resim
Alex Nicolao Telles
Takım:Botafogo
Mevki:Sol Bek
Yaş:31
Boy:1.81
Uyruk:Brezilya
  • 2719
    real madrid'in gelecek sezon planlaması için adı geçen eski sol bekimiz. serbest kalma maddesinin 40 milyon € olduğu söyleniyor. real telles'i alır mı, almak için bu kadar para verir mi, verirse buradaki "sattık da kurtulduk"çular ne yapar bilemiyorum.

    tek bildiğim carole'dan daha pahalı olması nedeniyle itin götüne sokulan telles'in, seneye olmasa sonraki sene, real olmasa başka bir elit takıma, 40 olmasa da 25-30'lar civarı bir paraya mutlaka satılacağıdır.

    6.5'a alıp aynı paraya sattığımız bu adam için sonraki satıştan da payımız var yanılmıyorsam. oranını bilmiyorum ama söz gelimi 40'a satılırsa 7 milyon € gibi bir paranın da galatasaray'a ödeneceğini söylüyor aynı haber.
  • 2920
    kendisinden gelecek 3.7 milyonun üstüne 1.3 milyon katarak nagatomo'yu alırsak 3 sene sonra nagatomo'dan tek kuruş bonservis ücreti kazanamayacağımız futbolcu.

    biz neden hala günü birlik transferler peşinde koşuyoruz? haşa 10 transfer yapıp 10 koyup 100 alalım demiyorum. çok değil geçen sene maddi sıkıntıdan ötürü avrupa'dan men cezası aldık. bundan 5 yıl sonra bonservis ücreti kazanamayacağımız oyuncularında katkısıyla tekrar men cezası almayacağımızın garantisi var mı?

    sizi bilmiyorum ama benim için türkiye süper ligi'nin tek amacı şampiyonlar ligi'nde mücadele edebilmek. bunun da yolu 30 küsür yaşındaki oyuncuları alıp sonra satamamaktan geçmiyor. aldığımız hemen hemen her oyuncuyu 3-5 sene sonra en azından aldığımız paranın az da olsa altına satabilmeliyiz.

    telles bu anlamda bizim gözümüzü açabilmemiz için harika bir fırsat. evet. 40 milyona satan biz değiliz. evet kendisinden süper verim alan takım da biz değiliz. ancak telles transferinin galatasaray'ın mali yapısına gram zarar vermediğini de göz önünde bulundurmak zorundayız.

    sakın kimse bana "ama türkiye'ye genç ve yetenekli oyuncu gelmez demesin" ben galatasaray'a fransa 2. ligi'nden gelen, hatta başka bir oyuncunun bonusu olarak geldiği iddia edilen bir futbolcunun, dünya çapında bir yıldıza dönüşmesini de gördüm.

    umarım bir gün hem taraftar hem de yönetim olarak böyle bir olgunluğa ulaşırız.
  • 3226
    bizden defans özelliklerindeki zayıflık nedeniyle yoğun eleştiriler eşliğinde gönderildi. porto'da savunma açısından hiçbir aşama kaydetmese de hücumunu biraz daha çeşitlendirerek müthiş bir hücum silahına dönüştürüldü ve öylece kabul edildi. bizde olsa "defansını hiç geliştiremedi." "galatasaray sol beki böyle olmaz abi." gibi eleştirilerle günden güne yıpratılacak ve baskın özelliklerini de kullanamaz hâle getirilecekti. galatasaray'da forma giyen her potansiyelli genç oyuncunun kaderidir bu.
  • 1146
    berk ismail ünsal'dan bir buçuk yaş büyük, emre çolak'tan bir buçuk yaş küçük sol bekimiz. sadece çok zeki olanların anlayabileceği üzere emre ile berk ismail arasında üç yaş var.

    ben bizim futbol planlama mantığımızı bir türlü anlayamıyorum. alex telles denen adam bildiğim kadarıyla ne bizim yöneticilerimizi ne de taraftarımızı evlilik veyahut tecrübelilik vaadiyle kandırdı. adam gelirken de brezilya dışına çıkmamış, 1992 doğumlu bir oyuncu olduğunu hepimiz biliyorduk. gelip birkaç maç aksadığında, bizim über yabancı sınırlamamızda yer işgal ettiğini gördüğümüzde anında adamı "defans bilmez" diye etiketlendirdik. defansta, türkiye ligindeki ortalama bir bekten* fazla aksamadığı maçlarda* dahi oyununu, yapıştırdığımız etikete uygun olarak "defans bilmez" olarak yaptık. bir yandan ise sezon boyu attığı iki spektaküler gol harici hücumda gözle görünür katkı vermeyen, aynı über yabancı kuralına takılan, defansta ise telles'ten de savruk görüntü çizen ali adnan kadhim ise komşunun tavuğu olduğundan bize çok güzel görünüyordu.
    ali adnan'ın hücum katkısı hakkında güzel bir entry: (bkz: #1493342)

    bizim futbol taraftarımızın önce ne istediğini bilmesi gerekiyor. eboue'yi, amrabat'ı, dany'i hala takımdan uzaklaştıramadığı için yönetime kızacağına telles'in yabancı sınırını işgal ettiğini iddia eden, altı aylık sakatlıktan çıkan bruma'yı di maria performansında göremeyince köpüren, ontivero'yu sanki ünal aysal'ın kafasına silah dayayıp "beni al!" demişçesine göndermeye çalışan taraftarın "genç oyuncu" isteğini gözden geçirmesinde yarar var.

    uzun süredir yazarlar arasında riera'nın gönderilmesinin hata olduğu, defansının daha iyi olduğu, telles kadar hata yapmadığı konuşuluyor. riera 30 yaşını aşkın, hayatı boyunca önemli liglerde forma giymiş, çok tecrübeli bir oyuncu. bizde olunca "profesyonellik", fener'de olsa "sinsilik" diyeceğimiz hareketleri dahi bu tecrübesinin bir sonucu. dolayısıyla şampiyonlar ligi tecrübesinden, oyun bilgisinden dolayı riera'yı stoper ve kaleci hariç hangi mevkiye koyarsan koy çok kötü oynadığını göremezsin. muhtemelen ne zaman defansta durması gerektiğini, ne zaman ileri çıkması gerektiğini on yaş büyük olduğu telles'ten çok daha iyi biliyordur. ancak hem genç oyuncu isteyip hem de oyuncunun gençliğinden dolayı yaptığı en ufak hatayı büyütmek bana insafsızca geliyor.

    ekonomik olarak büyük liglerin hemen arkasında yer alan, holiganizme kayan fanatizmi ciddi boyutlara ulaşmış, derbilere bir kesmin eğlence değil "milli mücadele" şeklinde baktığı, hakemlerin her yönden baskı altına alındığı bir ülkede taraftarın kuyt gibi, elmander gibi, muslera gibi, lugano gibi, riera gibi, ujfalusi gibi, kadlec gibi mental yönü de kuvvetli olan gerçek anlamda profesyonel yabancılar istemeleri doğal. gelen bu yabancıların ülke futbolunda ezilmemeleri açısından tecrübeli olmalarının istenmesi de gayet doğal. ancak hem bunu isteyip, hem yabancı sınırı garabetini tutup hem de genç oyuncularla "porto ekolü" oluşturmayı istemek oldukça manasız.

    "roma bir günde kurulmadı", genç oyuncular da sadece 11 milyon euro verdiğin için bir günde olgunlaşmazlar. olgunlaşmaları için yabancı sınırının olmadığı, futbol atmosferi sağlıklı bir lig yaratmak zorundasın. yoksa gerisi laf-ü güzaf.
  • 3479
    başıma bir iş gelmeyecekse bizde oynadığı dönem de dahil olmak üzere bugüne kadar oynadığı hiçbir döneminde iyi olduğunu düşünmediğim futbolcudur. tek olumlu yönü ayağının düzgün olması. defansı vasat, mücadele gücü vasat, hızı vasat. bu seviyelerdeki takımlarda nasıl yer bulduğunu ise hiç anlamış değilim. yüksek yerlerde dayısı var sanırım. bize gelmesini asla istemem.
  • 3453
    gelirse, bu durum en çok icardi'ye yarar. ben gelmesini isterim şahsen. her zaman sevmişimdir ofansif bekleri. bizde oynadığı dönem, yaşının da genç olması sebebiyle potansiyeline tam olarak ulaşamadı ve potansiyel fiyatının altına gönderildi.

    her şeyden öte, telles, çok iyi duran top kullanıyor. 2022-2023 sezonundaki duran top organizasyonlarını düşündüğümüzde, kendisi çok iş yapar bizde. defansif olarak yeterli değil ama bu lig için her türlü iyidir. bir de top sürme özelliği fena değil. umarım uygun fiyata getiririz kendisini.
  • 3237
    bu adamdan beklentimiz bir türlü bitmedi.

    transfer olmadan önce senelerce sol bek bekledik, gelirken işte bu o çocuk dedik. transfer oldu biraz pişsin diye bekledik, biraz pişsinde tozu dumana katacak dedik. bir süre sonra hadi aslanım dedik sürekli bindirsin bekledik, bindirdi bindirdikçe muz orta bekledik olmadı kiraladık orada kendini geliştirir diye bekledik yine olmadı tutturamadı dedik ülkeye uymadı dedik sistem olmadı dedik sattık, satarken iyi para bekledik yine yetmedi senelerdir takipte kaldık. asist krallıkları, attığı golleri hep takip ettik hep üstüne koysun diye bekledik, yine gol atmış yine asist yapmış şampiyonlar liginde dedik artık premier league bu çocuğun yeri dedik, payımızı alacağız dedik bir türlü olmadı.

    hala bekliyoruz, salalım bence artık bu çocuğu..
  • 2885
    kendisini beğenmek, beğenmemek bir yana, bence hakkında yorum yapmak için önce elini vicdanına, ondan sonra klavyene götürmelisin. neden? çünkü, hani hep anlatırız ya ballandıra ballandıra, ya abi şu porto'ya bak, lyon' a bak ya da şu x takıma bak, nasıl da genç yetenekler bulup, parlatıp hem faydalanıyorlar hem de sonra satıp para kazanıyorlar, sonra da yerine yenisini, daha iyisini buluyorlar, ulan bizim yöneticiler niye bulamıyor böyle adamlar falan diye. işte alex telles bu anlamda bizim ilk denememizdi aslında.

    adam juventude formasıyla 2 sezonda sadece 6 maça çıkmış, sonrasında gremio'ya transfer olmuş, 1 sezonda 38 maç oynamış ve henüz 21 yaşında, daha kariyerinde toplam 44 maç oynamışken avrupa'ya transfer olmuş. (tam avrupa da sayılmaz ya çaktırma) yeni bir kıta, yeni bir ülke, yeni bir şehir, yeni bir kültür, din, anlayış, çevre, arkadaşlar vs hepsi yeni ve farklı ve yaş 21.

    taraftar olarak sen, ya 3-4 sene sabır edeceksin bu transferlere ya da hiç anlatmayacaksın ya abi 30 yaşında adamlara verdiğimiz paralara bak falan diye. alex telles olmuştur olmamıştır orasını tartışmam ama görüyorum ki denayer'e, sabri'ye, emre çolak'a gösterilen sabrın yarısı gösterilmedi kendisine. düşünsene 21 yaşındasın, yepyeni bir maceraya atılmışsın, 3 ayda bir teknik direktör, 6 ayda bir yönetim değişiyor, paralar bir ödeniyor bir ödenmiyor, taraftar futbolcusunu ıslıklıyor, en ufak bir hatada homurdanmalar duyuluyor staddan, e ulan 21 yaşındayım amk.

    - alex senden olmaz kardeş.
    - e senden olur mu? bi kendine bak önce!
  • 2937
    kendisi has ''galatasaray evladıdır''.

    yerli evlatlarımız nargilecilerde seri köz isterken, kerimcan durmaz ile twerk yaparken, takım kaybedince imalı tweetler atarken, siyasetin içine girmeye çalışıp malum adamı yalarken, sahada hakem tokatlamaca oynarken kendisi çalıştı, didindi sol bek olarak bir sezonda* 20, evet yanlış okumadınız tam tamına 20 (yirmi) asist yaptı. üstüne belki de bir daha asla galatasaray'a yolu düşmücek olmasına rağmen galatasaray'a manevi desteğini hep verdi. sosyal medya aracalığıyla hep yanımızda oldu.

    seviyoruz seni sambacı. umarım çok daha başarılı bir sol bek olursun. asist yapadur!
  • 2917
    gitmesinin ardından 3 sene geçmesine rağmen mali açıdan sıkıntılarımızın olduğu bir dönemde az da olsa bize para kazandıracak olan eski futbolcumuz.

    alex telles bu forma altında elinden geldiğince mücadele etti. yattığı yerden parasını almadı, eski kulübüne hainlik yapmadı. “bizim evlatlarımız” denilen şahısların yapmadığını yapıp hep bizim yanımızda olduğunu hissettirdi.

    performansını beğenirsiniz beğenmezsiniz ama telles bu kulübe para kazandırıp gitti ve asla saygısızlık yapmadı. sırf bunun için bile saygıyı hakediyor.

    umarım kariyerin boyunca hep başarılı olursun sambacı. ben seni hep güzel hatırlayacağım, yolun açık olsun...
  • 2722
    yerli futbolcular lehine algı dezenformasyonları malesef taraftar üzerinde yabancı futbolculara karşı bir önyargı oluşturuyor. bu önyargı, sadece telles özelinde değil umut bağlanmayan vasat diye nitelendirilen ama aslında takım standartlarının üzerinde kaliteye sahip yabancı transferlerin bile türkiye kariyerlerinde yerli futbolcu karteliyle olan savaşı kaybetmesine neden oluyor.

    mesela galatasaray'ın sezon başında gönderdiği oyuncuların performansları:

    -telles:1 gol,7 asist
    -dzemaili:5 gol,1 asist

    bu da dzemaili'nin italyan basınına yaptığı bir açıklama:

    "galatasaray, türkiye'ye gittim. çok zor geçti, zorluklar çekip hatalar yaptım. türkler, türkleri oynatmayı tercih ediyorlardı. yollarına bu şekilde gitmek istediler."
  • 3131
    kendisi hakkında çok önemli bir handikap var. bu handikap onun büyük takımlara transferini engelliyor. malesef savunma anlamında çok da yetenekli ve gösterişli değil. hatırlayın, bizde oynadığı 2014 ve 2015 yılları arası çokça eleştirdik bu yönüyle. savunmayı belli bir mesafede tutan takımlar için, karşılaşılması muhtemel ani ataklarda tam bir tehlike. hatırlayın porto maçlarını geçen sene, aslında her iki porto maçı da bu adamın ne olduğu konusunda bize büyük ipucu veriyor. her iki porto maçında da asist yaptı, biri kornerden marega'ya, öteki arena'da felipe'ye. orta, pas ve duran top becerisi muazzam. ama bir de defans kısmına bakın, bizim cl'de en iyi maçlarımız bence porto maçlarıydı. dışarda onyekuru, feghouli, sinan ile iyi pozisyonlar bulduk. bunlardan en az yarısı telles'in savunma zaafiyetlerinden geldi. iç sahadaki maçta da rodrigues eren'e asisti onun bölgesinden yaptı, ki karşılayamadı bile doğru düzgün. ilk porto maçını hatırlayın, onyekuru'nun getirip sinan'ın penaltı yakınlarında kaçırdığı çok net bir pozisyon vardı, savunmaya çarpıp kornere giden, o da aynı şekilde telles bölgesini savunmayı unuttuğu için olmuştu.

    benzer bir handikap carole'de de vardı, onun da bir üst seviyeye çıkmasını engelleyen şeylerden birisi buydu, diğeri bir gözünde taşıdığı talihsiz görme kusuru. yoksa carole benfica'da oynayıp, bayern scoutlarının listesine düşen, telles de porto ve inter yapıp, milli takım oyuncu havuzunda her daim olabilecek bir oyuncu olamazdı.

    2010'lu yıllardan bu yana bek pozisyonu için çok iyi transferler yaptık, elbette bütçemiz ve gücümüz dahilinde. alabileceğimiz en iyi adamları getirdik ve belli bir performansı, belli bir süre aldık. eboue de, telles de, carole de, mariano da, yuto da, linnes de; kısaca hepsi futbol scoutlarının listesinde yer alan, ya da bir dönem yer almış, potansiyeli vasatın üzeri isimlerdi. kimini gençken aldık, kimini 30'undan sonra. fakat istisnasız hepsi bir yere kadar iyi performans verirken, bir yerden sonra düşüşe geçtiler. bu durumun sebebi de, bir, potansiyellerinin bundan daha yukarı çıkmalarına engel olması, iki, yaş ve sakatlık dolayısıyla performans düşüşü.

    telles için de bunlar geçerli. o defans işini, top rakipteyken pozisyon alma eksikliğini gideremediği sürece asla chelsea, atletico, bayern, psg, juventus gibi takımlarda oynayamayacak. her ne kadar ben pek olası görmesem de, yarın öbür gün belki pahalı bir transfere imza atabilir, hala çok geç değil. ama en iyilerinde, sürekli olarak oynayamaz. bir senelik inter deneyimi oldu, onda da zaten bu kusurları iyice gün yüzüne çıkınca vazgeçildi. bu saatten sonra da defansif olarak çağ atlayacak değil, hep böyle olacak.

    naçizane düşüncelerim bunlar, telles'in neden büyük bir transfer yapamadığından bahsettim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın