resim
Alex Nicolao Telles
Takım:Botafogo
Mevki:Sol Bek
Yaş:32
Boy:1.81
Uyruk:Brezilya
  • 2780
    yeminle sıcak olmasa uzun uzun yazacağım ama bir şey değişmeyecek,
    2-3 sayfa önceye dönün, real madrid e gidiyordu o zamanda "real madrid'in planlarına giren adamı beğenmediniz" muhabbeti dönmüştü şimdi chelsea alıyor bu adama kötü dediniz muhabbeti başladı ve evet emin ol bizde kalsa chealse 25 verirdi yahu porto'dan bahsediyoruz hele ki chealse'ye15 den aşağı alt yapıdan adam satmaz yeri gelmişken epl takımlarının harcadıkları paralar saçma sapan seviyelere çıktı, pickford a bile 43 milyon sterlin verdiler...

    neyse çok fazla detaya gerek yok, bence hiç bir zaman real madrid, juve, chelsea seviyesi bir oyuncu olamayacak ama umarım porto 65 milyona satar ve bizde 3-5 kazanırız. yolu açık bahtı şen olsun.

    ha bu arada chealse'ye gidiyor muhabbetine neden olan haber şu :
    "
    ada medyasına demeç veren otto, "şu anda elimizde hiçbir resmi teklif yok. fakat bu transfer gerçekleşebilir. alex, galatasaray'a gittiğinde chelsea'den teklif almıştık. fakat o dönemde galatasaray ile ön sözleşmeye imza attığımız için geri adım atmak istemedik. sonraki yıllarda da chelsea, alex'e ilgi gösterdi ve durumuyla ilgili bilgi aldı. telles'in bir gün chelsea'de forma giyeceğine inanıyorum. ancak bu önümüzdeki sezon mu, yoksa sonraki yıl mı gerçekleşir bilemiyorum" ifadelerini kullandı"
  • 2781
    carole 10 tane telles eder diyenlar vardı gerek burada gerek twitter'da. :d

    bizde kalsa 15 veren belki çıkardı o ayrı mesele de şu adamı bile beğenmeyip carole denen 2.lig topçusuyla bir tuttu bu taraftar.

    2014'te bize geldi, 2015'de inter'e gitti 2016'da porto'ya transfer oldu. kendisinin gelişimi harbiden takdir edilesi.

    bruma'nın transferine karşı çıkmış olsam da telles ile birlikte ne kadar güzel bir yatırım olduğu ortaya çıkıyor. ünal aysal farkı budur işte. siz daha ama ontivero ama hajrovic diyip durun. :)
  • 2783
    25 milyon euro edebilecek futbolcuydu. bruma 15 ediyor ise, telles'ten de biraz daha faydalanır, iyi hocalar getirir, iyi teknik ekipler eşliğinde telles'i de 12-13 milyon euro'ya satardık.
    sen arda turan'ı sattın. oynadı. şimdi sallansa da, atletico'da iyiydi.
    sen emre çolak'ın çıkış yaptığı takımsın. ispanya'da ilk sezonunda fena top oynamadı.
    sen bruma'yı gönderdin. o da seviye atlarsa ne olacak? ligine rağmen, oyuncusu alınabilir bir takım olarak görülmeye başlayacaksın belki de.

    telles de 12-13 milyon euro ederdi zannımca. belki de etmezdi. bilemiyoruz. gönderdik çünkü.
    önemli olan, iyi gençleri alıp, yetiştirmek ve satmak. drogba, sneijder gibi fırsat transferleri ve altyapıdan gelecek bayrak adamların yanına gençleri koyup, geliştirip, satıp, yenisini alacaksın ki hem sistemli olasın, hem para kazanasın.
    zaten zamanı gelince bunun sonucu liginin tek büyüğü olur, çok büyük potansiyelli gençleri transfer eder, satmak zorunda da olmazsın. yıldızların yetiştiği ve oynadığı takım olursun belki de.

    zor mu? zor.
    ama idealistleri kovalamak yerine ideallere realizmi elden bırakmadan ulaşmak gerek.
  • 2787
    bu çocuk bizde oynayamamış olsun, beklentileri karşılayamamış olsun; transferi o kadar doğru bir hamleydi ki, giderken zarar ettirmediği gibi, gittikten sonra bile para kazandıracak. 2-2.5 milyon € gibi bir para kasaya girecek kendisi sayesinde.

    bu vesileyle brumaiçin sonraki satıştan pay konulması gerektiğini de tekrar hatırlamış oluyoruz. zamanı gelince şimdi x kadar para gelecekti geyiği yaparız.
  • 2788
    chelsea'ye gideceği haberlerinin kaynağı the sun gördüğüm kadarıyla. öyleyse hiç ciddiye almaya gerek yok maalesef. ingilizler bile dalga geçer o gazeteyle. zaten chelsea de haftalardır alex sandro'nun peşinde.

    ama geçen sezon porto'da gösterdiği performansıyla top kulüplere geçiş yapması sürpriz olmaz. bu sene olmazsa seneye büyük bir transfer yapacağını düşünüyorum.

    bu arada bir not, yanlış bilmiyorsam bir sonraki satışından yapılacak kardan %10'luk payımız var. yani satılacağı rakamdan 6.5 milyon euro'yu düştükten sonra hesaplamak lazım.
  • 2793
    bruma'ya yapıldığı gibi futboldan çok anladığını sanan galatasaray taraftarı tarafından itin götüne sokulan bir başka eski futbolcumuz. gittiğinde kına yakanlar bile vardı. bruma yine onların gözüne soka soka gitti. bazılarına telles derseniz size hala "bırada gelişimedi" ya da hatta yüzsüz olanları "badem gözlü" bile derler bu futbol ulemaları.
  • 2794
    (bkz: alex telles/@affeder mi jardel)

    bak ben bunları, siz telles için kötü sol bek derken yazmışım. sadece ben değil başkaları da yazdı. madem bizden gittikten sonra gelişti, bizdeyken kötüydü de biz bu övgüleri nasıl yazdık? çünkü biz anlamıyoruz futboldan. her şeyden hep siz anlıyorsunuz. siz yanılmazsınız o yüzden ''ya doğru değerlendiremedik zamanında, acele ettik'' demenize gerek yok. biz boşa olta sallamışız, tesadüf işte telles' te tutmuş, bruma' da da tutmuş. yoksa her şeyi siz görüyorsunuz, biz hiç anlamıyoruz.

    istediğim sadece biraz sabır, skorlardan bağımsız olarak birazcık nesnellik ve biraz da olumlu kısımları görme çabası.
  • 2797
    bizdeyken de gayet iyiydi. yine bu futbol uleması taraftar profilimiz götüne teneke bağlayarak göndermişti. adamın tek eksiği istikrardı. onun da sebebi oynadığı dönem 5-6 yabancı sınırlaması olması ve takımdaki yabancıların hep kilit oyuncular olmasıydı. yoksa mancini o varken sol bekte sabri ile çıkmak istemezdi tabi. tam yabancı sınırı kaldırılmışken, tam istikrarlı bir şekilde forma giyecekken fransa ikinci liginden gelen, harbiden seviyesi de o olan bir adamın bir iki hazırlık maçı performansına fit olup gönderdik adamı. o sezon gitmeden önce oynadığı 2 maçta 1 asist yaparken, fransız sol bek ondan sonra gelip oynadığı 33 maçta 1 asist yapmıştı. savunmadaki ebleklikleri de cabası.

    o dönem yaşadığımız kavgaları düşündükçe (bugün de sneijder için ettiklerimiz gibi) bazen bu çöküşü bu taraftar sonuna kadar hak etti aslında diyorum. muslera'yı gönderip, onur'u alalım diyebiliyorlardı lan rahat rahat.
    (bkz: carole telles'ten iyi len mq)
  • 2800
    gün geçmiyor ki olayları tek taraflı değerlendirip kendi istediği gibi sonuç çıkartıp sağa sola laf sokmakla tatmin olmanın değişik bir şeklini yaşamayalım.

    ben beğenmezdim öyle uçan kaçan bir futbolcu değildi berbat bir futbolcu da değildi şimdi 2017 seviyesinde pickford gibi bir kaleciye toplamda 46 milyon'a yakın para bayılmış bir epl piyasası varken iki tane ayağı olup elinde brezilya pasaportu olup porto'da oynayan adama 20 milyon vermezse kendi kendini kazıklanmış hissedecek olan epl'ye 25 milyon'a gidecek heyhulası kopunca, ki ortada bir şey yok henüz "bu facebook var ya, şerrefsizim benim aklıma gelmişti ama kimse beni anlamadı destek vermedi yapamadık" moduna bağlayıp "ben demiştim ağbi 40 milyona satardık bu salak taraftar anlamadı" şenlikleri başlamış.

    biz farklı bir alex telles izlemişiz demek ki,

    12/13 sezonu : 39 karşılaşma 1 gol 4 asist
    13/14 sezonu : 21 karşılaşma 1 gol 2 asist (türkiye)
    14/15 sezonu : 36 karşılaşma 1 gol 1 asist (türkiye)
    15/16 sezonu : 25 karşılaşma 2 asist (italya)
    16/17 sezonu : 45 karşılaşma 1 gol 10 asist (portekiz) (2 tanesi şampiyonlar ligi leicester city ve fc brügge)

    adam 4 yılda yaptığı asistin 1 fazlasını portekiz liginde yapmış, bak portekiz ligi diyorum ve altını çiziyorum yumuşak ve futbol oynamaya müsait bir lig (hani emre çolak'ın ispanya liginde parlaması gibi mesela) yani italya gibi çok sert, türkiye gibi kazmalık seviyesinde sert bir lig değil bu arkadaş bizde oynadığı sıralarda yediği her omuza 3 takla atıyordu ayrıca pozisyon alma konusunda ciddi sıkıntıları vardı. x'den iyiydi y'den kötüydü muhabbetine girmeyelim sadece bu arkadaşı değerlendiriyoruz.

    (yahu hiç aklımdan çıkmayan 2 hareketi vardı caner gökhan gönül'e sol taraftan paralel bir pas attı kendisi gökhan gönülü'ün 10 metre gerisinde ve top 1-2 metre yukarısındaydı gökhan gönül'ü kovalamak yerine yetişmesine imkan olmayan o topa kafaya çıktı bu arkadaş, 10 dakika sonra kuyt ceza sahası köşesinde topu sırtı dönük aldı ve telles gidip arkadan bodosdan kuyt'a daldı allahtan herif düşmedi yoksa %1000 penaltı olacak bir pozisyondu) bunun gibi onlarca kritik hata yapıyordu ama ataklara iyi çıkıyor ileride iyi işler yapma potansiyeli vardı bak potansiyeli vardı yaptıklarının ne olduğu yukarıda yazıyor.

    gelişmekte olan bir oyuncuydu ve bizim ligimizde bizim oyun anlayışımızda bizim gibi bir gerginlikten beslenen bir ortamda bu baskıyı kaldırabilecek mental olgunluğu yoktu kalsaydı yukarıda ki gibi hatalar yapmaya müsait bir arkadaştı.

    brezilyalı olması ve yaşının uygun olması nedeniyle doğal bir pazarı olan bu arkadaşın en büyük şansı portekiz ligidir, orada da çok fazla stres ve baskı altında olmayan maçlarda sürekli oynayarak kendisini "stress free" bir ortamda geliştirdi, yukarıda bahsettiğim o mental problemlerinin bir örneği olan şampiyonlar ligi maçında 2 dk'da 2 sarı kart görüp oyundan atılması gibi efsane işler yaptığı da oldu.
    ilk özet : benim için öyle aman aman arkasından ağlanılacak (ribery için hala içim sızlar mesela) bir adam değildi. aldığımız fiyatın üstüne satmayı bile beklemiyordum (o konuda göt etmiştir beni)

    ne yapmış bizde ? yetenekli ama kimine göre harika kimine göre tartışılır bir futbolcuydu fazlası değil, biraz futbol aklıyla yönetilen bir kulüp olsak kendisi gibi bir oyuncuyu gayet rahat bulur getirirdik, bizde oynadığı sırada yaptıklı ortada 52 karşılaşma 2 gol 3 asist hadi biz kıymetini bilememişiz inter'de kıymetini bilememiş demek ki satın alma opsiyonunu kullanmadı,

    diğer taraftan adam milano gördü arkadaş öyle 5 sene galatasaray'da kalmak gibi bir düşüncesi hiç yoktu sıçrama tahtasıydık güzel bir fiyata sattık elinde ki arsayı sattıktan sonra arazinin altından petrol çıkan insan gibi ağlayıp sızlanmanın alemi yok.
    ribery gittiğinde %99 bu adamın sağ bacağı kopsa 20 eder diyordu (o zaman ki piyasada hemde) alex telles için eşsiz futbol ulemalarımız hariç kimsenin böyle bir yetenek gördüğünü sanmıyorum ve kendileri hariç hiç kimse ağlayıp sızlamıyor arkasından.

    umarım porta 25 değil 65 milyona satar bizde yolumuzu buluruz.

    ayrıca he hepiniz eşsiz insanlarsınız geri kalanlar salak, hiç bir işten anlamıyor, barzo, falan filan.

    ekleme : kişi başkasını kendi gibi bilirmiş, yukarıda ki analiz kişiseldir, yazarın hiç kimseyi gömmek aşağılamak bir tek ben haklıyım geri kalanların fikirlerinin bir önemi yok gibi bir amacı yoktur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın