1992-93 sezonu ikinci yarısında oynanan galatasaray-sarıyer maçıydı. 2 mayıs günü sıcak güzel bir hava vardı. işıklarımız daha yapılmamıştı sanıyorum ki maçın başlama saati 15:30 'du. stadın önünde önce güvenlik kontrolünden geçip, bilet kuyruğuna girmiştik. köfte kokuları , sigara kokularına karışırken, içeri girmeden önce üzerimde sarı kırmızı birşey olmadığını farkettiğim anda yanımda bitiveren işportacıdan hemen şu sarı kırmızı örgülerden alıp bileklerime dolamıştım. maça , dayımla beraber gidip yeni açığın kapalıya yakın tarafına girmiştik. tribüne çıkan o holden geçip te yemyeşil sahayı ilk gördüğüm an yaşadığım mutluluk hala gözlerimin önünde.. sonraları ben daha önlerden sahayı görebilmek için git gide aşağılara doğru kaymıştım, ve devre arasında aramızdaki mesafe bir hayli açılmıştı, dayımı kaybetmiştim ama uzaktan onu görüp el sallıyordum.. şimdi onunla olmasam da olurdu.. maçtan önce herkesin elinde bir fanatik yada fotomaç , bir de olmazsa olmaz çekirdek.. hem gazeteler okunuyor, hem de maçla yada hakemle ilgili yorumlar yapılıyordu. anlaşılan ben tribünün biraz daha ağır abiler tarafına gelmiştim. yeni açığın daha sonra dahil olacağım numaralıya yakın kısmı (ki kapalıyla beraber tribünü sürükleyen kısımdı bilen bilir) konfetiler atıp bayrak ve atkıları sallayarak , tribünleri çeken fotoğrafçılara coşkulu pozlar vermek istiyorlardı. daha sonraları benim de içinde yer aldığım o grupla gazeteye de çıkmışlığım bile vardır.
* düz sarı forma ile çıkmıştık sahaya, show tv logolu olan.
geçen hafta fener'i deplasmanda hala kıramadığımız bir rekor farkla 4-1 yenmiştik. ve tabii ki şampiyon olduğumuz (deplasmanda ankaragücüne 8 atıp kazandığımız) maçın 5 maç öncesiydi.
kadromuz şu şekildeydi :
1. hayrettin demirbaş
2. reinhard karl stumpf
3. bülent korkmaz
4. yusuf altıntaş
5. falco gerd götz
6. tugay kerimoğlu
7. uğur tütüneker
8. hamza hamzaoğlu
9. hakan şükür
10. torsten jens gütschow
11. arif erdem
yedekler
13. şevket candar
14. suat kaya
15. seyfettin kurtulmuş
25. nezih ali boloğlu
uzaktan o bembeyaz saçlarıyla kalli
* hemen belli oluyordu. bizim olduğumuz taraftaki korner bayrağının orada bir pozisyon olursa kalbim daha bir çarpıyordu, onlara bu kadar yakın olmak, hakan'ın arif'in de benim gibi kanlı canlı bir insan olduğunu görmek çok farklı bir heyecandı. hiç televizyondaki gibi değildi, saha daha küçüktü sanki. o kadar yakından nasıl kaçırıyorlardı golleri o kocaman kaleye diye düşünüyordum.
ilk yarı golsüz bitince biraz tedirginlik olsa da ikinci yarı arka arkaya gelen gollerle inanılmaz bir coşkunun içinde bulmuştum kendimi...golleri tam hatırlamıyorum ama staddan çıkarken herkes artık şampiyonluğa kesin inanıyordu. 3 senedir şampiyon olan beşiktaş'a bırakamazdık bir kez daha bu ligi.
goller :
falco götz,50.dk
torsten jens gütschow,64.dk
hakan şükür,75.dk
hakan şükür,86.dk
biletimi uzun yıllar saklamıştım ama bir taşınma esnasında kayboldu gitti. ama o maçtan sonra artık zehri almıştım...tribünde daha etkin olmalıydım, bir atkım olmalıydı, daha çok bağıranların arasında olmalıydım ve oturmak istemiyordum...