• 3
    bu sözü duyduktan sonra yabancı oyunculara yapıldığını düşündüğüm haksız muamelenin gerçek olduğunu anlamıştım..

    -bazı konularda f.rijkaard'ı ne kadar savunsam da- o zamanlar hem antrenör bazında hem de yönetim bazında çok ciddi bir disiplin sorunu olduğu açık..

    bu ülkede asgari ücretle aile geçindirmeye, çocuk okutmaya çalışan insanlar varken, yerli oyuncuların ekmeğini kazandığı yerde, hem de en azından 100 binler kazanıyorken bunları yapması.. yorumsuz..

    (bkz: #1131269)
  • 4
    bana göre laf-ü güzaftır. sanane kim ne para alıyor. görende açsın, açıktasın sanacak. hiç para almadık dediği sezonda en kötü 1 milyon euro yu koymuştur cebine. yani senin benim hepimizin içinden geçer o parayla.

    takım kaptanlarının da bu para işlerinde öne çıkmasını hiç anlamam sanarsın grev sözcüsü anasını satayım. çok mağdur oluyorsanız toplanın bütün klüplerin kaptanları kurun bir sendika korusun haklarınızı. ama yok tv karşısında ağlayınca daha çok yandaş bulurusun kendine kötü geçen sezonda tutnacağın bir dal olur o alamadığın 200 bin euro.

    arda yı çok severim ama böyle gaza gelip yaşından büyük laflar etmesi, galatasaray kariyerindeki en büyük eksikliğidir bana göre.
  • 6
    sorun arda nın böyle düşünmesi değil. eğer sen takımkaptanıysan takımın herşeyden önce gelmeli bu lafı edip yabancılar yerliler diye takımı ikiye ayıramazsın. çok kafaya takıyorsan yabancılardan az para almayı, adam gibi sözleşme yaparsın ya da gidersin sendikana o senin haklarını korur.

    yok diyorsanki ben camiyanın çocuğuyum boş kağıda imza atarım o zaman çok konuşmayacaksın. takımın ilk 10 a zor giriyorsa paradan önemli şeyler var demektir parayı ikinci plana atacaksın abi.
  • 8
    arda turan'ın galatasaray'dan hala alacağı para olduğu var mıdır pek sanmıyorum ya da arda turan bu açıklamaları yaparken aylık ödeme akışında yabancı oyunculara göre yedi sekiz ay geriden mi para alıyordur onu da pek sanmıyorum, en fazla bir iki ay gecikmeli de olsa hesabına yatıyordur parası. yani bir gün morali çok bozuldu da hesabına bakıp sadece 100 euro kaldığını görüp yapmadı büyük ihtimalle bu açıklamaları sonuçta bir sözleşmesi yıllık kazancı vardı karın tokluğuna oynamıyordu galatasaray'da.

    galatasaray'da hakan şükür önderliğinde ortaya çıkan ve uzun yıllar devam eden bir yabancı oyuncu düşmanlığı ve kompleksliği vardı özellikle yıllık kazanılan para konusunda. hakan şükür halen çıkıp konuşuyor yabancı oyuncular şöyle yerliler böyle diye. adamda bir intikam duygusu mevcut hala, bir hesaplaşma içinde. arda turan'da hakan şükür, hakan ünsal zihniyetinin son kalesi durumunda. hep bir mağdur olma edebiyatı, bir hesaplaşma dertleri istiyorlar ki en çok biz kazanalım en çok ilgiyi biz görelim. siz hiç ergün'den, tugay'dan, ümit'ten bu tarz açıklamalar duydunuz mu, hiç sanmıyorum.
  • 9
    halen yabancı düşmanlığı olarak algılanan söz. bu futbolcuların yabancı düşmanlığını değil, takıma hiçbir şey vermeyen ama her yıl milyon euroları cebine indiren lincoln vari futbolcular için söylenmiştir.

    yoksa hagi, popescu, mondi, ujfa, elmander vs. tarzı karakterli adam gibi futbolculara şu ana kadar kimse bir şey demedi. zaten demez de. ama burada halen lincoln iismli şeref noksanını savunan adamları gördükçe bende şöyle bir varsayıma varıyorum; türkiye'de ki yabancı hayranlığı.
  • 13
    eğer maaş ve prim ödemelerinde yerli-yabancı ayrımı varsa (ki ülkemde genel olarak var böyle bir durum) arda turan'ın söylemekte yerden göğe haklı olduğu söz. bir şirket düşünün çalışanlarının bazılarına (kendi aleyhine dava açması durumunda kazanır korkusuyla) tüm ödemelerini gün sektirmeden yaparken, diğerlerini (nasıl olsa bizim çocuklar) diyerek ödemeleri yapmasın veya eksik yapsın. en fazla 1-2 ay sonra kazan kaldırır o çalışanlar. ne iş yerinde huzur kalır, ne de iş verene karşı güven. şimdi bu haksızlığı yapan yöneticiler (her kimlerse) suçsuz günahsız, haksızlığa uğrayan ve bunu dile getiren futbolcu (dile getirebilecek kadar da cesur ve düzgün bir adam) suçlu. adalet duygunuzu seveyim sizin.
  • 15
    bu iş eskiden şu şekilde işlerdi: yönetim kaptanı veya kaptan yabancıysa yerlilerin "abi"sini yanına çağırır ve ödemede kolaylık ister, kaptan bunu takımdaki yerlilerle paylaşır ve maaşlarınız şu kadar gecikmeli yatacak diye bir söz alınarak bu kabul edilirdi. daha sonra bazı kaptanlar, sanki bu kendilerine zorla dayatılmış bir durummuş gibi demeçler vermeye başladılar ve bu durumu şu kadar fedakarlık yapıyoruz da bu yabancılar şöyle, vefa boza ismiymiş vs gibi açıklamalarla toplum önünde mazlumu oynama aracı haline getirdiler.
    o yüzden yönetime "tamam başkanım canın sağolsun" deyip daha sonra helikopter muhabbeti çeviren adam haksızdır. ya baştan kabul etmeyip "sağlıklı yaşam için spor yapmıyorum" dersin veya da orda susup şartları kabul ettiysen böyle demeçler vermezsin.
  • 16
    arda turan'a sallamak icin sebep arayanlarin bir baska dali. la siz bir yerde calissaniz ve orada 3-5 yabanci calisan olsa, primleri ile birlikte maaslarini tam zamaninda alsalar, siz ise surekli gecikmeli, 3-5 ay geriden alsaniz, sizin zorunuza gidip, boyle bir sorundan sikayetci olmaz misiniz? bu galatasaray'in sorunu degil, tum turkiye'nin sorunu. daha gecen gun yilmaz vural(teknik direktor, kaptan degil) ulkedeki cifte standart hakkinda birkac bir sey dedi. ne dediler'den bulabilirsiniz. dogrulari soyleyince suc, yalan soyleyince suc. arda'nin yerinde olsam boyle sacma sapan konusanlari bir guzel kufur edip gecerdim. sanki ayrimciligi yapan yonetimler degil de arda. arda bunu dile getirince "piss, irkciii, fasisttt..."
  • 19
    "takım" olarak sahaya çıktığınızda, sıkıntının da "takım" halinde çekilmesi, zaferlere de "takım" halinde yürünmesi beklenir. bir yöneticinin yapması gereken, eğer ödeme sıkıntısı varsa ayrım yapmadan tüm ödemelerin durdurulmasıdır.

    adam hakkını savunmuş, kaptan olarak takım arkadaşlarının hakkını savunmuş, bu yüzden de hakkında ahkam kesilir olmuş. hey yavrum hey... hakan şükür bitti, arda turan bitti, yarın bir gün sıra metin oktay'a, fatih terim'e de gelir. kusun bütün nefretinizi de rahatlayın
  • 20
    yabancılar helikopter bakarken sen 92 model şahin'e mi biniyordun koçum?

    elano'ya, lincoln'e atmadığın paslar bu yüzden miydi? senin atmadığın o paslar yuvam(!) dediğin galatasaray'a zarar veriyordu. tribünde ya da telavizyon başında maç izleyen taraftarı kahrediyordu. ben taraftarım, üç beş kuruş devletin verdiği krediyle, ailesinden gelen az buçuk harçlıkla ayın başını zor getiren birçok galatasaraylı üniversite öğrencisinden biriyim. ben senin yabancılara pas atmadığın o maçları izlemek için cebimdeki son harçlığımı harcadım defalarca. borç aldım arkadaşlarımdan kim bilir kaç defa. sen ve senin gibi birkaç kendini bilmez kanarya beyinlinin takımda yarattığı o ayrımcı ortam, sebep olduğunuz başarısızlık her ne kadar galatasaray'dan koparmasa da üzüyordu lan bizi. sen napıyordun, hatunlarla sinema kapatıyordun. elin yabancısı helikopter bakarken değil mi? biz paramızı maça verip filmleri torrent'ten indiriyoruz lan. sen sinema kapatıyordun!

    bir zamanlar bülent korkmaz'lar, ergün penbe'ler, hasan şaş'lar, ayhan akman'lar da alamıyordu parasını. omzu çıksa sahada kalıyordu onlar, senin gibi bik bik ötmüyordu iki kamera görünce.

    iyi ki gittin arda. sen gittin başarı geldi, sen gittin huzur geldi şu takıma, bizlere. iyi ki gittin. umarım türkiye'ye dönüşün tekrar galatasaray'a olmaz. senin o kendince süslü cümleler kurarak sarfettiğin saçma sapan lafların yakışacağı bir camia var türkiye'de. kankalarının kulübü hem de. umarım orası dururken galatasaray'a yolun düşmez. istersen dünyanın en iyi topunu oyna. bizden uzak ol da nereye yakın olursan ol.
  • 21
    bu lafı anlamak aslında biraz objektiflik ve derin düşünce ister.

    arda bu lafı söylerken içinde hazımsızlık olan bir futbolcu olsaydı atletico madrid'de kendisinden kat kat daha fazla kazanan futbolcuların yanına gitmezdi.

    bugün arda'nın bu demecindeki felsefe fatih terim'in takım içi dengeler önemli demecindeki felsefe ile aynı şey.

    bugün arda'ya vay hazımsız diyen adam fatih terim'e de aynı şeyi demiş olur.

    arda burada her yabancıya ödenen kat ve kat paraları söylemiştir.

    elbette bir hagi'ye ödenen para tartışılamaz ama burayı son durak olarak gören vasıfsızlara da iki üç kat para verirsen onunla aynı kalitede olan bir insanı da bu işten soğutursun.

    bugün ünal aysal yönetimi olmasaydı, bu takımda melo selçuk'un aldığı paranın iki katını alırdı, bugünkü de düzen nah olurdu.

    arda bundan bahsetmişti.

    anlayana amk.
  • 22
    haklı bir sitemdir.

    en nihayetinde maaşını zamanında alamayan bir çalışanın isyanıdır. aldığın para sana yetmiyor muydu diye karşı çıkmanın alemi yok. futbol piyasası bu şekilde, inşaat sektörü başka şekilde, sağlık sektörü başka şekilde işliyor. dönen paraların yüksek olması arda'nın suçu değil.

    sadece şu söze bakarak bile yerli futbolcularımızın fedakarlığının farkına varabiliriz. burda kaç kişi yanında çalışan bir kişi maaşını takır takır alırken kendisi almadığı zaman çalışmasını devam ettirir? bunun galatasaray'ı tüpraş'ı yok. insan, emeğinin karşılığını, hem de böyle bir durum içindeyken alamıyorsa her türlü sitem eder, edersiniz.

    bu söze bakınca arda'ya sallamak yerine biraz da geçmişte bu şekilde bir yönetim uygulayan yöneticilere 2 kelam etsek daha hoş olmaz mı? belki de onca yıl kaçan şampiyonlukların sebeplerinden birisi budur? bakın geçen yıl 1 tane futbolcunun maaşı eksik ödenmedi. sonuç ortada. 2005-2006 sezonunda bu şekilde şampiyon olduk diye yine böyle devam edelim bir şey olmaz mantığında yürüyorduk hep. tabi yabancılar maaşlarını alamadığı zaman kulübü mahkemelik ediyor ama yerliler gıkını çıkaramıyor ya, en iyisi önce onlarınkini ödeyelim sonra yerlilerinkini hallederiz. bu yanlış. en başta insan emeğine saygısızlık.

    bu konu sizlerin arda nefretinizi kusmanız için uygun bir yer değil. daha ciddi bir şekilde incelenmesi gereken bir konu.
  • 24
    arda turan'ın kafası normal insanlar gibi çalışmıyor. çalışsa zaten böyle olmazdı. demek istediğim arda turan böyle gündeme gelen herkesin konuştuğu açıklamaları yapmayı pek sever. bu eskisiydi daha öncede florya'da aç bırakıldım demişti. ama atladığı nokta şu o takımlarda hakan şükür, hasan şaş, ümit karan, ergün penbe, mondragon, ayhan akman gibi adamlarda vardı. ve şampiyon yapan bu oyunculardı. lincoln vb. oyuncular değil. bir diğer noktada sen galatasaray'lıyım diyorsan para konuşmayacaksın. fatih terim 1998-1999 oyuncuların alacaklarına kefil oldu. hagi takım arkadaşları parasını aldı mı diye sorarak, hak ettiği parayı alacağını söyledi. (bkz: #509358) hasan şaş hak ettiği paradan kaçıyordu. (bkz: #1134122) 2005-2006 sezonunda uğur uçar, ferhat öztorun, aydın yılmaz gibi gençlerin harçlıklarını takımın abileri veriyordu. faryd mondragón çalışanlara yardım ediyordu. galatasaray çok büyük sıkıntılar çekti hatta 3 kuruş paraya ribery ve jardel kaybedildi. ama sen çıkıp bunları diyorsan ayıp edersin. hakan şükür 16 sene, bülent korkmaz 18 sene, hasan şaş 11 sene oynadı. çıkıp bana para vermediler, aç bıraktılar dedi mi ? ama sen çıkıp kulübe sürekli bel altından vurup, efsane saygısı bekleyemezsin. gösteren var onlara saygı duyarım, ama sana saygı göstermek zorunda değilim.
  • 25
    nerden tutsan elde kalan cümle.

    ama daha da önemlisi; bu durumu dramatize eden arkadaşlar.

    anası babası işçi olup da yıllardır köpek gibi çalışan, işçi sınıfı çocuğu olarak işçileri kullanarak durumu dramatize eden arkadaşlara sadece insaf diyorum belki konuyla birebir alakalı değildir ama buyrun;

    "yorgunluk mu? bütün hafta günde 10 saat çalışıp birkaç euro kazanan bir aile babası yorgunluk hisseder, biz değil!"

    jose mourinho

    futbolcuları da bir kategoride işçi emektar olarak değerlendirebiliriz ama günde en fazla 40 50 lira kazanan-hatta çoğu bu kadar bile kazanamıyor- ve eve otobüsle mi yoksa yürüyerek mi gitsem diyen insanlarla en basitinden bmw mi audi mi(bakın ferrari porsche bunları geçtim) alsam diyen insanları aynı keseye koyamazsınız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın