önce iğneyi kendimize batıralım, iş çuvaldıza gelince konuşulacak çok mevzu var zaten.
beyler şu gerçeği ortaya atarak başlayacağım:
kötüyüz. gerçekten ne oynadığımız hakkında çoğu maçta hiç bir fikrim olmuyor. bunu hocaya bağlamıyorum, bunun oyuncu kalitemizle doğrudan alakası var. hocaya bağlanabilecek tek noktası bu işin
fizik /
kondisyon aşaması olabilir. onun dışında hocanın elinde çoğumuzun artık ezbere bildiği gibi sihirli bir değnek yok.
uluslar ligi saçmalığı da düşünülerek, olası sakatlıklar - cezalar vs. de düşünülerek daha geniş çapta bir kadro kurulması elzemdi sezonun başında. bu yapılmadı, doğal olarak sakatlıkla ciddi mücadele içindeyiz. yani şu saçma sapan futbol ortamında bulunmamızın en büyük nedeni kesinlikle bana göre sakatlıklar, en büyük rakiplerimizden birisi konusunda.
sezon içinde kondisyon yüklemesi yapılmaz, doğru. ama önlem alıcı çalışmalar yapmamız da gerekir.
transfer konusuna hiç değinesim gelmiyor aslında ama, 2 forvet alsak bile bu forvetlere 5'er milyon euro ödesek bile cl'den gelecek gelir ile bunu fazla fazla kapatırdık. yapılmadı konuşmaya çok gerek yok, yapmayanların suçu sonuçta.
şimdi gelelim
topyekün savaş mevzusuna.
cephe 1 -
göksel gümüşdağtürkiye'nin en büyük metropolündeki büyükşehir belediyesinin parası aktarılarak kurulan bir takım var.
istanbul büyükşehir belediye spor kulübü.
kısaca ibb diyorduk biz bu takıma.
neyse, bu ibb biraz iyi biraz kötü gidiyordu. normal durumdaydı yani.
2014'te bir şey oldu, takımın adı değişti.
başakşehir'e bir stadyum yapıldı, adını dönemin futbol direktörü
fatih terim'den aldı.
stadyumun açılış maçında dönemin başbakanı, bir kaç hafta sonra yapılacak seçimle cumhurbaşkanı olacak
recep tayyip erdoğan olmak üzere bir çok isim boy gösterdi.
takımın adı "
istanbul başakşehir futbol kulübü" oldu.
bu yeni kulübün başkanı da
göksel gümüşdağ oldu.
şuraya soner yalçın'ın oda tv web sitesinde yazdığı yazıyı ekleyelim öncelikle:
https://odatv.com/...i-ne-0808141200.html---
alıntı ---
göksel gümüşdağ kimdir kısaca bakalım:
10 ekim 1972 tarihinde istanbul’da doğdu. eskişehir açık anadolu üniversitesi mezunu.
futbol dünyası onu istanbul büyükşehir belediyesi futbol takımı yöneticisi iken tanıdı.
2011 yılında mehmet ali aydınlar’ın türkiye futbol federasyonu başkanı olmasının ardından başkan vekili oldu. ve…
cemaat’in yaptığı türkiye’yi sarsan “şike operasyonunda” gözaltına alındı. yargılandı. 17 ocak 2014’te yargıtay’da beraat etti. hemen ardından…
istanbul büyükşehir belediyesi aniden futbolla ilgilenmeyeceğine karar verdi; futbol kulübünü lağvetti. allah! allah! ne oldu ki?
5 haziran 2014’te çırağan sarayı’nda düzenlenen basın toplantısında göksel gümüşdağ şöyle dedi:
“istanbul büyükşehir belediyespor olarak anılması son dönemde bizim de kafamızda oturmadı. istanbul büyükşehir belediye başkanı ile yaptığımız istişareler doğrultusunda futbolun içinde olmama kararı aldık. bugün itibariyle istanbul büyükşehir belediyespor’un istanbul başakşehir futbol kulübü olmasına karar verdik. bundan sonra kulübün ismi istanbul başakşehir futbol kulübü olacak. a.ş yapısı içinde yoluna devam edecek.”
---
alıntı ---
2011 - 2014 arası yok.
bir anda 2014'de büyükşehir belediye'nin bugüne kadar yaptığı yatırımı aktardıği bir yer var.
istanbul başakşehir futbol kulübü.
yani
belediyenin ödeneğinin, istanbul'a hizmet için verilen paranın aktarıldığı spor kulübü kendisini lağvediyor ve ortaya istanbul başakşehir futbol kulübü çıkıyor. kafaya oynamaya başlıyor. adım adım şampiyonluğa götürülüyor.
neden? hepimizin bildiği gibi bu "
proje" takımının hedefi kendisini satın alacak yağlı (yağlı derken arap yani avrupalı bir iş adamına satmazlar, ümmetten olmalı kesin) birisini bulup satmak. ama bunun için en azından bir başarı bir kupa gerekiyor. bunu yapmadan imkansız.
geçen senelerde denendi, sonlara doğru istenilen yapılamadığı için bu takım şampiyon olamadı. bu sezon erkenden başladılar, var da ekmeklerine bırak yağ sürmeyi, üzerine reçeli balı bile hazır etti.
bu zat, gümüşdağ, şu anda
galatasaray spor kulübü üyesi aynı zamanda. halen, 29 kasım 2018 tarihi itibarı ile halen üye. büyük olasılıkla mart ayında yapılacak genel kurula kadar da üye kalacak. ihracı olur mu? bilmiyorum. bu zamana kadar olan tüm genel kurulları düşündüğümüzde tarihi
23 mart 2019 cumartesi olacak genel kurulun tarihi. o genel kurulda en erken ihraç edilebilir, o zamana kadar da bu savaşta bizi zaten bitirmiş durumda olacakları için umrunda olmaz belki göksel beyin.
şu andaki
siyasi güç ile o kadar yakın ki göksel gümüşdağ, istediği gibi
at koşturabiliyor (at koşturmak diyince, şike sezonunda beşiktaş ile final oynamıştı ibb, beşiktaş at ile şike yapmıştı o geldi aklıma
*).
örneğin, 28 kasım 2018'de kulüpler birliğinden yayınlanan metinde kulüpler birliği başkanı
fikret orman'ı kullanmış, fikret orman ne yapıldığını anlamamıştır. bunu aynı gün
galatasaray spor kulübü başkanı olan
mustafa cengiz'in açıklamalarından anlayabiliyoruz.
ne diyor mustafa cengiz; "kendisi yurt dışında olduğunu, bu konuda bilgi sahibi olmadığını, bu bildiriyi iki başkan vekilinin hazırladığını söyledi. iki başkan vekilini aradım. kendileri bununla ilgili olmadıklarını, anadolu kulüplerinin haksızlığa uğradığını ve böyle bir ibare koyduklarını söylediler."
devamında da şunu söylüyor; "beni en çok şaşırtan ise, anadolu kulübü yöneten 5-6 başkanla görüştüm, kulüpler birliği'nden yöneticiler tarafından kendilerine baskı yapıldığını söylediler."
kulüpler birliği başkanı fikret orman'ın beyanatına inanıp da kendisinin dahli olmadığını düşünürsek bu kişilere baskı yapabilecek kim var göksel gümüşdağ'dan başka?
ya da şöyle sorayım, bu kişilere baskı yapacak kim var
göksel gümüşdağ aracılığı ile?
hepimizin aklına birisi geliyor değil mi? kim olacak başka!
ülkedeki her şeyi
oturduğu bir koltuktan kontrol eden başka kim var?
cephe 2 -
kulüpler birliğisavaşın başladığı nokta
2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı idi resmi olarak.
ayrıca yeni başkancıkları koç ailesinin değerli mensubu
ali koç'un, bir önceki başkan
aziz yıldırım'ın birazcık uzun boylusu ve yakışıklısı yani kısacası makyajlı kasası olduğu hepimizin malumu.
onların durumu belli zaten. onlar hakemlerden falan canları yandığı anda ortalığı ayağa kaldırıyorlar ve o hakem bir daha onların maçlarına verilemiyor.
anlamadığım,
beşikaş'a ne olduğu?
7 ekim 2018 konyaspor beşiktaş maçından sonraki ilk basın toplantısında var aleyhinde konuşan "golü yesek ne olacaktı" diye kameralar karşısında sitem eden beşiktaş başkanı kendisinin başında bulunduğu kulüpler birliğinin böylesine bir deklerasyon yayınlamasına nasıl onay verebiliyor ki?
hangi akıl ve mantıkla?
bakın, fikret orman'ın o konuşması burada:
https://twitter.com/.../1050135128767438848 hatta kendi
twitter sayfalarından yayınlamışlar. 7 ekimde maç oynanmış 11 ekimde çıkıp isyan etmişsin. benim gibi isyan edip hakemlere yaptırım uygulatamıyor olabilirsin, benim yaptırdığım uygulamayı neden karalatıyorsun kulüpler birliği gibi ekibi de destek alarak?
gerçi sen yaptırmıyorsun da.
peki
elalemin oyunlarında sadece ve sadece piyon olabilmek? 1903'te kurulmuş bu ülkenin en büyük 3. camiasının başkanı olarak sen neden 2014'te kurulmuş bir yapıya karşı "hay hay efendim" diyerek hareket ediyorsun fikret bey? anlamadığım nokta burası.
senin de mi canın yanıyor? bizim de yanıyor. gel ortaklaşa çözelim diyoruz, 24 kasım 2018'de federasyon ile ortaklaşa hakkını yediğiniz
ankaragücü ile birlikte ortak bildiriye neden imza atıyorsun abi?
trabzonspor? 2011'de şike yapıp sizin kupanızı çalmış camia ile atmışsınız o bildiriye imzanızı?
çaykur rizespor?
sivasspor maçında sivaslı oyuncu eli ile topu düzeltip attı golü, var'da görülmesine rağmen hakkınız yendi. o 17 takımın içinde bu sivas da var?
erzurumspor?
kayserispor?
antalyaspor?
alanyaspor?
hepiniz abi hepiniz. hepinizin, hepimizin hakkı yeniyor.
bu sistem, bu hakemler sizin hakkınızı da yemedi mi?
ne şimdi bunları savunma çabanız?
cephe 3 -
federasyon"fenerbahçe'mizi kurtarmak için" diyerek göreve geldiğinden beridir galatasaray'a 11 kupa vermek zorunda kalmış bir adam var orada oturan.
daha doğrusu "
atanan".
bırakın şimdi canım, tek telefonla aynı hakemlerin daha önce haklarını yediği 17 kulüp bile kaldırıp aynı bildirinin altına imza atacak, ama federasyon başkanı seçiminde "özgürce" seçim yapacak öyle mi?
ben yemem, yiyene afiyet olsun.
hadi bu adamın bize kini belli.
fatih terim varken durmadan kupa veriyordu, hocayı aldı "vatan millet sakarya" diyerek götürdü yine kupa verdi. hocayı milli takımdan kovdu hoca bize geldi yine kupa verdi. canına tak etmiştir, beşiktaş'ın eski başkanı ama "fenerbahçemiz" diyen birisinin bu kadar galatasaray'a kupa vermek.
anlaşılabilir en azından.
servet yardımcı desen zaten
fenerbahçe kongre üyesi.
ben demiyorum, google araştırması sonucu goal.com söylüyor:
https://www.goal.com/...o22jmsx1c668wck16n6j fenerbahçeli bünyesinde yıllar yılı galatasaray'ın başarılı olmasının verdiği tramvaların izleri alenen görünmekte. bu yüzden hoca federasyonda görevdeyken bile fatih terim düşmanlığı yapmaktan hiç ama hiç geri durmadı bu adam.
neden dursun ki?
ali dürüst (olmayan) beyefendiyi zaten saymıyorum. benim için en büyük düşman odur. sesi kesmek için istifa et, bir gün sonra geri dön ve dönerken (bugüne kadar çok yapmışsın gibi) "galatasaray'ın haklarını daha iyi savunabilmek için istifamı geri çekiyorum" de.
gülmeyeyim diyorum da, imkansız abi nasıl gülmeyeceksin şuna.
hakkımızı savunmak için bir basın deklerasyonu yayınlasan ve yapılanları anlatsan yeterdi, sen görevine geri döndün.
yoksun zaten, ölü.
cephe 4 -
siyasetburaya girmek istemiyorum. neyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz zaten, yazmaya gerek yok.
ama sadece şunu söyleyeyim,
riva - florya arazilerinin bizim elimizden devlete giderken
bir kişinin emlak konut genel müdürüne telefon açıp "sana
ciguli'yi (dursun aydın özbek) gönderiyorum galatasaray başkanı
fazla incitme" dediğini doğrudan öğrenmiştim.
düşünün bizimle ilişkileri bu seviyede.
gereksiz yani.
ki zaten
göksel gümüşdağ cephesinden gelmekte aslında siyaset de ama bazen kendileri de çıkışlar yapmakta,
koreografiden soruşturma vs. gibi.
şimdi 4 tane cephesi var bize karşı açılan savaşın.
biz sadece
futbol federasyonu cephesine odaklanıyoruz.
tek tek uğraşalım diye düşünürsek kaybederiz.
yapmamız gereken şey belli.
biz yardım almadan bu ülke içerisinde bunlara karşı kazanacak güce şu anda sahip değiliz maalesef.
bunun için önce iğneyi kendimize batırarak girdim konuya.
eski dönemdeki gibi bir kadromuz olsaydı üzerlerinden silindir gibi geçer hepsinin sezon sonunda "
şampiyon galatasaray" yazdırırdık alayına.
bunu yapamıyoruz. yapamayız yani çok uzak ihtimal.
peki nasıl kazanacağız?
tek bir çözümü var bu işin.
önce
kulüpler birliğine gideceksin, diyeceksin ki "kardeşim siz 17'niz bize karşı mısınız? öylesiniz. madem öyle hadi bize eyvallah sizin birliğinize ben tek olmayı yeğlerim" diyip çıkacaksın kulüpler birliğinden.
sonra oluşturacaksın bir dosya.
içerisinde
şike olacak,
cas kararı olacak,
şikenin aklanması olacak,
var ile yapılan eyyamlar olacak,
football leaks belgeleri vs.vs. hepsini toplayacaksın.
adres belli.
uefa.
fifa.
gideceksin bunlara diyeceksin ki "size bağlı federasyonun yaptıkları bunlar. bunlar adaletin ne olduğunu bilmiyor, biz bunlarla tek başımıza uğraşamıyoruz artık. bir soruşturma açın ve suçlularına cezalarını verin".
abi belli. yurt içinde bir şekilde bunlar kendilerini koruyor, kolluyor ve her şeyin üzerini kapatıyorlar.
biz buna izin vermeyeceksek adres sadece bu ikisi var.
bak bir soruşturma açılsın nasıl hepsinin aklı bir taraflarına kaçıp kapında köpek oluyorlar "çek şikayeti geri" diye.
haklı olan biziz.
bunlar bizden korkup çekineceğine biz çekildik kabuğumuza kınıyoruz kınıyoruz kınıyoruz.
çözüm değil.
bunlar bu dilden anlamaz.
bunlar ancak yetkilerin ellerinden gideceğini düşünürlerse korkarlar.
biat etmeyen,
fikri hür vicdanı hür galatasaray camiasına yakışan budur.
yapamıyorsanız bunu genel kurul toplansın, oradan yetki verilsin size gönül rahatlığı ile öyle yapın.
ama yapın!
bu savaşı kazanmanın yolu sadece budur.