3027
yine bir transfer döneminde "boş küme muhalefet" tarafından haksız yere yerden yere vurulan yönetimdir. belli ki bu transfer döneminde de sancı çekeceğiz çünkü şu an "istenmeyen oyunculara" zamanında basiretsiz ve iş bilmez bir başkan tarafından bol bonuslu, sevr anlaşması gibi sözleşmeler verilmiştir.
3088
haklarında liseciler tarafından sürekli olarak "hocayı yemeye çalışıyorlar" diye algı yapılan yönetim. sezonun bitmesine yakın arda turan haberlerinin çıkmasıyla bu arkadaşlar yine umutlandılar ama abdurrahim albayrak ve bugün fatih hocanın açıklamaları ile umduklarını bulamadılar :) eleştirilecek yanları elbette var ama gs'nin tek kuruşunu iç etmeyeceklerini ve hocanın kuyusunu kazmayacaklarını taraftarın büyük bölümü biliyor. amaç üzüm yemek değil de bağcıyı dövmek olunca alakalı alakasız her şekilde yıpratılmaya çalışılıyorlar.
3508
dünyada hemen hemen her kulübün ödediği resmi belgeli menajerlik ücretleri üzerinden zimmet suçu işlemiş gibi muamele gosterilen yönetimimiz. "efendim bu kadar yüksek menajerlik ücreti olur muymuş" senin başında ffp belası varsa harcama limitin yalnızca 1.4 milyon euro ise kolay kolay transfer ya pa maz sın! oyuncu satışı yapabilmen için de bazı vasat oyuncularının yıllık maaşlarının bol bonuslu milyon eurolar olmaması gerekir. bu sebeple bonservisi elinde olan oyunculara ve onların menajerlerine yönelmen gerekir. bu da imza parası ve menajerlik ücreti demek. uefa imza paralarını da ffp kapsamına dahil etti bilmem anlatabildim mi? alemin akıllısı bir biz değiliz zor durumda olduğumuzu çakal menajerler ve oyuncular gayet iyi biliyor. size o yüzden dedik sosyal medya üzerinden saçma sapan taglarla kulübü köşeye sıkıştırmayın diye zararlı çıkan galatasaray oluyor!
adamlar cl olmadan vasat kulüp performansları sonrasında italya'ya 2 yıl üst üste 20 milyon euro'luk satış yapiyor! onu bile yönetime çakmak için kullanan sözde gs'iler var da neyse. o satışlar konuşulmuyor bizim resmi belgeli ücretler konuşuluyor. kötü niyetlileri ayırıyorum onlar kendini biliyor diğer saf taraftarlarımız da bu dümene ortak oluyor. inanılır gibi değil.
gelelim galatasaray statükosuna bugün ne kadar aciz insanlar olduklarını bir kere daha gösterdiler. tescilli galatasaray düşmanları tahir kum ve şürekası ile ortak saldırıları aslında niyetlerinin galatasaray değil kendi menfaatleri olduğunu tekrar kanıtladılar. ben bu rezil muhalefet seklini ve bunu yapan isimleri kendi adıma unutmayacağım her platformda da sık sık dile getireceğim. galatasaray size kalmaz beyler! elbet birgün bu yaptığınız belden aşağı vurmalar size döner!
4787
mali ve idari olarak ibra edilmeyeceğini bilen yönetim. galatasarayın paralarını bol bonuslu sevr antlaşması gibi sözleşmelerle sağa sola dağıtan kulübü ffp bataklığına sürükleyenleri güle oynaya ibra edenler tarafından ibra edilmeyeceklerdir. muhaliflik kisvesi altında menfaat peşinde koşanlar yetmiyormuş gibi taraftarımızın bir kesimi de en ufak bir açık yakalayıp eleştirme derdinde. allah kendilerine sabır versin ben olsam çoktan ne haliniz varsa görün diyerek çekip gitmiştim.
4957
yönetimde oldukları süre boyunca galatasaray için ellerinden geleni yapmış kulübün parasını kimseye peşkeş çekmemiş yönetim. siyaset destekli tff, fener-bjk lobisi karşısında bazen elleri kolları bağlansa da ben taraftar olarak kendilerinden sonuna kadar raziyim. liseci kafatascılar grubu ve galatasaray üstünden menfaat elde etmeye çalışan kisilerin trolleri tarafından ölesiye nefret beslenmesini de gayet normal görüyorum.
5215
2018'de tarihin gördüğü en kötü en art niyetli liseci başkan tarafından yapılan baskın seçimde birileri görevden kaçarken ellerini taşın altına koyup yönetime aday olmuşlar, bu zamana kadar ffp süreci içinde ellerinden geleni yapıp kulübün parasını sağa sola peşkeş çekmeyip, parasını gasp etmemişlerdir. kemerburgaz arazisi ve florya arazisi ile ilgili olarak kulübün geleceği için çok önemli adımlar atmışlardır. bahsedildiği gibi en kötü en art niyetli yönetim falan değillerdir. yönetimde kaldıkları süre zarfı içinde galatasaray'dan nefret eden iktidar ve onun uzantısı tff'ye ve şikeci rakiplere gerekli tepkileri verememişlerdir. galatasaray bu ülkenin en büyük camiası olmakla beraber şu anki siyasi konjonktür ve iğrenç futbol ikliminde, kendisine en çok düşmanlık beslenen spor kulübüdür. yönetimin bunun bilincinde olarak adımlarını ona göre atıp etrafa çiçek böcek dağıtmayı bırakıp, çıkıp her ortamda galatasaray'ın büyüklüğünü haykırmaları gerekiyordu bunu yapamadılar maalesef en büyük hataları da bu oldu kulüp yıprandı. kapasiteleri yettiği kadar kulübü yönetmeye çalıştılar fakat eksik kaldılar. galatasaray'ın çok güçlü bir yönetime ve masaya yumruğunu vuracak şahıslara ihtiyacı var ama mevcut başkan adaylarını düşününce bu nasıl gerçekleşir bilmiyorum.
5581
hala tüm tff kurumlarını fenerbahçe ve beşiktaş'a teslim etmekle suçlanıyorlar şaka gibi. mevcut siyasi iradenin galatasaray düşmanlığını çok hafife alıyorsunuz siz. rahmetli cengiz durumun farkındaydı çok fazla seçeneğinin olmadığını bildiğinden tatlı dille işleri halletmeye çalıştı şu an burak elmas'in yaptığı gibi arada bir var fark o da m.cengiz'in o dönem ne gs düşmanlığı kalmıştı ne de hainliği! bu da ayrı bi ikiyüzlülük ya neyse! florya, kemerburgaz, galatasaray adası ve borçlarin tl'ye çevrilmesi konularında bürokratik engellere rağmen iyi iş çıkartıldı. federasyon ve pfdk, mhk, gibi kurumlar malum direkt tepeden atamayla geliyor ve kurumlara atananlar özellikle düşmanlık derecesinde galatasaray'in karşısında olan şahıslardan seçiliyor yıllardır aleyhimize verilen kararlarla bu sabit. o yüzden eleştirileri mevcut siyasi konjekture göre sekillendirmekte yarar var zira ben türkiye ligi'nde kulübümü izlerken pek çok maçta, zafere kaçış filmindeki alman ordu takımına karşı mücadele veren slyvester stollene gibi hissediyorum.
