• 131
    futbolda 300 milyon euroluk harcama yapıp kaliteli oyuncular alsan bile başarılı olamayabilirsin çünkü sistemi oturmuş takımlar, devasa bütçeli takımları ezebilir.
    lakin avrupa basketbolunda böyle bir durum pek yoktur. 20 milyon euroluk bir takım kurman demek, final four olasılığını %90'lara çeker. gerisi senin denk bütçeli takımlarla yapacağın 2 maçlık performansa bağlı.

    o yüzden öyle üzerine pek düşünmemek gerekiyor.
    bütçeni 20+ yaparsan ve avel değilsen zaten 10 yılda ortalama 2 kupa kazanırsın.
    sana prestij katar ama maddi yönden sürekli zarar yazar.
    -15 milyon zarar elde edip prestij sağlamak da pek mantıklı gelmiyor. onun yerine 5 kez dua lipa çağırır, instagram'da paylaşım yaptırır daha çok prestij kazanırım.*

    bu aslında avrupa basketbolunun özeti.
    ödüller artmazsa veya takımlara fayda sağlayabilecek girişimler yapılmazsa, birkaç sene içerisinde kulüpler bütçelerini azaltır ve bu da çok daha kalitesiz bir basketbol izlememize sebebiyet verir.
  • 119
    yenilen takımın neden 0 değil de 1 puan aldığına dair ekşi sözlükte güzel bir yazıya denk geldim. buyrun siz de öğrenin;

    --- alıntı ---

    basketbolda yenilenlere 1, yenenlere 2 puan verilir. peki futbolda olduğu gibi, yenilenler neden 0 puan almaz da, 1 puan alır?

    sebebi şudur:

    basketbolda sahaya çıkmayan, veya sahadan çekilen takıma 0 puan verilir. maça çıkıp yenilmesine rağmen maçı tamamlayan takıma 1 puan verilir, yenene ise 2 puan verilir.

    takımların yenileceğini anlayarak sahaya çıkmamasının veya maç içinde çok sayı farkı olduğu zaman maçı terk etmesinin önüne geçmek için alınmış bir uygulamadır. çünkü futboldan farklı olarak, basketbol sürpriz olasılığı daha az bir spordur. zira futbolda skor az saha büyük, basketbolda saha küçük skor çoktur. ve güçlü takım, rakibi karşısında daha maçın başında sayı farkını çok açabilir. maçın başında sayı farkı çok açılmasına, ve aslında yenenin belli olmasına rağmen, yenilen takım oyun oynanırken maçtan çekilmesin diye yapılan uygulamadır kısacası. bir nevi teşviktir.

    --- alıntı ---
  • 88
    (bkz: james naismith)

    - başlangıçta basketbol topları kahverengiymiş, daha sonra turuncuya evrilmiş. resmi olarak kullanılan ilk basketbol topu spalding eliyle üretilmiş.

    - ilk basketbol maçı 1892'de oynanmış. maçın oynandığı saha, günümüzün sahalarının yarısı boyutundaymış. 30 dk sürmüş ve maç boyunca yalnızca 1 sayı olmuş.

    - basketbol 1929 yılına kadar futbol topuyla oynanıyormuş.

    - potaya panya kısmının eklenmesinin sebebi, balkondaki izleyicilerin topa dokunmak suretiyle oyuna salça olmasıymış. tam olarak şu: http://gss.gs/H29.jpg

    - 1967 yılında smaç yasaklanmış ancak 9 yıl sonra tekrar legal sayılmaya başlanmış.

    - ilk basketbol çemberi altı kapalı şeftali sepetiymiş. tam olarak şu: http://gss.gs/Lpa.jpg her sayı olduğunda hakem merdivenle çembere tırmanıp topu sepetin içinden alırmış.

    kaynak: http://www.10-facts-about.com/basketball/id/70
  • 116
    pandemi döneminden bence en kötü etkilenmiş olan canım sporum! bu euroleague:den veya nba'den falan bahsetmiycem zira, o kadar yarak, kürek işler yaptılar ki, ocgunsson veya aramıza yeni katılan dejan bodiroga*(u: onla daha konuşmadım, onu öyle bırakmam! :() sözlük yazarlarını sürekli bilgilendiriyor zaten. bizim olay, hem izlemek, hem de o tırtırlı topu eline alıp üçlük saymak...

    abi şu pandeminin ağzına tüküreyim ya! en çok bizi vurdu bence!
  • 99
    45 dk kadar önce şöyle muazzam bir savaş alanına sahne olan spor dalı:

    https://youtu.be/Fmr0ry55zxg

    2019 fiba dünya kupası eleme maçında avustralya ile filipinler karşılaşırken vuku bulmuş olaylar. 13 oyuncu (avustralya'dan 4, filipinler'den 9) diskalifiye edilmiş. filipinler'in 12 oyuncusunun 9'unun diskalifiye edilmesi nedeniyle maç 5'e 3 şekilde devam etmiş fakat faul problemleri sebebiyle filipinler'de sahada 1 oyuncu kalınca mücadele kangurular lehine sona erdirilmiş.
  • 140
    1946 - 1967 yılları arasında türkiye basketbol şampiyonası adıyla düzenlenen ve o dönemin 1 numaralı ulusal basketbol organizasyonu olan ligi 11 kez galatasaray 3 kez fenerbahçe kazanmıştır. birer, ikişer kez de diğer kulüpler kazanmıştır. 1967'den günümüze kadar basketbol süper ligi (bazı sezonlarda türkiye erkekler basketbol ligi ve türkiye basketbol ligi olarak da anılmıştır) adıyla düzenlenen organizasyonda ise galatasaray 5 kez, fenerbahçe ise 11 kez şampiyon olmuştur. bu bağlamda, * basketbolun en üst ulusal şampiyonaları baz alındığında, şampiyonluk sayılarında hala fenerbahçe'nin önünde yer almaktayız. şimdi bunları neden anlattık?

    fenerbahçe camiasının, fenerbahçe erkek basketbol takımının 2025 turkish airlines euroleague'i kazanmasının ardından, galatasaray futbol takımının 2024-2025 sezonu süper lig şampiyonluğunu gölgeleme çabaları oldukça komik. bu duruma kanan bazı galatasaray taraftarları "zaten bizim kültürümüzde basketbol yok, fener'in kültüründe var" gibisinden yorumlar yapmakta. bilinsin ki pek çok spor dalında olduğu gibi basketbolda da galatasaray bu sporun öncü kulüplerindendir ve çok yakın tarihe kadar, ülker, efes, fenerbahçe dahil türkiye'nin en çok şampiyon olan takımı ünvanını korumuştur. fenerbahçe basketbol şubesini 1913 yılında kurarken, türkiye'de ilk basketbol maçlarından biri 1911 yılında ahmet robenson önderliğinde galatasaray lisesi'nin spor salonunda oynanmıştır.

    galatasaray spor kulübü, bir gün elbet basketbola gerekli yatırımları yapacaktır ve bu durum, bugün ellerinde basketboldan başka bir şey kalmayan kulüpler için yine kahır olacak ve galatasaray winnerliği basketbolda da kendini gösterecektir.
  • 110
    üniversiteye kadar futbolla yatıp kalkan, en ufak boş vaktinde futbol oynamaya dışarı çıkan biriyken üniversiteye girişimden itibaren hayatım basketbol oldu. fakülte basketbol takımında oynamaya başladım ve takımın çaylağı konumundaydım. 8 kişilik kadromuz bizim için gayet yeterliydi. bu sayede kolay adapte olabildim. çoğu son sınıf olan takım arkadaşlarımın arasında idman saati almak, topları taşımak gibi çaylak işlerini yapıyor olmak beni mutlu ediyordu. uzun süredir şampiyon olamayan eğitim fakültesi'ni o sene şampiyon yaptık. işte o zaman basketbol benim için futbolun önüne geçti. basketbolun zeka gerektiriyor olması, her saniye takım içinde iletişimin olması zorunluluğu, yere düştükten sonra tüm takımın gelip yerden kaldırıyor olması, çalışılan hücum ve savunma setleri gibi gibi şeyler bu spora aşık olmama sebep oldu. hayal kırıklığı ile geçen 2. yılımdan sonra şimdi 3. yılımdayım ve çaylaklıktan kaptanlığa terfi ettim. bu seneye de 2'de 2 galibiyetle başladık inşallah bu yolun sonu da şampiyonluk olacak sözlük.
  • 107
    öyle bir leş gibi futbol ortamı var ki ülkede, bir de üstüne bizim sıkıcı, üretkenlikten uzak futbolumuz, bunun karşılığında basketbolda neredeyse galatasaray kadar sevdiğim efes pilsen'in ergin hoca ile oldukça keyif veren basketbolu ve ertuğrul erdoğan hoca'nın elindekinden fazlasının aldığı basketbol takımımız ile bu sene çok daha ilgiyle takip ettiğim, zevk aldığım spor dalı.

    (bkz: i love this game)
  • 108
    yazarların 2019 yılı özel sayfaları başlığı altında en sevilen yazarlardan bazılarının basketbol ağırlıklı yazan yazarlar olması ile futbol egemen sözlüğümüzde ciddi şekilde dikkate alındığı anlaşılan spor. sözlüğümüzü bir futbol sözlüğünden öteye götürüp bir spor sözlüğü haline getiren tüm yazar arkadaşlarıma bilhassa teşekkür etmek isterim.
  • 90
    eger uluslararasi arenalarda rekabet etmek isteniyorsa cok kucuk yaslarda baslanilmasi gereken bir spor dalidir. yoksa istedigin kadar fizigin, yetenegin olsun, yeterli fundamental olmadiktan sonra en fazla huseyin besok, ibrahim kutluay olursun. abd'de bebek denilecek yasta yeni yeni hizli yurumeye baslayan kucuk cocuklar icin basketbol kurslari var, tika basa doluyor. bizde genelde aileler cocuklarini ortaokul caglarinda basketbola baslatiyor.

    bence lig statusunden vs once altyapi egitiminin ilkokul caglarina indirilmesi tartisilmali, bir suru sponsoru bulunan tbf milli egitim bakanligi ile ortak programlar vs yapmali.
  • 82
    türkiye'de öncülüğünü galatasaray yapmıştır. galatasaray tarihinin ilk profesyonel sporcusu da bir basketbol efsanesi olan yalçın granit beyefendidir.

    spor sergi günlerinden bu yana çok sevilen bir spordur.

    bu sporda fenerbahçe son on yılda galatasaray karşısında tarihinde görmediği büyük bir üstünlük sağlamıştır. bu galatasaray yönetimlerinin kabahatidir. gereken rakibinin doğru yaptıklarına bakmak ve onu yakalayıp, geçmeye çalışmaktır.
  • 85
    benim için hiçbir zaman tu kaka olmayacak spor. bayanlar 2009'da eurocup'ı, 2014'te euroleague'i alırken; erkek takımımız geçen sene 2016'da eurocup'ı müzemize getirirken hiç de tu kaka değildi beyler dimi?

    karşımızda fenerbahçe gibi dünyanın en iğrenç camiası bile olsa sonuçta belli bi plan, program ve sistem dahilinde basketbol planlaması yapmış ve bunun meyvelerini her sezon alan; dolayısıyla saygı duyulması gereken bir kulüp var ve bu kulüp ülkemizin en başarılı 2. kulübü. bence bok atacağımıza nasıl bu adamları yakalarız diye kafa yormalıyız. evet başarıları beni de çıldırtıyor ama saygı da duyuyorum çünkü 2 senede yaptıkları, bu zamana kadar türk basketbol tarihinde yapılmamış işler. ha el'i almalarını ister miyim asla ama finale çıkmış olmaları öyle ya da böyle saygı duyulması gereken bi iş.

    darısı bizim başımıza. biz f4 yapsak gerisi gelir zaten ama o bütçe ve kadro derinliğine sahip olmak lazım önce.
  • 139
    bir spor. bu ülkede 2. sırada olmaya mahkum bir spor. ve fenerbahçeliler de kabul eder ki 20 milyon fenerlinin en az 19.5 milyonu eurolig finalfour'unu cuma akşam 22.30'da takım finale çıkınca öğrendi. eğer pazar gecesi 23.00 itibariyle sosyal medyadaki taraflarla tarafından dünyanın en acaip başarısı kazanılmış gibi ortalığın yıkıldığı bir organizasyonun varlığından bireylerin sadece 1 gün önce haberi olduysa öncelikle bu başarının futboldan daha özel olduğu yalanıyla bireylerin kendilerinin yüzleşmesi gerek.

    eurolig şampiyonluğu özel bir başarı. ancak türkiyedeki karşılığı bırakın süper lig şampiyonluğunu, türkiye kupası şampiyonluğunun bile arkasındadır. dün maçı izleyen fenerlilerin %99'u fener ilk 5'inden 1 oyuncu sayamıyorken bugün gelip çok acaip bir gurur duyduklarına kendilerini inandırma çabasına girmeleri komik. hele ki takım kaptanlarının aklına ilk cümle olarak galatasaray'ın gelmesi daha da komik. başkanları da çıkıp bu kupa bugün kazanmamızı isteyen fenerlilere armağan olsun diye taraftarı da ikiye bölüyor falan. acaip bir camia. komple cringe. neyse fenerbahçeyi tebrik ederim, fenerbahçelilere ise acil şifalar dilerim.
  • 112
    öncelikle; (bkz: i love this game)

    yaklaşık 7 sene pınar karşıyaka alt yapısında oynamıştım üniversite donemine kadar. zaten daha sonra da yurt dışına çıkmamdan ve işlerin yoğunluğundan dolayı elimize top değmemişti 13 sene boyunca. bir ay once, bulunduğum ülkede, ofisten arkadaşlarla salon kiralayıp başladık hadi bakalım diyerekten, tekrar oynamaya. ancak gel gelelim geçen bunca zaman çok şey götürmüş. öyle kilo almadığım halde, beynin düşündüklerini vücut eskisi gibi uygulayamıyor. 15 dakika sonra soluk soluğa, tempolu oynamaya calişan selçuk inan kıvamında, bench e oturup su içmeye bakıyorum. selçuk seni artık daha iyi anlıyorum kardeşim!

    bu arada ergin ataman hocam ve efes' in euroleague maçlarını kaçırmıyorum ve her takimin icinden geçisini hayranlıkla takip ediyorum. içimden bir ses bu sene o kupayı alacaklar diyor!
  • 44
    bu sene apdipekçi'deki barcelona maçındaki ortamı son 10 yıldır hangi futbol maçında gördün? olympiakos maçından aldığın keyfi hangi futbol maçından aldın? en son hangi futbol takımını oktay mahmudi ve öğrencileri kadar sevdin?

    futbolda, futbol maçlarında, futbol tribününde artık eski keyif yok. bunu sadece ben söylemiyorum. benim gibi birçok taraftar var. ve bunların hepsi özünde futbol taraftarı.

    bana kalsa olsun ama olmayacak bir şey olduğu için birinci sporumuz olsun demiyorum. ama biraz daha yatırım yapılsa şu şubeye, daha elit basketbolcular getirilse, her maçımız bir euroleague maçı havasında geçse fena mı olur?
  • 25
    2010 dünya basketbol şampiyonası'ndan sonra oyun kurallarında bazı ciddi değişiklikler meydana gelecek:

    -kısıtlamalı alan (3 saniye koridoru) dikdörtgen şeklinde olacak.

    - üç sayı çizgisi 6.75 metreye çekilecek.

    - hakem masasının karşısındaki kenar çizgiye, dip çizgiden ölçüldüğü zaman 8.325 metre (3 sayı çizgisinin tepe noktasına eşit) iki çizgi çizilecek. dördüncü periyotun ve uzatma periyotunun son 2 dakikasında kendi sahasından topu oyuna sokma hakkı olan takım mola alırsa, ön sahadaki bu yeni çizgilerden oyuna başlayacak.

    - çemberin altı, yarım daire şeklinde işaretlenecek. bu yarım dairenin uzaklığı, çemberin orta noktasından 1.25 metre olacak. eğer savunma oyuncusu bu yarım dairenin içinde ise hücum oyuncusu savunma oyuncusuna şarj (hücum faul) yaparsa, hiçbir zaman hücum faul çalınmayacak.

    - eğer geri sahadan ya da ön sahadan top oyuna sokulurken kurallara göre 24 saniye başa alınması gerekiyorsa başa alınacak. oyun durduğunda 24 saniye cihazında 14 saniye ya da daha fazla bir süre varsa 24 saniye cihazı başa alınmayacak, kaldığı yerden devam edecek, 13 saniye ve daha az varsa 24 saniye cihazı 14 saniyeye ayarlanacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın