resim
Aziz Yıldırım
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 1627
    uzun yıllar sonra* fenerbahçe'de kendisinin direktifleri olmadan bir karar alınmışa benziyor*. ne pazarlıklar yapıldı, hangi tavizler verildi, karşılığında neler alındı da böyle bir şey gerçekleşti çok merak ediyorum. yoksa uefa resti çekti de aziz'in uşakları sahiplerini silmek zorunda kaldılar. o kulüpte aziz yıldırım'ın izni olmadan çay bile söylenmeyeceğini biliyoruz. valla çok enteresan günler bizi bekliyor gibi. kahvemi, sigaramı aldım tüm komplo teorilerini okuyorum. çok zevkli lan.

    http://www.fenerbahce.org/....asp?ContentID=28974
  • 1628
    passat medyası kendisini şişire şişire servis etse de şike davasının gidişatı itibariyle yakın bir tarihe kadar azalarak bitecek olandır. o değil de çok kafa şişiriyordu yahu, ha babam açıklama bağırış çağırış... konuşmasını da bilmiyor ki muhterem, vır vır vır... aziz başganı içeri tıktılar da en azından kafamız biraz daha rahat.
  • 1629
    kendisi şike yapmıştır, ancak şike yapmaktan dolayı değil, silahlı örgüt kurmak ve yönetmek suçu iddiası ile metris'de yatmaktadır. zira şike yapanların hapis cezası almasını gerektiren yasa, t.b.m.m. tarafından bir gecede değiştirilmiştir hatırlayacağınız üzere. yani, şike yapan hapis cezası almıyor artık.

    dolayısıyla şike soruşturmasının sonucu ne olursa olsun, fenerbahçe aklansa da, suçlu da bulunsa; kendisi muhtemelen örgüt kurmak suçundan dolayı ciddi anlamda hapis cezası alacaktır.

    insanlar bu gerçeği bile bile hala nasıl olur da 'tff şike olayının üzerini kapatacak ve aziz yıldırım dışarı çıkacak' diyebiliyorlar anlayamıyorum. saf cahillik.
  • 1633
    az önce devam eden mahkemede salonu terk etmiştir.

    fenerbahçe taraftarının seviyesini , algısını , zihniyetini ortaya koyan insandır. şahsi fikrim fenerbahçe'yi şike süresince kullandığı ve taraftar üzerinden adeta militan kazandığı. bugün tutuklu olduğu halde taraftara "tarih direnenleri yazacaktır" diyebilen bir insanın haksızlığa uğramış olması gerekir fakat kendisi bu durumda değil. tamamen bir devrimci gibi hareket etmesinin yegane sebebi ise neyin ne olduğunun gayet farkında olması. zaten fenerbahçe taraftarı takımından çok kendisine bir bağlılık duyduğu için rahat rahat bu hareketleri yapabiliyor , istediği gibi konuşabiliyor.
  • 1635
    hani bariz bir şekilde tekin olmayan insanlar vardır ya, her türlü pisliğe bulaştığını bildiğiniz fakat ispatlayamadığınız... işte o adamlardan biridir aziz yıldırım.

    işte 9 aydır süren şike goygoyu da bu adamı artık içeri alabilmek için ortaya atılmadıysa ben de birşey bilmiyorum.
    yıllardır türkiye'de var olan bir tezahurat değil miydi "para, şike, işte fener işte!" ? öyleydi. adamlar her türlü şike, teşvik vs olayına girişmiştiler yıllardır. keza aynı şekilde trabzon, beşiktaş ve büyük ihtimalle biz de...
    ama kimse bir yerine takmıyordu, sonuçta insanlar futbol izlemeyi seviyordu. maçlardan sonra 1-2 gün hakemiydi yatışıydı filan tartışılıyor, geçiliyordu.
    o dönemlerde kimse çıkıp da "hocam şike var" demedi de geçen sene ne oldu merak etmiyor değil insan...

    30.07.2011'den 30.04.2012'ye kadar olan süreçten benim anladığım aziz yıldırım'ın şike yapmış filan ayağına içeri alınacağı, fenerbahçe'nin de kısa sürede toparlanabileceği bir ceza ile yoluna devam edeceği, şike mike olaylarının üstünün hemen kapatılıp aziz yıldırım'ın asıl kirli işlerinin ortaya döküleceği planlanmıştı.
    hatırlarsanız bu olayların taa başında ilk gündeme gelen konu "şahısların eylemleri kulüplere mâl edilmeli midir?" olmuştu. amaç: fenerbahçe futbol takımını zararsız şekilde yoluna devam ettirip kabağı aziz'in kafasında patlatmaktı. tutmadı... çoğu fenerlinin bir anda azizsporlu olacağı kimsenin aklına gelmemişti*.

    ilk plan tutmayınca küme düşme cezasının kaldırılması gündeme geldi. amaç: aziz yıldırım içeride tutulmaya devam edilecek çünkü şike yapmış, bu yüzden fenerbahçe de ceza alacak ama küme düşürülmeyecek. böylece lig tv'ye ve ligdeki diğer demirören, cavcav gibi padişahlara da girmemiş olacak. bu kez de galatasaray yönetimi, trabzonluları da yanına alarak, son derece haklı bir şekilde ayağa kalktı. bu plan da tutmadı...

    olaylar olaylar oldu... fener avrupa'ya yollanmadı, gözaltına alınanlar tek tek tahliye oldu. aziz yıldırım içeride yatmaya devam etti. fenerbahçe kulübünün zarar almasını engellemek için getirilen tff başkanı istifa etti, yerine yıldırım demirören geldi.*

    rte olaya el attı ve ben "tamam" dedim. kesinlikle şike olayı ile bir alakası yok bunun. adam gitti platini ile konuştu. artık ne dediyse, platini "ne skimsonik ülkeniz varmış lan..." falan diyip bıraktı heralde olayın peşini. "tff ne yaparsa yapsın destekleyecez" dedi.

    bugün, 30 nisan 2012, yıldırım demirören çıkıp "şike sahaya yansımadı" gibi sürreal bir açıklama yaptı ve olayı kapattı. bundan sonraki tahminim aziz yıldırım'ın tahliye edileceği ve bir daha fenerbahçe kulübünden içeri sokulmayacağı.

    tüm bu operasyonun şike ile ilgili olmadığını şu sorulara cevap arayarak anlayabilirsiniz:
    madem şike yoktu neden aziz yıldırım 9 aydır içeride yatıyor,
    neden fenerbahçe şampiyonlar ligi'ne gitmedi,
    neden küme düşme cezası kaldırılsın diye taklalar atıldı?

    not: "ya neden aziz yıldırım için bu kadar olay dönsün ki?" diyorsanız (bkz: cem uzan)
  • 1636
    bariz şekilde hakkı yenen adamdır. sürecin en başından beri hiç bir şike hadisesine dahli olmadığı halde yanındaki 3 tane pis adamın yaptıkları kendisinin üstüne kalmış ve bu yüzden 1 yıl boşu boşuna hapislerde türlü sıkıntılar çekmiştir. hepsi o 3 tane pis adamın başından çıkmıştır. hep aziz başkan evde torunlarıyla çikileta yerken, tombala oynarken, "aman ağzımızın tadı bozulmasın hanım" şeklinde tatlı aile akşamları yaşarken o 3 pis adam, evet o 3 pis adam aziz bey'in arkasından şike yapmış ve adamcağızın başını yakmıştır. yazıklar olsun.
    (bkz: başkanım en yakın zamanda tekrar aramıza dön)
    (bkz: optm kb bye)
  • 1640
    insanların şu an demirören üzerinden federasyona sövmesiyle geri plana atılan zat. fakat gözden kaçan şey, açıklanmayan etik kurulu raporuna rağmen, şike teşebbüsünün yalanlanmaması. her ne olursa olsun, sahaya yansıdı yansımadı, ama bu adamın şike teşebbüsünde bulunduğu resmileşti. fakat ne hikmetse, kendisini ilk günden beri savunan taraftarlarından, basındaki herhangi birinden bir şey duyamıyoruz bunla ilgili. adam da tabi yüzsüzlüğünü bir kat daha artırarak tekrar görevinin başına geçmek, devam etmek istiyor.
  • 1646
    sanırım içeriye kaçak yoldan sentetik birşeyler sokmuş olan adam. normal bir kafa biraz zor üretir böyle bir yazıyı...

    --- alıntı ---

    başkanımız aziz yıldırım avukatları aracılığıyla bir açıklama göndermiştir. başkanımızın gönderdiği açıklama aynen şöyledir: "öncelikle yaşanılan süreçte, büyük fenerbahçe taraftarına bizlere verdiği destekten ötürü minnettar olduğumuz belirtmek isterim. bu destek; inancımızın ve haklı duruşumuzun yegâne dayanağıdır. bilinmelidir ki, bizlerin de bu uğurda "çektiklerimiz", "göze aldıklarımızın" yanında yok hükmündedir.
    sevgili fenerbahçe’mizin dünya kulübü olma yolundaki büyük yürüyüşü, taraftarıyla, tarihiyle, ekonomisiyle ve en önemlisi yıkılmaz duruşunu simgeleyen zaferleriyle engellenemez boyutlara ulaşmıştır.
    kulübümüzün gerek geldiği nokta ve gerekse hedeflerine yönelik projeleri kimileri için hayal dahi edilemez niteliktedir. yasadığımız sürecin ve fenerbahçe’mize karşı yürütülen bu hayâsızca kampanyanın gerçek sebebi de budur.
    ancak bu süreç, fenerbahçe camiasının sadece şanlı geçmişine değil, geleceğine de ne denli sahip çıktığını dost düşman herkese açıkça göstermiştir, göstermeye de devam edecektir.
    fenerbahçe’mizin bu büyük yürüyüşünü engellemeye çalışanlar geçmişte olduğu gibi bugün de muvaffak olamayacaklardır. asılsız suçlamalarla ve türlü oyunlarla bizleri, türk sporu nu bulundukları yere diğer bir deyişle bataklığın içine çekmeye çalışanlar, bugün de işbaşındadırlar. türlü senaryolarla fenerbahçe’mizi, beni ve yöneticilerini lekelemeye kalkanlar şimdilerde fenerbahçe’mizi ele geçirme senaryolarının son perdesini oynama hazırlığı içindedir. ancak unuttukları, fenerbahçe’mizin başkanı, yöneticileri, taraftarı ve tüm değerleriyle ayrılmaz ve bölünmez bir bütün olduğu gerçeğidir.
    "bu ayrılık bir gün biter, bu sevda asla" uğruna hayatlarını ortaya koymaktan çekinmeyen fenerbahçe’mizin başkan ve yöneticilerinin şahsi ikballeri uğruna, bu sevdalarını pazarlık masalarında bırakıp kaçacaklarını söylemek kimsenin haddi değildir; bunlar derhal ve en sert şekilde gereken cevabı alacaklardır.
    aziz yıldırım’ın vereceği cevap ise her zaman olduğu gibi açık ve nettir. aziz yıldırım 19 mayis 2012 tarihli büyük fenerbahçe kongresinde fenerbahçe spor kulübü başkan adayidir.
    aziz yıldırım ve arkadaşlarının mücadelesi fenerbahçe’nin mücadelesidir. bu mücadelemiz her yöneticimiz her taraftarımız ve her zerremiz aklanana kadar ve bizlere bu zulmü yaşatanlar kanunlar önünde hesap verene kadar sürecektir. unutulmamalıdır ki hiçbir güç bu ulu çınardan tek bir yaprak dahi kopartamayacaktır.
    sahaya yansımayan eylemlerin, nerede ve nasıl yapıldığını ortaya koyamayanlar bu hukuk dışı safsatalara dayanarak karar alamazlar. hele hele günü kurtaran yasa değişiklikleri ile fenerbahçe’yi kurtarma adı altında lekelemeye çalışanlar, türk futboluna ihanet etmektedirler.
    ceza yargılamasında mahkemeye ulaşan ve "fenerbahçe’nin tüm hesaplarının tertemiz olduğunu, yöneticilerinin tüm tasarruflarının belgelere dayandığını içeren resmi bilirkişi raporları" onca açıklamanın içinde bile yer almamaktadır.
    etik kurulu raporu gündeme geldiğinde, tff’na yapılan ziyaretleri söyleyemeyen ve nedenlerini yazamayan korkusuz(!) ve özgür(!) medya; konu bizler ve fenerbahçe’miz olunca neden ve hangi maksatla kana susamış bir canavara dönüşmektedir?
    fenerbahçe üzerinden oynanmaya çalışılan son oyunun adı ise cas davasıdır. birileri "cas davasının namusumuz olduğunu ancak namusumuzdan kayıtsızca vazgeçtiğimizi hatta şahsi pazarlıklar uğruna fenerbahçe menfaatlerini bir çırpıda feda ettiğimizi" fısıldayarak; taraftarlarla fenerbahçe yönetimini karşı karşıya getirmeye çalışmaktadırlar. öncelikle herkes şunu çok iyi bilmelidir ki aziz yıldırım ve arkadaşları için iki şey asla ama asla pazarlık konusu yapılamaz; teklif dahi edilemez. bunlar, "büyük türkiye cumhuriyeti ve bu cumhuriyetin kalesi fenerbahçe’mizin menfaatleridir"
    aziz yıldırım’ın imzası ve onayı olmasa dahi, böyle bir kararın fenerbahçe yönetim kurulu tarafından ancak ve ancak ülke menfaatleri söz konusu olduğu zaman ve bir an bile düşünülmeden, hiçbir karşılık gözetmeden derhal alınabileceğini bilmemek ya da bildiğini söylememek alçaklıktan öte ihanettir. sürekli sınanan ve denenen sabrımızın da bir sınırı olduğu unutulmamalıdır.
    unutulmamalıdır ki; şimdi bu ulu çınarın dallarını budamaya, kırmaya çalışanlar, gün gelecek güneşi görmek için yine bu çınarın tepesine çıkmak zorunda kalacaklardır. gün biz "fenerbahçeliyiz" deme günü değil; "fenerbahçeyiz" deme günüdür. tüm emekçilerin bayramını kutlar saygılar sunarım.
    aziz yıldırım
    fenerbahçe spor kulübü başkanı"

    --- alıntı ---
  • 1650
    başkanlığa yeniden aday olması yakın zamanda hapisten çıkacağına işarettir. son tff açıklamasını da göz önüne alırsak bir sonraki duruşmada çıkacağını tahmin ediyorum.

    not: başından beri aziz yıldırım'ın ihaleler nedeniyle; şike değil, örgüt kurma ve liderliğini yapma ithamıyla içeride tutulduğuna inanan biriydim. serbest bırakılması çok ilginç olacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın