tanımlaması güç, ulvi bir şeydir.
açıklayabilmek zor fakat sebeplerini idrak etmekte fayda var. burasının büyük kulüp olmasının pek çok sebebini sayarız, liseden doğma galatasaray kültürü ya da ülkemiz adına sporun pek çok branşında öncü olma durumu buna örnek verilebilir fakat ben biraz bizden, taraftardan kaynaklı olan kısma değinmek istiyorum.
arkadaşlar burası galatasaray, burada kuru romantizme veya adına vefa denen duygusal şeylere yer yok, o nedenle büyük kulüp. bu takımın taraftarı her ne kadar üstüne kondurulmasını hoş görmese de iyi gün taraftarıdır, iyi gün taraftarlığı güzel şeydir problemlerin üstünü suni hislerle örtmek yerine gerçekçi bakış açısına insanı yönlendirir. bu kulüpte takım başarısız giderken tribün boş kalır, giden de ıslıklamaya gider, büyüklük bu kültürle oluşur, yoksa beşiktaş gibi "aldırma kartal aldırma" diye yıllarınızı heba eder sonra çıkıp en sadık taraftar olmaktan başka övünecek bir şey bulamazsınız.
bu kulübün genlerinde vefaya yer olmadığı gibi yetinmeye de yer yok. 14 senelik şampiyonluk hasretinden sonra kupanın geldiği o an tribünde açılan pankartta "
yetmez bize bu kupa hedef artık avrupa" yazar. git kutla di mi iki gün üç gün bağıra çağıra gez sokaklarda, ama yok bu kulüp öyle bi kulüp değil işte.
bu kulüpte vefaya ve yetinmeye yer olmadığı gibi en ufak başarısızlığa da yer yok. yeri gelir tarihinin en iyi yabancı oyuncusu başarısız teknik direktörlük dönemi geçirdi diye teneke bağlanıp yollanır, yeri gelir kariyeri düşüşe geçti diye efsaneleri olan bülent'i hasan'ı hakan'ı jübile bile yapmadan uğurlar, hatta ve hatta yeri gelir müzesindeki kupaların neredeyse yarısında imzası olan fatih hocasının üstünü başarısız diye hemen çiziverir. futbol takımı ligde ve avrupa'da gümbür gümbür giderken voleybol ve basketbol şubelerdeki başarısızlık yüzünden yönetim eleştirilir bu külüpte, eleştirilir ki iyi yerlere gelsin böyledir buralarda bu kültür.
feda diyerek eski oyuncusu diye kariyeri bile olmayan
samet aybaba'ya sabır gösteren beşiktaş büyük kulüp olamayacak.
jorge jesus yada
ismail kartal gibi bir şekilde sezona iyi girmeyi başarmış hocalarını birdenbire kulüp efsanesi statüsüne yükseltip pamuklara saran fenerbahçe büyük kulüp olamayacak, fakat sayısız yıldızın kulübe katıldığı transfer döneminde rashica yüzünden hesap soran galatasaray taraftarı sayesinde galatasaray hep büyük kalacak, 2,50 puan ortalaması yakalayan okan hocasını değişiklikleri geç yapıyor ya da kerem'i merkezde oynatıyor diye yerden yere vuran taraftar sayesinde bu kulüp büyük kalacak, hadi artırayım kimilerine göre önemsiz gelen şeyleri bile dert edinen, kafayı stadyum anonsörüne takan mükemmeliyetçi taraftar sayesinde bu kulüp büyük kalacak ve yücelmeye devam edecek.
başarısızlığa tahammül yok, vefaya yer yok, duygusallık değil her zaman rasyonellik ön planda ve eleştiri kültürüyle her daim dimdik ayakta. huysuz deyin doyumsuz deyin ne derseniz deyin kardeşim zihnimdeki galatasaray budur. şampiyon kulüpler kupasında yarı final oynatan hocasını ligde şampiyon olamadı diye istifaya çağıranların, avrupa'da altın ayakkabı alan golcüsüne serserilikleri var diye demediği laf bırakmayanların camiası burası, büyükse bu gibi memnuniyetsizliklerden büyük.
ve bu taraftar kültürü yaşadığı sürece de hep en yukarıda olmayı sürdürecek, en büyük kalmaya devam edecek.