içimde yara olan sezondur. öyle saçma sapan 100. yılda şampiyon olalım filan değil, hiç umurumda değil o konu ama şampiyonluk öyle pisi pisine gitmişti ki. o sezonla ilgili konuşacak çok şey var aslında ama belli başlı birkaç noktayı özellikle belirtmek gerekiyor.
- futboldaki fenerbahçe/aziz yıldırım lobisinin en güçlü olduğu yıllar olan 2002-2008 dönemi ve dolayısıyla da kadrosunun en güçlü olduğu dönem (anelka, tuncay, aurelio, nobre, luciano vs.) diğer yandan bizim kadromuz ise oldukça mütevazı idi(cihan haspolatlı, orhan ak vs.) medya gücü ise çok net şekilde fenerbahçe'nin elindeydi. (en net örnek: hagi üzerinden yaşanan sah aiçi ve saha dışı tartışmalar)
- futboldaki fenerbahçe balı: ligde bizim yediğimiz ve fenerbahçe'nin attığı birkaç son dakika golü:
hiç unutmam 26. haftada biz kayseri'den
* 90+3'te son dakika golü yemiştik. ertesi hafta fenerbahçe, sakaryaspor deplasmanında
* 90+3'te bir kornerde luciano ile golü atıp kazanmıştı. bu bile kafadan 4 puan yapıyor zaten.
- 32. haftada, şampiyonluk haftalarında hiç adetimiz olmamasına rağmen, iddiası olmayan anadolu takımına yenilmemiz (bkz:
15 mayıs 2005 galatasaray gençlerbirliği maçı)
öne de geçtiğimiz maçta bariz defan hatalarıyla şampiyonluğu sami yen'e bırakmıştık. (bunun bir ilginç örneği de
13 mayıs 2001 galatasaray ankaragücü maçıdır.)
- bir önceki sezonu
* 8. bitirmiş ve çok kötü durumdaki takımı ayağa kaldıran ve gayet iyi giden teknik direktör hagi'ye sezon boyunca camia içinden anlamsız eleştirilerin bitmemesi ve hatta inanılmaz şekilde sonraki yıllarda iyice tabu haline gelmesi. (o sezon yaşanan ve medyanın oyununa geldiğimiz saçma sapan "hırsız var" olayına hiç girmeye gerek bile duymuyorum) adamcağız 5-1'lik fenerbahçe galibiyetinden sonra bile eleştirilmişti. ayrıca yeri gelmişken, bu konuda
abdürrahim albayrak'ın 2011'deki fenerbahçe derbisi sonrası yaptığı ve sembolleşen o malum "fazia" açıklamasını büyük bir hata olarak görüyorum.