76
benim açımdan babanın yanında değil de, o oğulun yanında maç izlemektedir. benim için tam bir işkencedir. futbol maçı izlerken ettiği küfürleri bir araya toplasaydım, dünyanın en feci küfürleri kitabını çıkarırdım. bazen lig tv'den maçları izlemek için bana gelir. keyfim kaçar. maç izlerken küfür eden biri asla olmadığım, hatta barış, ayhan, servet ve sarp'a bile asla küfretmediğim için galatasaray'ın maçlarında çılgına dönüp küfür üstüne küfür etmesi sinirime dokunur. futbola dair doğru düzgün bilgisi bile yoktur. futbola sığ gözlerle bakar ama bazen yerinde tespitleri vardır. kendisinden en çok nasibini alan oyuncu ayhan akman'dır. eğer o küfürler bana edilseydi futbolu hemen bırakırdım. allah'ından kitabından başlar, anasına kadar gider. her geri dönüşünde, her geri ve yana pasında çılgına döner. barış özbek'in ayağına top geldiğinde kabiliyetsizin önde gideni der. mustafa sarp'a demediğini bırakmaz. bu lafları etmesinin iç yüzünde futbolu bilen adamların eleştirileri yatmaz aslında. senin benim gibi değildir o. bir babadır. farklıdır. ettiği küfürler ve verdiği tepkiler çok komik kaçar. o esnada baba sizsinizdir, toy oğlan odur. olaya çok farklı bakmaktadır.
oyuncuların çoğu nasibini alır küfürlerinden. 90 dakika boyu durmadan sövmesi nedeniyle benim için işkenceye döner maçı izlemek. kewell saçma sapan bir hareket yaptığında gıkı bile çıkmaz. hayatı boyunca küfretmediği oyuncu kalmamıştır. küfrederken yerinde duramaz, suratı pancar gibi kızarır bozarır, tükürükler saçar. bu ruh halindeki bir adam kewell, baros, neill'e ne zaman sövecek onu beklemekteyim.
onunla yaşadığım en büyük efsane, avrupa şampiyonası'ndaki türkiye - hırvatistan maçıdır. ağzı bozuk, futbol izlerken din iman sallamayan bir manyak düşünün. türkiye son dakikada golü yer. babam çıldırır. her topçunun önünden başlar, arkasından çıkar. allah, kitap bırakmaz. başlama vuruşu yapılırken, ağzı bozuk bir adamı, üstünde atlet, kocaman göbekle hayal edin. daha bir dakika önce küfürlerin en krallarını ederken ellerini havaya kaldırsın. "dua edeceğim, golü çakacağız" dediğini düşünün. kız kardeşimle o komik halini gördüğümüzde gülme komasına girdik. hemen akabinde türkiye golü atınca şok olduk. gole sevinmekten çok babama bakıp gülüyorduk. maç uzatmaya gider. penaltıya geçilir. babam başlar yine o komik haliyle dua etmeye. dua ederken ağzından tükürükler sıçramaktadır. bir gözü yukarıda, diğer gözü oynaşta, göbekte.. rüştü kurtaracak der, ne dediyse çıkar. anlarım ki, dinsizin hakkından imansız gelir. saatin iki kere doğruyu göstermesinde olduğu gibi imansızın da duası elbet bir gün tutarmış..
edit..
oyuncuların çoğu nasibini alır küfürlerinden. 90 dakika boyu durmadan sövmesi nedeniyle benim için işkenceye döner maçı izlemek. kewell saçma sapan bir hareket yaptığında gıkı bile çıkmaz. hayatı boyunca küfretmediği oyuncu kalmamıştır. küfrederken yerinde duramaz, suratı pancar gibi kızarır bozarır, tükürükler saçar. bu ruh halindeki bir adam kewell, baros, neill'e ne zaman sövecek onu beklemekteyim.
onunla yaşadığım en büyük efsane, avrupa şampiyonası'ndaki türkiye - hırvatistan maçıdır. ağzı bozuk, futbol izlerken din iman sallamayan bir manyak düşünün. türkiye son dakikada golü yer. babam çıldırır. her topçunun önünden başlar, arkasından çıkar. allah, kitap bırakmaz. başlama vuruşu yapılırken, ağzı bozuk bir adamı, üstünde atlet, kocaman göbekle hayal edin. daha bir dakika önce küfürlerin en krallarını ederken ellerini havaya kaldırsın. "dua edeceğim, golü çakacağız" dediğini düşünün. kız kardeşimle o komik halini gördüğümüzde gülme komasına girdik. hemen akabinde türkiye golü atınca şok olduk. gole sevinmekten çok babama bakıp gülüyorduk. maç uzatmaya gider. penaltıya geçilir. babam başlar yine o komik haliyle dua etmeye. dua ederken ağzından tükürükler sıçramaktadır. bir gözü yukarıda, diğer gözü oynaşta, göbekte.. rüştü kurtaracak der, ne dediyse çıkar. anlarım ki, dinsizin hakkından imansız gelir. saatin iki kere doğruyu göstermesinde olduğu gibi imansızın da duası elbet bir gün tutarmış..
edit..