resim
Adnan Polat
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 1956
    avrupa'da hüsrana uğramışız, sezona 10. haftada havlu atmışız, kupadan yüzde 90 eleneceğiz. diğer amatör branşlarda esamemiz okunmuyor zaten.

    bu adam hala bu kulubün başında.

    yazıklar olsun o kongreye de, üyelerine de.

    demek ki gerçekten de çok boktan bir durumdayız ki, kimse taşın altına elini sokmuyor.

    bir allah'ın kulu da demiyor ki aga bu nedir?

    utanç verici.

    rezil bir durum.

    sokayım sportif başarısına ama biz bitmişiz.

    kafalar bitmiş.

    güç kalmamış.

    reaksiyon kalmamış.

    taraftar manipüle ediliyor çete tarafından.

    sokağa çıkacak halimiz yok.

    sesimiz çıkmıyor.
  • 1961
    oluşturduğu ekonomik yapının kaymağını yemeden bırakmayacak olan galatasaray başkanıdır. olağanüstü seçime gidilmez ise* en az bir sonraki seçime kadar başkan olarak kalacaktır. istifa etmesi gibi bir durum asla olmayacaktır. taraftar olarak bunu hazmedelim öncelikle.

    sonra, adnan polat sözüm sana! madem galatasaray tarihinin en kötü futbol takımını yarattın, yine galatasaray tarihinin en büyük operasyonunu gerçekleştirerek galatasaray'ı galatasaray yapmak mecburiyetindesin. tepeden gidersek, işe adnan sezgin'i göndererek başlayacaksın. belki kendisine çok güveniyorsun, belki hakikaten iyi de bir insandır ama artık inancını yitirdi herkes bu adama karşı. adnan sezgin'in yerine futbol bilgisine güvenilebilecek birisini getirmen gerekiyor. açık ve net. bu isim fatih terim mi olur, jay jay okocha mı, peter kenyon mu bilmem ama profesyonel olması, futbolun içinden gelmesi şart.

    bir sonraki hamle teknik direktör olmalı. zira taraftarının yarısından fazlası* mevcut teknik direktöre* güvenmiyor. güvenenler de futbolculuğuna saygısından. teknik becerilerinden değil yani. hatta senin de güvenmediğinden adım gibi eminim. bir yerde olur mu olmaz mı düşünceleri varsa, güven ortamı yoksa, orda başarı olmaz. bunu da biliyorsun, tecrübe ettin. adnan sezgin için olan durum, hagi için de var. herkeste bir şüphe, güvensizlik. bunların değişmesi lazım. 55 yaşlarında***, teknik direktör olarak saygı duyulacak, mümkünse daha önce türkiye'de başarılı olmuş birisi olmalı yeni isim. fatih terim, karl heinz feldkamp, mustafa denizli, mircea lucescu. aklıma gelenler.** bu isimle şimdiden konuşulmalı. şu an takım çalıştırıyorsa kafasına girilmeli, sene sonu çekip alınmalı, kasetler yollanmalı ki izlemeye başlasın; eğer boştaysa da türkiye'ye gelip şimdiden galatasaray'ın maçlarını canlı olarak izlesin, fikir edinsin. zaman kaybetmemeli artık. sıfırdan takım yaratabilecek birisi lazım.

    ve esas kısım olan futbolcular. yeni gelecek teknik direktörün insiyatifine de bırakmadan aykut erçetin, gökhan zan, aydın yılmaz, barış özbek, mustafa sarp, hakan balta, harry kewell'ı takımdan göndereceksin. sakat adamla, ruhsuz adamla düşünmeden ayıracaksın yolunu. taraftar da güvenmiyor, kendileri de kendilerine güvenmiyor. yapacaksın adnan başkan. galatasaray'a yakışmayanlar gidecek demekle olmuyor. "düzelirler belki ya" demeden göndereceksin. gitmek istediğini düşündüğüm lucas neill'ı ikna edeceksin, olmuyorsa fazla zorlamayacaksın. kafası burda olan adamı tutacaksın takımda. emiliano insua, ayhan akman, lorik cana, serkan kurtuluş, robinson zapata, ufuk ceylan ve hatta juan pablo pino'nun akıbetlerini ise yeni teknik direktöre bırakacaksın yeterli olamayabileceklerini belirtip. sakatlığa çok elverişli arda turan ve milan baros'a ise asla güvenmeyeceksin, bu adamların üzerine takım kurmayacaksın. bunu yeni gelecek teknik direktöre anlatacaksın.

    takımdan gönderilecek isimleri belirttik. gönderilecek adamların çoğu yerli isimler. yurtiçinde kaliteli yerli futbolcu bulabileceğimizi düşünmediğimden* gurbetçi oyunculara yönelmeli. gayet de cenk tosun gibi adamlar çıkarılabilir oralardan. hamit altıntop mesela mutlaka alınmalı. türkiye'de futbol oynamayı düşündürteceksin bu adama. eşini, sevgilisini transfer edeceksin mesela önce. bir şekilde halledeceksin. bunun yanında takımı yönetecek bir 10 numara da şart. sadece kanat bindirmesiyle olmuyor bu iş. göbekten de delebileceksin rakibi. ya da top oynamadığımız bir akşam bir duran topla maç kazanabileceksin. bunu yapan adam da 10 numara oluyor genelde.

    adnan polat. bu saatten sonra maliyetini düşünmeyeceksin artık. bu saydıklarım 80 milyon mu olur, 100'e mi patlar ben bilemem, karışmam da. takımdan gönderilmesi gereken oyuncuları alla, pulla, yolla. mustafa sarp'ı 5 milyona kakala mesela. yöneticilik başarını konuştur. bul parayı. bulamıyorsan cebinden de koyacaksın artık kulübü kendine borçlandırmadan. kusura bakma ama sıçtın bir kere. temizleyeceksin.

    sonra bilet fiyatlarını insani ölçülere çekeceksin. takım 48000 kişi ortalamaya oynayacak her maç. sürümden kazanacaksın. yok efendim kombineleri sattık, şimdi kombinelileri mağdur etmemek için biletleri ucuz yapamıyoruz demeyeceksin. gerekirse kombinelilere paralarının yarısını geri vereceksin.

    masaya yumruğunu vurmayı bileceksin artık. sert, otoriter olacaksın. ileri demokrasi(!) olacak yani galatasaray'da. senin düşündüğünden başkasını düşünemeyecek hiç kimse. rakip takım taraftarlarını kendinden nefret etme düzeyine getireceksin. kankanı* rol model olarak alabilirsin bu konuda. tabi bunlar için takımın biraz iyi olacak ki bunları yapabilesin, saha dışında gürleyebilesin. medyayı, hakemleri, federasyonu, herkesi etkileyebilesin. gerçi takım iyi olursa eskiden olduğu gibi bunlara gerek de kalmayacaktır zaten.

    yanında çalışan adamlara da çok dikkat edeceksin. galatasaray'dan çok kendini düşünen adamları istifa ettirteceksin. edin diyorum etmiyorlar demeyeceksin. gerekirse tehdit edeceksin. despot olacaksın.

    ve son olarak falcı, büyücü kovalayacaksın; ellerini açıp ben her şeyi yaptım diyerek dua edeceksin. pozitif enerji yollayacaksın. ve sonra bekleyeceksin.

