resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 4353
    3 yılda fener medyasının oyununa gelindi ve arda bir avrupa kupası kazandıramadan, kazandırmayı bırak çeyrek final bile oynayamadan gidiyor şimdi. geri geldiğinde fener'e getirmek için elinden geleni yapıcak olan medya'nın tiyatrosunun birinci perdesi kapanmak üzere.

    arda'nın potansiyelinin %50sinden bile faydalanamayarak rekor fiyata satıyoruz belki. ama yerinin asla dolmayacağını, ve uzun yıllar boyunca aydın yılmaz'ın patlamasını bekleyeceğimizi size hatırlatmak isterim.
  • 4354
    hali hazırda oynayan en yetetenekli türk futbolcusudur. 16 milyon eder etmez, mutlu mutsuz herşeyi geçtim; hani yazıyorsunuz ya hep "yerli kalitemiz düşük, selçuk, hamit, gökhan inler, sezer vs alınmalı", heh işte türkiye'deki en iyi oyuncuyu arkasına zil takıp gönderiyorsunuz. temmuz'da yine yazarız seneye hamit kesin gelmeli, gökhan ne istiyorsa verilmeli...
  • 4358
    ne sineması, ne açılışı, ne tosun kankası, ne aziz başkanı, ne kabzımal bozması hakem eskisi amcasına verdiği ayarlar, ne ağız ishali toraman doktorla olan didişmesi hiç biri 18 mart 2011 fenerbahçe maçından sonraki açıklaması kadar koymadı bana. bir oyuncu yeteneklidir, yeteneği tartışılmaz ama ardayı hep yeteneğini iyi kullanmadı diye değil, yeteneğinin getirdiği popülerliği saçma şekilde kullandı diye eleştirdik maalesef. bende eleştirdim ama diyorum ya hiç biri fener maçından sonraki açıklaması kadar koymadı.

    sen değimliydin yaz başında yeni forma reklamında bilgisayar montajı ile rüyalarının kahramanı ile reklam çeken güzel kardeşim , kurgu muydu o reklam? senin takım sevdan arma sevdan sana saçma sapan hakaretler eden 3-5 çapulcuya pes edecek kadar küçük müydü, şimdi o adamın kemiklerini sızlatmış olmuyor musun? 18 mart 2011 fenerbahçe maçından sonra yaptığın nasıl bir açıklamaydı halen anlayamıyorum.

    sen değil miydin alt yapıdayken kale arkasında hagi'nin golüne çılgınlarca sevinen küçük çocuk, ne yani sen iyi günlerinde mi sevdin bu takımı o sevinmeler mi hoşuna gitti de galatasaraylı oldun. hagi bile bu ülke de ne eleştirilere maruz kaldı bilmiyormusun? nasıl bir ülkede futbolcu olduğunu bilmiyormusun? çok mu zordu medya önünde olmadan yaşamak. hakan şükür, bülent korkmaz, hasan şaş dünya üzerinde nereye gitsen en çok tanınan türk futbolcusuyken, hiç gördün mü ? senin gibi amatör yaşayıp, futboldan çok özel hayatlarıyla konuşulduğunu. ha onlar bile eleştirildi, bende hakan şükür'ün paraya olan düşkünlüğünü, takımı satıp satıp gitmelerini çok eleştirdim ama adam oynadığı kulüp için tamamen profesyonel yaşadı ve kırdığı rekorlar ve aldığı kupalar ile efsane oldu. hakkını yememek lazım. peki sen ne yaptın be güzel kardeşim de bu kocaman ego ya sahip oldun. bizi beğenmez olup, hepimizi aynı kefeye koyar oldun?

    2 efsane kaptanın yaptığı fedakarlıkları benden iyi biliyorsundur ama ben bir daha hatırlatayım;

    efsanemiz metin oktay;

    1957 yilinda fenerbahçe ikinci başkanı müslüm bağcılar metinle bir gazinoda buluşur. bir çek uzatır metin'e, rakamı sen yaz metin der yeter ki fenerbahçe forması giy. metin oktay ise tok olmuştur her zaman paraya, izmirspor'dan da "ya ben ya galatasaray" diyen zengin kızı sevgilisini bırakıp gelmiştir zaten, anında verir cevabi (gbkz: "bizi sevenleri üzmeyelim baba, bizi sevenlere ihanet etmeyelim") diyerek kendine yakışan şekilde teklifi geri çevirmiştir.

    bana göre ondan sonra ki en büyük kaptanımız * bülent korkmaz;

    17 mayıs 2000'de kopenhag'da oynanan uefa kupası finalinde o sakat omuzla nasıl mücadele etti. eminim sende benim kadar iyi hatırlarsın arda kaptan

    ee şimdi bu iki örneğe bir de senin yaptığını ekliyelim;

    18 mart 2011; 2-1 lik yenilgi ardın dan (gbkz: taraftardan özür diliyoruz. önümüzdeki sene galatasaray’a yakışan bir takım kurulur ve taraftarın gönlü alınır umarım)

    bu mu yani galatasaraylılık ? diğer 2 örnekle karşılaştırıyorum, ulan hani bir nokta bulayım da ordan sarılayım diyorum, kaybetmeyelim lan bu değerimizi diyorum ama sen durmadan basına ben avrupa da şu takımı seviyorum, şurada oynamak istiyorum diyorsun, yani bizi basamak gibi görüyorsun. kardeşim bana ne verdin de şimdi benim senin gitmek istemeni eleştirmem saçma oluyor?

    bak güzel kardeşim ben öyle güzel süslü püslü yazmaktan anlamam. saplantıları olan bir insanım. ben 5 yıllık bir yükselişin ardından gelen özhan başkan hezimetinde bile bu kadar üzülmemiştim, fener den 6 yediğimiz de bile bu kadar kötü düşüncelere kapılmamıştım. şerefinizle oynayın takım küme düşsün, gelir orada da arkanızda dururuz bundan adım gibi eminim ama bu şekilde ruhsuz olup, suçu bize attığınız da daha da kahroluyoruz.

    ne fedakarlık yapanlar var biliyor musun yada hiç düşünüyor musun? öğrenciler harçlıklarından kesip forma alıyor, lisanslı ürün alıyor ki kulübü kazansın diye. üç kuruşa bir ay ağız kokusu çeken renktaşım bile en kötü digiturk size astronomik paraları yatırsın diye ligtv alıyor evine. konumu ve durumu az müsait olan bile onlarca lira ödeyerek tüm zorluklara rağmen stada geliyor size destek olsun diye. yani siz lüks hayat yaşayın diye kendi normal hayatlarından fedakarlık ediyor, yüzlerce liralık masrafı sırf kulübü daha iyi yerlerde olsun diye gözünü kırpmadan harcıyor. bu mu yani bize müstahak olan?

    şimdi sağda solda bizi suçlayıp, artık ayrılmak istiyorum diyorsun ya git güzel kardeşim. gemiyi ilk terk eden kaptan ol git. düşürdüğünüz yerden çıkarmak için mücadele etme sakın. binlerce $ lık hayatının da tek suçlusu olan biz taraftarlara sırtını dön git. o apron çalışanının çocuğu olmaktan gurur duyan çocuğu da göm git. hagi'nin golüne havalara uçarak sevinen çocuğu da göm git ama giderken sakın bizi suçlama.

    hadi şimdi yolun açık olsun, istemeden kırdıysak da kusurumuza bakma. biz millet olarak aşırı dugusal oluyoruz da.

    ilgili maç; 18 mart 2011 galatasaray - fenerbahçe türk telekom arena da oynan ilk fenerbahçe derbisi.

    yazarın notu: sitem olarak ne yazdıysam hepsi gerçekleşti. gerisini sen düşün artık arda. *)
  • 4360
    gitmesine çok seviniyorum. adım gibi eminim ki kıymetini yurt dışında çok daha iyi bilecekler. ha takım açısından bakacak olursak onun gibi bir yerli sol kanat "nah" buluruz, ama şu şartlar altında kral olmak kendi elinde, arda bu ülkenin en iyi futbolcusudur ve şöyle bir zincire kurban gitmiştir.

    yönetim tarafından kaptanlık ve 10 numara verilir, bir bakıma gencecik yaşında "kutsanır", "papaz ilan edilir", reddedecek hali olmadığına göre kendisine sunulan bu görevleri her fanatik galatasaraylı gibi havada kapar, sonra taşıyamaz, ağır gelir, medya da üzerine yüklenir, sakatlıkları baş gösterir, yokluğundan ve moral bozukluğundan dolayı takım kötüye gider, sonra da arda suçlu olur???

    hepimiz suçluyuz, biz bu delikanlıyı hak etmiyoruz.

    başbakanı yağlamaya pek meraklı olan yönetimdeki vatandaşlar savunsaydı kendisini medyaya karşı, "dünyanın en büyük taraftar grubu" sinema kapatmasına beste yapacağında, hava alanında küfredeceğine arkasında dursaydı...

    arda'yı hak etmedik, genel toplamda yani, iyi niyetli ve gerçeklerin farkında olan arkadaşların çabası da yetmedi maalesef...

    ben arda'ya hiçbir zaman ayrıca bir sempati duymadım, duyamadım, ama gerçekleri görmemek için kör olmak da bir bahane olamaz üzgünüm, sağır sultan duydu arda üzerinden oynanan oyunları...

    böyle bir yeteneği kendi ellerimizle harcadık, harcamaya meyilli olanlara da ortam hazırladık, gurur duyalım kendimizle...

    bu davranışlarımız kitap olsun hatta, "genç yetenekler nasıl(!) yetiştirilmelidir?"

    adnan polat yapsın bakalım arda'nın kariyer planlamasını, sanki on parmağında on marifet de, bir bunu yapmadığı kalmıştı...

    şu dakikadan sonra kendisinden gelecek paranın da amına koyayım, ha kendi prestiji açısından iyi bir paraya gitsin ancak, yeteneğinin bedeli yani, yoksa bir bok hak ettiğimiz yok, adamın bir ağzına sıçmadığımız kalmış, gelecek parada üçün beşin hesabını yapıyoruz, ondan gelecek para yerin dibine batsın.

    eğer oralarda mutlu olursa, bu en büyük ödüldür kendisine...

    büyük kaptan, yeni metin, suratsız, yabancı düşmanı, seks düşkünü, sinema kapatıyor diye diye bitirdik adamı... kaptan olacak adam yoktu sanki amına koyayım, böyle pazarlama stratejisinin de içine sıçayım.

    yönetimden bir allahın kulu da gösteremedi ya sol taşşağını, ancak resmi siteden blöf yapsınlar "hukuki işlem başlatacağız." diye...

    hıncal uluç kadar olamadınız amına koyayım.

    not: lafların hepsi yönetime ve taraftarın önemli bir kısmına gidiyor.
  • 4364
    günümüz teknoloji ve internet çağı olmasının en güzel yanlarından biriside bilgiye anında ulaşabiliyor olmanız. hemen parmaklarımız klavyeye götürüp transfermark.co.uk sitesin açtım. sonra mouse yardımıyla arda turan sayfasına geldim. performans bölümünden 09-10 bölümüne geldiğimde bana 52 maç oynadığını 13 gol attığını ve 29 asist yaptığı bilgisini verdi.

    10-11 bölümüne geldiğimde ise 18 maç yapmış 8 gol atmış ve 4 asist yaptığını gördüm. bu 10-11 sezonunda 6 boyunca sakat olduğunu biliyoruz. sakat bir adamın performans göstermesini aklı başında herkes beklemez.

    baktığımız zaman 1,5 senede mevcut oyunculardan çok daha fazla katkı verdiğini benim gözlerim görüyor. sizinkilerinde görmesi lazım.
  • 4365
    neymiş avrupa'da oynamak istediğini belirttiği için kaptan olamazmış. amına koyim burada real madrid-barcelona maçları olduğu zaman sözlüğün yarısı birbirine giriyor lan. liverpool-manchester maçı için fellik fellik link aranmıyor sanki. inter veya milan gol attığında gevşemiyor musunuz olum. burası özel ligler, hangi futbolcuya sorarsanız sorun hepsi burada oynamak ister. bu isteği için adama laf atılıyor ya işe bak. neyin kafasındasınız anlamıyorum, anlayamıycam.

    hani bunu diyen insan az biraz empati yapsa bişi demicem. düşün bi lan, alt yapısından a takıma çıkıyosun, milli takım'ın yıldızısın, galatasaray'ın yıldızı ve kaptanısın, taraftar iki sene önce "sana paris hilton yakışır" desin, sonra sinema kapattığı için besteyle protestoya konu oluyorsun. her futbolcu gibi seninde avrupa'da oynama isteğin var ama taraftar bilet ve forma alınca senin hayatına karışabilme lüksüne sahip olduğu için demediğini bırakmasın. bak bakiyim kafanda saç kalıyo mu senin? sonra buraya girip arda çok rerörerö. önce itin götüne sok adamı, sonra gemisini niye terkediyo. 1 gün bile durması hata arda'nın. hemen yarın gitsin kurtarsın kendisini. ciddiyim...
  • 4366
    bizim için kalmasını isterdim ama kendisi için gitmeli. ultraslan denilen sikimsonik oluşum bu tribünlerden defolup gitmeden, ne arda turan ne de başka bir yıldızı bünyemizde tutamayız. kalitesini yukarılara çekmeye çalıştığımız şu sözlükte bile ultraslan sikimsonikliğinde bir ton adam var. sözlüğün de geleceği muamma bu yüzden. herhangi bir futbolsever'in bile arda turan'ı dişe dokunur sebepler olmadan eşeltirmesi antipatik bir durum oluştururken, kendi taraftarının, ne sikime hizmet ettiği bilinmeyen bir oluşumun peşine takılıp galatasaray kaptanı'nı bu şekilde eleştirebilmesi kaptan açısından dayanılacak bir şey değil bence. ezeli rakibe bakıyorum, eleştirilen, küfredilen başkanına bakıyorum, taraftarına bakıyorum; tosun'a laf yok, lugano'ya laf yok, sex partilerinde adı çıkan santos'a yok. kaç kere haberi çıktı bu adamların? kaç kere taraftarı ıslıkladı bu adamları? onlar, kazım'a bile arda'ya yapılanların onda birini yapmadı. gönderdiler, o da ayrı bir konu. gidip biz aldık o adamı. sonra ''kazım'' diye inledi bu stat. nedense ''kaptan'' diye inletemedik. belki arda'yı kendine getirecek çok basit bir şeyi, belki son bir iyiliği o'na yapamadık. gerçi ''yapamadık'', ''edemedik'' diyorum pardon. kendimi sike sürülecek aklı olmayan, galatasaraylılık duyguları ''bedava biletin hazzı''nı aşamamış adamlarla aynı tutuyorum. bir de bunların peşine takılanlar var tabi. ne yaparlarsa arkalarından taklit edenler, taraftar bilinci oluşmamış insanlar... galatasaray değerlerini ıslıklarken birileri, geri kalanlar karşı bir ses çıkaramaz oldular. çünkü bilinçsizce saldıranların sayısı o kadar fazla ki, sessini duyuramayan kaliteli taraftar sahiplenemedi bu değeleri. ''onlar * bağırdı hadi bağıralım'', ''onlar kalktı kalkalım'', ''oturdu, oturalım'' diyen o kadar fazla taraftar var ki... bu durum galatasaray tribünlerinin değil, galatasaray değerlerinin geleceğini sorgulatır oldu. arda'nın gidişi zannediyorum büyük oranda karara bağlandı. ve inşallah gidecek. işte bu, ''ultraslan-peşindekiler ve gerçek taraftarlar'' üçgeninde; organizasyonu eksik olan kaliteli taraftarın, ultraslan ve peşindekilere karşı yapacak pek bir şeyi olmadığı için kaptan arda gidiyor. işte bunun için biz gerçek galatasaraylılar arda'nın gidişine sevineceğiz. umarım başarılı olur da, bizler buna sevinirken, gitmesi için uğraşan sikimsonik topluluk göt oluşların en şahanesini yaşarlar. belki o zaman yönetimden birileri de uyanır da bu çapulcuların insanlara nasıl zarar verdiğinin farkına varırlar. artık öyle bir hal almışız ki, takım için en önemli değerlerden birini göndermeye çalışan bir kitle ve o adamın gidişine(kurtuluşuna), kendisinden daha fazla sevinen başka bir kitle olarak ikiye bölünmüşüz. umarım, bizim bu tür sevinçlerimizin sayısı çok az olur. çünkü bizim bu tür sevinçlerimiz ''galatasaray'ın değer kaybı'' ile doğru orantılı...
  • 4368
    eğer atletico'ya giderse şahşi görüşüm hem transfer teklifini ret etmeyerek efsane olma şansını yitirecek hem de taraftarın gözünde değerini.

    sadece ufak bir açıklamayla kendisi efsane olabilir. ben bu takımın kaptanıyım, bu takım bu haldeyken de hiç bir yere gitmem diye bir açıklama yapsa, o zaman işte gerçekten efsane olur. bu taraftar da onun sırtını yere getirmez. ama sanmıyorum diyeceğini.

    ah be arda sen daha sözleşmesi feshedilecek futbolcular belli değilken gitmeye kalkarsan işte böyle, o zaman herkes der sana gemisini terk eden kaptan diye. bi okan, bi emre olursun en fazla.
  • 4369
    galatasaray kendisine yakışmayan bir kaptandan kurtuluyor. kınamı aldım en münasip yerime de yaktım. bırakın kaptanı galatasarayda hiçbir sporcu küstüm ki, küstüm ki, oynamıyorum ki, bana bağırdınız ama, sahip çıkmadınız, sinema dediniz ühü, demez, diyemez. burası öyle bir camia değil arkadaşım. yolu açık olsun, gitsin oralarda sporcu olmayı öğrensin, başarılı olsun, galatasaraydan da uzak olsun.
  • 4372
    eğer gidip de hayal ettiği gibi anfield'da sahaya çıkar, başarılı da olursa beni gururlandıracak futbolcumuz. hiç hayıflanmam, ''ah gitti vah kaçırdık!'' demem. elano gol attıkça bana fenalık geliyor, ''niye biz oynatamadık da elin oğlu oynatıyor?'' diye dövünüyorum. ama arda için yapmam bunu. arda için sevinirim...

    şimdi gelelim, ''biz üç kuruşumuzdan arttırıp bilet alıyoruz, forma alıyoruz; sen nasıl avrupa hayalleri kurarsın?''cılara...

    kimse futbolcular rahat yaşasın, takım ihya olsun diye maça gitmiyor, forma almıyor, maç izlemiyor efendim. bir defa bu yalana kendimizi inandırmayı bırakalım.

    takım tutuyoruz, çünkü futbolu seviyoruz ve bu sevgiye rekabette taraf olarak heyecan da katmış oluyoruz.
    forma ya da takım ürünleri satın alıyoruz, çünkü büyük bir şeye ait olmak ve bu aidiyeti etrafımıza göstermek hoşumuza gidiyor. takımımızın renkleriyle sarılıyken mutlu oluyoruz.
    maça gidiyoruz, çünkü ya orada oynanan oyunu, orada oynayan takımı çok seviyoruz, ya avazımız çıktığı kadar bağırmayı seviyoruz, ya günlük hayatta edemediğimiz küfürleri orada sıralama şansı buluyoruz. kısacası o atmosfere, o havayı solumaya, o heyecana, o gösteriye tutkuyla bağlıyız.

    evet, pek çok zaman ''ya şunu da alayım, kulübe katkım olsun'' demişliğimiz vardır. ama bunu şu ya da b futbolcu o takımda oynuyor diye yapmıyoruz. hani kızınca futbolculara bağırıyoruz ya: ''aşkımız armaya, sizlere değil!'' diye... bu sadece kızgın olduğumuzda yoktan varolan bir duygu değil, zaten gerçek olan bu. ve evet, bazı futbolcular bu süreç içerisinde kalbimizde ayrı bir yer kazanır. çünkü çok sevdiğimiz o arma, aşık olduğumuz o takım, onu görmek istediğimiz yerlere gelirken, en büyük katkı o futbolculardan gelmiştir.

