ayhan akman

	Ayhan Akman
	Görev	:	Futbol Direktörü
	Takım	:	Galatasaray
	Yaş	:	47
	Uyruk	:	Türkiye

• 1926

  http://skor.sozcu.com.tr/...man-acikladi-689597/
  
  iyi bir insan olmak başkadır ama kafası çalışan bir insan olmak çok çok başka bir şeydir.
  
  yazık kimin çocuğuysa.
• 1927

  (bkz: ayhanmoto)
• 1928

  her ne kadar bam üçlüsü ile iki sakar şakir ile aynı kefeye koyulsa da derbilerde her zaman etkili olurdu ve özverili oynardı.
• 1929

  http://www.fcnblog.com/...n-biz-basarlydk.html
  
  yüreği yetiyorsa bunu çıkıp fatih terim'in yüzüne söylemesi gereken futbolcu.
  
  ekleme:
  
  başakşehir'in 2 puan arkasınd düştüğümüz günün ertesinde çıkıp "biz 1 puan gerisinde bıraktık" diyen birisi muhtemelen aykut kocaman'a gönderme yaptığı için ben hatalıyım sanırım.
• 1930

  http://www.fcnblog.com/...n-biz-basarlydk.html
  
  aslında bu anlattıklarını tek cümleyle özetleyebilirdi,
  
  'ben, fatih terim'in hasan ve ümit'in yanında beni de almasını bekliyordum. almayınca lafı dolandırıp saçma sapan açıklamalar yapıyorum.
• 1931

  http://www.fcnblog.com/...n-biz-basarlydk.html
  
  kendisinin oynadığı bölgeye marco aurelio'yu almış olsaydık 2008 yılına kadar şampiyonluklara ambargo koyar, kuşları da 16. yy'daki şampiyonluklarını saydırmış olacaktır. bu açıklamalar sonrası galatasaray kapısından içeri girmesi çok çok zordur.
  
  edit: galatasaray'ın kapısından içeri girememesinin sebebi takım, taraftar ve yönetim kenetlenmişken boş boş tudor beyi savunma ihtiyacı duymasıdır.
• 1932

  http://www.fcnblog.com/...n-biz-basarlydk.html
  
  başakşehir'den 5 yiyerek, beşiktaş maçında sahadan silinerek gerçekten inanılmaz başarılar yakalamış dünyanın en iyi yardımcı antrenörü.
  
  edit: hem görünüşü hem de karakteri ile inanılmaz antipatik.
• 1933

  http://www.fcnblog.com/...n-biz-basarlydk.html
  
  verdiği röportajı okudum, burada yazılanlar aklıma gelince bir daha okudum. yanlış ya da kulübe zarar verecek bir şeyler aradım fakat bulamadım. acaba rica etsem kulüpten içeri girememesine sebep olacak bölümü bir yardımsever renktaşım benimle paylaşabilir mi?
• 1934

  neyi yanlış söylemiş ya da fatih terim'e söylemekten çekineceği ne var, anlayamadım(neden çekinsin ayrıca, fatih terim öcü mü ya da eleştirilmez mi? eleştirir, beğenmeyebilir; kendi görüşü ve fikridir).
  
  ''fatih terim başarısız.'', ya da ''biz fatih terim'den daha başarılıydık.'' da dememiş üstelik. kendi dönemine dair yorum ve tenkitte bulunmuş. ''biz başarılıydık.'' demiş açıkça.
  
  şunu da söylemiş üstüne üstelik: ''sonuçta tudor'dan sonra fatih hoca seçiminin ne kadar doğru olduğu da zaten ortada. galatasaray'ı, camiayı, türk futbolunu çok iyi bilen birisi. o yüzden; şu an galatasaray için işler yolunda gidiyor.''
  
  taraftarda garip bir alışkanlık peyda oldu. eski futbolcularımızın ve teknik direktörlerimizin neredeyse tamamıyla kanlı bıçaklı hâle gelmeye çalışıyoruz bir şekilde. ayhan akman son örneklerden birisi olma yolunda ilerliyor: 11 yıl galatasaray'da top koşturmuş(üstelik iki defa fatih terim'le de çalışmış) ve 2011-2012 sezonunda fatih terim tarafından galatasaray kaptanlığı görevi verilmiş oyuncumuzu türkiye'de fenerbahçe'yle neredeyse özdeşleşmiş marco aurelio ile kıyaslamak biraz ayıp oluyor.
  
  her güne yeni bir linç arayışıyla başlayan taraftarımızın son gözdesi eski oyuncu, kaptan ve yardımcı antrenörümüz.
• 1935

  bu fatih terim ve galatasaray taraftari iliskisi rte-akp iliskisinden beter oldu artik. oncelikle ayhan akman'i sevmem. istediginiz kadar gomebilirsiniz de adamin yaptigi aciklamayi okudum. terim ile alakali kotu bir sozu yok. ''1 puan geride biraktik 14 hafta liderdik neye gore basarili basarisizi kamuoyuna birakiyorum'' demis. burada terim ile alakali nasil baglanti kuruluyor.
  
  biri terim'i elestirdiginde cevap direkt ''kim gelecek abi tudor mu adam da liderlik vasfi yok bi kere'' deniyor.
  baska bir taraftan elestirildiginde ''ama yol yapmadi mi kopru yapmadi mi 6 sampiyonluk almadi mi'' deniyor.
  2'dir 2.forveti oyuna aliyor ve tek istegi kontraya cikmak olan takimlara istedigini verdi maalesef deniyor ''umit ozat lobisi. fb bjk dis guclerin etkisiyle full defans oynatti'' deniyor. bu liste uzar gider.
  
  evet herkes dolu rakiplere karsi evet birlik beraberlik eyvallah da burada kimse galatasaray'in kotulugunu istemiyor. herkesin fikri var. o zaman bir liste yapalim ve gun gun destek olalim. yarin belhanda'ya dunyanin en iyi 10 numarasi yazalim hepimiz. guzellemeler vs vs. kendimize gelelim yav.
• 1936

  tudor'un riekerink'ten daha kariyerli bir hoca olduğunu ifade etmiş eski futbolcudur.
  hatırlatma: galatasaray futbol takımı son iki kupasını riekerink döneminde kazanmıştır. tudor'un ise hoca olarak kariyerinde yaptığı en büyük iş galatasaray ve beşiktaş'ı evinde yenmektir.
  
  yanlış anlaşılmalar üzerine edit:
  ayhan'a bir tepkim yok, ama bizi de aptal yerine koymasın. tudor'un oyunculuk kariyeri inanın bana bir şey ifade etmiyor. getirelim takımın başına ronaldinho'yu eğer oyunculuğa göre değerlendiriliyorsa hocalık kariyeri, bakın hazır futbolu da bırakmış...
  hoca olarak berbat bir adamdı tudor, bu kesinlikle tartışmaya kapalı bir konu, ayrıca evet sneijder meselesi yüzünden de halen kin duymaktayım tudor'a. halen de diyorum riekerink bin kez daha iyi bir hocaydı tudor'dan.
  ayhan zaten tudor'un yardımcı antrenörüydü yapması gereken, profesyonel olan davranışı yapıyor tudor'u savunarak ama savunmak için yanlış bir ifadede bulunuyorsa ben de en kibar şekilde doğrusunu yazarım.
• 1937

  yaptığı açıklamalarda yanlış bir şey yoktur.
  
  tudor riekerink'ten kariyerliydi derken şunu söylemiştir; galatasaray'ın başına geldiğinde tudor'un kariyeri vs. galatasaray'ın başına geldiğinde riekerink'in kariyeri karşılaşmasında tudor'un kariyeri kazanır. yanlış mı? değil.
  
  fatih terim'le ilgili de tek bir kötü sözü yok tüm ropörtajda.
  
  söylediği şey tudor'un döneminde başarılı olduğu, bu tartışılabilir. istatistik mini etek gibidir sözünün ayyuka çıktığı başka bir nokta daha. istatistiklere baktığınızda tudor başarılı görünebilir ama oynanan futbol, takımın sezon başarısı gibi etkenleri devreye soktuğunuzda durumun iç açıcı olmadığı ortaya çıkar. ayhan'ın söylediği istatistiki bir gerçek, fatih terim'in daha başarılı olduğunu da kabul etmiş sözlerinde aslında.
  
  yukarıda yardıran arkadaşlar altında mana arıyorsa, ben de altında mana arayabilirim onlar gibi. mesela diyebilirim ki sneijder'in gitmesi doğruydu demiş, acaba o yüzden mi linç etme peşindesiniz? o yüzden demiyorum bakın, mana ararsam bulurum diyorum. *
• 1938

  bahsi geçen açıklamaları yanlış hatırlamıyorsam aylar öncesine ait olan eski futbolcumuz. ayrıca söyledikleri çok yanlış olsa dahi 2012’de yıldırım demirören’in elindeki kupayı çekip alan, karşısında oley oley çeken, karanlık şampiyonluğumuzun en unutulmaz anlarını yaşatan futbolcumuza iki söz yüzünden böyle kinlenilmesi de çok yanlış. insanlar bu kadar kolay harcanmamalı...
• 1939

  lizbon'da düzenlenecek dünya halı saha şampiyonasında türk milli takımımızın kaptanı. turnuva ssport'ta.
  yorumcu uğur karakullukçu.
• 1940

  gazişehir gaziantep takımının sportif direktörlüğüne getirilmiştir. kendisine başarılar diliyorum.
• 1941

  bam üçlüsü içerisinde hakkı yenmiş eski futbolcu.
• 1942

  tudor'un yanında bostan korkuluğu gibi durmaktan öteye gidememiş, teknik kariyerinde çok da iyi yerlere gelemeyecek olan sıradan antrenör.
  
  kendisinin hala iş bulabiliyor olması türkiye'nin ayıbıdır.
  
  seni hiç sevmemiştim süt oğlan. futbolcuyken de sevmezdim.
• 1943

  galatasaray kariyerinin ilk yarısında formanın hakkını verdi. o dönemi bitince ayrılsa güzel anardık. şimdiyse dışarda seyirci var.
• 1944

  şu an trtsporda milli maç programı yapıyorlar. ayhan’ın tiki mi var gazı mı var ne, sürekli sol kolunu oynatıyor, titriyor gibi adam.
• 1945

  yorumculuk karyerine trt spor'da devam eden, orda da durmadan galatasaray'ın haklarını savunan eski kaptanımız. başarılar ayhan hoca!
• 1946

  antalyaspor'da stjepan tomas'ın yardımcılığına getirilen eski futbolcumuz.
• 1947

  ayhan tudor'un da yardimciligini yapmisti.
  
  kendisi balkan kokenli veya balkan dillerinden birine mi sahip?
• 1948

  bikac gün önce trt sporda yorumculuk yaparken, dün ise antalyaspor antremanında görünce şaşırdığım eski meşhur "bam üçlüsünün" ortasını oluşturan eski topçu.
• 1949

  1998-1999 sezonunda john benjamin toshack'ın isteğiyle 8 milyon 750 bin dolar gibi döneminde iç piyasada yerli oyuncuya ödenen rekor ücretle beşiktaş'a transfer olmuş 2001 yazından sonra ise futbolu bırakana kadar orta sahamızda performans olarak taraftarı tatmin etmese de kazanma hırsını ve mücadelesini maçın son anına kadar sürdürerek geride kötü anı bırakmamış eski orta saha oyuncumuz. tv de spor yorumculuğunda da galatasaray'ı daima savunan tarafta olmaya özen göstermiştir.
• 1950

  gs antremanlarını izleme sebebim olan çalışkan eski orta saha oyuncumuz. çocukken futbol konuşan abilerle takılır onların muhabbetlerini dinlemesini severdim. en anlam veremediğim şey bazılarının tuttuğu takımdaki oyuncuları sevmemeleriydi. yahu bu adam senin takımında oynuyor ve senin takımını tutuyor(öyle sanıyorduk) ve sen sevmiyorsun bu adamı. garip gelirdi. zaman geçti, büyüdük. bir derbi maçında “şu topu artık geri atma be adam yeter ulan yeteer” diye çıldırmam sonucu kahvedekilerin maçı bırakıp “boşver evladım oyun bu, bu adam da böyle oynuyor işte” tarzı sakinleştirmelerinden sonra merdivenlerde su içerken demek böyle oluyormuş deyip çocukluğumdaki soruya cevap bulmama yardımcı olan bu adam, ayhandır. gerçi şimdi düşününce derbide beni sakinleştirmeye çalıştıklarından ve bol geri pas olmasından dolayı derbinin klasik sıkıcı derbilerden biri olduğu ya da benim biraz daha mülayim bir yerde derbi izlediğim sonucu (belki de ikisi de) çıkabilir. neyse, ne özelliği var ya bunun hep oynuyor hep geri pas diye sonra arkadaşlarla baya tartışmışlığımız da vardır. gel zaman git zaman eve d smart bağlattık sanırım d smarttı, artık gstv izleyebiliyordum. bazen antremanlar da yayınlanıyordu. tv hep açık arada bilgisayardan kafayı kaldırıp bakıyordum. baktım ayhan koşuyor. ulan dedim maçta hep geri pas burda koşuyorsun. bu arada tur tamamlandı küçük direkler üstünden zıplıyor oyuncular. herkes bir yorgun bir bitkin, halleri yok, bitse de gitsek modunda takılıyorlar. arkadan bir sarı kafa en yükseğe sıçrıyor vay yorulmayanlar da var demek ki, kim ki bu acaba diye ekrana yaklaştım. oyuncular sırayla direklerin arasındaki engellerden bir kaç kere zıplayıp gene sıraya geçiyordu. sarı kafa yaklaştı yaklaştı sarı kafa ayhan çıktı. dizlerini de en yükseğe çekiyor. şaşırdım kaldım. sonra depar antremanı, topla değişik antremanlar falan yaptılar ayhan da sanki hepsini ilk defa yapıyor gibi ciddi, bir de öyle iştahla yapıyor ki bende de bir tur atsam mı acaba hissi uyandırmadı değil. ondan sonraki günlerde denk geldikçe antremanlarda ayhanı izlemeye devam ettim bir kere yorgunluk belirtisi görmedim hepsinde aynı ciddiyet, iştah vay be dedim ayhan'a bak hele. ayhan'a bakışım değişmişti. takımda olma sebebini de kendimce anlamış oldum ama o geri pasları şimdi bile görünce hala kabus gibi, kanım çekiliyor bağırmak istiyorum eşek kadar oldum bağıramıyorum da. kahvedeki dayının dediğini diyorum ama içim öyle demiyor. "bu da böyle bi topçu evladım napalım"