18026
kader...
allah iyi veya kötü bir kader yazıyor insanın alnına. sana bana da bu kaderi yaşamak kalıyor.
arda turan'ın yazgısı o kadar ilginç yazılmış ki herhalde kendisi de şuanda yaşadıklarına anlam dahi veremiyordur.
düşünsenize çocuksunuz daha, işeme organınızın başka nasıl ve nerelerde kullanıldığını yeni öğreniyorsunuz. futbol giriyor hayatınıza, kale arkalarında sevinen çocukluktan geçip ali sami yen'in o kutsal zeminine parçalı ile çıkma fırsatını yakalıyorsunuz. çocukluk zamanınızda hayalini kurduğunuz, tv başında izlediğiniz o takıma kaptan oluyorsunuz. gün geliyor kulüp tarihinin en pahalı bonservislerinden birini kazandırarak veda ediyorsunuz. üstelik dandik bir ülkeye de değil ha, futbolun beşiklerinden birine, ispanya'ya gidiyorsunuz. a.madrid'de geçen yıllar içerisinde de kulübün tarihine adını altın harflerle yazdırıp rotayı barcelona'ya çeviriyorsunuz. orada da hatırı sayılır bir performans gösterirken o yetiştiğiniz kulüp hakkında ileri''teklifleri komik'' diyip, taraftarın gönlünü kırıyorsunuz. tilki misali barcelona'da da tutunamayıp ülkeye dönüyorsunuz, başakşehir futbol kulübüne. artık sosyal hayatınız zıvanadan çıkıyor, en yakın arkadaşlarınız azılı birer galatasaray düşmanı. bir akşam futbol sahasında hakem döverken başka bir akşam hastane basıyorsunuz. ülkenin gözünde artık bir nefret ikonuna dönüşmüşken yıllardır küs olduğunuz eski hocanız bir anda ortaya çıkıyor ve sizi bitik halinizle tekrar ülkenin en büyük kulübüne kazandırıyor.
boş mukaveleye imza attı deniliyor, böyle bir kader size yazılmışken masaya oturup sözleşme için pazarlık yapar mıydınız?
allah kaderinizi güzel yazsın.
hayatta hiçbir zaman olmaz demeyin. öyle bir olur ki kendiniz bile inanamazsınız olanlara.
arda turan'ı bu saatten sonra yermek gereksiz. umarım ben dahil her birimizi utandırır.
ne diyelim, hoş geldin koca kafa...
allah iyi veya kötü bir kader yazıyor insanın alnına. sana bana da bu kaderi yaşamak kalıyor.
arda turan'ın yazgısı o kadar ilginç yazılmış ki herhalde kendisi de şuanda yaşadıklarına anlam dahi veremiyordur.
düşünsenize çocuksunuz daha, işeme organınızın başka nasıl ve nerelerde kullanıldığını yeni öğreniyorsunuz. futbol giriyor hayatınıza, kale arkalarında sevinen çocukluktan geçip ali sami yen'in o kutsal zeminine parçalı ile çıkma fırsatını yakalıyorsunuz. çocukluk zamanınızda hayalini kurduğunuz, tv başında izlediğiniz o takıma kaptan oluyorsunuz. gün geliyor kulüp tarihinin en pahalı bonservislerinden birini kazandırarak veda ediyorsunuz. üstelik dandik bir ülkeye de değil ha, futbolun beşiklerinden birine, ispanya'ya gidiyorsunuz. a.madrid'de geçen yıllar içerisinde de kulübün tarihine adını altın harflerle yazdırıp rotayı barcelona'ya çeviriyorsunuz. orada da hatırı sayılır bir performans gösterirken o yetiştiğiniz kulüp hakkında ileri''teklifleri komik'' diyip, taraftarın gönlünü kırıyorsunuz. tilki misali barcelona'da da tutunamayıp ülkeye dönüyorsunuz, başakşehir futbol kulübüne. artık sosyal hayatınız zıvanadan çıkıyor, en yakın arkadaşlarınız azılı birer galatasaray düşmanı. bir akşam futbol sahasında hakem döverken başka bir akşam hastane basıyorsunuz. ülkenin gözünde artık bir nefret ikonuna dönüşmüşken yıllardır küs olduğunuz eski hocanız bir anda ortaya çıkıyor ve sizi bitik halinizle tekrar ülkenin en büyük kulübüne kazandırıyor.
boş mukaveleye imza attı deniliyor, böyle bir kader size yazılmışken masaya oturup sözleşme için pazarlık yapar mıydınız?
allah kaderinizi güzel yazsın.
hayatta hiçbir zaman olmaz demeyin. öyle bir olur ki kendiniz bile inanamazsınız olanlara.
arda turan'ı bu saatten sonra yermek gereksiz. umarım ben dahil her birimizi utandırır.
ne diyelim, hoş geldin koca kafa...