1826
önce o zamanki adı paf takımı olan u-21 ekibimiz, sonrasında u-17 milli takımı ile yaşadığı başarılar ile kamuoyunca tanınan hoca. o dönem gerek galatasaray'dan milli takıma gitmiş olması, gerek altyapılardaki başarılarıyla tüm galatasaraylıların sempati beslediği, hatta gelecekteki teknik direktörümüz gözüyle baktığı biriydi. arkasından istanbul büyükşehir belediyespor'u süper lig'e çıkarması, sonrasında ise takımın istikrarlı bir şekilde yükselmesini sağlaması (süper lig'e çıktığı 2007-2008 sezonu itibariyle sırasıyla 12., 9. ve 6. oldu) iyiden iyiye yıldızının parlamasını sağladı.
gelgelelim hikayenin geri kalanı hiç beklendiği gibi olmadı. yaklaşık 5 senedir başakşehir'in başında (ondan önceki ibb dönemini de sayarsak 10 yıl boyunca bu takımı çalıştırdı). arkasında taraftar baskısı yok, herhangi bir maddi sıkıntı yok; dolayısıyla istikrarlı bir yapı kurmak ve kupalar kazanmak için belki de türkiye'deki en müsait takımı yönetti. bunca senenin sonunda başakşehir'den ayrılırken geride bıraktığı ise 0 kupa ve (altyapıdaki başarılarıyla tanınan bir antrenör imajının aksine) 32 yaş ortalamalı bir ekip. ibb ile başakşehir arasındaki dönemde yaşadığı başarısız bir a milli takım macerası da cabası. üstelik artık genç sayılabilecek bir yaşta da değil.
belki de elindeki imkanlar açısından türkiye'nin en şanslı teknik direktörüydü, bununla birlikte 3-5 ayda bir takım değiştiren, hiçbir zaman kendi istediği oyuncuları transfer etme imkanı olmayan seyyah teknik direktörlerin yarısı kadar bir başarı bile ortaya koyamadı. buna karşılık geride sağlam bir altyapı veya potansiyelli bir kadro da bırakamadığına göre kendisi kesinlikle başarısız bir teknik direktör olarak adlandırılabilir. beşiktaş'ın önünde birçok alternatif varken (ben kendilerinin yerinde olsam guti'ye bir şans vermeyi düşünürdüm, ama inanın sergen yalçın veya okan buruk bile abdullah avcı'dan daha başarılı olma potansiyeline sahiplerdi ve eminim beşiktaş'a gelmeye hazırlardı) neden böyle bir seçim yaptılar anlamakta güçlük çekiyorum. şahsi fikrim taraftar ve büyük takım baskısının başakşehir'den kat kat fazla olduğu beşiktaş'ta sezonu bile tamamlayamayacağı şeklinde. beşiktaş'tan sonra da normal şartlarda belki 1-2 anadolu takımında daha birkaç ay hocalık yapar ve piyasadan tamamen silinir diye düşünüyorum.
ve fakat bu ülkede şartların pek normal olmadığı malum, bunca sene hiçbir başarısı olmamasına rağmen bu seviyede takımların emanet edildiği avcı'nın şansın ötesinde bazı güçlere sahip olduğu ortada. o güçler gücünü korumaya devam ederse 2 sene sonra kendisini yine başakşehir'in başında da görebiliriz tabi.
gelgelelim hikayenin geri kalanı hiç beklendiği gibi olmadı. yaklaşık 5 senedir başakşehir'in başında (ondan önceki ibb dönemini de sayarsak 10 yıl boyunca bu takımı çalıştırdı). arkasında taraftar baskısı yok, herhangi bir maddi sıkıntı yok; dolayısıyla istikrarlı bir yapı kurmak ve kupalar kazanmak için belki de türkiye'deki en müsait takımı yönetti. bunca senenin sonunda başakşehir'den ayrılırken geride bıraktığı ise 0 kupa ve (altyapıdaki başarılarıyla tanınan bir antrenör imajının aksine) 32 yaş ortalamalı bir ekip. ibb ile başakşehir arasındaki dönemde yaşadığı başarısız bir a milli takım macerası da cabası. üstelik artık genç sayılabilecek bir yaşta da değil.
belki de elindeki imkanlar açısından türkiye'nin en şanslı teknik direktörüydü, bununla birlikte 3-5 ayda bir takım değiştiren, hiçbir zaman kendi istediği oyuncuları transfer etme imkanı olmayan seyyah teknik direktörlerin yarısı kadar bir başarı bile ortaya koyamadı. buna karşılık geride sağlam bir altyapı veya potansiyelli bir kadro da bırakamadığına göre kendisi kesinlikle başarısız bir teknik direktör olarak adlandırılabilir. beşiktaş'ın önünde birçok alternatif varken (ben kendilerinin yerinde olsam guti'ye bir şans vermeyi düşünürdüm, ama inanın sergen yalçın veya okan buruk bile abdullah avcı'dan daha başarılı olma potansiyeline sahiplerdi ve eminim beşiktaş'a gelmeye hazırlardı) neden böyle bir seçim yaptılar anlamakta güçlük çekiyorum. şahsi fikrim taraftar ve büyük takım baskısının başakşehir'den kat kat fazla olduğu beşiktaş'ta sezonu bile tamamlayamayacağı şeklinde. beşiktaş'tan sonra da normal şartlarda belki 1-2 anadolu takımında daha birkaç ay hocalık yapar ve piyasadan tamamen silinir diye düşünüyorum.
ve fakat bu ülkede şartların pek normal olmadığı malum, bunca sene hiçbir başarısı olmamasına rağmen bu seviyede takımların emanet edildiği avcı'nın şansın ötesinde bazı güçlere sahip olduğu ortada. o güçler gücünü korumaya devam ederse 2 sene sonra kendisini yine başakşehir'in başında da görebiliriz tabi.