kendisi ilk 11 oyuncusu değildir.
muslera-carole-balta-ched-denayer-grosskreutz-jose-emre-sneijder-sinan-poldi şeklinde, 4-2-3-1 düzeninde sahaya çıkıyor olsaydık bilal kupa maçlarında 11 başlayabilirdi. jose dinlendirilecekse, sneijder sakatsa kolay iç saha maçlarında 11 başlayabilirdi. kilit açılması gereken maçlarda sonradan oyuna dahil edilebilirdi. yani bu şekilde 10-12 tane ilk 11 başladığı, bir o kadar da sonradan oyuna girdiği maç görürdük. yaşı, tecrübesi ile de bu şekilde daha büyük katkı sağlardı. bilal kesinlikle kötü bir futbolcu değil. ama mesela felipe melo da forvet değil. sneijder stoper değil. bilal de aynı şekilde ilk 11 oyuncusu değil.
yoksa mersin maçı, 55. dakikada 3. golü atıyoruz, maç 3-0'a geliyor. 2 gün sonra şampiyonlar ligi maçı var. bilal-sneijder, jem-jose, sinan-olcan değişikliklerine kimse kızmaz. olcan parlar mı, bilal uzaklardan çakar mı, jem sahadaki biz gibi mücadele eder mi diye izler insanlar. ama sen küfür eder gibi sabri ile, maalesef şu formundaki semih ile, bitmiş ve hazır olmayan jem ile, umut ve burak ile, formsuz yasin ile sezona başlar, bu isimlerin çoğunu 11e sürekli yazarsan, bu takımın şampiyonlar ligi için yeterli olduğunu söylersen, insanlar da der ki eh, şampiyonlar ligi için yeterli orta saha profili belli, bu bilal niye buna uymuyor.
yoksa cidden daha düzgün bir maaş ile, dolgun sayılabilecek gol-asist primleri ile bilal kadroda olsaydı, dediğim şartlarda oyuna girseydi insanlar mutlu olurdu. olgun, teknik futbolcular sevilir. kapasitesince iş yapacak bilal, büyük işler de yapmış olurdu galatasaray'da. büyük iş sneijder gibi derbi, şampiyonlar ligi turu almak demek değildir illa. jem'in her maç 20-25 dakika girip rakip orta sahayı tarumar etmesi
*, bilal'in katkı vermesi, bu adamların as adamları dinlendirmesi ve katkı vermesi de büyük işlerdir. her oyuncunu yapacağı büyük iş, kendisine göre değerlendirilmeli.
ama sene başı böyle kadro kurup bilal'i 11'e çakarsan, ben de sana çakarım sayın kadroyu planlayan.