15
(bkz: devlet üstün hizmet madalyası)
100 yıllık türkiye cumhuriyeti tarihinde ülkeyi uluslararası alanda en iyi temsil eden, ülkenin dünyadaki prestijini ve tanıtımını arttıran spor kulübünün büyüklüğü.
yurtdışında sosyolojik olarak ezilen, türlü sıkıntılar çeken gurbetçi vatandaşlarımızin tutunduğu tek dal. bütün araştırmalar; yurtdışında yaşayan türklerin büyük çoğunluğunun galatasaraylı olduğunu söylüyor. neden acaba?
2000'lerin başında klişe olmuş bir söz vardı; galatasaray türkiye'nin en büyük markası. çok doğru bir sözdü. sadece spor değil, hiçbir alanda, hiçbir kurum galatasaray kadar katkı yapmadi ülkeye uluslararası alanda.
ancak; böyle bir kulüp 90'larda belli bir kitle tarafından 'pkk takımı' gibi trajikomik bir yaftalmaya maruz kaldı. sebebi renklerinin pkk pacavrasina benzemesi ve 'abdullah öcalan galatasaray'ı tutuyor' geyiği. evet, böyle komik bile denmeyecek, saçma salak şeylerle çamur atılmaya, yaftalanmaya çalışılıyordu. çocukken fenerli dayımın 'bosver pkk takımını, bize gel' dediğini dün gibi hatırlıyorum. bu saçma çamurun modası geçtikten sonra, 2000'lerde bu kez de 'fransiz kulübü, fransız mandasinin temsilcisi' olarak yaftalanmaya başlandı galatasaray. ancak bu da tutmadı. nasıl tutsun ki? tevfik fikret'in, ali sami yen'in, kurtuluş savaşında cephede savaşan öğrencilerin kulübü nasıl fransız kulübü olabilirdi ki?
şimdi yeni çamurları fetö. sebep? 90'larda ve 2000'lerde oynayan 3-4 futbolcusu bu örgütün sempatizaniymis, bu yüzden. kulüp kongre yapısı gereği kontrol edilmesi en zor kulup. yarın deseler ki, fetö ülkede sadece 3 kuruma sizamamiş, emin olun bu 3 kurumdan biri galatasaray olur. ama olsun, vakti zamanında 3-4 fetö sempatizanı bu kulüpte forma giydi.
bakalım 2030'larda 2040'larda ne tür yeni çamurlar atılacak?
100 yıllık türkiye cumhuriyeti tarihinde ülkeyi uluslararası alanda en iyi temsil eden, ülkenin dünyadaki prestijini ve tanıtımını arttıran spor kulübünün büyüklüğü.
yurtdışında sosyolojik olarak ezilen, türlü sıkıntılar çeken gurbetçi vatandaşlarımızin tutunduğu tek dal. bütün araştırmalar; yurtdışında yaşayan türklerin büyük çoğunluğunun galatasaraylı olduğunu söylüyor. neden acaba?
2000'lerin başında klişe olmuş bir söz vardı; galatasaray türkiye'nin en büyük markası. çok doğru bir sözdü. sadece spor değil, hiçbir alanda, hiçbir kurum galatasaray kadar katkı yapmadi ülkeye uluslararası alanda.
ancak; böyle bir kulüp 90'larda belli bir kitle tarafından 'pkk takımı' gibi trajikomik bir yaftalmaya maruz kaldı. sebebi renklerinin pkk pacavrasina benzemesi ve 'abdullah öcalan galatasaray'ı tutuyor' geyiği. evet, böyle komik bile denmeyecek, saçma salak şeylerle çamur atılmaya, yaftalanmaya çalışılıyordu. çocukken fenerli dayımın 'bosver pkk takımını, bize gel' dediğini dün gibi hatırlıyorum. bu saçma çamurun modası geçtikten sonra, 2000'lerde bu kez de 'fransiz kulübü, fransız mandasinin temsilcisi' olarak yaftalanmaya başlandı galatasaray. ancak bu da tutmadı. nasıl tutsun ki? tevfik fikret'in, ali sami yen'in, kurtuluş savaşında cephede savaşan öğrencilerin kulübü nasıl fransız kulübü olabilirdi ki?
şimdi yeni çamurları fetö. sebep? 90'larda ve 2000'lerde oynayan 3-4 futbolcusu bu örgütün sempatizaniymis, bu yüzden. kulüp kongre yapısı gereği kontrol edilmesi en zor kulup. yarın deseler ki, fetö ülkede sadece 3 kuruma sizamamiş, emin olun bu 3 kurumdan biri galatasaray olur. ama olsun, vakti zamanında 3-4 fetö sempatizanı bu kulüpte forma giydi.
bakalım 2030'larda 2040'larda ne tür yeni çamurlar atılacak?