyse resmi olarak açıklanmış, kendisi de gideceğini biliyor, o yüzden doğru dürüst iddaamızın kalmadığı son iki maç için bu denli kavgaya gerek yok. skibbe'ye bile gitsin dememiştim, çünkü bir teknik adamın sisteminin oturması için yıllar gerekiyor bazen, ama ne yazık ki bizler sabırsızız. dilerim ki yeni anlaşılan teknik direktör ilk etapta göz doyurucu sonuçlar alır da camia takım ile tecrübelenmesine müsaade eder. bülent kaptanla ise yollarımız yine de kesişir gibi, bu hayat burada bitmeyecektir zira.
  • 558
    kimilerinin kendisine sallamayı "cesaret" olarak algıladığı, artık kaçıncıya söylüyorum bilmiyorum ama galatasaray'ın başarısını buradaki bütün yazarlardan daha fazla isteyen adamdır. ayrıca ben kendi adıma cesareti büyük kaptan'dan öğrendim, şimdi ligin bitimine 2 maç kala ona "gitsin" demek mi cesaret oldu, yoksa dünyanın çivisi mi çıkıyor bilemiyorum. sadece 2 maç kalmasına rağmen, sene sonu takımdan ayrılacağı bilinmesine rağmen, galip gelmesine rağmen, skibbe'nin içeride 3 farkla yenilip kovulmasından sonra her maç "anca tek farkla kazanırsın zaten" gibi kafadan düşmanca bir tutuma maruz kalmıştır. evet bülent korkmaz'ı eleştirmek normaldir, dünya üzerindeki her insanı eleştirmek normaldir. ancak bu insan hiç mi saygı sevgi kazanmamıştır taraftarından ki resmen dayak yiyecek konuma düşmüştür? galip geldiği maçta "neden kewell'ı almadın" sorularıyla muhattap olmak zorunda mıdır? "size ne a.. k..., o kadar iyi biliyorsanız gelin siz yapın" diye bir cevap verse kim ne diyebilecektir? bir de görüyorum ki çoğu kişi bülent korkmaz'ın egosuna takmış durumda. ben eminim ki bu sene şampiyon olsak kimse böyle ucubik bir tez ile ortaya çıkmayacak, üstüne lincoln gibi bir adam takımdan uzaklaştırıldığı için mutlu olacaktı. ama gelin görün ki artık iş iyice çığrından çıkmış durumda, "ahmet dursun seba gitsin" tezahüratları ile kendi tarihlerine, saygınlıklarına tüküren beşiktaş taraftarından ne farkımız kaldı.

    not: bunu yazdığım için kendimden tiksindim ama son derece alıngan yazarlarımız var, bu yazı aklı başında, mantıklı eleştiriler getiren yazarlara gelmemiştir. kime geldiğini #117519'da gayet net ifade ettim.
  • 559
    galatasaray taraftarını bölmek üzere görevlendirilmiş ajan-provakatör. önce hagi ile denediler olmadı, şlimdi bülent le deniyorlar.
    neymiş ancak tek farkla kazanmış, lincoln ü küstürmüş. tırı vırı tırı vır...

    (bkz: #53)

    şimdi bu adam nerdeyse yaşım kadar bu takımın formasını giydi. bu takım için en kötü oynadığı maçta bile eli belinde olmadı. şimdi kalkmış birileri eli belinde dolaşan topçular için kendisini satmaya çalışıyor. teknik direktör olduğu açıklanınca yazılanlara bakın. şimdi konuşulanlara bakın, kendisi bilmiyor muydu sonucun böyle olacağını acaba. takımın hali belli, kendisinin tecrübesi de.
    ben üzülüyorum burada onun hakkında yazılan " al sana kapak olsun, sen kimsin.." mealindeki yazıları okuyunca. hayatını galatasaray la özdeşleştiren biri var orada. sanki evde parti veriyor galatasaray kaybedince.

    bülent korkmaz benim çocukluğumun efsanesiydi. ve şimdi onu takımın başında görmekten mutluyum *. şimdi birileri çıkıp al senin gibilere müstehaktır bu sonuçlar derse... çok da tın.
  • 561
    yabancı futbolcu kusturme makinası------------> bulent korkmaz

    sözlükte yeni fark ettigim yönlendirmelerden biri bu. enteresan baslık yönlendirmelerine yazmayı düşündüm önce ama enteresan degil düşündürücü daha ziyade.
    moderatörleri elestirmiyorum ben de aynı sekilde düşünüyorum zira. her ne kadar bunu kendime itiraf etmem cok zaman almıs olsa da kaptanın galatasaray teknik direktörlüğü için -en iyimser ifadeyle- ''şimdilik'' yetersiz oldugunun farkında olmayanımız yok. bu agır tasın altına elini koydugunda o da farkındaydı mutlaka erken oldugunun . galatasarayını cok seviyor diye cagırıldıgı anda, sana ihtiyac var denildigi anda , düşünmeden geldigi için onu elestirmekle haksızlık yapmıyor muyuz ama? korkak davranmadıgı , kendine yakısır sekilde cesurca hareket ettigi için ona kızmak nankörlük olmuyor mu biraz?
    asıl taraftarın kaptana olan bakısını bu hale getirenler ; aradaki sevginin , saygının neredeyse tükenmesine neden olanlar üzülsün, utansın.
  • 562
    bu saatten sonra tekrar hacettepe ile karşılaşıp 98-0 yenilsek kızmayacağım hocamızdır. neden mi ?

    bu futbolcular değil miydi hacettepe' ye deplasmanda 2-0 yenilen ? evimizde ankaraspor ile 1-1 berabere kalan ya da inönü' de beşiktaş maçında süper oynayan aynı kadro değil miydi ? ey büyük galatasaray taraftarı bariz maç seçiyor takımımız. farkında mıyız ? istediklerini takımda tutuyorlar. istemediklerini göndermeye uğraşıyorlar. ya da avrupa' ya gitmek için kasmaları gerektiğinde kasıyorlar.
    (bkz: bunlar çok tehlikeli işler çok)
  • 564
    hacettepe maçından sonra bülent korkmaz istifa diye bağıranlar, televizyonu başında bülent korkmaz'a sövenler, klavye başından futbol alimi gibi konuşup bülent korkmaz'ı tenkit edenler, sevinebilirsiniz arkadaşlar. bülent korkmaz istifa edecek yarın akşam maçtan sonra. bekliyordum zaten ben istifa etmesini, keşke etmese, keşke uzun yıllar bizimle olsa ama ne yapalım. istifa etmese kovarlar zaten. bütün sevdiklerimiz, bütün efsanelerimiz küs ayrılıyor bizden. söze gelince hasan şaş'ı, tugay'ı, hakan şükür'ü, hagi'yi, bülent korkmaz'ı ve daha nicelerini deli gibi seviyoruz ama sevgimizi göstereceğimiz yerde yerden yere vuruyoruz. güle güle bülent korkmaz. elbet tekrar kesişecek yollarımız.
  • 568
    yetersiz bir teknik direktör olabilir, belki çok da kötüdür ancak burada yazan birçok kişinin ve milyonlarca galatasaray aşığının hayatının en güzel günlerinde payı vardır, dile kolay bizden başka hiçbir takımda oynamamıştır. hacettepe maçında yapılanlar ayıptır bize yakışmamıştır, yarın bunu affettirmeliyiz bunun başka çaresi yok!!! şehir dışında olacağım için maalesef maça gidemeyeceğim ancak sırtımda bülent korkmaz yazan 100.yıl formamla sokaklara çıkacağım, belki kimse görmeyecek belki büyük kaptanın ruhu bile duymayacak ama ben yapabildiğimi yapmış olacağım, çünkü galatasaray taraftarı vefalıdır.. ne demişti bu taraftar " öyle şeyler yaşattın ki uğrunda ölmeye değer " işte o şeyleri yaşatanlardandır bülent korkmaz lütfen unutmayalım..
  • 572
    takımdaki futbolcuları değerlendirmesi istendiğinde sadece kewellı karakter sahibi futbolcu olarak söylemesi sunucu kişi tarafından diğer oyuncuların adını vermedi şeklinde lanse edildi, kewellın yanında baros ve belki sanctisin adını verebilirdi başka kimi söyleyebilirdi ki büyük kaptan 20 valizle ülkesine giden lincolnü mü söyleyecekti en karakterli en müthiş oyuncumuz diye..yada her maç 2 gol 3 asist yapan(!) nondayı mı söylemeliydi yadaa sene başından beri her maçta ilk 11 başlayan(!) linderothu mu söylemeliydi..

    tabi baros ve sanctis de karakter sahibi yabancılar olarak anılması gereken kişiler ama uzun seneler sonra kewell hatırlanacaktır karakteriyle.. baros da gol kralı olmasıyla hatırlanacak oras da ayrı mutluluk tabi *
  • 573
    her defasında tartıştım. hep alttan alarak bir şeyler katmaya çalıştım arkadaşlarıma, beni dinleyip muhattap olanlara, az biraz futbol adına konuşabileceğim insanlara.

    kim için tartıştığım başlığına da yazdığım gibi ortada. savundum. hiç usanmadan, kararımdan gıdımlık bir mesafe ile sapmadan...

    hep ortaya atılanlar şöyleydi;
    geldiğinden beri takım top oynamıyor. ( fakat kimse demiyordu şu takım oynayamıyor diye)
    hatta bir yazımda şöyle bir şey demiştim:

    ***bir gün bir adam gasp ediliyor ve kendisine saldıranı çekip vuruyor. bunun üzerine dava,mahkeme derken
    artık adam dayanamıyor ve sitemleniyor; '' tamam her şey dediğiniz gibi olsun. ben ettim bir aptallık ve bana saldıran gerizekalı herifi vurdum! iyi ne güzel şimdi bana hapis cezası veriyorsunuz fakat bana saldıranın hiç mi suçu yok? yani hırsız çok mu temizdi de şimdi öldü ve badem gözlü oldu?''***

    sonra bu da olmadı. ben yine kendimce bir şeyler açıklamaya çalıştım.
    dedim ki;

    '' abi şimdi sen evinde yemek yapıyorsun. tamam mı? - tamam.
    içeriyie geçtin beş dakikalığına. çünkü telefon çalıyordu ve acil bakman lazımdı. tamam mı? tamam.
    ee sen gittin telefonla konuştun fakat mutfağa gelip yemek için ocağa bakmayı unuttun. daldın gündelik işlerine.
    peki şimdi ne olacak? tabii ki yemeğin dibi tutarak yanmaya başlayacak. tamam mı ? tamam.

    e yani şimdi yemek yandıktan sonra sen ne yapabilirsin? ne yaparsan yap, nasıl istiyorsan dene fakat tadı bir kere gitti onun değil mi? evet abi. bir kere yandı mı ben daha nasıl yerim o yemeği?
    bak şimdi sen de ne güzel söylüyorsun. demek ki bu durum neyi ön plana çıkarıyor?

    tabii ki yeni malzemeler alınacak, yeni bir tencere, yeni sebze, yeni yiyecekler alacaksın ve baştan yapılanacaksın. daha doğrusu her şeyi yeniden bildiğin gibi, sana zorluk çıkartmayacak şekilde hazırlayacaksın.
    fakat düşünebildiğin gibi bu biraz zamanını alacak. yani sen yemeğe başladın, fakat telefon gelince unuttun gittin. komşuya çıktın yarım saat geçti üzerinden. bir ton lafa daldın ve evine yeni döndüğünde her şeyin baştan çıktığını fark ettin...

    özetlersek:
    artık bu saatten sonra ne yaparsan yap toparlayamazdın. elinde sihirli bir değnek maalesef yoktu.
    eve gelen misafirler çok yüklendi sana. sen anca yeniden yetiştirmek istedin fakat biraz zaman aldı.
    tabii ki konuklar buna burun kıvırdılar. bu nasıl bir iş dediler.
    yine de sen bütün iyiliğin ile yemek hazırlıyordun. hani yuvanda ve rahat olarak. kendi evinin rahatlığını arkana alarak.

    maalesef pek fazla anlayış gösteremeyen misafirleri konuk etmiştin...

    kaptanım her daim benim için;

    bülent korkmaz'sın. sadece bu isim bile tüylerimi diken diken ediyor işte.

    (bkz: #81988)
  • 574
    son 4 maçta yakalanan fırsatların 4te 2si gol olsaydı muhtemelen galatasaray'ı görülmemiş farklara gark ettirecekti koca kaptan. kaybettiğimiz maçlarda dahi yakaladığımız fırsatların yarısını gol yapsaydık maçları 7-2 10-1 falan kazanabilirdik. şu son sivas maçından bahsetmek bile istemiyorum. takımın üzerinden baskı'nın kalkmasından dolayı böyle oynama ihtimali bence düşük zira üzerinde baskı olmayan takım her maç 15 tane net gol kaçırmaz. bunda bülent korkmaz'in oynatmaya çalıştığı sistemin etkisi var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın