iktidara geldiginde galatasaray onderliginde turk futbolu en gorkemli donemini yasiyordu. iktidarda oldugu son 16 sene boyunca turk futbolu yokus asagi dususe gecti. kulupler bazinda unal aysal baskanliginda galatasaray tekrar yapilanir gibi oldu, ancak hukumet alenen engelledi. milli takimlarin hali ortada. ulke genelinde hukuksuzluk ve adaletsizlik alisilagelmis bir hal aldi. bu donemde iki buyuk kulubun ve bir cok anadolu takiminin karistigi $ike skandali ortbas edildi, suclular cezalandirilmadi, aksine bu suctan zararli cikanlar en masumlar oldu.
bugun pfdk bazi kararlar aciklamis. tribunleri adam oldurmeye calisan fenerbahce'ye sadece kupa macinda yani bir sonraki sezon gucsuz takimlarla oynayacagi maclarda saha kapatma cezasi veriliyor. direk kirmizidan atilan besiktas futbolcusu pepe'ye ise sadece bir maclik ceza hak gorulmus.
son 16 senede yasadiklarimiz yaninda bugun olanlar pek de onemli degil. tum bunlar olurken bu arada biz de igneyi kendimize batirmaliyiz zira sesimizi cikaramadik. hukuksuzluklardan etkilenen diger kulupleri organize edebilir, 16 sene boyunca olani biteni uluslararasi kurumlara tasiyabilirdik. biz surekli sessiz kaldik ve hukumetle arayi bozmamaya ugrastik. kabul etmemiz gerekeni gormezden geldik. bu hukumet iktidarda oldugu muddetce bunlari yasamaya daha cok devam edecegiz maalesef.
179
erken seçime 2 ay kala herkesi memnun edemeyecekleri bir konuda görüş bildirip görüşlerindeki kararın alınmasını sağlayarak kendi ayaklarına sıkmışlardır.
siyasi biri bana danışmanlık yaptırıp maaş verse 19 nisan 2018 fenerbahçe beşiktaş maçı ile ilgili kendisine vereceğim tek akıl hiç bulaşma illa bulaşacaksan da ortaya karışık bişeyleri kına ama sakın verilecek ceza ile ilgili yorum yapma gelecek ceza ile ilgili hangi yorumu yaparsan yap diğer tarafı kaybedeceksin demek olurdu. belli ki birileri dememiş. hatta belki de fenerbahçe camiası daha kalabalık onlara yaranalım diye akıl vermiş.
180
nefret ve kinimin her geçen gün arttığı oluşumsu. her yere bulaşıyorlar her yerde varlar ama hiç bir şey iyi değil. şimdi de kimin ne cezası alacağına, kumpas mumpas ayağına türk futbolunun da her geçen gün içine ediyorlar. durmak yok yola devam zira yokuş aşağı frenimiz patlamış bir şekilde gidiyoruz, neden duralım ki :)
edit: imla.
181
adaletten, kalkınmadan uzak olan, insanların hayatlarına haddi olmadan doğrudan ve dolaylı yoldan müdahalede bulunan siyasi oluşum. bu oluşum öyle mide bulandırıcı ve iç karartıcıdır ki, pek çok insanımızı kendi vatanından topraklarından soğutmuş ve için için her gün umutsuzlukla ölmemize sebep olmaktadır.
aklınıza gelebilecek en kötü suçları düşleyin, o kadar da değil dediklerinizi düşleyin, işte onlardan daha rahatsız edici bu sahtekarlar. ama bunlardaki suç kadar bunları destekleyip bunların verdiği gücü arkasına alıp, bunlardan yüz bulup da hayatlarımıza müdahale hadsizliğini gösteren vatandaşlarımızda da suç var.
üniversitede verilen bir konferansta aidsten ölmüş ateist ve eşcinsel bir fransız yazarın, düşünürün hakkındaki konuşmada dahi bu yönlerini söylemeye korkan hatta bu şahsı neredeyse islam dostu muhafazakar bir insanmış gibi göstermeye çalışacak yalaka bir güruha sahipler ve her yeri ele geçirmiş nefes alacak yer bırakmamış durumdalar. bunlar yıllarca ulu önderimizin fotoğraflarından, fikirlerinden korktular şimdi de her türlü düşünürden korkar oldular. en ufak kitabımızı okurken, bir yazarı severken dahi rahatsız edilir hale geldik. akademik düzeyde ilerlemiş insanlar dahi bunların gücüne taptıklarından elimizdeki kitaplardan rahatsız olan suratlar görüyorum etrafımda.
yaptıkları yolsuzluklar ve müdahaleler sporun her alanına da yansıyor elbette. futbolda kendi takımlarını liglere yerleştirip bu takımlara destek sağlayarak yükselmelerine yardımcı oluyorlar. kasımpaşalı liderlerinin takımı süper lige yükseliyor. gerek futbolcu gerek de yönetici olarak yandaş ve yalakalarının dolu olduğu başakşehir şampiyonluğa oynuyor. yine kendilerine aleni yalakalık yapan takımların cezaları es geçiliyor. şike suçları örtbas ediliyor. ama tabii ki spora müdahaleleri bunlarla da sınırlı kalmıyor. bunların yetiştirdiği ve makam sahibi yaptığı zihniyet kızlı erkekli çadırlarda kalıyorlar diyerek dağcılık faaliyetlerimizi yıllarca sabote ettiler ve bitirme noktasına getirdiler. dalış sporuna yöneldiğimizde kız arkadaşların faaliyetlerde bikini giymelerini bahane ederek pek çok kez reddedilerek gençlik sporun hizmetlerinden mahrum bırakıldık. elbette ülkemizde halen bu sporlar bolca yapılmakta. yine de bu zorlukları yaşamayan yoktur. şansınız varsa üç beş tanıdığınız vardır veya biraz daha vicdanlı insanlara denk gelirsiniz.
önümüzdeki seçimde değil kaybedeceklerine, oylarının eksileceğine dahi inanmıyorum. çünkü her zaman çok basit bir stratejiyle ilerliyorlar ve bunda ne yazık ki başarılılar. en muhalefet diyeceğimiz insanlar dahi doğrudan ve dolaylı yoldan bir şekilde bunlara hizmet ediyor. en azından stratejileri gereği olayı kendilerinin lehine çeviriyorlar. zira karşılarından omurgası olan bir muhalefet de yok. biz sadece bu kürsülerde birbirlerine hakaretler eden ama perde arkasında anlaşmalar yapan kansızların tiyatrosunu izliyoruz. gerçi artık bazıları perde arkasına da gerek duymadan alenen rengini belli ediyor.
182
üzerimize saldıkları adayını tekrar sandığa gömdüğümüz oluşum. yok öyle peşkeş arazi, ada! gidin gariban vatandaşın üç beş dolarını bozdurmasını isteyin günü kurtarmak için.
183
kendileri de 24 haziran 2018'de baskın seçim kararı almışlardır.
zaten akp de bir seneye dağılma sürecine hızlı bir şekilde girerler ve tarih olur.
t a m a m.
185
kendilerine karşı geliştirilen ''tamam'' mottosu yerine ''dursun''* da denebilir.
186
fenerin 621 milyon euroluk borcunu zamanla kapatacagını düsündügüm hükümet.
cok iyi takip edilmeli hareketler. bir takım namussuzlar gerek vergi, gerek baska kalemlerde oynamalar yapabilir. cebimizdeki parayla feneri ihya edebilirler.
dün gece yukarıdaki entryi girmiştim. 20 günde olacak sandığım dolar kuru 1 gün içerisinde daha da fazla arttı. euro kuru keza. bu duruma gelmemizde tek suçlu olmayan hükümettir. daha 47 gün önce seçim yapıldı ve durumun daha da kötüye gideceği belliyken halkın %52 si oy verdi. tek suçlusu değiller. halkın basiretsizliği tarif edilemez. yazık...
188
benim hiçbir zaman oy vermediğim, vermeyeceğim hükümettir. ileride de bu tarihsel süreç bir şekilde bittiği zaman çocuklarıma ve torunlarıma büyük bir övünç olarak babanız, dedeniz bu değirmene su taşımadı diye anlatacağım.
kendileri ne istedilerse bu millet verdi. cumhurbaşkanlığı istediler, verdi, başkanlık sistemi istediler, verdi, kendi meclisindeki yetkiyi istediler, gitti onu da verdi. bu saatten sonrası milletimiz için ne yazık ki tamamen kendi düşen ağlamazdır. gelen ekonomik krizin demeyeceğim, çünkü birebir ekonomik krizin içerisindeyiz şu anda.
paramız günden güne eriyor, paramız tamamen betona gömülmüş durumda. senelerdir üretim ve ar-ge için yeterli kaynaklarımız varken asla aktarılmadı. bilim dünyasından biri olarak söylüyorum, halimiz içler acısı. yapılan her gökdelen 10.000 tane gence işsizlik olarak geri döndü. şimdi son dalga geliyor, ve bu dalga inanın ne 1994 ne de 2001 krizlerine benzeyecek. o çok övündükleri türkiye'yi imf'den kurtardık lakırdılarına, ki bu sözde kurtuluşumuz içerisinde imf'ye borcumuz sıfırlansa dahi dış borcumuz katlanarak arttı, tekrar imf'yi çağırmak zorunda kaldıkları zaman bunu halka nasıl anlatacaklar ve halkımız bunu tekrar nasıl yutacak ibretle izliyor olacağım.
etrafımdan da var oy vermiş olan, şimdi dolar yükselince zamlar gelince şikayet ediyorlar. belki bazıları işsiz kalacak, yaşam standartları düşecek. dün aldıklarını bugün alamayacaklar. inanın onlar için artık hiç ama hiç üzülmüyorum. kalbim de böyle taşa döndü işte, tanıdığım bildiğim belki bazıları abim kardeşim dediğim insanlara sırf şu olay yüzünden ileride kapıma gelip bir çay kaşığı suya muhtaç kalsınlar vermeyeceğim.
ne demiştim, kendi düşen ağlamaz.
189
betona yatırım yaparak birşeylerin gelmeyeceğini daha kavrayamamış, nusreti federasyon başkanı yapsın bence.
yildirim demirören denilen beceriksizi daha ne kadar ba$imiza musallat edecekleri diye sormak istedigim devlet büyükleri.
agalar, futbol türk insaninin morfinidir. ülkede onca olumsuzluga ragmen büyük bir kesimin ayakta durabilmesini saglayan tek teselli. bu demirören denilen babadan zengin be$ikta$inin menfaati için bulundugu makami kullanmakta.
daha ne kadar göz yumacaksiniz buna?
192
yıldırım demirören'i doğan grubunu satın aldırarak en büyük medya sahibi yapmış hükümet. başta oldukları sürece tüpçü federasyon başkanı olacak. akp'ye oy veren galatasaraylılar en azından bu gerçeği düşünmeliler artık...
193
hala bunlara oy veren galatasaraylı varsa, şapkasını önüne koyup ağır biçimde hem vatanperverliğini, hem de galatasaraylılığını sorgulaması gerekmektedir. bunların başındaki zat ve temsil ettiği yasal siyasi örgüt (akp); ülkenin tüm kazanımlarını olduğu gibi, türkiye'nin en kıymetli ikinci markası olan galatasaray'ı da açıktan ve dolaylı biçimde sömürmüştür. ülkece tez zamanda kurtulmak gerek.
not: en kıymetli marka mustafa kemal atatürk'tür.
194
öğrenciyi borçlandırırken hatta öğrenciye verilen kredinin öğrenciye faydalı olduğunu açık açık dile getirirken (hayata 15-25 bin lira borçla atılmanın nasıl bir faydası var çözmüş değilim) milyon eurolarca borcu olan kulüplerin borçlarını en makul şekilde kapatmayı planlayan hükümet.
senelerdir büyük şirketlere çıkan milyonlarca liralık vergi aflarını saymıyorum bile.
olayın arkaplanında galatasaray’ın varlıklarının p.ç edildikten ve fb ve bjk gırtlağa kadar borca battıktan sonra böyle bir uygulamaya gidilmesi de duruyor tabi.
195
umarım az da olsa ders almışlardır. şu başak mıdır ne zıkkımın köküdür bırakın ellemeyin artık. ekonomiyi düzeltirsiniz inşallah da sizden bir halt olmayacak sanki.
196
ankara, adana, antalya, izmir ve henüz netleşmese de muhtemelen istanbul. türkiye'nin en önemli şehirlerinden bursa ve konya hariç hepsini kaybetmiştir. belediye takımından efsane çıkarma çabalarına dur dedik.
197
en önemli para vanalarından birini kaybetmiştir. istanbul belediyesi'nden başlayan yolculuk biterse yine bu yoldan bitecek. 1 senelik ekonomik çöküntü bile büyükşehirleri götürdü, 4.5 yıl daha da ağırlaşacak tabloyu bakalım nasıl yönetecekler.
198
başakşehir'e verdikleri mesainin onda birini istanbul ve ankara'ya harcasalar sonuç böyle hüsran olmayacaktı.
siyaseti futbola karıştıran her oluşum kaybetmeye mahkum olacaktır. hiçbir takım taraftarını karşına almayacaksın. bu size iyi bir ders oldu.
199
ibfk tarafından sonları hazırlanmış hükümet. bu kadar göstere göstere insanları karşına alıp, ibfk'yı desteklersen halk böyle tepkisini koyar. eminim başakşehir'e bu kadar bağırarak destek olmasalardı en az 40-50 bin kadar fazla oyları olurdu, bu da istanbul'u almalarına yeterdi. kendine fazla güvenmenin cezası bu. mart bitti bahar geldi..
son kullanma tarihi yıllar önce geçmiş hükümet. şimdi muhalif parti yönetimlerinin, özellikle de bu seçim sonrası yönetimlerin değiştiği il ve ilçelerde, bu arkadaşların yaptığının 5 katını 10 katını yapmaları lazım bir sonraki seçime kadar.