resim
Ali Yıldırım Koç
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:58
Uyruk:Türkiye
  • 1902
    kazandığı hiç bir savaş olmayan, galatasaray'ın gölgesinde kalmaya devam eden, fenerbahçe tarihinin belki de en kötü ve art niyetli başkanı. tek hedefi galatasaray olan, kendi yoluna bakmayan, ayağı taşa çarpsa ''galatasaray yaptı hüüü'' diyebilecek potansiyele sahip şahıstır ayrıca. kuvvetle muhtemel sezon sonunda taş, sopa, tırpan ve bilimum isyan aletleriyle kulüpten kovalanacak, koç ailesinin itibarını zedellediği için koç'lar tarafından da başkanlıkta tutunmasını desteklemeyecektir. tarihin tozlu sayfalarında galatasaraylıların tebessümle hatırlayacağı bir isim olarak kalacaktır.
  • 1904
    fenerbahçe'nin vizyoner başkanı.
    nasıl kulüp yönetilmez, diye bir kitap yazsa da gelecek nesillere ilham olsa keşke.
    diğer branşlarda pek takip etmiyorum fenerbahçe'yi ancak futbolda geldiği günden beri doğru yaptığı hiçbir hamle yok. getirdiği sportif direktörden, hoca seçimlerine, sattığı ve aldığı oyunculara kadar hepsi hata... verdiği demeçler bile hatalı.
    fernandao, guliano, josef, mehmet topal, eljif, soldado, skrtel, valbuena bunlar gönderdikleri oyuncular. yerlerine bu oyuncuların yarı kalitesinde bile oyuncular alamadı. neustader kadar iyi bir stoper bile alamadı ki neustader benim bu ligde izlediğim en kötü 3 stoperden biri belki de.
    süreç de yönetemiyor. burada biz abdurrahim albayrak'ın tamamen samimiyetle söylediği; "bırakın da gidip falcao'yu alalım." cümlesini bile yanlış bulup eleştiriyoruz. ali bey meşhur winwin yayınlarında; "transferleri şimdi söyleyip hocaya kalp krizi geçirtmeyelim.", "sizin smslerinizin 2 katını da biz ekliyoruz ve bu bütçeyi transfere ayırıyoruz.", "uefa karar verir vermez düğmeye basacağız." gibi tonla vaatte bulundu. hiçbirini yapmadı.
    yetmez gibi geçen sezon psikolojik olarak çöküntü üstüne çöküntü yaşayan takımı skrtel, mehmet topal'ı da gönderdikten sonra real, bayern, spurs üçlemesinin yanına turnuvaya götürdü. hiçbir gerekli takviyeyi yapmadan sivasla kupa maçına çıkardı, onu da kaybettiler.
    bugün gelinen noktada medyadaki kalemlerine ersun hoca için algı operasyonu talimati da vermiş belli ki.
    tam hayalimdeki fenerbahçe başkanı.
  • 1905
    büyük kitleleri idare etmenin, diri tutmanın ve meşruiyet kazanmanın önemli unsurlarından biri de düşman yaratmaktır. bunun en güzel örneği israil-filistin meselesinde karşımıza çıkar. 8-9 milyon nüfuslu israil devleti bu kadar arap ülkesinin arasında varlığını sürdürebilmek ve şiddet eylemlerini, hukuksuz biçimde toprak büyütmesini, yeni yerleşim alanları açmasını kendi vatandaşları nezdinde ve kendilerini destekleyen dünya kamuoyu nezdinde meşrulaştırmak için bir düşmana muhtaçtır bu yüzden de "çözüm" bir türlü gelmez, filistin tarafından israil'e devamlı roket düşer, israil de devamlı fosfor bombalarıyla buna cevap verir. aynı mantığı hamas'ın, el fetih'in meşruiyeti açısından ters olarak da düşünebiliriz tabi. israil yönetimi için bu düşman bugün filistin'dir, yarın başka bir şey olur. ancak tüm yönetimler için illa bir düşman gereklidir. komunistler, cihatçılar, uzaylılar vs...

    fenerbahçe'nin, yönetimi kim olursa olsun, sürekli olarak galatasaray'a saldırması da buna benzetilebilir. hele hele devamlı bir başarısızlık içerisinde olan yönetimler taraftarın algısını yönetmek için bu "düşman" taktiğine başvurmak zorundalar. yoksa taraftar gerçekçi analizler yaparsa eleştiri okları yönetime yönelir ve mevcut yöneticilerin koltuğu sallanmaya başlar. bu "galatasaray olmadan fenerbahçe, fenerbahçe olmadan galatasaray olmaz" algısının da bir nedeni aslında. fenerbahçe başarısız mı oldu? galatasaray hakkımızı yedi, mhk bize düşman, tff şöyle böyle, 1959 öncesi şampyonları galatasaray lobisi saydırmıyor, transfer çalımı attık, yıldız topçu alacağız vs dersin böylece başarısız olsan bile meşruiyetin sorgulanmaz. argümanlarının saçma olması önemli değil.

    mevcut fenerbahçe yönetimi de büyük ihtimalle bu yüzden galatasaray'a takmış durumda. çünkü net bir biçimde başarısızlar ve taraftar önünde sonunda bunu sorgulayacak. ancak galatasaray'a saldırdıkça ve fenerbahçe taraftarının egosunu bu şekilde kaşıdıkça bu süreç uzuyor. ancak altı üstü bir spor mücadelesi verdiklerini unutuyorlar. bu yüzden bu mantıkla hareket ettikleri sürece, kendi gerçek problemlerine odaklanmadıkları müddetçe saha içinde başarısız olmaya devam edecekler.
  • 1906
    fenerbahçe başkanı ama dengi galatasaray teknik direktörü.
    fb sivas'ta kupa kaybedince #alikoçistifa tagi açıldı malum. dün de biz fiorentina'ya(bkz: 11 ağustos 2019 fiorentina galatasaray maçı) yenilince #terimistifa tagi açılmış muhtemelen fenerliler tarafından.*

    fatih terim hakkaten çok büyük hoca. derbide ali koç'u kulübeye davet etse şaşırmam.*
  • 1914
    aday olduğu zaman, vizyoner ve iş bilen bir yönetici ile rakibimizin ve rekabetin doğası gereği bizim alışılmışın dışında bir gelişme göstereceğimizi, her iki kulübün de ilginç işler, altyapı olsun, sponsorluk olsun, başaracağına inanmıştım.

    adam bildiğin twitterda takipçi kasmak için holiganlık yapan saçma muhabir havası ile yönetiyor koca kulübü.
  • 1915
    trt, bein ve ntv üçlüsünü ülkenin en büyük reklamveren'i sıfatıyla fenerbahçe lehine 5 dakika ara ile sosyal mühendislik amacı ile kullandırmakta.

    https://twitter.com/...745646857838592?s=21

    sevgili galatasaraylılar lütfen uyanık olalım organize ama amatör bir kötülük bu yıl tank ve tüfek ile bizim sevgimizi bölmeye çalışmakta. başkan, hoca, yönetim ve taraftar olarak sevgimize sahip çıkalım.

    fatih hocamız içtiği suya, yediği meyveye, kargodan gelen pakete kadar korunmalı.
  • 1918
    bu yalı çocuğunun karıştırdığı haltlar bakalım ne zaman meydana çıkacak. bonservis bedellerini açıklama yok, oyunculara ödenen maaşlar bilinmiyor, bir de reyes, kameni gibi adamlar çok iyi maaşları varken ne hikmetse takımdan ayrılıp, eften püften takımlara gidiyor. alper potuk falan maaşından neredeyse %50 indirim yapıyor. elmas'ı falan astronomik rakamlara satıyor. muriqi transferinde neler döndü sonra çıkar ortaya.

    asıl mesele her fırsatta hocamıza ve camiamıza saldırması, cenazeden tut, kendi genel kurullarında bile ağzından bizi düşürmüyor.

    arkadaşım; kardeşim bu adamın yaptıkları normal değil, kesin ya psikolojik sorunları var ya da travma yaşamıştır dedi. sonra araştırmış anlattı, ben de baktım bugüne kadar kimseden duymadığım bilgileri nette okudum. cidden büyük bir travma ve neden böyle olduğunu anladım. isteyenler çiğdem simavi'yi google'a yazarak daha çok bilgi elde edebilir.

    https://eksisozluk.com/cigdem-simavi--338616

    https://www.internethaber.com/...-kimdir-1877470h.htm
  • 1919
    büyük beklentiler ile geldiği başkanlığının ilk yılında fenerbahçe ve küme düşmek kelimeleri hep yanyana kullanıldı. bir insan düşünün ki hayatı boyunca her istediği olmuş, burnu düşse yere eğilip almayacak kadar büyük bir kibirle büyümüş. bütün bunların üstüne yaşadığı başarısızlığı hazmedemedi. galatasaray futbol takımının en önemli unsuru olan teknik direktörünün kimyasını bozma üzerine bir planlama yaptı. federasyonun hocaya tazminat ödemesinin üzerinden her yerde konuşmaya başladı. hareketlerini, benim de tasvip etmediğim ama ülke futbol dinamiklerinde işe yarayan hasan şaş agresivliğini keşfetti. hemen bir emre belözoğlu hamlesi ile bu açığı kapattı. galatasaray'in son sezon vuku bulan önemli sorunu forvet alamamayı tam çözeceğimiz esnada diğer hamlesi ile ; kulübüne 4 küsür teklif edilip, futbolcuyla da anlaşılan bir ortamda sadece ffp den dolayı kaynak sağlama amaçlı beklenmesi istenen vedat muriqi'i rize kulübü başkanını bir şekilde ikna ederek apar topar almasıydı. bunlar benim apaçık gördüğüm hamleleri. göremediklerimi ise 2 gün önce cnn de mehmet aslan şu sözleriyle ifade etti: ''fatih hoca tedirgin, çünkü futbolun önemli kurumları olan; federasyon, mhk, yazılı ve görsel basın üzerinde kuvvetli bir fenerbahçe rüzgarı estiğini kavradı. ha sorsanız buna evet der mi? bilmem ama bu onu bırakın transferi çok daha büyük sorunların beklediği yolunda tedirgin ediyor'' evet mehmet aslan bunları söyledi. diğer konuğun sorduğu ''peki öyle mi? gerçekten sorusuna da'' ben bilemem artık diyerek noktayı koydu....'' kısaca sayın ali koç o geldiği dönem kendisine düzülen methiyeler, centilmenlik yakıştırmalarına beni hiç inandıramamıştı. seçildiği gün yanımdakilere geçmişte yöneticiyken verdiği demeçlere bakın, o zaman batı yakasında değişen bir şey olmadığını göreceksiniz demiştim..
  • 1922
    bir sonraki basın toplantısında;

    yanındaki sudan bir yudum alıp, yutkunurken gözlerini kısarak karizma olduğunu sanar bir şekilde:

    "şimdi malumunuz bir takım var, takımın adını söylemek istemiyorum(laf soktuğunu düşünür) son gün tam 4 oyuncu aldı. bunu milletin parasıyla, harçlığıyla yaptı. biz kalkıp vergi veriyoruz ama adamlar kalkıp kolombiyalılara, gabonlulara harcıyorlar!!! bunun peşini asla bırakmayacağız. bu arada bugün ayın 3'ü, hedefimizde 29. formamızdaki 5. yıldızı, 6. yıldız yapmak için uğraşacağız ama fatih terim'in tazminatının peşinde olduğumuzu da buradan herkese duyuruyorum. siz benim hayalimdeki fenerbahçe'yi anlamamışsınız. sözümü şununla bitiriyorum; kim ne veriyorsa ben 1 fazlasını veriyorum. topunuz gelin."
  • 1923
    fatih terim'e 19:05'te ceza veren kurumun akıl hocasıdır. soyadının gücüyle türk futbolunun yeni despotu olma çabası başarısız olacaktır. fatih terim'in aldığı tazminatla ilgili bir yönetici arkadaşı çıkıp açıklama yapacakti. onu neden yapmadı? bugün galatasaray'ı bitirmek için bu şahısla ortaklık eden fikret orman yarın herkes güçluye biat ettiğinde ali koçu karşısına nasıl alabilecek? macasi yemeyen bu arkadaşlar küçük ayak oyunlarına 19:05 gibi küçük simarikliklar ekleyerek ne kadar antipatik olduklarını göstermiştir. geçirdiği travmayı anlıyorum. allah sabır versin ama yaptiklari öyle komik öyle çaresiz ki inanamıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın