resim
Aydın Yılmaz
Takım:-
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:36
Boy:1.79
Uyruk:Türkiye
  • 2860
    o en son havalı havalı yurt dışına gidecekti sonra olmadı kuyruğu kıstırıp geri döndü, hiçbir şey oynamadan aldı paraları, bir çok oyuncu gibi. bana kalırsa artık başka takıma gönderilmelidir. kendisinin bulunacağı yere onun a takıma çıktığı yaştaki(17) bir gencimiz çıksın. kendisi 29 ocak 1988 doğumludur. 13 gün sonra 27'si bitiyor. 2004-2005 sezonu'nda a takıma çıktı ve aralıksız 10 yıldır bu takımın kadrosunda. bu 10 yılda yaptığı katkı şunlardır.

    (bkz: aydın yılmaz'ın konyaspor'a attığı gol)

    (bkz: aydın yılmaz'ın beşiktaş'a attığı gol)

    (bkz: aydın yılmaz'ın sporting braga'ya attığı gol)

    aydın yılmaz keşke yılsa...
  • 3030
    sözleşmesi sene sonu biten futbolcu. yani kalması için yeni bir sözleşme imzalamak gerekli. yeni bir sözleşme imzalıyorsan demek ki aydın yılmaz'dan hala bir beklettin var. aydın yılmaz'dan bir beklentin varsa demek ki takımın geri kalanından beklentin çok az.

    yeni sözleşme imzalanmamalı imzalamak isteyen de aydın yılmaz'la beraber kovulmalı. kim olursa olsun.
  • 441
    anelka 2005 yılının ocak ayında atatürk hava limanına indiğinde aynı ülkeden biri daha iniyordu uçaktan. birini tanımayan yoktu, boklu dere istikametine doğru yöneldi. florya istikametine gidenin tanıyanı yoktu, karşılamaya gideni de elbette. akşam spor haberlerinin 2. sırasında suratı façalı, yaralı bereli ribery'nin imza attığı gösterildi. yalama spor basını dalga geçti, anelka'nın bonusu falan dediler. biz ise beklemedeydik, ilk maça çıktığında kapalının önünden rüzgar gibi geçti. ulan bu ferrari dedik. oynadıkça coştu, kapanışı muhteşem yaptı. benim ve herhalde hepimizin seyrettiği en farklı fener galibiyetini aldırdı. 14 maç oynadı ve gitti, bir daha dönmedi içi de dışı gibi çirkin olan futbolcumuz.

    gelişine sahip çıkılmadığı için, gidişine de sahip çıkan olmadı. 200.000 dolar yatırılmadığı için gittiği yazıldı, halen söylenmekte. o kadar da değil, atarız tutarız ama yar(uçurum manasında) başına gelince de tutarız. bizde adı sanı duyulmamış 3 ay sonra bütün dünya'nın tanıyacağı bir futbolcuyu transfer edecek kadar akıllı yönetici yok. ancak bu kadar kısa zamanda cim bom'u şahlandırmış bir futbolcuyu da 200.000 dolar için kaçıracak kadar da keriz yöneticimiz hiç olmadı. bu işin içinde bir bit yeniği vardı, bizi kullandılar, birileri by pass ameliyatı yaptı, ketenpereye geldik, geçmiş olsundu. ''taraftarız biz çekeriz cefaydı''

    2.5 sene önce bir isveç'li indi bu kez hava limanına. adı sanı duyulmuş anlı şanlı isveç'li linderoth'du inen. yeni yapılanmakta olan galatasaray'ın baş ön liberosuydu. hiç oynamadan notunu vermiştik. boğa gibiydi, bizim baytar ekibine iş çıkmazdı linderoth'dan! maçlar başladığında biz demedik mi dedik. adam her topa bulaşıyordu, topu seyrederken aynı zamanda linderoth'un kramponlarını da seyrediyorduk. hayatında mr çektirmediği söyleniyordu. var mı bizim orta sahaya yan bakandı. cezalıydık, tribünden seyredemiyorduk, olsun, lincoln'ü de seyredememiştik henüz. bir kaç maç oynadı sakatlandı. tüh be, dedik, ama adam katır gibi güçlüydü, değilmiydi lan yoksa. meğersem çektirmediği mr ları biriktirmiş, tamamını bizim rehabilitasyon merkezinde kullanmıştı. nokta ameliyat oldu, yani dünyanın bir ucunda, hiç bilinmeyen bir dertten ameliyat oldu. biz öyle sanıyorduk, linderoth ameliyat randevusunu 1 sene önceden almıştı oysa. bile bile transfer ettiler. 2.5 sezonda 24 maça çıkabildi. günahı boynuna transfer edenlerin, sağlam raporu veren baytarların, hala çocuğuna bakar gibi bakanlara. ona da geçmiş olsun, bunca sene iyileşmesini bekleyen, toz kondurmayan taraftarın hoş görüsüne sabrına de helal olsun.
    ''herkes gider biz kalırız, biz galatasaray'lıyız'' dı.

    ve bizim aydın yılmaz, bu 3 futbolcudan çok şey beklediğimiz ama bir şekilde hayal kırıklığına uğradığımız için aynı aynı sayfada analiz etmeye çalışıyoruz. son dakikada vurduğu inanılmaz top ağlara galatasaray'ın şampiyonluğunu müjdeleyerek takıldı. uzun fuleli saçlı, hızlı, tekniği yüksek bir genç futbolcu daha geliyordu huzurlara. aynı tarihlerde arda turan'ın adını bilen yoktu, pişmesi için manisaspor'da oynatılıyordu. manisa-fener maçında tanıdık futbolcumuzu, gün saymaya başladık. arda turan, arda turan olmazdan önce aydın yılmaz galatasaray'da futbol oynuyordu. çok daha büyük maçlar oynayacağı garantiydi. arda'ya çalım atmasını öğreten futbolcu, kendisi unutmuş olamazdı. o gölü aydın atamayabilirdi, nitekim son fenerbahçe maçında atabilir olduğu gibi. ama attı, sanki atması kendisi için iyi olmamış gibiydi. beklenti büyüktü, 2005 den beri bütün hocalar, hiç bir şey oynayamamasına rağmen kıyamıyorlardı.

    taraftar sevmedi, linderoth'a bile tahammül edenler aydın'dan nefret ediyorlardı. bu genç çocuk futbol dışı bir halt işlemişti mutlaka. sorunları vardı, o gençlik suratı gitmiş, ömer sheriff suratı gelmişti. her oynadığı maçta sanki poker seansındaydı. sanki bir adım daha koşabilse, bir çalım daha atabilse, çektiği şutun biri daha girse ribery'i aratmayacaktı. gördük şu son fener altay maçında, hagi ilan edilen özer hurmacı'yı. arda turan'ın isminin altında ezilenler, kendi takımlarında arda'lar, aydın'lar peşindeydiler. özel, sıkıntılı durumu olduğu futboluna yansıyor. durgun, umursamaz bir yapısı var. galatasaray'lı hassasiyetini öğretememişler, yenildiğimiz fener maçında daivid'le forma değiştirmesini engelleyememişler. şu linderoth için harcanan serum, iğne, ilaç parasıyla şu aydın'a bir akıl doktoru tutulsaydı, gitsin diye fal açtığımız çocuğumuza beyaz şimşek adını takacaktık.

    ikinci yarı takipçisi olacağız. eğer takımda kalırsa, inandığımız surinamlı onun futbol dışı sorunlarına da çare olacaktır. yok ayrılırsa bizden, ona da geçmiş olsun. parlamadan sönen yıldız mezarlığıdır türkiye langırt ligi. belediyesporlarda sürünür gider, iyice içine kapanır, uzun sakatlıklar yaşar, bir bakarız hoca efendi'nin liginden bir ücra kasaba takımı, galatasaray'la kupada falan eşleşir de rast gelirsek üzülürüz.

    aydın yılmaz; kendim ettim kendim buldum diye dövünmek istemiyorsan, kapanacaksın florya'ya. millet 10 tur atıyorsa sen 50 tur atacaksın. milletin 2 saat çalıştığı yerde sen 4 saat çalışacaksın. hiç kimseye güvenmiyorsan, rijkaard'a güveneceksin. sende bir umut, ışık görmese, bunca taraftar baskısına rağmen seni oynatmazdı. hiç değilse rijkaard'ı utandırma.

    ben mi? beni boşver. ben amatör taraftarım, amigo futbolcuları yeğlerim. benim için sabri, 50 tane servet'ten daha değerlidir. arda turan'ı, yabancı futbolcuların topuna değişmem. uğur uçar, hakan balta'yı keserse daha çok sevinirim. ben mahalle takımı futbolcusuyum, senin de keita'yı fildişi sahilleri'ne gönderdiğini görürsem sevinirim o kadar. yoksa bu gözler ne futbolcular gördü, formanın içine girecek bir delikanlı buluruz her daim.
  • 3214
    bana çalışmadan 1 ay havadan maaş gelse sorgulamam, 2 ay gelse eyvallah derim, ama 3. ay geldiğinde bi durumum. arkadaş havadan para alıyorum ama bunu hak etmek bişey yapıyor muyum diye sorarım kendime. açıklamaya, kendimi ikna etmeye mecbur hissederim.

    insanın biraz kendisine, ailesine saygısı olur lan. 10 sene utanmadan yattn arkadaş, bu kadar gamsızlık olur mu amk. bi kere sordun mu kendine " şu aldığım maaşı hak etmek için ne yaptım ? ' diye. bir kere " yeterli değilim, forma da giyemiyorum, 1 sene futbolu hatırlayıp senelerdir ekmeğini yediğim kulübe faydalı olayım " dedin mi ?

    formasını 10 senede 10 defa giydiğin formanın " armasına " yazık...
  • 3596
    antremanların yıldızı olan topçuydu.
    bir konya deplasmanı golü ile ben geliyorum dedi.
    sonra ne geldi ne gitti.
    alt yapıdan çıkıp üstüne bu kadar şans bulup kendini geliştirmeyen nadide topçulardandı.
    semih kaya ile birlikte hatta kafaya oynarlar bu konuda.
    camianın evladı diyerek bir çok kez şans verildi.
    braga ve beşiktaş deplasmanlarında da kritik goller attı.
    ancak istenilen seviyeye gelemedi.
    40 sene genç aydın dedik bir türlü büyütemedik.
    bugünlerde ömer ve aytaç'ın idman performansları üzerine gömülmelerinden dolayı aklıma geldi.
    bu arkadaşımız da idmanların en hırslısı en çok çalışanıydı. gel gör ki maç performansı buna paralel çok kötüydü.
    şimdi ömer ve aytaç idmanlarda laubali ve maçlarda da kötüler.
    bu arkadaşlar camiadan da değiller.
    ne bekleniyor gönderilmek ya da kadro dışı bırakılmak için?
  • 3317
    şu sıralar en büyük katkısı çoğu konuda bölünmüş olan galatasaray taraftarını birleştirmesi oldu. neredeyse istisnasız şekilde herkes mi bir adamın artık takımdan gitmesini ister, demek ki isteyebiliyormuş. sırf bunun için teşekkür edip, acilen yeni takımında başarılar dilenmeli. yoksa sözleşme yenileyip yenilemeyeceği konusundaki belirsizlik ben de dahil tüm taraftarımızı fıtık edecek.
  • 1156
    (bkz: korsan futbolcu)

    bu adamın florya'da içtiği bir tas çorba, o çorbaya bandığı ekmek, üzerine giydiği eşofman, o eşofmanın fermuarı, eşyalarını koyduğu dolap, o dolabın menteşesi, idmanda vurduğu top, o topu yakalamaya çalışan kalecinin sarf ettiği efor, takım otobüsünde oturduğu koltuk, o koltuğun geriye yatırma kolu ve aklıma gelmeyen yüzlerce şey. hepsi zarar yemin ederim, hepsi zarar. bu adama verilen her şey zarar.

    bu adam yıllardır haybeye ekmeğimizi yerken cafercan aksu'nun, mülayim erdem'in günahı neydi de yıllardır o takım senin bu takım benim üç kuruşa sürünüyorlar?

    75 dakika oyunda kalıp da 4-5 defa topla buluşan, oynanan oyunla zerre kadar ilgisi olmayan, takım pres yapmaya çalışırken kız görmüş adnan oktar misali ağzını açıp sağa sola bakan adam yıllardır ne bok yemeye tutuluyor lan?

    şu dakikadan sonra 7 katlı kames top patlasa senden daha çok umrumda aydın.
  • 2293
    1- kendisi galatasaray'ın 700.000 euroluk 3 senelik teklifini kabul etmemiş ve kampa dahi katılmayarak çekip gitmiştir.
    2- iki ay boyunca takım aramış, kimse o paraların yanına bile yaklaşamayınca utanmadan kulübe geri dönmek istemiştir.
    3- koca kamp sezonunu kaçıran bu adamı yönetim gerisin geri şutlaması gerekirken 900.000 usd ile sözleşmesini yenilemiştir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın