rahmetli
ozhan canaydin zamanında hadi parasızlığa sığınırdık. bu yıl sattığımız oyunculardan aldığımız para ve başlangıçtaki transfer bütçesini düşündüğümüz zaman yaklaşık 20 milyon euroluk bir transfer bütçesi karşımıza çıkmakta. bu parayla ne mi yapılır?
orta saha ağlıyor : hep o oyunu iki yönlü oynayabilen adam diye bi taraflarımızı yırtıyoruz, 6-7 milyona hadi bilemedin 8 milyona bu lig için gayet kalburüstü, avrupa'da da sağlam iş yapabilecek oyuncu alabilirsin.
defans rezalet : hakan balta'nın müthiş formunu (!) göz önünde bulundurursak, servet'in harikalar yarattığını düşünürsek (!) sağlam gözüküyor bu bölge ama aslında en zayıf noktamız. neill ayarında 30-31 yaşlarında, premier lig veya serie a tecrübesi yaşamış tecrübeli savaşçı bir stoper daha takıma maksimum 4 milyona kazandırılabilir. (bkz:
matteo ferrari)
forvet alternatifsiz : kewell'ın ne kadar sık sakatlandığını hepimiz biliyoruz. kaldı ki kendisini zorunlu olmadıkça forvette de kullanmıyoruz. böylece geriye milan baros ve mehmet batdal kalıyor. baros'un elini ayağını kırmaya birileri yatkın zaten. baros da sarı kart cezalısı olmanın müptelası. sıkıştığımız maçlarda elimizde risk almak için alternatif kalmıyor. 5-6 milyona baros ayarında kariyerinde biraz düşüşe yaklaşmış, ama ligimizde patlama olasılığı
* olabilen bir adam transfer edilebilirdi. misal bundesliga'nın şampiyonluğu zorlayan takımlarının forvetleri falan.
şimdi düşünün. biz bu harcamadığımız paraları mezara mı götüreceğiz adnan ağabey? ya da sen o parayla kendine, hep
20.45 i gösteren bir altın saat mi yaptıracaksın ?
daha fazla üzmeden, daha fazla kullanmadan, daha fazla küçülmeden bırak. rijkaard'ı da rahat bırak, taraftarı da...