• 1002
    dar rotasyon, iç saha avantajını kullanamama ve mart ayına kadar 3 kulvarda mücadele etme gibi etkenlere rağmen şampiyonluk yarışının içinde kalan takım. ve sanırım 3-4 maçtır 3. kaleciyle oynuyorlar. hani bizim eray'la falan oynadığımızı düşünüyorum da. neyse düşünmeyeyim...

    yiğidi öldür hakkını ver demişler. demba ba-töre-sosa öncülüğünde çok iyi bir sezon geçiriyorlar, helal olsun valla.
  • 1006
    10 mayıs 2015 beşiktaş gaziantepspor maçında objektif olmak gerekirse hakkı yenmistir.
    demba ba ya yapildigi iddia edilen penalti bence penalti degil fakat yedikleri golden once serdar kurtulusa foul yapiliyor.bir tac cizgisi karari var ki evlere senlik.ufak ufak ama aleyhine bu macta cok hata yapildi.ayrica gaziantepspor da aynen konyaspor gibi anormal itici futbol oynamistir bahsi gecen macta.
    bunlari yazalim ki yarin benzer pozisyonda yazma hakkimiz olsun.
    hos 2014-2015 sezonunda hak etmeden kazandiklari bir dunya puan var ama neyse.
  • 1007
    taraftarının da kendilerinin de hakeme sığınıp yıllardır odak noktasını kaybetmesi artık can sıkan ekip. yahu antep gelmiş. ligin bence en kötü top oynayan ekibi. ne yaptığı belli değil. biz de aynı hataya düşüyorduk ki golü bulduk geç de olsa. bu kadar gol kaçırmayacaksın hele ki şampiyonluğa oynuyorsan. biz erken gol bulabilsek antep'i gole boğardık ama bir türlü atamadık ve strese girmiştik. sen golü erken de bulmuşsun. yediği dakikaya kadar 2'yi atması lazımdı. hadi yedin. önünde koskoca 45 dakika var. işte bunlar hep şampiyonluk stresi. şu antep bugün olsa yine arena'dan çıkamazdı. keza kadıköy'den de çıkamazdı.

    sonuç olarak beşiktaş, şampiyonluk yolunda kendi topuğuna sıkmış oldu.
  • 1008
    bu takım ankara'da sahasında oynadığı zaman maçlar neden neredeyse full çekiyor bilen var mı?

    benim bildiğim kadarıyla bu statta yani yeni kent asaş stadında passolig turnike sistemi yok. bu yüzden de beşiktaşmaçlarına çoğu kişi passoligsiz girebiliyor.

    sağolsun feanor07bilgi verdi. passoligsiz gidilmiyormuş ancak o da turnike sisteminin olup olmadığından emin değil.

    sağolsun ozcimbomlu burak da bilgilendirdi. varmış passolig.
  • 1009
    öncelikle tanım yapayım. on numaralı formasını olcay şahan'a emanet etmiş takımdır. şimdi beşiktaş üzerinden ülkemizde futbola bakış temelinde yapılan bazı hatalar hakkında bir şeyler karalamak isterim.

    her sezon başlangıcında takımlar hakkında çoğunlukla basın yoluyla bir kamuoyu algısı yaratılmaya çalışılır. futbolu dikkatle takip eden sözlük yazarı arkadaşlarım aşağı yukarı tahmin etmişlerdir anlatacaklarımı şimdiden ama devam edeyim. bu algı yönetimi genelde şu şekilde olur. örneğin bir kulübün maddi zorlukları var diyelim. futbol şube direktörleri veyahut basın sözcüsü görevindeki yöneticiler (ki bunlar çoğunlukla basınla da yakın ilişkiler içerisindedirler) transferle ilgili beklentilere, onlara yöneltilen sorulara şöyle cevaplar verirler:

    basın mensubu - " taraftarın çok büyük beklentisi var, x takımda transfer olacak mı yakın zamanda. hangi yıldızlar gelecek? "

    x takım yöneticisi - " taraftarımız hiç merak etmesin. gereken yapılacaktır. ancak daha önceki transferlerden dersimizi aldık. kendi kaynaklarımıza yöneleceğiz ve doksan dakika koşan, mücadele eden bir takım olacağız. "

    tanıdık geldi değil mi? şimdi ben bu cümleyi birazcık tercüme edeyim. aslında söylenilmek istenen:

    çok fena maddi sıkıntıdayız. hiç öyle yıldız mıldız beklemeyin. olduğu kadar olmadığı kader. daha önce yıldız aldık da ne oldu (bak kafaya bak hiç kendinde aramaz hatayı) ? kendi kaynaklarımız dediğim öyle altyapı falan sanılmasın. iç transferde yıllardır yedek bekleyen oyuncularımızla saçma sapan paralara sözleşme yenileyeceğiz. sonuçta evladımızdır ne zarar gelebilir ki (bak kafaya bak 2) . anadolu takımında en çok koşan oyuncular listesine giren yanındaki adama pas atmaktan aciz kazmaları takıma dolduracağız. hem zaten koşmak önemli. mücadele eden kazanıyor. bak almanya'ya. brezilya'yı yendiler mücadele ederek (bak kafaya bak 3) . ee bizim çocuklar birkaç galibiyetten sonra aslan, kartal, kanarya, kaplan pozu verdi mi taraftarın sevgilisi olur (böyle düşünmesinde gaza gelen taraftar tipinin de payı vardır) . forma zaten şampiyonluğa oynuyor bu seneyi kurtaralım sonrasına bakarız. avrupa'da da üçüncü olsak bu sene en iyisi en azından uefa'da ilerler göz boyarız alırsak da tarihe geçeriz (allah'ım kafaya bak 4) .

    yönetici abimizin ve onu yönlendiren yönetim kurulu ve başkanın kafası eksiksiz olarak net bir şekilde böyle çalışır. bu her takım için geçerli. galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş, trabzon fark etmez. sezon başı kampına dair bir sürü haber okumaya başlarız. ''kolej takımı" , "kamptan kemik sesleri yükseliyor" , "forma aslanın ağzına" vb. sonra sezon başlar birkaç peş peşe galibiyet. basın, taraftarlar herkes der ki "işte bu be, ne koştuk ama, koşmadan olmaz abi yeaaaa, neydi o geçen sene öyle çalım çalım, takım oyunu bu işte, bu sene şampiyonuz" . buraya kadar resim gayet güzeldir taaa kiii;

    o gün gelir. bizim kolej takımı ilk kez adam gibi, kaliteli oyunculardan kurulmuş bir takımla karşılaşır. maçın başında yine deli gibi koşarlar. herkes çok mutludur. karşı takımdaki yıldız oyunculardan biri veya ikisi sazı eline alır. bunca maçtır canavar görünen o zayıf savunmanın aslında ne kadar sıradan ve yeteneksiz oyunculardan kurulmuş olduğunu yaptığı birkaç enfes hareket, attığı bir iki çalımla bütün türkiye'nin yüzüne vurur. maçı kaybeder bizim x takım. sözlüklerde, sokaklarda tek bir şey konuşulur olmuştur. " ne oldu bu çocuklara birden, nasıl yenildik? " biri de çıkıp demez ki bu takım zaten hep buydu. hep kalitesizdi, hep kötüydü. ama karşılaştığı takımlar onlardan da kötü olduğu için koşarak her şeyi halledebileceklerini sandılar.

    sezon sonuna yaklaşılır. kritik virajlar gelmiştir. ve bir gün daha gelir. takım öyle bir maçta puan kaybeder ki lige tamamen havlu atar. sezon başından beri algı yaratan o medya patronları ekranlarda gözleri dolmuş halde konuşurken, içlerinden kıs kıs gülmektedirler. onlar da baştan beri farkındadır sonun böyle olacağını; ama gazetemi satayım, decoderimi satayım diye kandırır dururlar saf taraftarı. taraftar da hak etmiştir ama bu günleri. sezona havlu atınca açar youtube'dan o geçen sene beğenmediği, "disiplinsiz" dediği futbolcunun videolarını izler. "değerini bilemedik" diye yorumlar yazar. romantik kalmayı becerebilmiş taraftar hemen karşı çıkar. "sattı takımı" , "iki maç oynadı yattı" gibi argümanlarla yeteneksiz ve yirmi sene tecrübelense bir başarı elde edemeyecek takımını savunur. içten içe o da biliyordur ama "davasından" vazgeçmeyecek ya.

    en fazla iki sene içinde o çok koşanlar arasından en yıldız olanı anadolu takımlarında evliya çelebi misali dolaşır durur. yeni, zengin ve en az bir önceki kadar vizyonsuz bir başkan bu kez takıma fahiş ücretlerle yıldızları doldurur. bu kısır döngü böyle uzar gider. taa ki kafalar, düşünceler reforma uğrayana kadar. anlaşılması gereken yegane şey şudur. iyi futbol, iyi futbolcularla oynanır. koşmak, mücadele etmek, motivasyon tabi ki önemlidir; ancak malzemesi bayat olan bir aşçı, ne yaparsa yapsın güzel bir yemek sunamaz. sistemlerin en makbulü takımın omurgasına gerçekten kaliteli yıldızlar koyup, altyapıdaki yetenekli oyuncuları onlarla antrenman yaparak zaman içinde a takıma hazırlamaktır. kendi süperstarlarını yaratana kadar.

    bu anlattıklarım yalnızca beşiktaş'la ilgili değil yanlış anlaşılmasın ama beşiktaş'a bağlamak gerekirse şunu söylemeliyim; on numaranı olcay şahan'a veriyorsan ya büyük takım değilsin, ya da büyük takım gibi yönetilmiyorsun arkadaşım. tıpkı orta sahanda mustafa sarp'ı oynatamayacağın gibi. tıpkı forvetinin emenike olamayacağı gibi. tıpkı sol bekinde brozek biraderlerden genç olanını oynatamayacağın gibi. bu örnekler şampiyon olsalar bile, "başarılı" gözükseler bile kalıcı olmayacaktır emin olun buna. sevgiler saygılar. en büyük cimbom.
  • 1011
    sahip oldukları genç rotasyonlu kadro ne fener'de var ne bizde var. önümüzdeki birkaç sene içinde muhtemelen en avantajlı kadro da beşiktaş'ın olacak. ne fener ne galatasaray yaşlı oyuncularının yerini dolduramıyor. aksine kadrodaki yeniçeri demirbaşlar gidenlerin yerine geçiyor. beşiktaş'ın avantajı bu işte. kendini kulübün sahibi zanneden yeniçeri tayfası yok. son yeniçeri ibrahim toraman'dı, onu da zorla gönderdiler. bu durum beşiktaş'ı dinamik yapıyor. yeni gelen hoca da futbolcu da rahatlıkla kulübe uyum sağlıyor, başarılı olması ilk etapta kolaylaşıyor.

    peki beşiktaş niye başarısız?
    birincisi yönetimi zevzek, ağız ishali. şu gencecik kadrodan hemen şampiyonluk bekliyorlar. bilic'i ve oyuncuları her hafta yaptıkları şampiyon olacağız açıklamalarıyla baskı altına alıyorlar. taraftarı gereksiz beklentiye sokuyorlar. takımı gelecek senelerde de etkileyecek öğrenilmiş çaresizliği yaşatıyorlar. beşiktaşlılar ağızlarına "şampiyon" kelimesini aldığında herkes gülüyor, ciddiye almıyor. e takım nasıl dik dursun bu psikolojik savaşta?

    ikincisi de taraftarın goy goyculuğu. beşiktaşlı abartması yani. türkiye'nin(bazılarına göre dünya'nın) en iyi futbolcuları sırasıyla guti, quaresma, fernandes oldu. şimdi de demba ba. diğerlerini şimdi kimse iyi hatırlamıyor. demba ba da taraftarın kankası olduktan sonra kıçını devirip 4 ay yattı. sağlıklı bir futbolcu-taraftar ilişkisi değil bu. futbolcuyu tiranlaştırmak onun keyfi davranmasına yol açar. iki kere iki dört. niye hala akıllanmaz bunlar?

    ne diyelim rakibimiz de olsa allah beşiktaşlı ezikliğinden ve kanserinden onları kurtarsın. bu kadarı da hakkaten fazla. adamlara acıyorum çünkü akıllanmıyorlar. herkese bir tavsiye: etrafınızda küçük çocuk falan görürseniz beşiktaş'tan önce bir soğutun, ömrü mahvolmasın yavrucağızın.
  • 1020
    --- alıntı ---
    akhisar belediyespor maçında gördükleri kartlarla sınıra gelen ersan adem gülüm ve ramon motta’nın yanı sıra daha önceki karşılaşmalarda aynı duruma düşen demba ba, ismail köybaşı ve kerim frei, yarın sarı kart gördükleri takdirde 33. haftada galatasaray ile oynanacak derbi mücadelesinde cezalı duruma düşecek.

    --- alıntı ---

    özellikle demba ba, motta ve ersan'ın kart görmesi bizim için önemli, o zaman akşamı bekliyoruz.

    edit: pilgrim uyardı ersan sakatmış ve maç kadrosunda yokmuş.
App Store'dan indirin Google Play'den alın