resim
Lincoln Cássio de Souza Soares
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:On Numara
Yaş:45
Boy:-
Uyruk:Brezilya
  • 1550
    http://www.youtube.com/...;amp;feature=related

    http://www.youtube.com/...;amp;feature=related

    youtube'de gezerken türkçe konuşmaya çalışan halleriyle karşıma çıkan eski futbolcumuzdur. ne bileyim, insan bir garip oluyor .. şeytan tüyü vardı bu adamda. şu videoları izleyince, bi an yaşanan onca şeyi unuttum ve yüzümü bi tebessüm kapladı be sözlük. hele ki gs tv ekibinin, lincoln'e türkçe: " sevgili taraftar, hepinizi maça bekliyoruz" dedirttirmeye çalışması ve lincoln'un bi türlü "taraftar" diyememesi sonrası, arkadan bi dayının "yaa siigtiret taraftarı, 'hepinizi' de yeter!" demesiyle koptum. *

    nasıl denir..hem kendini harcattı, hem de kendi kendini harcadı. yukarıda bi renktaşın da değindiği gibi bence, fenerbahçe medyasının kurbanı olmuştur kendisi. kamplara geç katılması haricinde, bence hakkındaki diğer iddialar asparagastı. fenerbahçe medyası bir yıldızımızı daha kaydırmasını bildi, tabii lincoln'un disiplinsiz hareketleri de tuz biber oldu. olan takıma, taraftara ve tabii ki lincoln'e* oldu.

    he şimdi sol frame'de lincoln görmekten bıkanlar için iki çift sözüm olacak. ben de, hıncal, rıdvan görmekten falan bıktım. ama bu sol frame bizim "bıkkınlıklarımızdan" bağımsız bir hededir. saygılarımla..
  • 1569
    yaptığı asistler, attığı goller, o klas hareketleri, o topla dans edişi.. hepsi bir bir an itibariyle gözlerimizin önünden film şeridi gibi geçmekte olan eski futbolcumuz. neden bilmiyorum sözlük, çok merak ediyorum şu an nerede, ne yapıyor ve mutlu mu? pişman mı? neden gitti? buna zorlandı mı? ne hissediyor şu an..cidden çok merak ediyorum başka bir işim yokmuş gibi.. hiç böyle olacağı aklıma gelmemişti be sözlük, ne hayallerim vardı bu adama dair, aldığımız her kupaya onun da dudakları değecek diyordum. kupayı sallayarak samba dansı falan yapacak vs. vs. vs. kader deyip geçiyorum artık. ama sormadan da edemiyorum mnakoyim:

    (bkz: böyle mi olacaktı, tanrım günahımız neydi)***
  • 1590
    yeni bir takımla anlaştığını duymamla birlikte içimin bir an burkulmasına sebep veren eski futbolcumuz. taraftarın taptığı futbolcu tipinle pek özdeşleşmezdi aslında. taraftar hem yetenek ister, hem mücadele, hem hırs, hem arma sevgisi ve tutkulu bir ruh ister bir futbolcusunu efsaneleştirmek için. en iyi örneği kuşkusuz hagi'dir. hagi'de hepsi vardı bu kriterlerin.
    ama lincoln'e baktığımızda, daha çok yetenek kısmı ağır basıyordu, klas hareketleri, o pasları çalımları.. ama buna rağmen taraftar lincoln'ü çok sevdi. şu an severseniz sevmessiniz, ama lincoln'ün takıma olan katkısını ve taraftarın gönlünde kurduğu tahtı reddedemezsiniz.
    o gittiğinden beri futbolun seyir zevkinde dahi bir azalma oldu benim için. belki kalbimizde ki yeri kewella doldu, ama lincoln'ün futbolunu özlemeyenimiz yoktur sanırım. biraz daha disiplinli ve özverili olsaydı bugün her şey çok farklı olabilirdi. hem kendinin, hem de yanlı basının karalama politikalarıyla galatasaray macerası son buldu linc'in. galatasaray'ın efsanesi olmak olmak varken, hem kendi egosunun hem de medyanın türlü dalaverelerinin kurbanı olarak ayrıldı tanrı'nın olmasını istediği yerden.
    ne yalan söyliyeyim, özleyeceğim lan seni. futbolunu çok özleyeceğim lincoln. şimdi gideceğin takımda umarım yaşamazsın böyle sorunlar. kendinin, yeteneğinin farkına var biraz. harcama ve harcatma artık kendini, sev takımını, arkadaşlarını, taraftarı. ama bizim seni sevdiğimiz kadar sevilme olur mu? sevgi ne kadar büyük olursa, sonu o kadar hazin oluyor çünkü.
  • 1635
    yeni forması hiç mi hiç yakışmamış eski futbolcumuzdur. hani sarıyı göremedim ben, kırmızıyı göremedim be linc? olmamış ki bu. hem.. nasıl ya bir dakka? şimdi sen artık o formayla mı atıcaksın golleri, vericeksin asistleri.. tirübüne koşacaksın falan filan. yok ya, yanlış bir şeyler var bu işte? git o saçlarını kestir bari, daha fazla tanıdık gelme bu gözlere. içim burkuluyor, anlıyor musun?
  • 1640
    biliyorum, çok tepki alacak ama ben de bunu yazmazsam çatlayacağım be sözlük! hissettiğini yazmak suç olmamalı. ahan da yazıyorum. lincooolllnnnn.. seni çok seviyorum lan! çok özlüyorum lincoln seni! hani sen şimdi gittin ya bizden resmen, başka formaları geçirdin ya sırtına, içim cız etti lan! çok zoruma gitti be linc! sepet kafam, asist kral'ım.. neden kıydın kendine? neden harcamalarına izin verdin?
    galatasaray'ı sevdiğine dair zerre şüphem yok be linc. şu an it gibi pişman olduğuna zerre kadar şüphem yok. "karaktersiz" dediler sana linc. ama sen o fener taraftarının taptığı carlos gibi ele güne madara etmedin bizi, aşağlamadın, alay etmedin. "karaktersiz" kaldı ama adın?

    çok hüzünlü gittin be linc. öyle.. sessizce, gidiverdin? aziz'in medyası nefes almadan "son dakika" haberi patlatırken arkandan, "krizle" özdeşleştirirken adını, nifak tohumları ekerken aramıza, bir maçlığına kaptan olman bile göze batarken.. sen hep sustun be linc.. öyle usulca ayrıldın aramızdan. kamplara geç katılmak haricinde zerre günahın yokken hem de. değiliz be linc, basının sandığı kadar saf değiliz. rijkaard'lı, neeskens'li, elano'lu, keita'lı, baros'lu, kewell'ı bir galatasaray'ı.. gözden çıkarıp, palmeiras zımbırtısına yeğlediğine inanacak kadar saf değiliz. kim istemezdi ki o takımda oynamayı da sen istemeyecektin? "rijkaard'la çalışmak için sabırsızlanıyorum." diye sağa sola demeçler verirken hem de.. almanya kampından içeri alınmadığın gün sen de yıktın köprüleri biliyoruz. birazcık ciddiyetti be linc, birazcık.. bunu başarabilseydin, medya'nın tuzağına düşmeseydin, şu an avrupa'nın en çok sükse yapan futbolcusu, bizimse hala tirübünde ki sesimiz "lliiiiinncolllllllnnnn..lliincolllllllllllllnn.." müz olurdun, kapalıya koşardın gol atınca. bir söz vardır ya hani insanın kendine yaptığı kötülüğü, başka kimse yapamazdiye.. o hesap işte.. sen kazığı bize değil be linc, kendine..tanrı'nın sana bahşettiği yeteneğe attın..

    şimdi basın sayın abiler of'u.. "bıktım artık bu adamdan" "sol frame de lincoln görmekten tiksinen yazarlar" falan diye bkz verin, bu adamı sevenin "aklından" şüphe edin, bu adamı seven "arda'yı, sabri'yi" falan sevemez sanın..
    ama benim yalanla işim olmaz, ne hissediyosam o.. seviyorum seni lincoln..seni hiç unutmayacağum lincoln.. tanrı'nın olmanı istediğin yerde misin bilmem ama, benim olmanı istediğim yerde asla değilsin be linc...
  • 1645
    fenerbahçe taraftarının taptığı roberto carlos ve türevlerinin, takımdan ayrldıktan sonra
    fenerbahçe'ye attığı boku görünce, verdiği küçümseyici demeçleri okuyunca, ne kadar ikiyüzlü olduklarını anlayınca,
    artık karakterinin sorgulanmaması gerekendir.

    belki de çok şeyi vardı söyleyecek, çok cümlesi vardı kuracak.. ama o kadar karaktersizdi ki "muhteşem taraftarı ve galatasaray'ı asla unutmayacağım" dedi sadece ve sustu.

    hakaret etmedi, aşağlamadı, küçümsemedi, her mikrofona konuşup sağa sola sallamadı,..ne kadar ayıp değil mi?
    bir aralar takmış bulunduğu diş tellerini de ayrıca kınıyorum. hem karaktersiz hem dişleri telli. saçları da kıvırcık.
    üstüne üstlük bi de brezilyalı..
    o kadar çok sebep var ki senden nefret etmek(!) için be linc..!!
    seni hiç özlemeyeceğim(!) linc..!!
    of ulan linc..!!
  • 1648
    bir an önce eski performansına kavuşsa da, gollerini, o insan üstü asistlerini tekrar izlesek dediğimdir. biz, fenerbahçe medyasının
    kurduğu tuzağa düşmenin bedelini onun yeteneğinden mahrum kalarak, o ise bu tuzağa düşmenin bedelini, galatasaray'dan mahrum kalarak ödedi.

    artık, ödenecek hiç bir bedel kalmadığına göre, rahat bir nefes alalım değil mi?
    nasıl derler, fenerbahçe medya'sının oralarda..? ..galatasaray, lincoln'den kurtuldu..

    bol şanslar sana linc, tanrı'nın sana gösterdiği yoldan, yerden bir daha şaşmassın umarım..
  • 1652
    neye göre, kime göre hırsızdır? haindir? allah belasını versindir?

    biri bana bu adamın kamplara 2 gün geç katılması haricinde ne yaptığını söylesin? suçunu, günahını söylesin?
    ihanet etmişmiş.. yazık. adam o kadar olaylı ayrıldı, hatta kovuldu. yine de ağzını açıp gık demedi, o eski fener düzmeleri
    gibi ,sağa sola kokuşmuş demeçler vermedi. aksine "taraftar muhteşem" dedi ve sustu.
    hala, bu adam ihanet etti diyolar ya.. aziz yıldırım'dan plaketi hak ediyolar.
    çünkü amaçlarına ulaştılar, içimizden bazılarını bile bu "tuzağa" düşürüp inandırdılar..

    alkışlayın..
    yeni filmimizin adı: bir ihanetin anatomisi: cassio lincoln
    yazan yöneten: aziz yıldırım
    seyirci: galatasaray taraftarı !
    gişe: rekor.. rekor.. !!
  • 1654
    "aziz medya okurları" tarafından sittinsene anlaşılamayacak eski futbolcumuzdur.

    kendileri, lincoln'un ihanetinden dem vururlar. iddiaları ise;

    + takım içinde sevilmeyen bir futbolcu.
    + zor deplasmanlara asla gitmez.
    + canı istemezse oynamaz.
    + hatta sırf oynamamak için "kırmızı kart" görür.
    + t. direktörüne küfür eder, her türlü saygısızlığı yapar.

    bu iddiaları ortaya atanlara baktığımızda ise acı gerçeklerle bir kez daha yüzleşiyoruz, her daim düşman kesildiğimiz,
    (gbkz: "fenerbahçe yandaşlığı") yla, (gbkz: "yalan haber") yapmakla ve (gbkz: "galatasaray düşmalığı")yla suçladığımız; doğan yayın gurubu ve kolları !

    bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu demezler mi adama? sen, takımına en büyük düşman olarak gördüğün, yalan haber
    yaptıkları defalarca ispatlanmış olan zürriyet ve türevlerinin, yaptığı skmsonik, adi ve maksatlı haberlere inanıyosun,
    takımdaki en yetenekli futbolcunu aforoz ediyosun, bir de üstüne üstlük "kurtuldukk yehhaaauu.." diye seviniyosun !
    otur da ağla bence !
    adam, 2009'un ilk yarısında avrupa asist kralı olmuş, kaç kere gitti denen maçı kurtarmış, takımını ipten almış ama
    vay anam vay sen kampa nasıl 2 gün geç katılırsın..? bu o kadar anormal bir şeydir ki, hiç bir takımda bugüne dek
    görülmemiştir, fifa da, bunun cezasını "ömür boyu futbolculuktan men" olarak belirlemiştir zaten! hey kardeşim yaa, ne
    büyük bir skandalmış bu, durup durup aynı hikaye:" ama ikkkii günn.. ikkii günn..ikkii güünn" lan, bir futbolcu öyle oynasın
    da, isterse hiç kampa katılmsın mnakoyim! alışa göre veriş.

    artık cidden, çok üzülüyorum ben bu konuda. sırf, hamburg maçında, oyundan çıkmak istemediği ve takımı için mücadele
    etmek istediği için, oyundan alınırken, "heyy coach, heyy coach, why?" diye t. direktörüne sitem ettiği için, bir daha doğru
    düzgün forma giyemedi bu adam. küfür etti diyolar, geçen sene yayınlanan futbolig programında, maçın o anını sesli olarak
    ekrana getirdiler ve ve "fuck off" falan dediği yok adamın. keza dese ne olacak? o bir anlık reflekstir, her futbolcu dışından
    olmasa bile çoğı zaman bu tip durumlarda hocasına bu tür tepkiler verir. bu, o adamın aşağlık biri olduğunu göstermez.

    yazık diyorum sadece, elbirliği ile lincoln maafoldu gitti. zaten fenerbahçe medyasının görevi ne ki başka?
    nerde bir ağaç meyve veriyor, taşla! nasıl ki, şimdi arda'ya yapıyolar, o zaman da hedefteki isim: lincoln'dü. ama
    baksanız ya ne başarılı adamlar. hep iyi sonuçlar aldılar.. lincoln yok, arda allah'ından bezdi.. bravo !
  • 1665
    aziz medya okurları tarafından, sitttttin sene itin götüne sokulacak futbolcu. sokun anasını satıym. zürriyet okuyup, lincoln'e sallayın,
    zilliyet okuyup arda'ya sallayın, zotomaç okuyup rijkaard'a sallayın. ne desem boş artık siz sallama olmuşsunuz.
    bu zevatlar; "galatasaray lincoln'den kurtuldu" diye manşet atıyorsa, bu bile lincoln'ün galatasaray için ne kadar önemli olduğuna işarettir.
    ama tabi bazıları o kadar inandırılmış ki, bunun bile farkında değil. aferin adamlara işlerini iyi yapıyolar demek ki..
    daha da şimdi bir şey demiyorum; senin anlatabildiğin, karşındakinin anlayabildiği kadardır.. siz devam edin, evet.. hı hı.. öyle.
  • 1678
    ismini görmekten bıkanların, niye ısrarla başlığı altına yazdığını anlayamadığım futbolcumuz. burası bir sözlük.ve isteyen istedeği başlığa, istediği kadar yazmakta özgür. bu sol frame, bizim isteklerimizden bağımsızdır. kimse bir başlığa yazarken, "acaba insanlar şimdi bu başlığı görmek istiyorlar mı?" diye düşünmez. görmek istemeyen, ilgilenmek istemeyen yazmasın. ama görülüyor ki bu başlığa yazanların çoğu lincoln'ü görmek istemeyen, adını görmekten bıkan insanlar bu ne çelişki? adamdan bıktıysanız ilgilenmeyin, yazmayın, gözlerinizi kapayın. tey allahım ya..

    şunu da belirteyim de, formata uysun; palmeiras kulübünün facebooktaki sayfasının admininden öğrendiğim kadarıyla, henüz maçlara çıkmamış eski futbolcumuz.
    yer yüzüne futbol oynamak için gelmiş bu adamın, bir önce ait olduğu yere, sahalara dönmesi dileğiyle..
  • 1692
    sözlüğe bugünkü ilk entryi giren arkadaş, insanca, insaniyet namına "geçmiş olsun" demek için yazmış entrysini. ortamı germeye gerek
    yok. sakatlık bu.. yaşadığı kötü bir şey. bu sene az çekmedik biz de bu illetten. umarım ciddi bir şeyi yoktur.

    tanım: başına gelen talihsiz ollay doğruysa, üzüldüğüm geçmiş olsun dileklerimi sunduğum eski futbolcumuz. bu arada, ne bahtsız adammış,
    hiç yüzü gülmedi. hayatla bir kavgası var; ya o hayatını maafetti, ya da hayatı onu maafetti. inşallah artık sadece futbolunu konuşuruz..

    geçmiş olsun linc..
  • 1717
    entry'i okumadan önce yazarına bakma alışkanlığı olanlar için söylüyorum; önyargılı olmayınız, zira bu sefer derdim başka. he ama ille de "olacağım" diyorsanız ofsayt butonu sağ alttan baştan ikinci sırada. neyse konumuza dönelim. bugüne dek lincoln hakkında çok yazdım, çoğu da birbirinin türevi tadında entrylerdi. ama bu entryim başka. ne lincolnü delice savunmak, ne de onu sevmeyenlere laf sokuşturmak vb.

    futbolla ilgilenmeye başladığımdan beri, aklıma takılan, içinden çıkamadığım bir sürü mesele var. ama asıl aklımın sınırlarını zorlayan, bir türlü çözemediğim ve anlam vermediğim 2 mesele var:

    1. hakan şükür'ün galatasaray'dan ayrılışı ve akabinde gelişen olaylar.
    2. (gbkz: cassio de souza soares lincoln'ün galatasaray'dan ayrılışı ve akabinde gelişen olaylar.)

    neyse, konumuz zaten uzun olduğundan çok fazla dolandırmayayım.evet, dün gece sanki başka hiç bir işim yokmuş gibi bu meseleyi düşündüm; cassio de souza soares lincoln.
    her şeyi geçtim, devre arası kamplarına geç katılmasını, bülent korkmaz'a ettiği iddia edilen küfrü, bilinçli olarak gördüğü iddia edilen kartları, sakat olmadığı halde sakatlık numarası yaptı gibi ithamları.. hepsini bir kenara koydum. sadece eldeki verilere bakacağım.

    1. bu adam michael skibbe'yi seviyordu. net, açık. bülent korkmaz'ı sevmiyordu. bu da net, açık.
    2. ligin ilk yarısı (gbkz: skibbe t.direktörlüğünde attığı goller ve yaptğı asistleriyle adından söz ettirirken, 2. dönem takımın başına bülent korkmaz geldi. ve onunla yıldızı bir türlü barışmadı, performansı düştü ve çeşitli skandallarla adından söz ettirdi.
    3. ve bu adam 29.05.2009 günü, sakatlığı bulunduğu için maç kadrosuna alınmadığından ligin son maçını beklemeden 20 valizle ülkesine gitti
    4. lincoln'ün ülkesine gitmesini medya türlü spekülasyonlara alet ederken galatasaray yönetimi bu spekülasyonlara "olağan bir tatile gitti, gelecek" şeklinde yanıt verdi.
    5. futbolcuların olağan izinleri bitti. istanbul'daki 15 günlük kamp başladı. bütün futbolcular geldi, lincoln yok.
    6. 1 gün oldu, 2 gün oldu, 3 gün oldu.. lincoln yok.
    7. galatasaray yönetimi, lincoln'ün her katılmadığı idman için para cezası uygulayacağını açıkladı. lincol yine ortada yok.
    8. 15 günlük kampına sonuna gelinirken lincoln hala yok. ve bunun üzerine galatasaray yönetimi "lincoln pazartesi gününe kadar gelmez ise sözleşmesinin tek taraflı feshedileceğini" açıkladı.
    9. nitekim lincoln pazartesi günü de dahil, ondan sonraki günler de dahil gelmedi.
    10. bunun üzerine galatasaray kulübü, futbolcusu cassio de souza soares lincoln ile yollarını ayırdı. ve başka bir kulübe satarak maddi olarak kazanç sağladı.

    buraya kadar bu 10 madde üzerinde sanırım mutabıkız.

    bu 10 madde'yi papua yeni gine'den gelen, zerre türkçe bilmeyen, daha önce ne lincoln'e ne de galatasaray'a dair hiç bir şey duymamış bir insana tercüme edip okutsanız, sanırım:"sorumsuz, lakayıt bir futbolcu. t.direktörünü de sevmememiş, takımda da mutsuz herhalde. tatile diye gitmiş bir daha da gelmemiş, yönetim satarak en doğrusunu yapmış" vb yorumlardan farklı bir yorum yapmaz.

    ammavelakin biz türk'üz, türkiye'de yaşıyoruz. ve bu ülkede olan biten hiç bir şeye bu kadar düz mantık bakılmayacağının farkındayız.

    türlü çeşit söylenti var gidişiyle ilgili. şimdi diğer açıdan bakalım ve bu çelişkiler yumağını seyreyleyelim:

    lincoln neden gitti sorunsalı

    1. bu adam galatasaraya geldikten sonra verdiği röportajlara bakın.futbolu galatasaray'da bırakmak istediğini söyleyecek kadar sevdiğini ifade ediyor bu kulübü. taraftara hayran, taraftar da ona hayran. bugüne dek böyle bir sevgiyi hiç bir taraftardan görmediğini ve göremeyeceğini söylüyor, bunun da bilincinde. galatasaray'da mutsuz olduğu, takımla anlaşamadığı için geri dönmediği iddiası bu sebepten çok tutarsız.
    2. bu adamın bülent korkmaz'la anlaşamadığı doğru. peki bu yüzden gitti gelmedi desek; bal gibi biliyor sezon sonu korkmaz'ın gönderileceğini. hadi bir ihtimale bakıp dönmez diyelim, ama ardından rijkaard geldi. o zaman bile gelmedi bu adam, demek ki sorun t.direktör falan da değil.
    3. hadi biraz daha hayalperestliğin sınırlarını zorlayalım. kendisinin ifade ettiği gibi; galatasaray'da fazla forma şansı bulamadığı ve ülkesini özlediği için geri dönmedi desek, öncelikle "forma şansı bulamama" olayı ilk yarı için katiyyen geçerli değildir zira "7 gol ve 22 asist" forma şansı bulamayan bir futbolcuya ait istatistikler olamaz. "ülkesini özledi diye geri gelmediği" ifadesi, oldukça tutarsız olmakla birlikte bunca yıl nasıl dayandın sıla hasretine diye sorarlar adama. üstelik "türkiye'de kendimi ülkemde gibi hissediyorum" diyen profesyonel bir futbolcu için oldukça komik bir söylem.

    bu 3 maddede bu adamın neden gittiği sorunsalına mantıklı bir cevap bulunamamıştır.

    peki, bakış açımızı değiştiriyorum ve olaya en olmayacak yerinden bakıyorum:

    * lincoln takımda sevilmeyen, istenmeyen bir futbolcuydu ve yönetim çareyi lincolnü göndermekte buldu. ama medya ve taraftar tepkisinden çekindikleri içinbir plan hazırladılar ve planı lincoln'e anlattılar. plana göre, lincoln çekip gidip bir daha da dönmeyecek, bu sebepten kontratı iptal edilip kendisine başka bir kulüp bulunacaktı. zira bal gibi biliyorlardı ki, lincoln çekip gidip bir daha geri dönmez ise, taraftar ondan nefret edecek, medya lincoln'e sallayacak, galatasaray sk "mağdur" durumda görünecek ve yönetim tereyağından kıl çeker gibi lincoln'den kurtulacaktı. lincoln de bunu kabul etti, etmek zorunda kaldı. 20 valizle ülkeyi terketmesinin başka bir anlamı yoktu. çünkü tatile giden futbolcu için 20 valiz oldukça fazlaydı. lincoln gitti ve anlaşmaya uygun bir şekilde ülkesinden dönmedi, yönetim de formalite olarak siteden üç beş açıklama yaptı, "şu güne şu saate kadar gelmeze şu olur bu olur" falan filan.. hadi buraya kadar en absürtünden bir takım iddiaları yazdık dile getirdik. allah'ın affına sığınarak bunlar doğru diyelim. ama olmuyor ki, çelişkiler fırlıyor bu hikayenin içinden:

    1. koskoca galatasaray kulübünden bahsediyoruz, bir oyuncuyla yollarını ayırmak için böyle bir oyuna başvuracaklarını düşünmek saçmadır, salaklıktır, saflıktır.
    2. bu iddiaların en abuk subuku da olsa, "her ihtimali göz önünde bulundurma" kuralından yola çıkarak devam edelim, diyelim ki böyle bir plan var ve bu planı kabul edip ülkesine dönen ve türkiye'deki 15 günlük kampa da anlaşmaya uygun olarak katılmayan lincoln o zaman niye ve hangi amaçla galatasaray'ın almanya kampına katılmak istemiştir? bu, anlaşmaya uymadığı için bu "plan iddiası" tutarsız. hesapta lincolnün dönmesi yoktu çünkü. e o zaman nerden bakarsanız bakın, her tez birbirini çürüttüğünden, her iddia bir diğerini sıfırladığından elde var sıfır!

    lincoln 20 valizle tatile gidecek kadar aptal değil.
    lincoln, 20 valizle ülkesine giderken galatasaray yönetiminin "tatile gidiyor" açıklaması normal değil.
    lincoln; frank rijkaard'lı, neeskens'li, keita'lı, elano'lu, baros'lu bir galatasaray'da oynamak istemeyecek kadar da aptal değil.
    lincoln, palmeiras zımbırtısını deli gibi sevildiği bir kulübe yeğleyecek kadar da aptal değil.

    ama..

    galatasaray'da kalmak istese, 20 valizle terketmezdi ülkeyi.
    galatasaray'da kalmak istese, adam gibi zamanında gelirdi kamplara.
    galatasaray'da kalmak istese, şu an yeşiller içinde değil, kırmızılar içinde olurdu.

    e kalmak istememiş o zaman? ama..

    galatasaray'dan ayrılmak istese, adam gibi anlatır derdini anlatır, anlaşılır kontrat iptal edilirdi.
    galatasaray'dan ayrılmak istese, 15 günlük kampa katılmadığı gibi almanya'daki kampa da katılmak istemezdi.
    galatasaray'dan ayrılmak istese, web sitesine oynadığımız maçlar için "iyi oynadık, hakettik" gibi "biz" ağzıyla konuşmazdı.

    e öyleyse ayrılmak da istememiş?

    açık ve net olan bir şey varsa, o da hiçbir şeyin açık ve net olmadığıdır.

    tek bildiğim cassio de souza soares lincoln denen adam, frank rijkaard'lı, neeskens'li, keita'lı, elano'lu, baros'lu galatasaray'ı her hangi bir takıma ve ona tanrı gibi tapan bu ateşli taraftarı herhangi bir taraftara değişecek kadar aptal değildir!

    şimdi diyeceksiniz ki, "e o zaman 15 günlük kampa niye gelmedi? niye, niye, niye?" afedersiniz ama, evindeki toplu iğneye kadar, en kibar tabirle; pılını pırtısını toplayıp giden adamın ardından "tatile gitti, gelecek" diye açıklama yapılıyorsa, anormalliği ben önce bu açıklamada ararım, kampa katılmayan lincoln ondan sonra gelir.

    o sebepten dostlar, hiçbir bilgi tam olarak gerçeği yansıtmıyor. hiçbir şeyin kesin olmadığı böyle bir bilgi kirliliğinin tam da ortasındayken;

    "lincoln kötü ölsün gebersin" dersiniz; ilerde bir gün gönderildiği ortaya çıkar, o enrtyler götünüzde patlar.
    "lincoln ah canım, bebem, yirim" dersiniz; ilerde bir gün kendi isteyerek gittiği ortaya çıkar, o netryler götünüzde patlar.*

    ben ne yapsam çıkamadım işin içinden, allah aşkınıza bamya, kabak resimleri falan vermeyin. sadece kendimce çözümleme yapmaya çalıştım, bıkan sıkılan başka başlıklara yazsın. he lincolnü sevmiyor muyum? seviyorum, nedensiz.. ama hayatımda ilk defa lincolnle ilgili bu kadar objektif entry giriyorum, ne olur hacı vallaha bak..

    son olarak sevgili sözlük, bu brezilya dizisi'ndeki* entrikalar çok ilginç çok! dedektif el koysa meseleye, o bile pes edip bırakır. bizi bu kadar muğlakta bırakan kafamızı çorba yapanları da ayrıca kınıyorum.

    cevaplanacak çok soru var sözlük.. var, evet var..

    ama bu işte bir yanlışlık var.. bu hikayenin sonunda bir yanlışlık var..

    ve bir de yalnızlık var ki, hiç sorma..

    saygılar..
  • 1721
    28 mart 2010 galatasaray fenerbahçe maçıını mutlaka izleyecek ve galatasaray'ın attığı her golden
    sonra taraftarın coşkusunu gördükçe, o forma altında attığı gollerden sonra yükselen "llliiinnncooolllnnnn
    llliiinnnccoooonnn.." seslerini anımsadıkça; her şeye rağmen sezon başı kampına katılmadığı için köpek gibi
    pişman olduğunu bir kez daha hatırlayacak olan eski futbolcumuz.

    sen de yanlış yaptın, sana da yanlış yapıldı. ama bu yanlışların hesabını o formayı sırtına geçirip aslanlar gibi
    atacağın gollerle sorabilirdin. kaçarak değil.. şimdiyse faturayı aklınca bize kestin ama bedelini ortak ödüyoruz..

    buyrun cenaze namazına..

    edit: belki gelsen bile forma vermeyeceklerdi sana. yönetim kesmişti biletini belki de çoktan.. ama bu bile yetmez
    miydi? .. gelmiş olman.. sadece gelmiş olman.. gerisinin ne önemi vardı ki..
  • 1734
    iyi ki vardın güzel insan, iyi ki geldin, iyi ki tanıdık seni.
    çok uzun zamandır hiç kimsenin ayağına seninki kadar yakışmamıştı meşin yuvarlak.
    ve gol sevinçlerinde korner direği sallamak ve taraftarı selamlamak..
    hiç bu kadar çocuksu olmamıştı türkçe konuşmak,
    ve bir o kadar da masum..
    halbuki mutsluydun.
    seğgili taraftağ da seviyordu seni,
    oppüyordun armayı.
    artık şimdi javali de gitti zaten.
    bob marleyi hamsi kaptı biliyorsun.
    ama biz yekmeği, tu$a banıp yer gibi sevdik seni.
    neyse olan oldu be güzel insan..
    tam olarak n'oldu bilmesek de, neyin diyetini ödedin bilmesek de..
    hani sen yarın gelecektin? o konuya da hiç girmiyorum.
    şunu bil ki, ne elano'da buldum seni, ne jo'da, ne de gio'da falan.
    bende dolmadı yerin, senin de gönül tribünlerin boştur eminim.
    bu hikaye böyle bitmemeliydi be sepet kafa, suçlunun önemi yok ki..
    yine de iyi ki vardın lincoln.. ve keşke 1 yanlışın 3 doğrunu götürmeseydi.

    senin de "keşke"lerine selam ederim..
    ama her defasında yenik düşmene itirazım var!
    sen, evet sen; nice büyük savaşların asker kaçağı.. kaçarak özgür olunmaz ki..
    her zora düştüğünde kaçacak mısın?
    savaşmayı hiç öğrenemeyecek misin?
    dik dur artık, soluk al artık, durul artık..

    *
  • 1738
    http://www.youtube.com/...t=1&index=27

    şaka gibi!? şu hareketler, çalımlar, paslar, asistler, goller..! intihar etmek istiyorum, neden böyle oldu? nerdesin be adam?
    senin eski görüntüleri izleyince takımda hala bomboş olan yerini ve hatta bombok olan hücum organizasyonlarını
    tekrar hatırlıyorum. ve kahroluyorum. ıslak odunla dövmek istiyorum seni lincoln! inan bana istiyorum!
    sen nasıl bir insansın ki, nasıl bir varlıksın ki hala seni sayıklıyorum, cevap ver. bu bir.
    ikinsicisi; "futboldan soğudum" diyorsun, "artık oynamaktan zevk almıyorum" diyorsun, burda futborgzm olurken, *** alıp neden çekip gittin?
    bela mısın olm sen? yuutuptan kaldıttır şu videolarını bir şekilde! artık sana rastlayıp, bir türlü dolamayan yerini hatırlayıp daha da hayal alemine sürüklenmek istemiyorum!
    yoksun! eksikliğin yeterince hissediliyor zaten.. ama böyle zırt pırt karşıma çıkıp yokluğunu daha da fazla kabul etmek zorunda bırakma beni!

    ben sende tutuklu kaldım. ama sor bakalım bir önce, niye? allah beni bildiği gibi yapsın. kaybol lincoln, yeter yahu! yeter bee :(
  • 1744
    galatasaray - fenerbahçe derbilerini unutamadığını, ve o derbilerde oynarken aldığı zevki, başka hiçbir derbide almadığını açıklamış eski futbolcumuz.

    --- alıntı ---

    "g.saray-f.bahçe derbisi bir başka"
    bir dönem galatasaray'da forma giyen brezilyalı yıldız casio lincoln brezilya medyasına çarpıcı açıklamalar yaptı. lincoln türkiye ve galatasaray-fenerbahçe derbileri hakkında ilginç yorumlarda bulundu...

    lincoln, türkiye'nin yaşam tarzı olarak brezilya'ya çok benzediğini ve hayata adapte olmakta güçlük çekmediğini söylerken oynanan futbola alışmakta güçlük çektiğini belirtti. lincoln ayrıca galatasaray-fenerbahçe derbilerine de dikkat çekerken "birçok önemli derbide forma giydim. örnek olarak atletico mineiro-cruzeiro veya schalke-borusia dortmund... ama fenerbahçe-galatasaray derbileri bambaşka. kazansanız da kaybetseniz de müthiş bir tutku var, bu harika bir duygu"

    lincoln son olarak galatasaray'dan ayrıldıktan sonra birçok takımdan teklif aldığını fakat ülkesine dönmek için palmeiras'ı tercih ettiğini söyledi.

    6 nisan 2010

    --- alıntı ---

    (u: bazıları gibi aşağlamak yerine yüceltiyorsun ya hep.. ben var seni yekmek, sevmek, çok sevmek.. güzel insan..)
  • 1753
    kendisi galatasaray'a öyle bir ihanet etmiştir ki;
    2oo9-2o1o sezonunda bu yüzden şampiyon olamamışızdır.
    uefa'dan bu yüzden elenmişizdir.
    türkiye kupası faciası hep onun suçudur.
    takımın şimdiki hali, iki pası ardarda yapamamız hep onun kaprislerinin falan sonucunda olmuştur tabi.
    leo franco'nun bile psikololisi lincoln yüzünden harap olmuştur, o golleri yemesinin tek müsebbidir lincoln.
    jo o yüzden ısılıklanmış, emre, baros'u lincoln'le iyi anlaşıyor diye sakatlamıştır,
    kewell takımdan ayrılırsa lincoln'ün saçlarının kıvırcık olması yüzünden ayrılacaktır.
    arda, lincoln'ün saç kıranı yüzünden göbek yapmıştır.
    volkanın topu gtüyle kontrol etmesinin sebebi dahi lincoln'e olan antipatisidir.
    o derece yağni..

    yoksa böyle boktan bir sezonun ardından, lincoln'e sataşılmaz, saldırılmaz, tartışılmazdı?!
    di mi ama ??!
App Store'dan indirin Google Play'den alın