benim çok ama çok sevdiğim bir futbol terimi vardır:
mezzala.
mezzala orta sahanın merkezinde hareketli, top kullanma becerisi yüksek, kreatif merkez orta saha oyuncusuna verilen isimdir. italyanca kökenli bir terim ve 1930'ların wm sisteminden beridir futbolda yeri olan bir oyuncu.
sıradan
box to box oyunculardan ziyade mezzala'lar'ın asıl görevi takımı dribbling ya da anahtar bir pasla hücumda daha etkin hale getirmektir. iyi top kullanır, iyi pas yapar, oyun görüşü iyidir. klasik olarak tanım bu, ancak günümüzde mezzala'lar için biçilen esas rollerden birisi
geç ceza sahası koşuları.
bizim takım üzerinden bir hücum seti düşünün, top atıyorum sol bekte
patrick van aanholt'ta olsun. rakip savunma marke edeceği oyuncuları (sol açık kerem, forvet mami, sağ açık babel vb.) marke etmiş ve patrick ortayı kesse bile buluşabileceği bir oyuncu yok, en azından boşta bir oyuncu yok. işte burada
mezzala devreye girer. sağ iç oyuncusunun mezzala rolünde olduğunu düşünün, bu oyuncunun ceza sahasına atacağı geç koşunun 2 faydası var:
1 - rakip savunmanın dengesini bozar, ceza sahasına +1 oyuncu soktuğun için bu adamı marke etmeye birisi girmek zorundadır ve girdiğinde diğer oyuncularımız için bir avantaj sağlayabilir.
2 - kendisi boş kalacağı için uygun pozisyonda şut ve skor imkanı yakalar, en bilemedin alacağı topla o geç koşu sayesinde savunma ile orta saha bloğu arasındaki half space'de olacağı için oyun zekası ile yine rakip savunmaya problem yaratır.
savunmadaki rolü standart zaten, bir box to box oyuncudan bekleneni verir. rakip orta sahaları marke etmek, pres yapmak vs. ama esas kendisini ayıran rolü hücum rolüdür.
biraz önceki hayal ettiğimiz sete geri dönelim, işte buradaki mezzala bu takımda cicaldau'dan başkası değildir. belki orta saha merkezde kullanırsanız
emre kılınç olabilir galatasaray'da ancak bu görevi üstlenebilecek başka bir oyuncumuz yok.
şimdi geldik en civcivli konuya: bana bir tane kız bulacaksınız, 4 elementin ortasında kızı öpeceğim ve alev topu duracak. dur lan bu o değildi.
*şimdi geldik en civcivli konuya: mezzala'nın işini yapabilmesi için takım düzeni nasıl olmalı?
1 - arkasında bir
regista (geriden oyun kurucu) olmak zorunda, rakibin orta sahasında pres yapan oyuncuları mezzala'dan uzaklaştırmak lazım ki bu adam işini yapabilsin. ve bu arkadaşın da prese rağmen top çıkarabiliyor olması lazım. (ki bizim en büyük sorunlarımızdan birisidir)
2 - marke edilmedi ve alanı var diyelim ki, topla buluştuğu anda kendisine koridor açılması için savunmanın dengesinin bozulması lazım, nasıl bozulabilir? kendisine yakın kanat oyuncusu çizgiye, kendi kanadındaki ceza sahası ile taç çizgisinin arasında kalan derin bölgeye kaçması lazım, aynı şekilde diğer kanadın da oraya açılıp sonrasında içe doğru koşusu rakibin kompakt savunmasını genişletip oyuncular arasında mesafeyi genişletebilir, son olarak da forvet oyuncusu mezzala'nın geldiği alanın tersine bir koşu atarak kendisini marke eden savunmacıyı çekerse mezzala için gerekli tüm alan ve koridor açılmış olur.
dönelim tekrar bize. yeni bir senaryo:
cicaldau sağ iç pozisyonunda, biz onu mezzala olarak kullanıp bize skor katkısı üretmesini istiyoruz. top savunmadan pasla çıkmış, taylan'a gelmiş. ne oluyor burada? taylan pres yiyor değil mi? ve çoğunlukla cicaldau ile pas kanalını kapatmaya çalışıyorlar çünkü berkan ile pas yaparsa topun kontrolü daha kolay rakibe geçebilecek. bizim esas problemimiz ve 6 numarada bir regista arayışımız bundan kaynaklıydı zaten, buradaki pres çoğunlukla hem hücum setini kullanmamıza izin vermiyor, hem cicaldau geriye geliyor ve işini yapamıyor.
hadi diyelim taylan prese rağmen cicaldau ile oynadı. sağ açığımız kim?
a)
emre kılınç - sol ayaklı içe kat eden oyuncu.
b)
ryan babel - sağ ayaklı ancak sağ koridoru kullanmaya artık kondisyonu yetmeyen bir oyuncu.
c)
sofiane feghouli - iki ayağını da kullanabilen bir kanat oyun kurucu (ki içe açılması lazım zaten)
d)
olimpiu morutan - sol ayaklı bir kanat forvet.
e)
barış alper yılmaz - çizgiye basan klasik sağ kanat.
bu 5 alternatiften morutan ya da barış alper oynamadığı sürece top cicaldau'ya geldiğinde diğer 3 oyuncu kendisinin öndeki kullanması gereken alanına doğru gelerek top istemeye başlıyor. mezzala cicaldau için bir alternatif bu topu verip kanada açılıp orada alan kullanmaya çalışmak olabilir, zaten mezzala terimi kökenden "half winger" yani "yarı kanat" şeklinde meydana getirilmiştir. ancak cicaldau kanada açıldığında da bizde orada unutuluyor maalesef ve yeniden top oraya dönmüyor. (oyuncular ters ayaklı olduğundan sağa dönmektense içe oynuyorlar) oysa ki morutan oynadığında yukarıda anlattığım derin alana önce koşusunu yapıp içeri derinden girdiğinde cicaldau'nun önünde bir alan açıyor. bu yüzden cicaldau ile morutan birlikte oynamalı diyorum sürekli ve sürekli.
sağ tamam, sol kerem zaten buna alıştı yapması gereken işi yapıyor, geriye kaldı forvet. terse koşu atıp alan açan forvet bizim elimizde
halil dervişoğlu var.
mostafa mohamed ilginç bir şekilde derine gelip ver kaç bağlantısı olmaya çalışıyor,
bafetimbi gomis ise sürekli son adamdan önce çıkıp top alarak skor üretmeye. halil'in de
sahte dokuz olarak özelliği ve istenme nedeni burada ortaya çıkıyor işte ama skor katkısı sağlamadığı için yerden yere vuruyoruz. neyse.
bu ligde rakip savunmada en iyi olasılıkla 5'li durduğu için biz atak yaparken bu 3 oyuncu işini yapsa bile cicaldau için 2 oyuncu kalıyor, biz buradaki çözümü ya patrick'i öne atıp içe bastırarak bir oyuncuyu daha çekmesi ile sağlıyoruz (berkan da öne çıkarken tabi) ya da patrick de boey de kanada bindirerek sağlıyoruz.
şimdi, bir sorum var herkese:
siz cicaldau'nun rolünün yani mezzala rolünün gerekliliklerini yapması için kendisine saha içinde alan sunabiliyor musunuz? hayır.
peki ne bekliyoruz bu adamdan? "hücumda 10 numara gibi olsun, savunmada 6 ama yeri de 8 olsun".
yer çekimsiz ortamda çilek yiyeyim ama tadı muz gibi gelsin. oldu beyler. görürsem söylerim.
bunu yapabilen örnekleri yok mu? elbette var. misal en neti
sergej milinkovic-savic'tir. carlo ancelotti'nin eski dönem real madrid'inde
angel di maria da bu şekilde kullanılmıştı mesela, o da tam bu tarz bir performans sergilemişti. zidane döneminden beridir süre gelen
luka modric'in kullanım tipi de budur, hatta
corentin tolisso'nun bayern yapmadan önce lyon'da oynadığı top da budur. bir de juve'deki
paul pogba'yı söyleyebiliriz.
bunlar en top class oyuncuları bu beklentinizi karşılayabilecek. cicaldau ise yetenek olarak bu oyuncuların 1.5 belki 2 seviye altı sadece. ama oyun mindset'i, rolü bire bir aynı. cicaldau oynaya oynaya gelişecek, role iyice adapte olacak, takım da biraz ona göre oynadığında (ki diğer oyuncuların rolleri cicaldau'yu bu şekilde oynatmaya yöneliktir) sonrasında cicaldau'ya 20 teklif gelse "satılır mı saçmalamayın" dersiniz.
ki bence italyanların istemesinin nedeni de bu. kendilerinin icat edip futbola kazandırdığı bir tanımın olabilecek oyuncularından birisi cicaldau, eğer ki bizde olmayan orada olursa inanılmaz kar elde edebilirler. biz de sabretmemiş oluruz.
not: ben eğer ki yetki sahibi birisi olsam, önümüzdeki sene bu rol için bire bir
yunus akgün'ü düşünürdüm. adapte olduğunda bu rolde dünya klası bir seviyeye ulaşabilir, biraz daha savunma öğrenirse harika olur.