1
örnekleri vardır, fakat alışkın olmadığımız şekilde türkiye'de ki en büyük örnek biziz.
sezon başında frank rijkaard, sonrasında gheorge hagi ve şimdi de bülent ünder...
gönderilen iki teknik direktör; frank rijkaard ve gheorge hagi... dünyanın en büyük ve en tanınmış futbolcularından ikisi... futbolculuk dönemleri büyük başarılar ve büyük kulüplerle dolu olan iki futbol adamı...
ikisinin de vizyonu vardı, ellerinde imkanları, en azından türkiye şartlarına göre imkanları oldukça iyidi... elano, keita, kewell, baros, neill, misimovic, arda turan gibi en azından türkiye şartlarına göre üst düzey futbolcular vardı ellerinde...
frank rijkaard; kendi sisteminde diretti, oyunu çift yönlü oynayabilecek, savaşan oyunculara ihtiyacı vardı bu sistem için... gitmeden önce cana geldi fakat o geldikten 3 hafta sonra cana gitti... linderoth hazır olmuş olsaydı, mehmet topal gitmeseydi, cana, yekta, culio gibi futbolcular erken alınsaydı, elano kendisi tarafından küstürülmemiş olsaydı, nonda gitmeseydi bugün daha farklı şeyler konuşabilirdik.
yani sonucunda gerek yönetim gerekse de kendisi bir çuval inciri berbat ettiler...
gheorge hagi; elini taşın altına koydu, yönetim de hatasının bilincindeydi ve istediği futbolcuları almasını sağladı. ne oynatmak istediğini bir türlü çözemedik ama kafasında bir şeyler çizdiği açıkça ortadaydı. cana hazır oldu, culio, stancu, zapata ve yekta geldi, elano gitti, misimovic ile sorun yaşadı ve o gitti. sakatlıklardan müzdaripti, ama yine de elinde sahaya sürebileceği bir takım vardı, rijkaard'ın ikinci yarının başında aldığı kadrodan daha iyi bir kadrosu vardı. oyuncuların yerleriyle çok oynadı, bazı oyuncularda çok ısrar etti, değişikliklerinin çoğu, kurduğu kadronun çoğu hatalıydı.
en başından itibaren yönetim hatası hagi döneminde de devam etti, kangrendi zira... sonuçta el birliğiyle bir çuval incir berbat edilmiş oldu.
kanser; vücudun organlarından birine bulaşır, önce o organ içinde, -tedavide geç kalınırsa- sonra da diğer organlara yayılır.
kanser'in galatasaray'da vücut bulmuş şekli galatasaray yönetimi'dir. tamamen vizyondan uzak, plansız, programsız, günlük kararlar alan ve bu aldığı kararların arkasında durmayıp hata üstüne hata yapan galatasaray yönetimi'dir.
galatasaray yönetimi öyle bir yönetimdir ki, kötü gidişatta olağanüstü toplantılarda bu yönetimden toplantıya katılan üye sayısı sadece 4. yazıyla (dört). adnan polat'ın o esnada o koltuğu bırakması gerekirdi.
galatasaray'ın bundan sonraki dönemi zor, çok zor... adnan polat yönetiminin istifa etmediği her saniye galatasaray kulübünün aleyhinedir. neden?
adnan polat yönetimi sezon sonuna kadar istifa etmezse, önümüzdeki yıl yeni hoca, yeni revizyon, yeni takım... başarı ihtimali düşük...
adnan polat yönetimi önümüzdeki sezon seçilemeyeceği %100. gelen adayın yeni hoca, yeni revizyon, yeni takım... başarı ihtimali yine düşük...
iki yılın boşa geçmesi demektir bu.
önümüzdeki seçimlerde galatasaray başkanı olmayacağı %100 olan adnan polat'ın galatasaray kulübünden istifası gerekir. hem de en geç sezon sonu.
sezon başında frank rijkaard, sonrasında gheorge hagi ve şimdi de bülent ünder...
gönderilen iki teknik direktör; frank rijkaard ve gheorge hagi... dünyanın en büyük ve en tanınmış futbolcularından ikisi... futbolculuk dönemleri büyük başarılar ve büyük kulüplerle dolu olan iki futbol adamı...
ikisinin de vizyonu vardı, ellerinde imkanları, en azından türkiye şartlarına göre imkanları oldukça iyidi... elano, keita, kewell, baros, neill, misimovic, arda turan gibi en azından türkiye şartlarına göre üst düzey futbolcular vardı ellerinde...
frank rijkaard; kendi sisteminde diretti, oyunu çift yönlü oynayabilecek, savaşan oyunculara ihtiyacı vardı bu sistem için... gitmeden önce cana geldi fakat o geldikten 3 hafta sonra cana gitti... linderoth hazır olmuş olsaydı, mehmet topal gitmeseydi, cana, yekta, culio gibi futbolcular erken alınsaydı, elano kendisi tarafından küstürülmemiş olsaydı, nonda gitmeseydi bugün daha farklı şeyler konuşabilirdik.
yani sonucunda gerek yönetim gerekse de kendisi bir çuval inciri berbat ettiler...
gheorge hagi; elini taşın altına koydu, yönetim de hatasının bilincindeydi ve istediği futbolcuları almasını sağladı. ne oynatmak istediğini bir türlü çözemedik ama kafasında bir şeyler çizdiği açıkça ortadaydı. cana hazır oldu, culio, stancu, zapata ve yekta geldi, elano gitti, misimovic ile sorun yaşadı ve o gitti. sakatlıklardan müzdaripti, ama yine de elinde sahaya sürebileceği bir takım vardı, rijkaard'ın ikinci yarının başında aldığı kadrodan daha iyi bir kadrosu vardı. oyuncuların yerleriyle çok oynadı, bazı oyuncularda çok ısrar etti, değişikliklerinin çoğu, kurduğu kadronun çoğu hatalıydı.
en başından itibaren yönetim hatası hagi döneminde de devam etti, kangrendi zira... sonuçta el birliğiyle bir çuval incir berbat edilmiş oldu.
kanser; vücudun organlarından birine bulaşır, önce o organ içinde, -tedavide geç kalınırsa- sonra da diğer organlara yayılır.
kanser'in galatasaray'da vücut bulmuş şekli galatasaray yönetimi'dir. tamamen vizyondan uzak, plansız, programsız, günlük kararlar alan ve bu aldığı kararların arkasında durmayıp hata üstüne hata yapan galatasaray yönetimi'dir.
galatasaray yönetimi öyle bir yönetimdir ki, kötü gidişatta olağanüstü toplantılarda bu yönetimden toplantıya katılan üye sayısı sadece 4. yazıyla (dört). adnan polat'ın o esnada o koltuğu bırakması gerekirdi.
galatasaray'ın bundan sonraki dönemi zor, çok zor... adnan polat yönetiminin istifa etmediği her saniye galatasaray kulübünün aleyhinedir. neden?
adnan polat yönetimi sezon sonuna kadar istifa etmezse, önümüzdeki yıl yeni hoca, yeni revizyon, yeni takım... başarı ihtimali düşük...
adnan polat yönetimi önümüzdeki sezon seçilemeyeceği %100. gelen adayın yeni hoca, yeni revizyon, yeni takım... başarı ihtimali yine düşük...
iki yılın boşa geçmesi demektir bu.
önümüzdeki seçimlerde galatasaray başkanı olmayacağı %100 olan adnan polat'ın galatasaray kulübünden istifası gerekir. hem de en geç sezon sonu.