basketbol maçına 5 lira vermekten kaçınan taraftar

• 1

  probleminin 5 lira olduğunu sanmıyorum. basketbol maçlarının oynandığı yerler, futbol maçlarına göre daha sapa yerler. ali sami yen stadı'na gitmek ile abdi ipekçi arena'ya gitmek arasında dağlar kadar fark var. mecidiyeköy her iki yakaya göre orta noktada bulunurken, zeytinburnu anasının nikahında. eğer ki yapılıyorsa, aslantepe'ye yapılacak bir salon ve futbol maçlarıyla aynı günlere denk getirilecek basketbol maçları ile seyrici sorunu aşılabilir. onun dışında 5 lira değil, bedava olsa maçlar, abdi ipekçi fenerbahçe maçları dışında dolmaz.
  
  ukdeyi arifsadecekendiniatmazdi kişisi 08.03.2010 12:12 tarihinde vermiş.
• 2

  bedavaya bilet dağıtan reis'ler olduğu sürece alacağı varsa da almaz, gider sigara alır, kupon falan yapar.
• 3

  basketbol macina 5 lira vermekten kacinan taraftar eğer bir sorunsalsa ve rahatsızlık yaratıyorsa daha büyük bir sorunsal vardır ki o da şudur; '' imkanı olduğu halde maça gelmeyip sağda solda ben büyük taraftarım diye hava basan popülist, çakma taraftar.''
• 4

  ukdemi dolduran thisisthebesttillwedobetter a gönülden teşekkürler. reis başlığı altına yazdıgım entry'yi buraya tekrar girmek istiyorum:
  
  acikcasi su yazacaklarim bu basligin altina cok uymayabilir. ancak anlatacaklarimin icinde, basrollerde kendileri oynadigi icin, bu basligi sectim. ancak bir insan evladi su ukdemi doldurursa, bu entryi de oraya yonlendirecegim:
  
  (bkz: basketbol macina 5 lira vermekten kacinan taraftar)
  
  7 mart 2010 galatarasaray efes pilsen basketbol macindan 1 saat once salona ulasmistim. mac saati * sebebiyle ortam cok sakindi, toplasaniz neredeyse 30 kisi bile yoktu abdi ipekci cevresinde. erken gitmemiz, uzun zamandir bildiklerimizi daha yakindan gozlemleme sansi verdi bize.
  
  mactan yaklasik yarim saat once, bazilarinizin reis diye tabi ettigi agir abilerimiz, bir kaynaktan yuzlerce bilet teslim aldi. ve bu biletleri yaklasik 10 kisilik bir gruba pay etti. daha sonra, bu 10 kisilik grup, dikkat cekmemek icin, * daha tenha yerlere dogru yonelip, genelde ua uni atkili genc arkadaslara bedava biletlerini dagittilar. * dikkat cekmemek icin gosterdikleri efor ise * bir penguen surusunde, bir penguenin tanimamak icin takma biyik takmasi gibi bir sahneyi hatirlatti bana. biletlerine kavusan arkadaslar da bu biletlerle iceri girip takimlarini gayet guzel bir sekilde desteklediler.
  
  simdi benim itirazim su, bu bedava bilet kovalayan arkadaslarin cogu, sigara kullaniyorlar. ve eminim ki ictikleri sigaranin fiyati 5 liradan fazla. yonetim, bilet fiyatlarini 5 lirada tutmusken, karsinda yildizlarla dolu bir kadroya sahip efes pilsen var iken, takimini candan desteklemek icin tam sirasiyken, kulubune katki yapmanin gerekliligi acikken, 5 lira odemek yerine, sut arayan fino yavrusu gibi reisleriniz pesinden kosmak da nedir ? 5 liranin verirsin, gene bogaz patlatirsin takimini desteklerken. tribun biletleri 5 lira iken, saha ici biletleri dahi 10 liraydi sadece. dusunun, ben maci bench'in hemen arkasindan takip ettim ve sadece 10 lira odedim. resmen takimin kenar yonetimi nden biri gibi hissettim kendimi, verdigim her kurusu da helal ettim o takima.
  
  taraftar hep bir beklenti icinde, sampiyonluklar, guzel oyunlar bekliyorlar. ancak fiksturun en kritik maclarindan birine bile bedava biletle girmeye calisirsaniz , ve kendinizi tribun lideri olarak lanse edip * bu bedave bilet dagitimina el koyarsaniz, bu kulupden bir sey beklemeye hakkiniz yok demektir. futbol ne yazik ki endustriyellesti ve her taraftar, butcesi yettigince bu kulube ekonomik olarakdestek vermeli.
  
  uzerinde sari-kirmizi renkleri yeni gormeye basladigimiz reisler bile bu gruba dahil..
  
  edit: imla.
• 5

  thisisthebesttillwedobetter abimin #331586 nolu entrysinde dedigi gibi, abdi ipekci salonunun yeri, ve mac saati, maca katılımı kesinlikle etkilemiştir. ancak,
  
  bu ukde verilirken ve altına yazılan entry'de, asıl hedef, maca gelmeyenler değil, salona gelip de 5 lira verip bilet almak yerine, bedave bilet için birilerinin peşinden küçük fino yavruları gibi koşanlardı. yoksa gectigimiz pazar * salona gelmeyenlere zaten bir şey söleyemeyiz. onlar umutsuz vakadır, ya da cok gecerli sebepleri vardır. daha da kötüsü vardır tabi,
  
  daha da kötüsü, o fedarkarlıgı göstermeyip, tokanın da entrysinde belirttiği gibi, hariçten gazel okumaktır. sen takımına bir şey ver ki, o da sana efes galibiyeti armağan etsin.
  
  edit: imla
• 6

  basketbol maçına 5 lira vermekten kaçınan taraftarın eleştirilmesi haklı olsa da, reisten medet ummayıp, 5 lira verip biletini alabilecek taraftar madem salona gelmiyor, o kitleyi salonlara çekebilecek bir organizasyonun olmalı. oysa ki hiçbir organizasyon yok.
  
  ilk olarak senin bir salonun yok. 2 yılda 3 farklı salonda oynadık. maçlara gitmek biraz da alışkanlık işidir. oysa ki bir ahmet cömert'te oynuyoruz, bir ayhan şahenk'te, bir abdi ipekçi'de. bu salonların herbirinin ayrı dezavantajları var da oralara girmeyelim şimdilik. bu alanda rakiplerimize göre geride olduğumuz da aşikar. beşiktaş'ın akatları var halihazırda, ülker firması fenerbahçe için salon inşa etmekte, efes'in zaten seyircisi olmadığı için pek sorun çekmiyorlar.
  
  iyi günde, kötü günde galatasaraylıyız lafları gayet güzel de, iş pratiğe gelince işlemediğinden, en azından kemik bir seyirci oluşturmak için şampiyonluğa oynayan bir kadro kurup, profesyonelce yönetilmeli. şampiyonluğa oynayacak kadro kurmanın o kadar zor olduğuna inanmıyorum. şimdiki kadroya bile birkaç kaliteli yerli ilavesi ile tepeye oynayacak takım kurulur. oysa ki biz her sene yabancıları toptan değiştiriyoruz. en son 90'lı yıllar da bir yabancı 2 sene üst üste forma giydi. bir zamanlar biz bu oyunun kralıyken dawkins 9 sene galatasaray forması giyebiliyordu. bu arada bizi bu seneki gibi basketboldan soğutmayacak skandallara imza atmayacak idari yönetime ihtiyaç var. ahmet dedehayır basketbol şubesine getirildiği ilk dönemde basketboldan anlamadığını söylemişti. hakikaten doğruymuş. bu işten anlayan birinin bu organizasyonun başında olması gerekiyor.
  
  yaşça büyükler hep anlatır, spor sergi sarayı'nı, yenilmez armadayı, olağanüstü atmosferi. yani daha önce yapılmışı var. yine beşiktaş akatları inşa edip, el amin-ayuso-varda-haluk gibi güçlü bir oyuncu kadrosuyla, ülker gibi yüksek bütçeli bir takımı eleyip finale çıkabilmişti. kısacası seyirci gitmiyorsa, seyirciyi getireceksin.
• 7

  60 karakter sinirlamasi sebebiyle, her yazilan entry'de giderek daha da yanlis anlasilan mevzudur.
  
  bu konudan kasit, salona kadar gelip, 5 lira verip takimlarina ekonomik katki yapmak dururken*, reislerin pesinden kosup, bedava bilet kovalayanlardır.
  
  yoksa, (gbkz: galatasaray basketbol takiminin bazi sebeplerden dolayi taraftari tribune cekememesi) ya da galatasaray'in basketbola yaptigi yatirimlar ve alt yapi ve benzeri konular, ayrica ele alinmasi gereken konulardir bence.
  
  belki de bu sebepten, buraya konu olan entry, (bkz: reis) basliginin altina yazilmistir.
• 8

  ülkede basketbola verilen önem ile ilgili bir konu aslında bu.
  
  geçen sene evimizde oynadığımız fenerbahçemaçı, salon ayhan şahenk.
  
  maça ait başlığı da verelim: (bkz: 3 ocak 2009 galatasaray fenerbahce ulker basketbol maci)
  
  yok öyle 5 liradan filan kaçmamışım, hatta sanırım daha da pahalı idi biletler, ben günler öncesinden aldım ve dayandım kapıya.
  
  o bomboş görmeye alıştığım turnikelerin önü insan dolu, bir kişiyi bile almıyorlar, bizler elimizde bilet, sıkış kakış girmeye çalışıyoruz içeri ama yok, almıyorlar. hava da yağıyor, üşüyoruz elbette.
  
  o arada tayfa geliyor, güle oynaya giriyorlar, bizlere bakıp "basket maçına para verilir mi be?" diyerek geçiyorlar yanımızdan, içeri de alınıyorlar.
  
  yani hem dalga geçilen biz olmuşuz, hem de bizim verdiğimiz paralarla içeri giren onlar, kulüplerine çok gördükleri 5 tl yi ödemeyi enayilik olarak gören onlar.
  
  ne zaman bu maç aklıma gelse gözlerim dolar o yüzden, kulüp de çünkü bu tarz taraftarı destekliyor bazen, öyle ya tezahurat lazım, oysa ki çoğu gelmeyecek başka maç olsa, amaç aslında fenerbahçe'ye küfredebilmek.
  
  o 5 tl yi çok gören taraftar yüzünden, o gün birçok çocuk basketbol maçına gelmekten soğumuştur eminim. ben bile sesi dışarı verilmeyen bir tvde, bir cafe köşesinde, elimde biletimle izlerken bu maçı "bir daha gitmesem mi, sahip çıkmayan kulübe ben niye katkı sağlayayım" diyordum o sinirle.
  
  evet taraftar dışarıdan çok güzel görünüyordu, neymiş tezahurat yapmışlar. o taraftarın çoğu biletsiz girmiş, kulübü için üç kuruşu vermeyi enayilik kabul etmişti, çünkü bilet alanların %50 sinden çoğu içeri girememişti.
  
  türkiye'de basketbola verilen önem artmadıkça, bu konuda kafalar değişmedikçe bu tarz taraftarlar daha çoook olacaktır. biri taraftar mı dedi?