• 51
    32 yaşındayım.

    babam-büyükbabam balgatlı, annem-babaannem kırıkkale keskinli, biz kardeşimle emekte doğduk, büyüdük, son birkaç senedir balgattayız, yıllarca çocukken her haftasonu gittigimiz büyükbabamın-babaannemin gecekondusunun olduğu yerde.

    ankara dışına çok az çıktım, orta halli bir aileydik, yaz tatiline gitmek gibi bir lüksümüz yoktu genelde. büyüdük, hala pek ankara dışına çıkmıyorum.

    memleket sevgisi çok başka bir şey dostlar. quiz diye bir program var ligtv'de, futbolcularla soru-cevap bir program, çoğu kişi bilir. o programda bir soru var "en sevdiğiniz şehir?" diye. yerli oyuncuları geçtim yabancı oyuncuların çoğu bile o soruya "istanbul" cevabını verir, öyle güzel bir şehir demek ki istanbul. ben yılda birkaç kez toplantı için giderim istanbul'a. gidince işim biter bitmez ankara'ya dönmek isterim. dünyanın gözdelerinden istanbul'u gezmek istemem bile, öyle severim ankara'yı. istanbul dururken ankara'nın nesini seviyorsan diyenler için vizontele filminden kısa bir video paylaşmak istiyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=bb2XiRCgkU4

    işte ankara benim için dünyanın en güzel şehriydi, hala da öyle herşeye rağmen. ama siz bizim sevdamızı elimizden aldınız.

    bunun sorumlularına hakkımı helal etmiyorum!
  • 57
    bugün ankara'nın baskent olusunu kutluyoruz.

    cumhuriyetin baskenti. yillardir gelmeyi bekledigim yer. 8 yildir hep misafir olarak gelsem de sonunda kesin dönüs yapiyorum. 6 yasindan beri yasadigim sehre dönüyorum... tayinim cıktı. cok mutluyum, esimle ve oglumla kavusuyorum.

    ankara ankara güzel ankara,
    seni görmek ister her bahtı kara
    senden yardım umar her düsen dara
    yetersin onlara güzel ankara.

    burcuna göz diken dik başlar insin,
    türk gücü orada her zoru yensin,
    yoktan var edilmiş ilk şehir sensin,
    var olsun toprağın, taşın ankara.
  • 62
    benim gözümde sivas'tan sonra bir başka zorlu deplasmandır.

    dün 4 tane birbirinden sap sivaslı arkadaşımla dışarı çıktım ve haliyle ufak bir ankara-sivas mukayesesi yaptık. bizim rakının hemen hemen aynısı onlarda da varmış, adı da rakı... yenisi, tekirdağı, boğması falan da varmış, iyisi 360 derece yaparmış kafayı ve yemekle falan da değil sadece bunu ve de tamamen sek olarak içerlermiş :(

    ulan bizde rakı ortalama 45 derece falan, ona da yarı yarıya su ve buz katıp (oluyor sana 22.5 derece) mezeyle, hatta yemekle falan içiyoruz (oluyor adeta bira), sonra bir de atıp tutuyoruz :( lan sonra "ne diyoz la biz yarram ikisi de aynı değil mi" dedik gülüştük ayı gibi :(

    bunların erkekleri böyleyse kangalları adamın amına gor vallaha... sivas'a maça falan gidecek olsam holiganlık yaparken en az üç kere düşünürdüm. bu da böyle bir anımdır...

    alemci yazar ankara pavyonlarından bildirdi :(
  • 65
    bugün atatürk'ün ankara'ya gelişinin 97. yıl dönümü.

    --- alıntı ---
    ankara ankara, güzel ankara!
    seni görmek ister her bahtı kara,
    senden yardım umar her düşen dara.
    yetersin onlara güzel ankara.

    yurduma göz diken dik başlar insin.
    türk gücü orada her gücü yensin.
    yoktan var edilmiş ilk şehir sensin,
    var olsun toprağın taşın ankara!

    --- alıntı ---

    bazılarınız her gün boğazda takılıp, sahilde oturuyormuş gibi ankara'nın istanbul' dönüş yolunu sever ama biz bu şehri sebepsizce seviyoruz.

    --- alıntı ---
    insan memleketini niye sever? başka çaresi yoktur da ondan... (gbkz: ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. burayı seversen, burası dünya'nın en güzel yeridir. ama dünya'nın en güzel yerini sevmezsen, orası dünya'nın en güzel yeri değildir)...

    --- alıntı ---

    ankara'ya öyle yakışırdı ki kar...
    asfaltlar ışıldar...
    yalanlar...
    şimdi ve sonra ne zaman ankara'ya kar yağsa
    elim gönlüm, çocukluğum buz tutar.
  • 67
    bu aralar asbest iddaasi ile gundeme gelmesi gerekirken guzide basinimizda ufak tefek haberlerle gecistirilen 5 milyondan fazla insanin yasadigi baskent.

    http://haber.sol.org.tr/...atil-edilmeli-187231

    ilgili haberdeki iddaalar cok ciddi. hele ki soz konusu binanin maltepede oldugu goz onune alinirsa, neredeyse tum ankaranin kullandigi sihhiye ve kizilaya cok yakin olmasi cok daha tehlikeli hale getiriyor. bugunden yarina etkisi cikmayacak elbette bu olayin ancak 20 yil sonra tum ankarada kanser vakasi patladiginda is isten gecmis olacak.

    resmi aciklamalarda her zamanki gibi gecistirilen bu vahim olayi sesimiz ciktiginca duyurmaliyiz.
  • 68
    kışın deplasmana gittiğimizde, döndükten sonra otobüs mevcudunun yarısının hasta olup döküldüğü, başkent olmak dışında hiçbir albenisi ve özelliği olmayan bozkır.

    hayatımda -25 dereceyi sadece burada gördüm. allah bir daha nasip etmesin, o günden beri senenin en sıcak gününde bile sıcaktan şikayet etmem. en son geçen hafta iş nedeniyle 1 gece konaklamalı seyahatim oldu ve haziran ayının 20'sinde mont alıp giydim.

    neyse, ankara anıları bir yana güneş-ankara-dünya gibi bir caps yapılacaksa güneş yerine adana yazılmasını rica edeceğim.
  • 71
    bu sene gençlerbirliği ya da osmanlıspor'dan birinin küme düşeceğini, ankaragücü'nün ise süper lige yükseleceğini düşünüyorum. ankara'daki süper lig takımı sayısı bu sebeple aynı kalacaktır.

    ayrıca ülkemiz avrupa'da ve dünyada başkentinden şampiyon çıkmayan az sayıdaki futbol ülkesinden de biridir.

    bugün ise atatürk'ün ankara'ya gelişinin 98. yılıdır. kutlu olsun!
  • 72
    bu aralar ayaz isini cok abartmis sehirdir. her sabah sakal trasi olup ciplak yuze o sogugu yemek cok aci lan.

    sehrin takimlarina gelecek olursak gençlerbirliği nin dusmemesi demek 19 mayis stadinda her hafta mac oynanmasi demek. her hafta sonu ulus ve cevresinde bu trafiği cekmek istemeyeceklerdir. cavcav in da vefat edisi ile cokuse gecen genclerbirligi umit ozat i td yaparak kendi ipini cekti. benim 1. lig adayim genclerbirligi. behzat uzulecek bu duruma ama baska yol yok amirim.
  • 73
    hayatımda 6 senemi geçirdiğim şehir. bir öğrenci için fena bir şehir değildir. ama egeliyseniz ya da soğuğa gelemiyorsanız kış aylarında hiç çekilecek bir şehir değil. tabi bir futbol şehri de değildir. istanbul takımları da olmazsa dolu bir tribün göremezsiniz. her yere stat yapan, inşaat dediğin an ağzının suyu akan bu hükümet ankara'yı yine unuttu. geçen gün yine ihale haberlerini okudum, bir zahmet yapın artık o stadı. netice olarak konya'dan, kayseri'den, sivas'tan bile şampiyon çıkabilir, ama bu şehirden şampiyon çıkmaz.
  • 74
    doğup büyüdüğüm, üniversiteye başlayana kadar yaşadığım şehir. şimdilerde 5-6 ayda bir gezmeye gidiyorum. özlüyorum.

    ilginçtir, bu şehirde yaşayanlar sanki başka hiç bir şehir bu kadar düzgün, düzenli, yaşanabilir değilmiş gibi söylemlerde bulunur. marmara ve ege'de yaşayıp ankara'yı sonradan görenler ise burada yaşanır mı tarzı yorumlar yapar. 17 yaşına kadar ankara'da; sonrasında kocaeli-istanbul'da yaşayan, ege'ye ve yurt dışına iş sebebiyle sık seyahat eden birisi olarak şunu yazabilirim. kalabalık (sanayinin yoğun olduğu ya da turistik) yerlerde yaşadıktan sonra ankara sığ geliyor. dingin ve öğrenciler için güzel olduğu fikrine katılırım fakat kalabalık şehirlerde yaşanan tempodan sonra inanılmaz sakin ve durağan gelmektedir. ilkokulum, orta okul ve lisem, dershanemin önünden geçerken duygulanırım hep. daha doğrusu yolumun üzerinde olmasa da görmeye giderim buraları hep. sakarya caddesindeki dershaneme hafta içi akşam etüdüne giderken, bazı barların önünde o akşamki galatasaray'ın şampiyonlar ligi maçı yayınına istinaden galatasaray bayrakları asılırdı. daha dershaneye girmeden kafa giderdi benim :) 21:45'i bekler derse de odaklanamazdım. rahmetli annemle izlerdik evde maçları o dönem. büyük galatasaray'lıydı.

    takımları için düşüncem, öncelikle siyaset takımı olmasın ligde. osmanlıspor'un küme düşmesini ve bir daha çıkamamasını isterim. gençlerbirliği'ni, ümit özat denilen şahıstan kurtulduğu sürece iyi görmek isterim. ne yazık ki taraftarı yok. ankaragücü'nü ise taraftar profilinden ötürü sevmem. sırf tribünleri dolu diye lige gelsinler istemem. türlü tehlikeleri barındıran tribüncüleri olan takımı sempatik göremem ve desteklemem. keşke biraz akıllı olsalar. mesela deplasmana giden biz galatasaray taraftarlarının kafasına pisuvar atmasalar en azından... ya da kız arkadaşımla mecidiyeköy'de bir cafede maç günü otururken deplasmana gelen psikopatları, taş ve sopalarla bize saldırmasalar... bence türkiye cumhuriyeti'nin başkenti, göz bebeğimiz ankara, henüz hak ettiği futbol takımına ve stada sahip değildir. ne taraftarsız gençlerbirliği, ne de potansiyel tehlikeli ve taşkın taraftarlarla dolu ankaragücü. güçlü, hedefi sürekli avrupa kupalarına katılmak olan, siyasetten olmayan birilerinin yöneteceği, tribünleri dolu ama efendi, güzel bir stada sahip takım olmalı... çok şey istemiş olabilirim ama burası angara la :) bebeler.
  • 75
    doğduğum, büyüdüğüm, yaşadığım, sevdiğim şehir. takımları beni çok ilgilendirmese de, aslında bu şehre yakışan hak ettiği bir takımı var, gençlerbirliği, taraftarının olmaması bence bu kulübün değil, ülkenin genel insan profilinin problemi maalesef.

    altyapı ve tesisleşme deyince aklına stat yapmak gelen beton kafa zihniyetinin aksine, gerçek modern anlamda altyapı ve tesisleşme için gereken hamleleri yapan, şehrine fayda sağlayan, ben değilim ama futbol romantiği iseniz taraftarları sizi en çok tatmin edecek takımlardan biri olan bu takım yerine ankaragücü'nü seçmek benim anlayabileceğim bir durum değil. pivot santrfor güzel anlatmış zaten, renkleri dahil sevilebilecek hiç bir yanı yok diğer takımının benim için.

    takımlardan bahsetmek lazımdı, seven sevmeyen herkesin haklı olduğu şehirdir. sevmeyenlerin sebeplerinden bir tanesi bile haksız değil, bu arada gençken ankara'yı bu kadar sevmezdim, sevene zaten niye diye sorulmuyor, bana da sormayın "seviyorum ulan". babam, kardeşim istanbul'da yaşar, hem iş hem aile ziyareti hem gezme için sık sık giderim, her istanbul dönüşü ne kadar keyifli vakit geçirmiş olsam da "oh be huzur" derim.

    ben biraz da tembel, üşengeç bir adamımdır, hele mental yorgunluğu hiç sevmem, bu şehir adamı yormuyor, strese sokmuyor, bunlar benim için önemli. ha soğuğuna da değinelim tabi, doğma büyüme "angara bebesiyim" ama vücudum büyük ihtimal "ekvator bebesi", kasım'dan mayıs'a her sabah soğuğuna küfrederek güne başlarım.

    kıssadan hisse, buralıyım, seviyorum, gün gelir ayrılmam gerekir ise de özleyeceğimden de adım gibi eminim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın