---
alıntı ---
havaalanındaki taraftarların müthiş uğurlamasından sonra uçağa girip yerlerimize oturduk. başkan aziz yıldırım, her zamanki gibi uçakta 1a'da, aykut kocaman da 1b koltuğunda oturdu.
pilotlarin avrupa uğuru
herkesin yüzü gülüyordu. uçağın kapısından içeri giren başkan ve yöneticilere güler yüzle "merhaba" dedi. sonra kapılar kapandı. pilotlar 5 saat sürecek yolculuğun anonsunu yaptılar. iki pilot da f.bahçeliydi. ne tesadüftür ki f.bahçe'yi avrupa'daki her deplasmana götüren ekipmiş. başkan aziz yıldırım koltuğundan kalkarak misafirlerinin tek tek elini sıkıp "hoş geldiniz" dedi.
03.30'a kadar maç konuşuldu
uçakta celal doğan, vefa küçük, davut dişli vardı. küçük ve dişli ile eski anıları konuştuk. sonra otele geldik. iki saatlik fark herkesin dengesini bozdu. türkiye'de saat 24.00 buradaysa saat 22.00'ydi.
futbolcular yattı ama yöneticiler 03.30'a kadar oturup sohbet ettiler. konu benfica maçıydı. herkes zaferi çok istiyor, başkan yıldırım daha çok. şöyle diyor: "final oynamak bize çok yakışır. bunu futbolcular da hepimiz çok istiyoruz. bu taraftar mutlu olmayı hak ediyor. çok acı çektiler ama hep beraber dimdik durduk. f.bahçe'yi daha da büyüteceğiz."
"tatile mi geliyorsun emre?"
başkan aziz yıldırım, emre'ye takıldı. kaptan da espriye "benim oynamam önemli değil, mühim olan kupayı kazanmamız" diye cevap verdi. başkan aziz yıldırım, emre'ye takıldı. kaptan da espriye "benim oynamam önemli değil, mühim olan kupayı kazanmamız" diye cevap verdi. emre'ye durumunu sordum. "istanbul büyükşehir maçında bir devre oynarım. kendimi g.saray derbisine hazırlıyorum" dedi.
"yalniz birakir miyim?"
biz sohbet ederken başkan aziz yıldırım, emre'ye takıldı: "ne o tatile mi geliyorsun?". emre de "yok başkanım! ben hiç böyle bir günde arkadaşlarımı yalnız bırakır mıyım? onlarla beraber olmak için lizbon'a geldim" cevabını verdi.
başkan bizi amsterdam'a götür
aşk tutulması filminin ünlü aktörü tolgahan sayışman her zamanki gibi güler yüzüyle futbolcularla sohbet etti. tolga, "kupa bizim olacak abi, finale gideceğiz" dedi. burak kut da volkan ve egemen ile sohbet ediyordu. nejat işler'i gördüm, fenerbahçe forması giymişti. neşeliydi, marşlar söylüyordu.
başkan aziz yıldırım yanımıza geldi. fenerbahçeli sanatçılar, "başkan bizi amsterdam'a götür" dediler. aziz yıldırım da "inşallah o günleri de göreceğiz" cevabını verdi.
kuyt hollanda'yi anlatti
ilk kez f.bahçe'nin uçağında aykut kocaman'ın yüzünün güldüğünü gördüm. neşeliydi. o alıştığımız durgun, dalgın hali yoktu. neredeyse herkes neşeliydi gülüyorlardı.
5 saatlik yolculukta uyuyan 1 kişi yoktu, herkes birbiriyle sohbet etti. futbolcuları rahat etsinler diye üçlü koltuklarda tek oturtmuşlardı ama uyuyan yoktu. kuyt'a baktım, kendini amsterdam'a öyle şartlandırmış ki futbolculara hollanda'yı anlatıyordu. meireles'e takıldı. o da arkadaşlarına moral veriyor, "ben tribünde olacağım ama kalbim sizinle beraber" diyordu.
gittiği yere bereket götürür
sabah şehre çıktım dolaşmaya. lizbon olmuş istanbul. f.bahçe forması giyen insanlar gördüm. celal doğan, kabataslak bir hesap yaptı. "gerçekten f.bahçe gittiği yere bereket götürüyor. maddi krizdeki portekiz'e 1 milyon euro para bırakırız" dedi. türkiye'den avrupa'dan devamlı f.bahçeliler maça geliyor. bilet sıkıntısı had safhada. kampta bile herkes bilet peşinde.
"çok aci çektik abi"
kocaman, saat 01.00'de yürüyüşe çıktı, ilk kez mutlu görünüyordu: "haksızlıklara uğradık. ama biz buraya bileğimizin gücüyle onurumuzla geldik. hak ettik" dedi.
hava almak için otelin kapısına yöneldim. aykut kocaman ile karşılaştım. gece saat 01.00'di. idari menajer hasan çetinkaya ile yürüyüşe çıkıyordu. kendisine neşeli olduğunu ilk kez kendisini mutlu ve sevinçli gördüğümü söyledim. kendinden emin güldü:
"çok acı çektik abi. geçen gün yazdığın yazı gibi çok acılar çektik. haksızlıklara uğradık. ama biz buraya bileğimizin gücüyle, onurumuzla geldik. hak ettik. her şeyi yaptık. şimdi önümüzde bir 90 dakika var. çıkacağız, mücadele edeceğiz. hedefimiz kazanmak ama şu anda şanslar yüzde elli elli. futbolcularım çok istiyor."
fatih terim'i geçecek (u: burasi cok fena. amk kim 17 saydi bizim 1 senede avrupa'da oynadigimiz mac sayisini? super kupa'yi saymayan ancak fener kafali birisi olurdu, yapmis olmus)
f.bahçe bu sezon avrupa kupalarında en çok galibiyet alan takım. bu maçı kazanırsa 10. galibiyeti olacak. daha farklı rakamlar da var. mesela avrupa'da oynadığı 7 maçın 5'inde de gol yemedi. gruplardan sonra yenilmeyen tek takım. aykut kocaman, 18'le fatih terim'i geçerek bu sezon avrupa kupalarında en çok maça çıkan türk teknik direktör olacak.
ama bu rakamların hiçbiri kocaman'ın umurunda değil. f.bahçe tarihine uefa'da yarı finale çıkaran tek türk antrenör olduğunu da söyledim. ama o bunu başarı olarak görmüyor. "çok acı çektik dişimizle tırnağımızla bu yerlere geldik finale çıkarak herkesi rahatlatmak istiyoruz" diyor. yani kafasında final var. rakamları değil, f.bahçe'nin başarısını düşünüyor.
forvet arkasi kim oynayacak?
uçakta benim yan sıramda antrenör ismail kartal oturuyordu. göz göze geldik. "hoca forvet arkası kim oynayacak?" diye sordum, "her şey tamam, bütün planlarımızı, çalışmalarımızı yaptık" dedi.
uçakta en çok konuşulan konu cristian'ın kaçırdığı penaltı, direklerden dönen toplardı. ama futbolcuların kafalarında ilk maç diye bir şey yoktu.
neredeyse tamamına yakını o maçı unutmuşlar kafalarında 90 dakika sonra gelecek olan final vardı. uçakta benim yan sıramda antrenör ismail kartal oturuyordu. göz göze geldik. "hoca forvet arkası kim oynayacak?" diye sordum, "her şey tamam, bütün planlarımızı, çalışmalarımızı yaptık" dedi.
uçakta en çok konuşulan konu cristian'ın kaçırdığı penaltı, direklerden dönen toplardı. ama futbolcuların kafalarında ilk maç diye bir şey yoktu. neredeyse tamamına yakını o maçı unutmuşlar kafalarında 90 dakika sonra gelecek olan final vardı.
---
alıntı ---
hayatimda gordugum en 'yalan' yaziyi yazan insan. coluk cocuk okuyor sanki amk. masal anlatiyor.
neymis ucakta 1 kisi bile uyumamis...
*