aziz yıldırım'ın gücünün sınırları konusunda uç bir örnek olan "adam".
transfer söylentileri karşısında
kadıköy'e giderim ancak deplasmana diyerek aziz yıldırım'ı madara ederken bu ülkenin taraflı tarafsız en çok sevilen futbolcusuydu.
aradan 12 yıl geçti.
gelinen noktada hakaretvari sıfatlarla bile tam tasvir edilemeyecek bir kıvama geldi.
kucağına düşmediği adam kalmadı, galatasaray'a üstü kapalı etmediği saygısızlık kalmadı, hocaya demediğini bırakmadı, içine düşmediği futbol dışı olay kalmadı...
"koskoca" galatasaray camiası bir kıymetlisine sahip çıkamadı. aziz yıldırım belki arda'ya fenerbahçe forması giydiremedi ama onun dışında yapılabilecek her şeyi yaptı. önce basın yoluyla yıprattırdı, sonra aklını çelecek pek çok adamı üstüne yolladı, galatasaray yerine menajerinin lafını dinletti, işi bitince de bir kenara attı.
aradan 12 yıl geçti.
o taraflı tarafsız herkesin sevdiği, seramonide çocukların yanında sahaya çıkmak için birbiriyle yarıştığı o genç adam gitti. 2 sene önce hakem dövüp 16 maç ceza almasıyla gündeme gelebilmiş bir tipleme geldi. ondan bir önce gündeme gelmesi de bir barda kocasının önünde bir kadına sarkıntılık etmesi, buna tepki gösteren adamcağıza saldırması ve olayın ardından elinde silahla hastahane basmasıydı...
galatasaray, gönül verdiğimiz uğruna "ömrümüzden" verdiğimiz galatasaray, hala finansal fair play kıskacındayken, binbir tane ekonomik durum varken; gidip de 2 senedir top oynamamış bu tiplemeye imza attırıyor.
zamanında kardeşim diye bahsettiğim adam olsan da, sen artık herkes gibi bile değilsin.
ciğeri beş para etmez, sırtını güce yaslayan, yeri gelince içinden çıktığın camiaya bile tepeden bakan, futboldan başka her bokun altına imzasını atmış, sokakta görsem muhatap olmamak için yolumu değiştireceğim bir tipsin...
sen galatasaraylı arda falan değilsin. galatasaraylı arda öleli çok uzun yıllar oldu...
belki sezona iki hafta kala üstüne kurulmuş takımı bırakıp gittiğinde, belki bu milletin parasıyla verilen sponsorluk parasıyla barcelona'ya transfer olduğunda, belki onun bunun gazıyla hocaya artistik yaptığında, belki önüne gelen yavşayıp orda burda ifşa olduğunda, belki saymaktan yorulduğum başka bir olayda, belki hepsinde belki hepsinden de önce...
galatasaraylı arda öldü gitti. sen sırtını dayadığın yerlerin araya girmesiyle zorla kontrat imzalatılan bir serserisin.
seni de, seni o formayla görmeye de, seni "bir işaretle" bağrına basanları da görmeyi yüreğim kaldırmıyor.
gittiğinde haber ver olur mu?