1259
son dönemlerde kötü de oynasa, taraftar içinden bir kısım bu kötü oyunu sebebiyle çatlak sesler de çıkarsa, galatasaray'ın ve galatasaraylı'nın gözbebeğidir. türk futbolunun son dönemlerde yetiştirdiği en yetenekli oyuncudur. zor bir dönemden geçmekte arda, kendi gibi değil. eski arda'nın uzağında bir süredir.
18 yaşındayken, şimdikine göre daha uzun ve kabarık saçlarıyla ve çenesindeki sakalıyla karşımıza çıktı arda. çok gençti ve gelecek için büyük umut vaat ediyordu. biz, büyük gelecek vaat edip eli para gördükten sonra sönen çok futbolcular gördük. yeteneklerini gece kulüplerinde, nargile kafelerde harcadılar acımadan. arda da onlardan biri olur muydu? bu düşünce çok kişide hakimdi belki; ama arda şimdiye kadar gördüklerimizden farklıydı. hırslı, çok çalışan, dermanı kalmayıncaya kadar koşan bir yetenekti hepimizin gözünde. arda kendini bitirmeyecekti, sinyalleri vermişti o zamanlardan. önce oyunuyla saygımızı kazandı, sonra büyük galatasaray sevgisiyle vazgeçilmez oldu. o sahada biz olurken, biz tribünde onun için haykırdık.
18 yaşında ali sami yen'e çıktı arda ve 4 yıldır da elinden gelenin en iyisini yaptı. bu dört yılda bizden biri oldu. sezon başında, hepimizin büyük saygı duyduğu haldun üstünel, 10 numaralı formayı ve kaptanlığı arda'ya emanet ettiklerini açıkladı. sevinmeyen yoktur eminim. içimizden çıkmış, galatasaray kültürüyle büyümüş, çocuk yaştan beri galatasaray formasıyla koşan bu genç adam o formayı ve kaptanlık bandını en iyi şekilde taşıyacaktı, taşıyor da. kolay değil, 22 yaşında bir genç için metin oktay'ın varisi olmak büyük sorumluluk. galatasaray'da bu kadar genç yaşta kaptan olan kaç kişi var bilmiyorum. biz hep, takımın en tecrübelisinin kaptan olmasına alıştık çünkü. bu yüzden arda daha ayrı bir yerde oldu hepimiz için.
arda, türk futbol tarihinin en büyük yeteneklerinden biri. tekniğini anlatmaya gerek yok, oyun zekasından bahsetmeye de gerek yok. 22 yaşında genç bir adam arda. avrupa'ya gitse, kaliteli takımlarda sırıtmayacak kadar kaliteli bir adam. geçmiş yıllarda avrupa'ya gönderdiğimiz oyunculara bakıyorum, hepsi ya istikrarsızlık sebebiyle takıma girememiş ya da kısa süre sonra türkiye'ye dönmüş. bir tek tugay kerimoğlu istisna. yıllar öncesinde, türk futbolunun en yetenekli oyuncusu olacak denilen emre bile avrupa'ya gidince kendini tüketmiş. arda hiçbiri gibi değil. bundan çok eminim, avrupa'da sağlam kulüplerde rahatlıkla oynayabilecek bir yetenek.
böyle bir yetenek türkiye'de tüketiliyor. arda'nın şanssızlığı, bu ülkede futbolcunun sadece futboluyla değil, bütün özel yaşantısıyla eleştirilmesi. hatta oyuncunun kafasını karıştırmak için çeşitli dedikodular ortaya atılması. arda'nın karakteri sağlamdır, bundan şüphem yok; ama birinin üzerine sürekli gidilirse, sürekli o adamla uğraşılırsa, kişinin sinir sistemi ne kadar sağlam olursa olsun bozulmalar olur. arda'nın sadece futbolu konuşulsaydı, eminim şu an her şey çok daha farklı olurdu arda için. performansı en yüksek seviyede devam ederdi belki de. harika bir istikrar tablosu çıkabilirdi ortaya. ama dedim ya, bu ülkede bazı şeyler öyle kolay işlemiyor. kısaca, meyve veren ağaç taşlanıyor.
kaptanlık ve 10 numara ağır geldi söylemleri var. belki öyle; ama bu sadece kaptanlık ve 10 numaralı forma yüzünden değil. o formayı taşıyan genç adamla bu kadar uğraşılmasa, arda bu sorumluluğun altından kalkabilirdi. belki taraftarın ve kulübün büyük beklentileri bu kadar etkiledi arda'yı. her maç mükemmel performans sergilemesini beklemek haksızlık, arda programlanmış bir makine değil. elbette hata yapacak, zaman zaman durgunlaşacak. böyle durumlarda, "yok abi, kaldıramadı sorumlulukları. demek ki o kadar da sağlam karakterli değilmiş" demek büyük haksızlık. arda, böyle sorumlulukların altından kalkabilecek bir adam. biz arda'ya her şeyi verdik. galatasaray'ın en önemli adamı ilan ettik, takımı onun çevresinde kuruyoruz dedik. metin oktay'ın varisidir dedik. yıllık ücretini iki katına çıkardık. yani arda'nın galatasaray'da istediği her şeyi önüne serdik. hepsini elde etti arda, elde etmek istediği başka ne kaldı galatasaray'da?
arda'nın eski arda olmasını beklemek ne kadar doğru bilmiyorum. şu durumda, arda için en doğru karar avrupa'ya gitmek belki de. hırsını yeniden geri kazanması için, avrupa liginin türkiye ligi gibi olmadığını birebir görmesi için ve en önemlisi de, kafasının rahat olması için, arda hep istediği avrupa macerasına başlamalı. parçalı'yı terletmese de galatasaray'ın ve galatasaraylı'nın gözbebeği olarak kalacaktır arda. içimizden biridir, abidir, kardeştir, arkadaştır. sen tribündeki biz, biz sahadaki sen. yürüyedur kaptan arda!