zamanında çok yazıp çizdim arda ile ilgili. (bkz:
#2317614) yıllar önce bu entry yi girdiğim zaman "hadi lan oradan" diyenler oldu. ama konuyu genele almak lazım.
2006 da manisa da müthiş bir sezon geçirdikten sonra galatasaraya dönüşü, hep göz önünde oluşu, galatasaraylı olması ve çeşitli şans faktörleri.
aslında
arda turan televizyonlarda ve magazin programlarında görülen kavgacı ve sinirli tanımın çok uzağında biri. peki neden bu adam bu kadar skandala imza attı. neden bu skandallar sadece madrid de oynadığı dönemde yaşanmadı. hepsine tek tek değinmek lazım.
hepimizin okul çağında terbiye yoksunu, zorba, herkese sataşan arkadaşları ya da tanıdığı olmuştur. karakteri zayıf insanlar bu arkadaşla birlikte olmaktan hiç hoşlanmasalar da, sırf kendilerini korumak ve rahatlarını bozmamak için arkadaş gibi gözükmek zorunda kalırlar. ve bu zorba arkadaşları ara sıra kendilerine zarar veriyor olsa bile sineye çeker ses çıkarmazlar. oysaki bu arkadaş onlara fazlasıyla zarar vermektedir ve acilen kurtulmaları lazımdır. ama karakterleri zayıf olduğu için karşılık veremezler ve çoktan pes etmişler, kurtulamamışlardır. işte arda turan da tam olarak budur. aslında televizyonda görülen ve birlikte mutlu olduğu sanılan hiçbir arkadaşıyla mutlu değildir. sosyal medyada görülen hiçbir fotoğrafında mutlu hissettiği söylenemez. peki neden bu adam bile bile mutsuzluğu seçti. işte tam olarak paragrafın ilk cümlelerinde bu net olarak anlatılmakta. arda galatasarayda ilk parladığı yıllarda çok fazla talibi oldu. sırf galatasaray futbolcusu olduğu için rakip takım taraftarları tarafından hep taciz edildi. o zamanki kız arkadaşı
* oynadığı dizinin nişantaşındaki çekimlerinde rakip takım taraftarı tarafından sözlü ve fiziksel tacize uğradı. bu gibi durumlar insan psikolojisini alt üst eder. ve arda da tam olarak bunu yaşadı. bu günlerde arkadaş gibi gözüktüğü herkes o yıllarda arda tüm bu olanları yaşarken, onlar ardanın kuyusunu kazmaya devam etti. evet tam olarak son yıllarda can ciğer gibi gözüken arkadaşlarından bahsediyorum. arda bunları bile bile bu kişilerle arkadaş oldu ve yıllar sonra bu arkadaşları dünyanın en iyi takımına transfer olduğunda onun tam anlamıyla futbol hayatını bitirdi.
arda turanın huzuru yoksa ondan iyi futbol beklemek, saksı pervanesinden elektrik üretmeye benzer. ardanın tek huzurlu olduğu yer madrid şehriydi. akşam antremanından sonra evinde gidip galatasaray maç özetlerini izler ve uyur. sabah erkenden kalkıp herkesten önce antremana giderdi. madrid de yaşadığı ev şehrin dışında ve ronaldo gibi, sergio ramos gibi, mourinho gibi kişilerin evine neredeyse yürüme mesafesindeydi. bu muhitte öyle gürültü partiler, hayatta hiçbir baltaya sap olmamamış adamları ağırlamalar falan pek mümkün değildi. e doğal olarak arda da futboluna odaklanmıştı. madrid barcelonaya nazaran daha sakin ve daha huzurlu bir şehirdir. madrid şehir merkezine indiğinde zaten yıllardır yıldız görmeye doymuş madrid halkı üzerine çullanmaz ve rahat rahat sokakta yürüyebilirdi.
ardanın barcelona ya transferiyle alakalı çeşitli şehir efsaneleri var. sponsorluk anlaşması vs gibi. ancak arda barcelona döneminde bile genelde süre aldığında başarılı denilebilecek bir süreç geçirmiştir. 50 maçta toplam 25 gole doğrudan katkı yapmıştır. 15 gol 10 asist. yani bu adam barcelonadaki ilk zamanlarında aslında futbolunu yine oynuyordu. ta ki yine bu kötü arkadaşları bu güzel şehre adımını atana kadar. arda maalesef yine bu arkadaşlara engel olmadı ve bu arkadaşlarıyla geçirdiği zaman boyunca yine performansı yerlere indi. devamında başakşehire geçişiyle zaten kariyerini bitme noktasına getirdi.
şimdi arda turan eskimiş demode bir yarış arabası gibi. 1987 ocak doğumlu yani bundan 2 ay sonra 33 yaşına basacak. artık futbolu bıraksın demiyorum. nede olsa yaşıtı messi hala messi. ya da 34 yaşındaki ronaldo hala ronaldo. ya telefonları kapatıp evi taşıyacak ve kendini tamamen futboluna verip kariyerinin sonunu güzel bitirecek. ya da bu sezonun sonunda benden bu kadar deyip kalan hayatında birikmiş parasını yemeye devam edecek.
fatih terimin elini öpmesi ve galatasaraya dönmesi konusuna geçecek olursak. değil fatih terim, mezarından ali sami yen çıkıp "bu çocuk galatasarayın evladı, bu çocuk galatasarayda oynayacak" dese bile bunun kararını verecek tek mercih galatasaray taraftarıdır. galatasaray taraftarı istemediği sürece arda turan, bırakın galatasaraya gelmeyi, çukurcumadan bile geçemez.