kanat atkaya'nın bugünkü yazısından bir alıntı yapmak istiyorum. okurken ağladım niyeyse, içimizdeki galatasaray sevgisinden olsa gerek, arda aşkından olsa gerek.
---
alinti ---
tribünde dikkat ediyorum; sadece arda’yı seyreden, maç boyunca nefes bile almadan “arda.. arda..” diye bağıran küçük insanlar var!
işte bu geniş ve sevimli hayran kitlesi için galatasaray dergisi güzel bir iş yapmış ve “arda’ya mektup yazın, yayınlayalım” demiş.
arda’nın cevaplarıyla beraber yayınlanan mektuplardan bir tanesini, ceren’in yazdığını arda bence kesip saklasın.
* * *
işler kötü gittiğinde, sorunlar çığa dönüşüp üstüne düşüyormuş hissine kapıldığında çıkarıp bu mektubu okusun arda.
tamamını aktarmayacağım.
“galatasaray’ın gururu, ceren’in gözbebeği arda” diye başlayan ve arda’yla ceren’in isimlerinin prens ve prenses şeklinde çizimini de içeren mektuptan küçük bir bölüm aktarayım yeter:
“televizyonda seni gördüğümde kalbim çarpıyor ve birden rengim atıyor.
seni bir kere görebilmek için neler vermezdim ki? gelelim futbolculuğuna:
gerçekten süper bir futbolcusun. 10 numara kaptansın. galatasaray’ın gururu benim de gözbebeğimsin.
neyse, ben bütün duygularımı yazsam bir roman olur...
kısaca: seni çok seviyorum.”
korkma arda, sanırım bu sevgi seni her kötülükten korur.
---
alinti ---