4
bi bok sandıklarımız listesinde var. ancak yanılmışız, düzeltme hakkını kullanıyoruz. abimiz harbiden bok, her yazdığı olay, her düşüncesi tartışılıyor. ne yazsa mutlaka okunuyor, gündem belirliyor. çoğunlukla küfürün en kralını yiyor, az da olsa helal olsun çekiliyor. tribüne girişi yasak, galatasaray'ın aklı sıra savunucusu, yıkılmasını devrilmesini bekliyor, çoğunluk görüşün tersi görüşte, cımbızla çekip yazıyor. kimsenin düşünmediğini düşünüyor, akıllı herkes yazdıktan sonra ki gün yazıyor. bok olması için bir adam daha ne yapsın.
ben bertarafedilemeyen abimizi 25 sene önceden tanıyorum. o da beni tanır, cumhuriyet'te yazarkenden beri sadık okuyucusuyum. hasan cemal'le kavga edip yazmaya küsmüştü de imza kampanyası yapmıştım 1986lı yıllarda. o zamanlar bok olmamıştı henüz, telefona direk çıkardı. şimdilerde kendisine ulaşabilmek için sekreteryaları aşmanız gerekir. aşamazsınız, ulaşamazsınız ya neyse.
rijkaard yanlış yolda, diye başlamış kendi doğru yoluna. geçen sezondan kalma sorunlarımız varmış, baros adam olmayacakmış. yaka paça indirilen baros keita'dan kötü santraformuş. olabilir ne var ki bunda, keşke keita baros'tan daha iyi futbolcu çıksa. ilk geldiğinde fal bakmıştı, yıllarca hakan şükür'e söven adam, hakan şükür gidince arkasından ağlamaya başladı. yerine gelene kötü dedi bir kere, artık ne yaparsa yapsın kötü.
elano, hagi tipinde bir adam. topa iyi vuruyor. ah bi vuramasaydı, ah iyi pas atamasaydı ne güzel olacaktı. savunmaya yardım etmiyormuş, savunma sanki follaş , daha kaleciye top gelmedi doğru dürüst. o kadar adam varken elano'mu defansa yardım edecek? golleri çıkarınca maçın 4-1 bittiğine kimse inanmazmış. ben goller hariç o maçı yeniden seyretsem 8-0 bitmiş derim hilafsız. tartışmalı baros golü olmasa, kornerden kendi kalesine adam atmasa, elaono'nun 100 yılda bir olacak golü olmasa, son dakikalarda top,1 dakika bizde kaldıktan ve 11 pastan sonra gelen arda orijinli gol olmasa al sana 1-0 yenilgi. al sana pis pis sırıtmaca, ben demedimmi diye höykürmece..
bu takım birisinden çok kötü bir tokat yiyecek. biz demiyoruz ki bütün maçlarımızı kazanacağız diye. hem bunu demek neyin nesi oluyor. bu kadar güzel giden şeyin bir gün mutlaka kötü gideceğini bildirmek için yazar mı olmak gerekiyor? kına yakacak yaşı da geçtin neyin kinidir bu. bizi niye karamsarlığa vesveseye itmeye çalışıyorsun. galatasaray'ın şovu, galatasaray'lılar içindir ve biz bu şovdan şimdiye kadar hiç olmadığı biçimde memnunuz. akıtın salyalarınızı, az kaldı maskeleriniz düştü. severek okuyanlarınız, seyredenleriniz parmaklarla sayılıyor artık.
santrforun işi gol atmak. baros'ta geçen senenin gol kralı yanlış bilmiyorsak. hakemleri, hocaları, taraftarları kandıra kandıra gol atan, fakat bertarafedilemeyeni memnun edemeyen gol kralı. futbolcu değil 50 tane bile atsa fasa fiso, yerine başkası olsa 60 tane atardı.
rijkaard, keita'dan hoşlanmıyor. biz emin değiliz, galatasaray'lıyız. total futbolun, paylaşmanın, golü ortak atmanın düşmanı bunlar. kimi çıkarsa zaten hoca sevmediği için çıkarıyor. hatta bu hafta kewell'e bir araba sopa attırıp kadro dışı bırakmış. bu kadar büyük transferlerin yapıldığı takımda, uğur, aydın, sabri, arda gibi çocukluk arkadaşları ortada sıçan oynayarak bitiriyor maçı. bundan büyük gurur olabilir mi, dünya'da eşi benzeri var mı?
"keita'yı çıkaracak yine." ezberlemiş. bize de yutturmaya çalışıyor büyük hocayım diye. bundan sonra keita çıkarken bilinki elano oyuna girecek. bunlar kalıp antrenörler, geçen sene aragones bu sene rijkaard. baros dururken keita çıkar mı? neeskens ulamayı dinleyip baros'u çıkarsaydı, kayserispor defansı baros'la uğraşırken elano o füzeyi yapıştıramayacak ve biz göremeyecektik o unutulmaz golü. aile büyüğümüz de görmeyecek dolayısıyla elano'yu daha ilk çaından övmeye başlayamayacaktı.
hadi bizimki eski alışkanlık, her dediğini dinliyoruz, her dediğin bizi bıçak gibi yaralasa da, içimizden bin bela okusak da bu alamde bi boksun işte abicim ne yapalım. olmuşun işte olacağın kadar, paraya şöhrete ihtiyacın yok. diğerleri gibi yalama hiç değilsin. beklentin, kaygın yok. otur oturduğun yerde, şapkalıyı yanından ayırma, evini çıtırlarla doldur, seyret işte bu büyük futbolu. rakip küçükmüş, zayıfmış sana ne, şov değil mi sonuçta yapılan onca şey. sivasspor'u seyretmek için avrupa'nın hangi ülkesine gideceksin. beğenmediğin galatasaray için az mı seyahat ettin. biz elenirsek eline ne geçecek, ortaköy sahilinde viski içmek daha mı iyi senin için.
galatasaray tarihinin gelmiş geçmiş en büyük antrenörü ve arkadaşı kulübede. maçın her dakikası somut hoca gösterisine dönüşüyor. kaleci bile oyunda, her kes gol atıyor, olmadı rakiplere langırt golü attırıyorlar. neyden memnun olacak bu adamlar. messi 3 kişi çalımlayıp atınca veya attırınca ağızlarından bağıranlar, arda çalımlayıp attırınca kıçlarından bağırıyor. acı çekiyorlar, dün gece ziya doğan aptalının sayesinde acıları biraz olsun hafifledi.
büyük galatasaray taraftarı, sülükler uyuyor numarası yapıyorlar. yazdıklarımızı, tribün tribün ettiğimiz küfürleri duymamazıktan geliyorlar. gerçekten uyusalar işimiş kolay, binlerce insanın ettiği küfürlü gürültüyü duymamaları imkansız. uyuyor olsalar uyanacaklar, belki irin kusma işini bırakacaklar. nasıl uyandıracağız uyuyor numarası yapanları. uyanmıyorlar, öyle bağırmayla, küfürle uyanacakları yok. bunları eşşek sudan gelinceye kadar dövmek gerekiyor. gözlerini belki dayakla açarız, ancak gönülleri kapalı bunların. kalpleri mühürlü, boşuna uğraşmayın, maalesef çoğunluktalar. siz büyük ve sevgili takımınızın maçlarını daha bir keyifle izleyin, biz galatasaray kiziri, muhtarı, jandarması fosiller görev başındayız. yaşadık yaşayacağımız kadar, biz sizin yerinize de veririz kavgayı.
nitekim hayatımız boyunca vermişiz, başkaldırımız var güzel olan şeylere düşmanca bakanlara.
ben bertarafedilemeyen abimizi 25 sene önceden tanıyorum. o da beni tanır, cumhuriyet'te yazarkenden beri sadık okuyucusuyum. hasan cemal'le kavga edip yazmaya küsmüştü de imza kampanyası yapmıştım 1986lı yıllarda. o zamanlar bok olmamıştı henüz, telefona direk çıkardı. şimdilerde kendisine ulaşabilmek için sekreteryaları aşmanız gerekir. aşamazsınız, ulaşamazsınız ya neyse.
rijkaard yanlış yolda, diye başlamış kendi doğru yoluna. geçen sezondan kalma sorunlarımız varmış, baros adam olmayacakmış. yaka paça indirilen baros keita'dan kötü santraformuş. olabilir ne var ki bunda, keşke keita baros'tan daha iyi futbolcu çıksa. ilk geldiğinde fal bakmıştı, yıllarca hakan şükür'e söven adam, hakan şükür gidince arkasından ağlamaya başladı. yerine gelene kötü dedi bir kere, artık ne yaparsa yapsın kötü.
elano, hagi tipinde bir adam. topa iyi vuruyor. ah bi vuramasaydı, ah iyi pas atamasaydı ne güzel olacaktı. savunmaya yardım etmiyormuş, savunma sanki follaş , daha kaleciye top gelmedi doğru dürüst. o kadar adam varken elano'mu defansa yardım edecek? golleri çıkarınca maçın 4-1 bittiğine kimse inanmazmış. ben goller hariç o maçı yeniden seyretsem 8-0 bitmiş derim hilafsız. tartışmalı baros golü olmasa, kornerden kendi kalesine adam atmasa, elaono'nun 100 yılda bir olacak golü olmasa, son dakikalarda top,1 dakika bizde kaldıktan ve 11 pastan sonra gelen arda orijinli gol olmasa al sana 1-0 yenilgi. al sana pis pis sırıtmaca, ben demedimmi diye höykürmece..
bu takım birisinden çok kötü bir tokat yiyecek. biz demiyoruz ki bütün maçlarımızı kazanacağız diye. hem bunu demek neyin nesi oluyor. bu kadar güzel giden şeyin bir gün mutlaka kötü gideceğini bildirmek için yazar mı olmak gerekiyor? kına yakacak yaşı da geçtin neyin kinidir bu. bizi niye karamsarlığa vesveseye itmeye çalışıyorsun. galatasaray'ın şovu, galatasaray'lılar içindir ve biz bu şovdan şimdiye kadar hiç olmadığı biçimde memnunuz. akıtın salyalarınızı, az kaldı maskeleriniz düştü. severek okuyanlarınız, seyredenleriniz parmaklarla sayılıyor artık.
santrforun işi gol atmak. baros'ta geçen senenin gol kralı yanlış bilmiyorsak. hakemleri, hocaları, taraftarları kandıra kandıra gol atan, fakat bertarafedilemeyeni memnun edemeyen gol kralı. futbolcu değil 50 tane bile atsa fasa fiso, yerine başkası olsa 60 tane atardı.
rijkaard, keita'dan hoşlanmıyor. biz emin değiliz, galatasaray'lıyız. total futbolun, paylaşmanın, golü ortak atmanın düşmanı bunlar. kimi çıkarsa zaten hoca sevmediği için çıkarıyor. hatta bu hafta kewell'e bir araba sopa attırıp kadro dışı bırakmış. bu kadar büyük transferlerin yapıldığı takımda, uğur, aydın, sabri, arda gibi çocukluk arkadaşları ortada sıçan oynayarak bitiriyor maçı. bundan büyük gurur olabilir mi, dünya'da eşi benzeri var mı?
"keita'yı çıkaracak yine." ezberlemiş. bize de yutturmaya çalışıyor büyük hocayım diye. bundan sonra keita çıkarken bilinki elano oyuna girecek. bunlar kalıp antrenörler, geçen sene aragones bu sene rijkaard. baros dururken keita çıkar mı? neeskens ulamayı dinleyip baros'u çıkarsaydı, kayserispor defansı baros'la uğraşırken elano o füzeyi yapıştıramayacak ve biz göremeyecektik o unutulmaz golü. aile büyüğümüz de görmeyecek dolayısıyla elano'yu daha ilk çaından övmeye başlayamayacaktı.
hadi bizimki eski alışkanlık, her dediğini dinliyoruz, her dediğin bizi bıçak gibi yaralasa da, içimizden bin bela okusak da bu alamde bi boksun işte abicim ne yapalım. olmuşun işte olacağın kadar, paraya şöhrete ihtiyacın yok. diğerleri gibi yalama hiç değilsin. beklentin, kaygın yok. otur oturduğun yerde, şapkalıyı yanından ayırma, evini çıtırlarla doldur, seyret işte bu büyük futbolu. rakip küçükmüş, zayıfmış sana ne, şov değil mi sonuçta yapılan onca şey. sivasspor'u seyretmek için avrupa'nın hangi ülkesine gideceksin. beğenmediğin galatasaray için az mı seyahat ettin. biz elenirsek eline ne geçecek, ortaköy sahilinde viski içmek daha mı iyi senin için.
galatasaray tarihinin gelmiş geçmiş en büyük antrenörü ve arkadaşı kulübede. maçın her dakikası somut hoca gösterisine dönüşüyor. kaleci bile oyunda, her kes gol atıyor, olmadı rakiplere langırt golü attırıyorlar. neyden memnun olacak bu adamlar. messi 3 kişi çalımlayıp atınca veya attırınca ağızlarından bağıranlar, arda çalımlayıp attırınca kıçlarından bağırıyor. acı çekiyorlar, dün gece ziya doğan aptalının sayesinde acıları biraz olsun hafifledi.
büyük galatasaray taraftarı, sülükler uyuyor numarası yapıyorlar. yazdıklarımızı, tribün tribün ettiğimiz küfürleri duymamazıktan geliyorlar. gerçekten uyusalar işimiş kolay, binlerce insanın ettiği küfürlü gürültüyü duymamaları imkansız. uyuyor olsalar uyanacaklar, belki irin kusma işini bırakacaklar. nasıl uyandıracağız uyuyor numarası yapanları. uyanmıyorlar, öyle bağırmayla, küfürle uyanacakları yok. bunları eşşek sudan gelinceye kadar dövmek gerekiyor. gözlerini belki dayakla açarız, ancak gönülleri kapalı bunların. kalpleri mühürlü, boşuna uğraşmayın, maalesef çoğunluktalar. siz büyük ve sevgili takımınızın maçlarını daha bir keyifle izleyin, biz galatasaray kiziri, muhtarı, jandarması fosiller görev başındayız. yaşadık yaşayacağımız kadar, biz sizin yerinize de veririz kavgayı.
nitekim hayatımız boyunca vermişiz, başkaldırımız var güzel olan şeylere düşmanca bakanlara.