sadece bu kararla
* değil zaten önem vermemiz gereken yerdir.
hep dediğim gibi zenginden futbolcu olmaz.
türkiye de, halihazırda, halkın çoğunluğunun orta-alt gelir grubuna sahip olduğu bir ülke. ülke olarak futbola tutkuyla bağlıyız. mahalle aralarında çocuklar pet şişelerle top oynuyor bu ülkede. çocuk demişken, genç nüfusumuz da bir hayli fazla. üstelik bu genç nüfusun çoğunluğu galatasaraylı. iyi futbolcu yetiştirmek için tüm şartlar/imkanlar elimizde mevcut.
iyi futbolcu yetiştirmek için tüm kaynaklara/imkanlara/şartlara sahipken biz ısrarla bu yolu tercih etmiyoruz. evet, şimdi yatırım yapılsa dahi 10 yıl sonra anca verim alınır. ancak varsın 10 yıl bekleyelim. bir kulüp veya bir ülke için 10 yıl hiçbir şey demektir.
hayır ne kadar zor olabilir veya ne kadar masraflı olabilir ki? belli bir yaşa kadar genç oyuncularla ciddi sözleşme yapılmıyor zaten diye biliyorum. o yaşa kadar 1000 tane çocuğu çeşitli yaş kategorilerinde altyapında barındır
* * * 14 yaşına kadar çocukları servisle antrenmana getirirsin, eğitimini verirsin sonra da servisle evlerine bırakırsın. aylık burs olarak devletin lisans öğrencilerine ödediği kadar bir burs belirlersin ve bunları ödersin. spor ekipmanlarını sağlarsın, tesislerde yemek falan verirsin. konaklama bile şart değil. şehir dışından gelecek olan yetenekler için belli bir yurt yaparsın en kötü. çok çok yetenek görüyorsan bu elemanların istanbul'da eğitim almasını sağlarsın
* ancak
istanbul'un nüfusu 20 milyon olduğundan bu şehir kısa vadede yeterli.
14 yaşına gelmiş atıyorum 100 genç varsa bunların en yeteneklilerini seçer ve sözleşme yaparsın. yine çok aşırı meblağlar olmaz. asgari ücret versen de yeter şu aşamada. eğer iyi eğitim vermişsen
* o 100 gençten 10 tanesi süper lig seviyesinde a takımda oynayacak seviyeye gelecektir diye umuyorum. onlardan 5 tanesi as oyuncu olsa 5 tanesi yedek oyuncu olsa zaten 10 kişi takımı doldurdu bile. rakamlar farazi, her yıl 10 kişi çıkarman mümkün değil tabii. bir yıl belki 1 kişi çıkar diğer yıl 10 diğer yıl 3; belki de hiç çıkmaz. ancak 5 yılda çok iyi sadece bir oyuncu çıkardın diyelim. onu iyi bir fiyata satarak yaptığın 5 yıllık masrafı da amorti edebilirsin şu futbol piyasasında. hadi onu da yapamadın ama, as bile değil, 5 yedek oyuncu çıkardın 5 yılda. alacağın 5 yedek oyuncu bonservisin cepte kaldı. yine altyapıya yaptığın 5 yıllık masrafı amorti edebileceğini düşünüyorum. oturup hesap yapmak lazım tabii ama
tarık çamdal'ı düşünüyorum ve diyorum ki, kesin kara bile geçeriz. şunların hangisini yapamaz galatasaray gibi gelirleri olan bir takım? neden hep günü kurtarmak zorundayız?
eğitim de şart tabii ki. asıl masraflı kısım belki de burası olacaktır. bu işi bilen iyi eğitmenler bulup ülkeye getirmeli ve gençlerin bunlardan eğitim alması sağlanmalıdır. açıkçası futbol piyasasına çok yakın değilim. bu işler nasıl yürüyor bilmiyorum. yukarıdaki paragraflarda görüleceği üzere ülke gerçekleri üzerinden çıkarım yaptım. futbol eğitimini ise bilmediğim için bu konu hakkında iyice farazi konuşacağım. bu işi bilenlere danışıp iyi bir eğitim verilmesi sağlanmalı.
tüm bunların yanında bir de yabancı sınırı gelmeli mi gelmemeli mi sorusu akıllara geliyor. sınırlamayla futbolcu yetişmediğini 100 yıldır gördük,
türkiye a milli futbol takımı'nın haline bakmak yeterli. bunun yerine başka kısıtlar getirilebilir. her kulüp ilk 11'inde bir tane kendi altyapısından bir tane de ligde herhangi bir takımın altyapısından yetişmiş
türk oyuncu oynatsın gibi.
uefa gibi çeşitli maddi konular da denetlenebilir. toplam personel artı transfer harcamalarının
* belli bir oranı illa ki altyapıya harcanmalı şeklinde. aksi takdirde direkt
tff transfer yasağı koysun. bu denetlemeler de yabancı kuruluşlarca yapılsın çünkü tff'ye kimsenin güveni yok. özellikle
süper lig takımları için stat zeminleri, altyapı tesislerinin durumu vs. de belli bir seviyede olma şartı aranabilir. değilse tff bizzat zemini, tesisi kendi yaptırsın. ceza olarak da bunları yaptırırken harcadığı paranın, yayın gelirlerinden kesmek üzere, 2 katına el koysun. gibi gibi, kurallar genişletilebilir.