2010 başkanlık seçimleri öncesine kadar, sonuna kadar desteklediğim ama zamanla kendisine olan desteğimi sorgulatmama yol açmış olan başkanımız. ne yazık ki fenerbahçe yönetiminin oluşturduğu baskı ortamında çok cılız sesler çıkartmış, galatasaray futbol takımının bu noktaya gelmesindeki baş mimar olmasa da bu duruma gelmeyi önleme adına da pek bir şey yapmamıştır.
fenerbahçe yönetiminin yaptıkları hoş değil, ben de tasvip etmiyorum. hep diyorlar di mi, yurtdışında başkanlar bu kadar tanınmaz diye? ama bir şeyi unutuyorlar, burası türkiye. hakemler de federasyon da ve taraftar da yönetimlerin tutumlarından o kadar çok etkileniyor ki. fenerbahçe futbol takımı; hakemler, oyuncuları da; taraftarı tarafından bu kadar kollanırken, galatasaray cephesinde tam bir kaos ortamı var. guiza ıslıklandıktan sonra bile, guiza'yı desteklemek için taraftar toplatıldı. aylardır arda turan başta olmak üzere galatasaray üzerine o kadar yıkıcı haber ve tutumlar varken bu sessizlik niye? arda turan'ı, frank rijkaard'ı yanına alıp
* basın toplantısı düzenlemek çok mu zor? sadece bunu bile uygun bir şekilde yapsa bence çok şey değişirdi.
not: her şeyin yeri, zamanı vardır, her şey kendi koşullarında değerlendirilir. hasta olmayan birine ilaç vermek ne kadar yanlışsa, hasta olana da ilaç vermemek o kadar yanlıştır.