resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 4851
    arda turanı askerimizi evladımızı uğurlar gibi yollamalı ve ona taraftarlar ve kulüp olarak teşekkür edilmeli ve o da karşılığında 14.000.000 € ( 31.500.000 tl ) getiren ve istediği kulüp olan madrid takımına gitmelidir.
    kaptanın burada mutsuz yüzünü görmektense, kasamda 14.000.000 € ile la liga maçlarında mesut la, messi koşturmasını kardeşleri hamit ve nuri ile oynamayı, topal'a bacak arası yapmasını yeğlerim :)
    bizim galatasaray olarak görevimiz, hem yarışmacı olmak hemde altyapıdan parlatıp sattığımız oyuncularla altyapıdan türkiye ye ardalar, tugaylar çıkartmaktadır.
    git arda kaptanım bunlar üzüntü değil sevinç gözyaşları...
  • 4855
    kendisinin istatistikleri;

    2006-07 36 macta 8 gol 12 asist
    2007-08 44 macta 8 gol 21 asist
    2008-09 46 macta 12 gol 13 asist
    2009-10 47 macta 11 gol 26 asist

    istatistik futbolda çok da taktığım bir hadise değildir aslında. arda turan her şeyden önce ruhumuzu doyurmuştu. yani bir açlık söz konusuydu yetenekli türk futbolcusu açısından bünyemizde, arda sağolsun bu eksikliği giderdi. arda, sığınabileceğimiz, bel bağlayabileceğimiz, tribünde hissetiklerimizi sahada hisseden bir adamdı bizim için. resmi olarak ayrılmadığı için de hala öyle. beşiktaşlı nouma gibi, fenerbahçeli tuncay gibi... arda, sahadaki biz lafının tam karşılığıydı.

    maneviyat önce geldiğinden* attığı gollerden çok, sahadayken hissettirdiği duygular sebebiyle arda çok başka adamdır. önem sırasına göre takıma katkısı, maneviyatımızı doyurmasından sonra geliyor benim için. bu duyguyu yaşatan az futbolcu vardır; kewell, baros, sebastian perez, lincoln, mondragon gibi 5 güzel örnek var, yerli futbolcularımızdan da vedat inceefe, arif erdem, kubilay türkyılmaz*, büyük yusuf, hakan şükür, emre aşık gibi örnekler var. bu adamlar sahada duruşlarıyla, savaşlarıya, tavırlarıyla öncelikle maneviyatı doyurmuştur. hani reel hayatta her şey para değil ya, futbolda da her şey istatistik değil, takıma katkı değil bazen. nasıl ki yüzlerce gol atsa, şampiyonluğa, kupalara götürse de kazım'ı, haim revivo'yu, baliç'i, gökhan zan'ı ve caner erkin'i hiç sevemeyeceğim, bu adamlarda da durum tam tersi.

    yıllarca oynayıp bir numarasını göremediğimiz kerem inan benim gözümde roma polisine koyduğu postayla 1 numaralı adamlardan olmuştu. durumun özeti bu sanırım. bunun adı romantiklik mi yoksa daha başka anlamların futbolla harmanlanması mı bilemiyorum. galiba futbol asla sadece futbol değil. her şeyin sebebi bu olabilir...

    not: istatistikler için ''gs var dediler geldik'' isimli çaylağımıza çok teşekkür ederim.
  • 4857
    hiçbir duyguyu dozunda yaşamayan bir toplumuz. arda bugün gidiyorsa "yolu açık olsun, hayırlı olsun." demek çok zor olmasa gerek. öyle yorumlar okuyorum ki gözlerime inanamıyorum. karakterinden tut, kankalarının yanına gitler falan. bunları diyen aynı tipler adım gibi eminim arda kalmayı tercih etse; "aslan arda, kaplan arda" diyecek. ben gözlerimle gördüm çünkü arda oynayamıyorken "gitsin, 5 para etmez" diyenlerin manisaya 2 gol attıktan sonra "büyük kaptan, oha amk messi gibi gol attı lan" gibi yorumlarını.

    eğer ki gidiyorsa -ki gitmek istemesini yadırgamıyorum- yolu açık olsun, allah gönlüne göre versin. ben şahsım olarak onu yurt dışında izlerken "bu adam galatasaraylı, bizim içimizden yetişme" diyip gurur duyacağım. kalırsa da başımızın üstünde yeri var.
  • 4865
    arda galatasaray'ın evladıdır. gitmesi ya da kalmasi bunu degistirmez. galatasaray acisindan onemli olan arda'nin yoklugunun nasil doldurulacagidir. eger arda giderse yerine hazard, ribery, roben gibi elemanlarla doldurmak gerekir ki takım guc kaybetmesin. keita'yı gonderip, serdar ozkan'ı alan zihniyetin artık yok olması gerekir. galatasaray atacagı adımlarda guc kaybetmemelidir, vizyon ve guc kazanmalıdır. aksi durumda da o adımı atmamalı , elindeki degeri korumalıdır.
  • 4866
    medyanın yemek için boşluk aradığı anda, medyanın istediğini kendi taraftarı tarafından görmüş bir futbolcudur arda. yılda milyon dolarlar kazanmasına karşın sıradan vatandaşmış gibi hayat sürmesi beklenen bir futbolcu arda. kendisine ne kadar medya taraftarı haksızlık yapmış olsa da leş kargası gibi havada uçan fener medyasının kolu kanadının altına çalıştığı bir futbolcu arda. takımda ne bok olsa kaptanlığı sorgulanan bir futbolcu arda. kaptan yapıldığı sezon resmi ilk 10 - 15 maçta ya bir gol yada bir asist yapmış olmasına karşın hiç bir şey yapmadığı idda edilmiş bir futbolcu. a takıma girdiğinden beri hem milli takımın hem de galatasaray'ın en büyük kozu, en büyük umudu olmuş, bütün yük omzuna yüklenmiş bir futbolcu arda.

    şimdi gitmek mi istiyormuş, gitsin, kendisi için gitsin. kendisini hak etmeyenlerden, devamlı aşağı çekmeye çalışanlardan, sinem kobal'a sırf onun kız arkadaşı diye laf edenlerden, onun deyimiyle bir şerefsizin söylediğini başka bir şerefsizin manşet yaptığı bir ülkeden kaçsın kurtulsun.

    bülent korkmaz'ın kaptanlığını yaptığı galatasaray'ı stadyumda desteklemekten nasıl onur duyduysam, arda'nın da kaptanlığını görmekten son derece gurur duyuyorum.
  • 4872
    arda turan, genç bir adamın kariyeri

    şu sıralar galatasaray kaptanı arda turan’ın takımdan ayrılıp ayrılmayacağı ile ilgili papatya falı açılıyor. gitsin kurtulsun diyen var, defolsun gitsin diyen var, gitmesin bize lazım diyen var, gitsin kendisini geliştirsin diyen var, gitsin boyunun ölçüsünü alsın diyen var. konuşmak dünyanın en kolay işi olduğu için herkes konuşuyor. madem dağdaki çoban da, profesörde aynı takımı aynı tutkuyla tutabiliyor herkes konuşacak tabii ki. kimini ciddiye alacağız, kimini almayacağız. bu da bizim özgürlüğümüz.

    arda turan’ın macerasını bilmeyenimiz yoktur. küçücük yaşta futbolcu olmak üzere yola çıkar ve tuttuğu takımın, galatasaray’ın, kaptanlığına kadar yükselir. aslında büyük ihtimalle arda o küçücük yaşında sadece top oynamaktan zevk alıyordur, hedefi falan da yoktur, yani profesyonel bir hedefi yoktur. yoksa mutlaka futbolcu olmayı istiyordur, o ayrı. ayırdınız değil mi? mutlaka.
    bir çok genç, hem de öyle böyle değil aynı yaş grubundan binlerce genç aynı yola çıkar. büyük kısmı elenir gider. o yüzden bazen halı sahalarda “ulan bilmem kimle aynı takımdaydık, o hep yedeğimdi ama şimdi topçu a.q.”diyenlere rastlarsınız. iyi bilirim bu duyguyu. ama o aşamaya kadar neler yaşandığını da. o yüzden susarım.

    biraz da saha içine bakalım.
    geçen seneki berbat sezondan sonra yeni bir idari yönetim ve teknik yönetim takımın başına geldi. sezon, kişisel olarak arda için de kötü geçti. ciddi sakatlıklarla boğuştu, özel hayatının saygısızca didiklenmesi sinirlerini bozdu ve her şeyden önemlisi taraftarı olduğu galatasaray çok kötü sonuçlar aldı. bizlerin hikayesine benziyor mu? parmağı kırılan bir piyanist, ayağı kırılan bir taksici bir de galatasaray taraftarıysa bu sene berbat geçmiştir, değil mi?

    bu arada arda’nın atletico madrid, liverpool, valencia ile ismi geçti. bunlar menajerinin pompalamaları da olabilir, doğru da.
    iş bundan sonra karışıyor. arda gitmeli mi, gitmemeli mi?
    galatasaray açısından arda kalmalı. elmander alındı, drogba gelecek deniyor. anlaşılan drogba olmazsa ona yakın biri alınacak. orta sahaya kallström ve selçuk inan ismi geçiyor. şahane bir kadro. benim merak ettiğim, drogba ve elmander’e pozisyonları kim hazırlayacak, ortaları kim kesecek, pasları kim atacak. kim (kallström) de atar tabii de, arda bu iş için ideal değil mi? arda bize lazım, kalmalı.

    madalyonun diğer yüzünde arda’nın kişisel tercihi var. tamam, galatasaray’ı çok seviyor falan ama ortada bir de kariyer fırsatı var. daha 24 yaşında. dünya standartlarında futbol oynama olanağı bulduğunda, bunu neden değerlendirmesin ki? bu yaşlarda dünya arenasına çıkma fırsatını çok az insan yakalar. en çok futbolcular, sonra müzisyenler, sonra mankenler. bu fırsatı iyi değerlendirenler elekler çalıştığında aşağı düşmeyip, üstte kalırlar.

    ve bu bir meydan okuma. bütün dünyanın izlediği bir ligde forma giyme iddiası. kabul edelim ki herkes cesaret edemez. herkesin mesleğinde böyle bir imkanı bulması zor. bu arda için bir fırsat. büyük ihtimalle galatasaray’da kaldığında kazanacağından daha azına razı olacak hatta azıcık karakter zaafiyeti gösterse aziz yıldırım’ın ödeyeceğinin çok çok altında bir paraya oynayacak.
    önemli olan orada sıradan bir futbolcu olmaya razı gelecek mi, yoksa en yukarıları zorlayacak mı? yani, tuncay şanlı mı olacak nihat kahveci mi?

    kişisel olarak yaptığım en büyük meydan okumalardan biri motosiklet almamdı. ölesiye korkuyordum ama çok da istiyordum. sonuç : 11 yıldır motosiklete biniyorum. bir diğeri, ailemin yanında kalıp üniversiteyi onların yanında okumaktı, ben yalnız başıma kalıp itü’de okumayı seçtim. verdiğim kararların hiç birinden pişman değilim. arda’yı anlıyorum. bu tip kararlar insanı geceleri uyutmaz.

    yazılarımı takip edenler bilir, arda’yı kardeşim gibi, oğlum gibi severim. galatasaray’da kalıp yerel bir kahraman olmak mümkün arda için, ama eğer meydan okumayı seçerse ben ona başarılar diler ve onun için dua ederim.

    allah yardımcısı olsun.

    www.captano.net
App Store'dan indirin Google Play'den alın