726
"inanılmaz fit, inanılmaz konsantre ve dersine çok iyi çalışan bir takım." simeone'nin atletico madrid'ini özetleyecek cümle budur.
öncelikle tv karşısından izlediğiniz zaman, formunda olmuş, formsuzmuş kısmına takılmadan seneler boyunca fazla kilo sorunu hiç yaşamamış fernando torres'e tombik muamelesi yapabiliyorsunuz. öyle fit herkes. arda'nın galatasaray - atleti - barça günlerine baktığınız zaman da bu takıma gelen adamın fiziksel değişimini görebiliyorsunuz.
inanılmaz bir konsantrasyon ile oynuyorlar ki sırf bu nedenle, daha doğrusu "lan acaba hata yapacaklar mı?" diye merak ettiğinizden kapandıkları zaman bile ilgi ile izliyorsunuz adamları. işin enteresan tarafı yapmıyorlar da.
takım gibi takımlar. özellikle defansif anlamda yardımlaşmaları, alan parsellemeleri ve kademe anlayışları muazzam. misal veriyorum dün atletico'nun yerinde biz aynı taktik ile aynı şekilde oynasak 13-0 falandı maç.
görünebilen tek zayıf karınları eski günlerinin uzağında (elbette chelsea ve milan günlerine kıyasla daha formda) olan fernando torres. takımın oyun yapısına daha uygun olan ve sene sonu geri dönmesi muhtemel diego costa'nın kuvvetli ve çamur oyun yapısı bu takım gibi takıma + değer katıyordu. bunu bilen ve bu durumun farkında olan simeone, griezmann'ın yanına teoride benzer nitelikte olan ve başarılı olacağını tahmin ettiğimiz jackson martinez'in transfer etti ise de kimya tutmadı. eğer sene sonunda bir adet bangır bangır sağ açık ile diego costa veya bony gibi bir adamı kadroya katabilirlerse, gelecek sene ne barça ne real madrid ispanya liginde şampiyonluğun en büyük adayı olabilirler. zira diğer iki takıma göre neredeyse gol yemedikleri için sürpriz skor yaşamıyorlar. beraberlik oluyor. real ve barça'ya karşı da dirayetli oynayıp kazanabiliyorlar zira her takımı kitleyebilecek kapasitede bir takım. bu sezon aldıkları bir takım beraberlikleri, ihtiyaç duydukları 2. forvet ile galibiyete çevirirlerse şampiyonlukları uzak ihtimal olmaz.
öncelikle tv karşısından izlediğiniz zaman, formunda olmuş, formsuzmuş kısmına takılmadan seneler boyunca fazla kilo sorunu hiç yaşamamış fernando torres'e tombik muamelesi yapabiliyorsunuz. öyle fit herkes. arda'nın galatasaray - atleti - barça günlerine baktığınız zaman da bu takıma gelen adamın fiziksel değişimini görebiliyorsunuz.
inanılmaz bir konsantrasyon ile oynuyorlar ki sırf bu nedenle, daha doğrusu "lan acaba hata yapacaklar mı?" diye merak ettiğinizden kapandıkları zaman bile ilgi ile izliyorsunuz adamları. işin enteresan tarafı yapmıyorlar da.
takım gibi takımlar. özellikle defansif anlamda yardımlaşmaları, alan parsellemeleri ve kademe anlayışları muazzam. misal veriyorum dün atletico'nun yerinde biz aynı taktik ile aynı şekilde oynasak 13-0 falandı maç.
görünebilen tek zayıf karınları eski günlerinin uzağında (elbette chelsea ve milan günlerine kıyasla daha formda) olan fernando torres. takımın oyun yapısına daha uygun olan ve sene sonu geri dönmesi muhtemel diego costa'nın kuvvetli ve çamur oyun yapısı bu takım gibi takıma + değer katıyordu. bunu bilen ve bu durumun farkında olan simeone, griezmann'ın yanına teoride benzer nitelikte olan ve başarılı olacağını tahmin ettiğimiz jackson martinez'in transfer etti ise de kimya tutmadı. eğer sene sonunda bir adet bangır bangır sağ açık ile diego costa veya bony gibi bir adamı kadroya katabilirlerse, gelecek sene ne barça ne real madrid ispanya liginde şampiyonluğun en büyük adayı olabilirler. zira diğer iki takıma göre neredeyse gol yemedikleri için sürpriz skor yaşamıyorlar. beraberlik oluyor. real ve barça'ya karşı da dirayetli oynayıp kazanabiliyorlar zira her takımı kitleyebilecek kapasitede bir takım. bu sezon aldıkları bir takım beraberlikleri, ihtiyaç duydukları 2. forvet ile galibiyete çevirirlerse şampiyonlukları uzak ihtimal olmaz.