    şimdi senin hamlen. görelim bakalım ne kadar başarılı olabileceksin. yapılan eleştirilerin haksız olduğunu düşünüyorsun değil mi? eleştirileri haksız çıkarmak için yapman gerekenleri saydık. göreceğiz bakalım.

    yürü adnan polat, meydan senindir!..
  • 1963
    mustafa sarp'a gereğinden fazla yüklenildiğini düşünen zümrenin şöyle bir savı var; tamam, mustafa sarp'ın futbolculuk yetenekleri ve kapasitesi belli... ama adam ne yapsın? ona "çık sahaya oyna!" diyen bir teknik direktör varsa "oynamam, çünkü ben beceriksizin tekiyim!" diye cevap verecek hali yok ya? sahaya çıkıp kapasitesi yettiğince elinden geleni yapıyor. vs. vs.

    ben de düşünüyorum ki; bülent korkmaz, frank rijkaard ve gheorghe hagi'nin teknik adamlıkları sözlük ortamında oldukça eleştirildi, hatta kimi zaman yerden yere vuruldu bu üç isim... fakat bu üç teknik adamın da tarzları, oynatmaya çalıştıkları futbol türü, kariyerleri, kişilikleri ve fikirleri belli...

    eğer onlara iş teklif eden, "al sana senelik şu kadar para, gel bu takımın başına geç!" diyen bir kulüp başkanı varsa, ne yapsınlar yani? "biz çok kazma teknik adamlarız, fikirlerimizden da asla taviz vermeyiz, o yüzden hiç gelmesek daha iyi..." mi desinler?

    sonra biz bu adamları sırf kendileri gibi oldukları ve başına geçtiği takımı da kendileri gibi yönettikleri için %100 suçlayabilir miyiz?

    veya abdul kader keita, veya zvjezdan misimiovic, veya jo... bu adamların teknik ve davranış olarak ne tipte futbolcular oldukları belli... öğrenmek isteyen araştırır öğrenir, arayan bulur... mağarada yaşamıyor bu futbolcular, sağlam bir scouting ile donuna kadar öğrenirsin...

    abdul kader keita, agresif ve numaracı mıydı, evet... fakat bu bilinmeyen bir gerçek miydi, hayır... kendisini transfer ettiğimizde sözleşmesinde "eğer olumsuz davranışlarını bir daha yapmamak üzere tövbe etmezse gönderilir." falan mı yazıyordu?

    zvjezdan misimovic, yıldız futbolcu, götü yalanacak, etrafına takım kurulacak adam... sözleşmesinde "takımın ağır işçilerinden biri olup köpek gibi oradan oraya koşturacak." diye bir madde vardı da ona uymadığı için mi kadro dışı kaldı?

    jo, alemcinin allahı, rahat adam... kiralık olarak bize geldi de kendisini istanbul'da daha dindar hissetmek için mi geldi? yoksa "ben diskocuyum yææ, sizin taraftar beni sevmeyebilir, en iyisi ben manchester'da kalayım..." falan mı deseydi?

    bu üç oyuncu, biri kendi gibi olduğu için gönderildi, biri kendi gibi olduğu için kadro dışı kaldı, biri de yine kendi gibi olduğu için beğenilmedi ve geldiği gibi geri gitti.

    arkadaş;

    madem iyi bir takım kurmak istiyorsun, beleş ali turan, serdar özkan, gökhan zan yerine gidip parasıyla iyi oyuncular alsana!

    madem iyi bir orta saha oyuncusu istiyorsun, parasını verip iyi bir orta saha oyuncusu alsana!

    madem disiplinli oyuncu istiyorsun, disiplinli oyuncu alsana!

    madem oradan oraya koşturacak, teknik direktörün her dediğini harfiyen yerine getirecek emir kulu bir oyuncu istiyorsun, böyle bir oyuncu alsana!

    madem alemci futbolcu istemiyorsun, alemci olmayan futbolcu alsana!

    madem türkiye'yi tanıyan, türkiye gerçeklerini bilen, başarılı ve oyuncu iletişimi iyi bir teknik direktör arıyorsun, gidip böyle bir teknik direktör alsana!

    ya ama öyle "alsana" demekle olmuyor, kolay değil bu işler, o oluyor bu olmuyor, karısı var, parası var, şu var bu var=(( diyorsan bırak git, bu ülkeden kimler geldi, kimler geçti... gelen mis gibi de geliyor... çatır çatır oynuyor topunu... veya adam gibi yönetiyor takımını... işin ne senin? bahane bulmak mı yoksa maliyet-fayda dengesini kurup futbol takımına optimum katkıyı sağlamak mı?

    neden kumar oynuyorsun? kör müsün? paran mı kıymetli? beceremiyor musun bu işi?

    bırak git hacı o zaman...

    yukarıdaki yazının anafikri ve takımın şu anki durumunda en büyük suç kendisinin olan başkan.
  • 1967
    zamanında frank rijkaard, servet çetin'i kadro dışı bırakmıştı açıkça söylemese bile takımdan gitmesini istemişti.
    şimdi hagi, misimovic'i kadro dışı bıraktı ve takımdan gitmesini istiyor.

    adnan başkan, servet çetin'e birşey yapamadı ama misimovic' göndermeye çalışıyor.

    ey başkan; tamam hagi, rijkaard'dan çok daha değerlidir bizim için ama misimovic çok mu değersiz servet'ten?
  • 1969
    bülent korkmaz ve hagi'yi en "saçma" zamanlarda takımın başına getirerek aradan sıyrılmış ve bu herifleri taraftarın önüne atmış kişidir gözümde. herkes herkesi dilediği gibi eleştiriyor ben de bu güzel kardeşimizi eleştireceğim.

    şerefsizlik yaptın hoca! bülent korkmaz zamanında yazdığım bir sürü entry gibi aynı şeyi de hagi için yazacağım. yazıyorum da.

    sevgili haci. bir tane adam getirdiler amk sana nasıl benziyo anlatamam. aynı sen ya tip mip aynı yani. ama o sen değilsin belli. olamazsın da. yemezler!

    (bkz: #90870)
  • 1973
    türk telekom arena'nın açılışında yaşanan olaylar sonrası, hedef gösterdiği galatasaray taraftarının şimdi gönlünü almaya çalışan kulüp başkanı. çünkü 2010/2011 sezonundaki çöküşten sonra sığınacak başka limanı kalmadı. gelecek kongreyi kaybedeceğini düşünüyorum. ayrıca basına sürekli ''ben istersem adnan sezgin hemen istifa eder'' tarzı açıklamalar yapıyor, o isteyeceği gün ne zaman gelecek merak ediyoruz. ardından adnan sezgin görevinin başında olduğu açıklaması yapıyor. o ifadeler de güme gitmiş oluyor. madem göndermeyeceksin niye böyle demagojik beyanlar veriyorsun. bundan sayın polat'ın yöneticilerini idare etmekten bile aciz olduğu durumu ortaya çıkar. nitekim de öyle. futbol şubesi olarak çöktük.
  • 1974
    yerinde olsam bu akşam maçtan önce veya sonra basın toplantısı düzenleyip şu 4 cümleyi kurarım;

    "beyler hagi ile sonuna kadar devam, küme düşsek falan da farketmez. herkes ona göre davranıp, ağlamasın. begenmeyen siktirsin gitsin"

    bunları derse nolur;

    1-tribünden ve forumlardan filip ve cnyvz gibi arkadaslardan kurtuluruz hihi. bu arkadaşlar aynı zamanda kale arkasında benim yerimde oturuyon yaaa triplerine girenler bu arada unutmayalım:(

    2-forumlardan başarıya tapan arkadasların "galatasaray'ın kurtuluş formulu" yazılarından kurtuluruz. hee amk..

    3-adnan polat'ın formasını alırım :(

    4-fazla bir şey bulamadım ama en azından bu 3'ü olur lan. sikeyim ya her sene şampiyon olduk zamanında zaten ne ağlıyosunuz hala anlamadım. bugun antep macı var. inanılmaz heyecanlıyım lan. olay bu :(
App Store'dan indirin Google Play'den alın