    arda'nın o futbolculardan biri olup olmadığı, kişiye göre değişiyor gördüğüm kadarıyla. mesela ''hagi'' denince, orada tartışma olmaz. ama arda konusunda oluyor. çünkü, tarihinde pek çok şampiyonluk bulunan, türkiye'nin avrupa'da kupa kazanmış tek takımı olan, uzun bir dönem şampiyonlar ligi'nin etkili takımlarından biri olmayı başarmış bir takımın taraftarını, ''şu kadar gol attı, şu kadar asist yaptı'' ile avutamazsınız.

    işte, arda'nın liderliğini yaptığı ya da apmaya çalıştığı takımdan beklenen, o dönemlerin tekrar canlandırılmasıydı. çünkü arda bu kulübün yetiştirdiği en büyük yeteneklerden biri ve takımın en önemli parçası. ama son yıllarda ortada arda'nın liderlik edebileceği bir takım bırakılmadı ne yazık ki. çok fazla teknik direktör, çok fazla futbolcu değişti. ne arkadaşlık, ne uzun süre birlikte oynamanın getirdiği takımdaşlık kaldı. kalitesiz futbolcular da cabası...

    bu ortamda, arda'nın omuzlarında kaldırabileceğinden fazla yük var. takımda onun düzeltemeyeceği, onun başa çıkamayacağı boyutta sorunlar mevcut. bu sorunlar elbette ki halledilecek. ama galatasaray futbol takımının yeniden ayağa kalkması, avrupa'da elde ettiği saygınlığı yeniden kazanması için uzun bir zaman lazım. ben isterim ki arda bu süreçte yanımızda yer alsın ve bu ayağa kalkışın bir parçası olsun. ama giderse de gönül koymam ben. yeter ki gittiği yerde yeteneklerine yakışacak futbolu oynasın.

    sonuç olarak, biz bu takımı seviyoruz diye, bir futbolcuya bir misyon yükledik diye, onun hayallerine ipotek koyma hakkına sahip olmuyoruz. yürek onun, kariyer onun, seçim onun...
  • 4373
    okuduğunu anlamayan "elma ile armut'u" ayıramayan taraftarların halen bizim arda yı neden bıraktı gitti dediğimizi sandığı futbolcudur kendisi. benim güzel renktaşlarım arda istediği yere gidebilir. bu gözler nice ihanetleri gördü bu takımda, arda nın gidişini ihanet olarak bile görmem. hatta zerre s.k.mde olmaz merak etmeyin. benim için en kutsal olan forma ve arma dır. kimse onun üzerinde yer almaz, alamaz. eğer yazılanların hoşunuza giden yerlerini okumayı bırakıp, millete ayar vermekle uğraşmaktansa, genelini okuyup anlatılmak istenileni anlasanız, bizim arda ya niye gönül koyduğumuzuda anlarsınız. evet benim 3 kuruşum değerli ve benim 3 kuruşumla bu vatandaş benden lüks hayat yaşayıp, utanmadan 3-5 tane çapulcuyla beni aynı kefeye koyup kaçıp kurtulayım bu camiadan havasını yaratırsa, istediğim eleştiri ve sitemi yaparım kimse kusura bakmasın.
  • 4374
    gitmeyi isteyen kendisi fakat suçlanan taraftardır. çok ilginç. bir de ''bakın fenerliler hiç böyle yapıyor mu, kimleri savunuyorlar'' diyorsunuz ama bir fark var;

    fenerliler hiçbir maç '' gökhan gönül oley, volkan volkan volkan demirel, demirel demirel volkan demirel'' diye tezahürat da yapmıyor. volkan maç içinde imkansızı gerçekleştirince alkışla geçiyorlar. onların iyi yönde de verdikleri tepkiler sınırlı. kötü yönde verdikleri tepkileri ise çoğumuz gördük. maç içinde bir çalım atan gökhan gönül için 5-6 ayrı beste henüz göremedik.

    arda'yı eleştirirken ya da severken abartan biziz evet ama gitmek isteyen de kendisi. bunu da es geçmeyelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın