102
gece kulüplerine veya meyhane tarzı mekanlara ilk giden futbolcu olmadığına göre, bu durumun bir sorun teşkil etmemesi gereken eski oyuncu. sanki herkes dört dörtlüktü de, alper tezcan'ın mı sözkonusu olayda genç yaşında birkaç kez gitmesi batıyor?
hukuki açıdan belli ki bir sorun yok, neticede galatasaray spor kulübü olduğu kadar da ticari bir kuruluş, hayır kurumu değil. ama etik açıdan büyük sorun var. benzer örnekler çokça oldu, hiçbirinde böyle bir muamele yapılmadı. aydın yılmaz, emre akbaba gibi örnekler daha yeni önümüzde. sakatlıkları esnasında bu 2 oyuncu için tüm camia seferber oldu nerdeyse, ama devamında beklenen hiç öyle olmadı, sahada kocaman bir hayal kırıklığı yarattılar. üstelik emre akbaba özelinde, altyapıdan çıkmış bir oyuncu falan da değildi. stadyum önünde gs formalı fotoğrafı var diye gs çocuğu oldu. sözleşmesi de uzatılacak muhtemelen şu oynadığı futbola rağmen sezon sonunda. alper tezcan 11 yaşında bizim altyapımıza girmiş, çocuk yaşta alıp elimizde büyüttüğümüz, çok şeyler beklediğimiz bir oyuncuydu. böyle talihsiz bir olaydan sonra, yukardaki örnekler gibi pekala kendisine de sahip çıkılabilirdi. arkaplanda olan biteni hiçbirimiz şüphesiz bilmiyoruz ama 19-20 yaşında bir çocuk daha o zaman. bu derece arkayı dönmeyi gerektirecek ne yamuk yapmış olabilir yani? yok oraya gitmiş yok buraya girmiş bunları yapmayan mı var futbolcu aleminde? 20 sene önce de böyleydi bugünde de böyle.
her şeyi geçtim, galatasaray ile hiç alakası olmayan bir olayda, karısına tüm servetini kaptıran eboue'ye bile 'vefa' adı altında yardım etmeye çalıştı bu kulüp. o kadar mı değersizdi yani alper tezcan da bir başına bırakıldı zamanında, ve hala şimdi?
yani galatasaray zamanında bülent korkmaz'la hatta fatih terim'le bile 3. döneminin sonunda falan da kötü ayrıldı, pek iyi ayrılmadı ama bu başka bir seviye. bir insanın hayatının alt üst olmasından, bambaşka yerlere gitmesinden söz ediyoruz. benim bugüne kadar bu camia bünyesinde gördüğüm en büyük yanlış da net olarak budur. bunun da hiç lamı cimi yok, ofsayt yesem de bu böyle kimse kusura bakmasın. kaldı ki alper tezcan az bile söylemiş, adamın hayatı kaymış o dönemde adam hala galatasaraylı'yım diyor, o dönemin maçlarını anlatınca gözleri doluyor, o dönemin yöneticilerine yıkıyor suçu. bu duygu ve düşüncelerinde samimi olduğunu düşünüyorum. başka biri olsa belki çok daha sert konuşup çok daha fazlasını yapabilirdi.
ha, bir dönemler çok medyatikti. uefa madalyasını satmaya kalktı falan. kim bilir ne yaşadı, ne durumlara düştü de satmaya kalktı hiçbirimiz bilmiyoruz. o madalyanın manevi değeri, paha biçilemez hiçbir şekilde. yani kim ister öyle bir manevi değeri satılığa çıkarmayı? biraz da empati yapmak, anlamak, anlamadan bir yargıya, peşin hükme varmamak lazım diye düşünüyorum. adamın ne hayalleri vardı, geldiği nokta neresi, bu herkesin başına gelebilecek bir şey. yani hayat acımasız, ama bu ölçüde insanlar da acımasız olmamalı bence.
son olarak, kendisi o dönemlerde medyaya uefa madalyasını satmak için çıktığında, buna gs aleyhine algı operasyonu falan deniyordu. fener medyası bunu algı operasyonu olarak kullanmak istemiş olabilir o dönemde, o ayrı konu ama bu durum, ortada büyük bir yanlış olduğu gerçeğini değiştirmez maalesef.