çok sayıda avrupa kulübünün ilgilendiği bir futbolcuydu. ciddi teklif yapmasalar bile ilgilenenler, listelerine alanlar çoktu. bu kulüplerden biri de galatasaray gibi gözüküyor.
manchester united gibi büyük takımlarla da adı geçmişti.
ronny johnsen,
henning berg ve çok daha önemlisi
ole gunnar solskjaer'den sonra norveç ligine daha farklı bakan kırmızı şeytanların, annan'ın transferini en azından değerlendirdiği doğru olabilir.
mame biram diouf da bu tür transferlerden biri oldu. sir alex'in yönettiği man united,
bebe'nin transferi haricinde yapılan transferlerde her zaman çok titiz davranan bir kulüptür
*. annan'la ilgilenmemeleri
*, kötü oyuncu olduğu anlamına gelmez tabii ki.
michael essien'e zamanında
man united ve
chelsea talip olmuştu. muhtemelen
annan,
essien gibi güçlü olmadığı için ve boyu kısa olduğu için ingiltere'ye transferi gerçekleşmemiştir.
essien gibi allah ne verdiyse vuran, tekniği gereğinden fazla iyi olan bir futbolcu olmasa da;
annan'ın defansif olarak
essien'e benzetilen bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz. ki
essien de öyle tekniğini her zaman gösteren bir futbolcu değil. ve zamanında
21 mayis 2008 manchester united chelsea maçında
essien'in ofansif meziyetlerinden vazgeçilerek, kendisine
cristiano ronaldo'yu tutma görevi verilmişti.
wes brown'ın sol ayağıyla açtığı ortada
cristiano ronaldo'nun yanında
essien kalınca,
man united 1-0 öne geçmişti.
annan'ın
essien ile bir benzerliği de kafa toplarında pek iyi olmamaları. ve
annan 171 boyunda, 6-7 cm daha kısa
essien'den.
artık basan ve rahatsız eden bir orta saha olduğu herkes tarafından biliniyor zaten.
14 ağustos 2010 rosenborg bk ik start maçındaki
anthony annan performansını şu videodan izleyebilirsiniz:
http://www.youtube.com/watch?v=PFGFwaQdBAo büyük takımların erken yenen gollerle şoka girme sorunsalını yaşadılar. rosenborg'un bazı maçlarda orta sahanın defansif yükünü tamamen
annan'a bırakmaları hata bence.
annan basan bir futbolcu, defansif kurguda güvenebileceğiniz bir futbolcu değil. yanında biri daha olmalı. bu maçın ilk yarısında defans da kötü oynayınca böyle bir duruma düştüler, ama çevirmeyi başardılar.
rosenborg'un üçüncü golünü
annan, uzaktan kaleye gönderdiği şutla kaydetti. ve daha sonra gördüğü ikinci sarı karttan atıldı. bu kadar pres yaparken, çok da faul yapan bir futbolcu annan.
lorik cana gibi fazla basmaktan kaynaklanan fauller bunlar. büyük sorun olmasa da bu konuda kendisini biraz dizginlemesi lazım.
cana demişken, gelmesi halinde
galatasaray orta sahasının muhtemel durumunu da konuşmak lazım.
lorik cana ve
anthony annan ikilisinden; pozisyonların yerine göre dönüşümlü olarak biri basarken, diğeri alan kapatacaktır.
cana, önceki paragrafta bahsettiğim,
annan'ın yanında olması gereken tarzda bir futbolcu. daha çok topa basan
annan, orta sahanın gerisindeki boş alanları kapatacak futbolcumuz da
cana olmalı. ikisinin de basması halinde oluşacak boşlukları herkes tahmin edebilir sanırım.
defanstan çok, ihtiyacımız olan atak işlerine
baktığımız zaman; diğer futbolculara çok iş düşecek.
lorik cana da,
anthony annan da gerideki paslarda başarılı isimler. ama topu rakip sahaya taşımak konusunda
sıkıntı olabilir
*. ve en son defansımızda
servet çetin vardı.
lucas neill'ın uzun toplarına kalmadan önce, atak futbolcularımızdan birilerinin geri gelip top yapması lazım.
son olarak;
annan'ın saçları biraz uzamış hali
michael essien ve
john obi mikel'e, saçları kısa hali
patrice evra'ya benzemekte.
annan kadar
manchester united,
michael essien,
rosenborg vs. içeren bir entry oldu ama;
annan hakkında da bir şeyler aktarabildim umarım.