75
galatasaray'ı 2005-2006 sezonunda yarışta tutan kritik maç.
bir önceki bölüm için (bkz: #3065241)
ligin 32. haftasında fenerbahçe bıçak sırtı bir maçta (bkz: 29 nisan 2006 trabzonspor fenerbahçe maçı) geriye düşmesine rağmen trabzonspor’u 3-2 ile geçti. galatasaray da ankaraspor'u 4-0 yendi (bkz: 29 nisan 2006 galatasaray ankaraspor maçı). bu farklı galibiyet, takımda moralleri yerine getirmişti. o akşam, çok popüler bir fenerbahçeli futbol yorumcusu, “galatasaray şampiyon olabilir mi?” sorusuna “güldürmeyin beni” yanıtını veriyordu. oysa son gülenin iyi güleceği günler çok yakındaydı.
1 mayıs 2006 akşamı galatasaray başkan yardımcısı adnan polat, beşiktaş başkanı yıldırım demirören'le yemek yedi. akmerkez papermoon'daki yemeğe polat ve demirören'in eşleri de katıldı.
demirören, polat'la olan ilişkilerinin babalarının dostluklarından başladığını vurgulayarak, "ben kendisinin elinde büyüdüm. bizim dostluğumuz ağabey-kardeş gibidir. futbolun dışındayken de görüşüyorduk. pazar günü olduğu için, ailece buluşmaya karar verdik ve beraber yemek yedik. beşiktaş-galatasaray maçı öncesi diye bir buluşma gerçekleştirmedik. biz her zaman görüşüyoruz" dedi.
beşiktaş başkanı, g.saray'ın şampiyon olmasını istediğini söylemesi, polat'ın da türkiye kupası'nda beşiktaş'ı desteklediği yönünde açıklama yapmasının hatırlatılması üzerine, "biz burada ittifak yapmıyoruz" ifadesini kullandı. g.saray başkan yardımcısı ise "biz her zaman bir araya geliyoruz. futbol da konuştuk, ekonomi de konuştuk, iş hayatımızdan da konuştuk" ifadelerini kullandı.
uyanık kurt polat, aziz yıldırım’ın dengesini sarsmak için bir hamle geliştirmiş ve aziz yıldırım da bu tuzağa mizacı gereği hemen düşmüştü. fenerbahçe başkanı ertesi sabah “beşiktaşlı murat aksu ile görüşüyorum ara sıra... murat iyi çocuktur. zaten o olmasa beşiktaş yönetimi bir gün bile duramaz, yıkılır' diyerek ligdeki rakibi galatasaray’ı değil, kupa’daki rakibi beşiktaş’ı hedef aldı.
beşiktaş yönetimi, f.bahçe başkanı aziz yıldırım'ı, açıklamaları nedeniyle kınadı. beşiktaş başkanı demirören, aziz yıldırım ile arasındaki kavgayı hatırlatıp, futbolcularından kupa finalinde fener'i yenmelerini istedi, "bizi tanımayanı, biz de tanımayız" dedi. demirören ayrıca, “f.bahçe'yi yenip, onlara ağır bir darbe vuralım. bu yenilgi ile ligde de tökezler, şampiyonluğu da kaybedebilirler. bu da benim için çok daha sevindirici olur" ifadesini kullandı.
öte yandan bir gazeteye verdiği röportajda umudunu yitirmediğini söyleyen galatasaray başkan yardımcısı adnan polat, "fenerbahçe kalan iki maçtan birinde takılacak, biz de iki maçımızı alıp şampiyon olacağız" diye konuştu.
türkiye kupası finali öncesinde gerilen ortam haluk ulusoy cephesinden gelen bir haberle yeni bir boyuta ulaştı. federasyon başkanı, finalde fenerbahçe kazanırsa kupayı sarı-lacivertli kulübe kendisinin vermeyi düşünmediğini, ama beşiktaş kazanırsa seremonide en önde yer alarak kupayı kendi elleriyle teslim etme düşüncesinde olduğunu belirtti.
nefesler tutuldu ve o hafta ilk olarak ve tüm türkiye, 3 mayıs 2006 beşiktaş fenerbahçe maçını yani, türkiye kupası finali’ni seyretmeye koyuldu…
türkiye kupası'nı f.bahçe'yi uzatma devreleri sonunda 3-2 yenen beşiktaş kazandı. normal süresi 2-2 sona eren maçta siyah beyazlı takım uzatma dakikalarında bulduğu golle kupanın sahibi oldu.
fenerbahçe kulübü resmi sitesinde yayınladığı bildiride, kupanın beşiktaş'a hediye edildiğini ifade etti. beşiktaş kulübü resmi sitesinden yapılan açıklamada ise, fenerbahçe yönetim kurulu’nun kaybedilen her maçtan sonra kamuoyunca bilinen tavrını, final mücadelesi sonrasında da sürdürdüğü iddia edilerek, ''yine yenilgiyi hazmedemeyerek, futbol takımımızın başarısını hakem hatalarına bağlamıştır'' denildi. hakem hatalarından şikayetçi olmalarının, gündemi değiştirme ve yenilgiyi unutturma çabasından başka bir şey olmadığı savunulan açıklamada, fenerbahçe'nin 2005-06 sezonunda en az 14 puanı hakem hataları sayesinde kazandığı da ileri sürülüyordu.
bu şekilde türkiye kupası defteri olaylı bir şekilde kapanmış oldu. ardından gözler pazar akşamı dolmabahçe’de oynanacak dev beşiktaş-galatasaray derbisine çevrildi.
tff, dolmabahçe’deki derbiyi hakem fırat aydınus’un yöneteceğini açıkladı.
7 mayıs 2006 beşiktaş galatasaray maçı yüksek heyecan atmosferi altında başladı. maça iyi başlayan galatasaray oyundaki üstünlüğünü daha sonra beşiktaş'a kaptırdı. iliç, necati ve hakan'ın çabalarıyla gol bulmaya çalışan sarı-kırmızılılar, bu devrede amaçlarına uluşamadı. zaman zaman cordoba'nın hatalı çıkışları nedeniyle gole yaklaşan sarı-kırmızılıların, atakları beşiktaş savunmasında eridi. galatasaray, ilk yarının son dakikalarda necati ile bir penaltı atışından da yararlanamadı.
ikinci yarıya rakibine oranla daha iyi başlayan beşiktaş, tümer ile bulduğu golle rahatladı. oyunu tamamen kontrolü altına alan siyah-beyazlılar, çok rahat top dolaştırmaya başladı. ancak, 60. dakikadan sonra artan galatasaray baskısı altında bunalan siyah-beyazlılar, hasan kabze'nin attığı gole engel olamadı. ekranları başında maçı seyreden galatasaraylılar içlerinden "çok iyi direndiğimiz bir sezondu ama buraya kadarmış" gibi üzücü cümleleri geçirirken ve fenerbahçeliler de şampiyonluk turu atmak için bayraklarını ve arabalarının anahtarlarını aramaya başlamışken o an hiç beklenmedik bir şey oldu. 1-1 bitmek üzere olan karşılaşmada uzatma dakikaları oynanırken, daha doğrusu artık uzatma dakikalarının da son saniyeleri oynanırken, hasan kabze ceza sahası dışında buluştuğu topu mükemmel bir şutla cordoba'nın bakışları arasında ağlara gönderdi. dakika 90+3 idi. galatasaray süresi bittiği için santrası bile yapılmayan bu golle karşılaşmayı 2-1 kazanmayı bildi. aynı dakikalarda f.bahçe’nin de erciyes'i 4-2 yendiği haberi gelince şampiyonluk düğümü son haftaya taşınmış oldu.
galatasaray son anda yarışa tutunmayı başarmıştı. şampiyonluk konusunda futbol tanrıları adeta ısrarlı bir tavır takınmış ve "bu iş 14 mayıs 2006'da, yani ligin otuz dördüncü ve son haftası çözülecek" demişlerdi. ligin son haftasında galatasaray sami yen'de kayseri'yi ağırlayacak, fenerbahçe ise ligde kalma mücadelesi veren denizli deplasmanına gidecekti. 34 haftalık bir maceranın son bulacağı ertesi hafta, hiçbir zaman unutulamayacak olaylara sahne olacaktı. saat tam 12'ye 5 vardı...
bir önceki bölüm için (bkz: #3065241)
ligin 32. haftasında fenerbahçe bıçak sırtı bir maçta (bkz: 29 nisan 2006 trabzonspor fenerbahçe maçı) geriye düşmesine rağmen trabzonspor’u 3-2 ile geçti. galatasaray da ankaraspor'u 4-0 yendi (bkz: 29 nisan 2006 galatasaray ankaraspor maçı). bu farklı galibiyet, takımda moralleri yerine getirmişti. o akşam, çok popüler bir fenerbahçeli futbol yorumcusu, “galatasaray şampiyon olabilir mi?” sorusuna “güldürmeyin beni” yanıtını veriyordu. oysa son gülenin iyi güleceği günler çok yakındaydı.
1 mayıs 2006 akşamı galatasaray başkan yardımcısı adnan polat, beşiktaş başkanı yıldırım demirören'le yemek yedi. akmerkez papermoon'daki yemeğe polat ve demirören'in eşleri de katıldı.
demirören, polat'la olan ilişkilerinin babalarının dostluklarından başladığını vurgulayarak, "ben kendisinin elinde büyüdüm. bizim dostluğumuz ağabey-kardeş gibidir. futbolun dışındayken de görüşüyorduk. pazar günü olduğu için, ailece buluşmaya karar verdik ve beraber yemek yedik. beşiktaş-galatasaray maçı öncesi diye bir buluşma gerçekleştirmedik. biz her zaman görüşüyoruz" dedi.
beşiktaş başkanı, g.saray'ın şampiyon olmasını istediğini söylemesi, polat'ın da türkiye kupası'nda beşiktaş'ı desteklediği yönünde açıklama yapmasının hatırlatılması üzerine, "biz burada ittifak yapmıyoruz" ifadesini kullandı. g.saray başkan yardımcısı ise "biz her zaman bir araya geliyoruz. futbol da konuştuk, ekonomi de konuştuk, iş hayatımızdan da konuştuk" ifadelerini kullandı.
uyanık kurt polat, aziz yıldırım’ın dengesini sarsmak için bir hamle geliştirmiş ve aziz yıldırım da bu tuzağa mizacı gereği hemen düşmüştü. fenerbahçe başkanı ertesi sabah “beşiktaşlı murat aksu ile görüşüyorum ara sıra... murat iyi çocuktur. zaten o olmasa beşiktaş yönetimi bir gün bile duramaz, yıkılır' diyerek ligdeki rakibi galatasaray’ı değil, kupa’daki rakibi beşiktaş’ı hedef aldı.
beşiktaş yönetimi, f.bahçe başkanı aziz yıldırım'ı, açıklamaları nedeniyle kınadı. beşiktaş başkanı demirören, aziz yıldırım ile arasındaki kavgayı hatırlatıp, futbolcularından kupa finalinde fener'i yenmelerini istedi, "bizi tanımayanı, biz de tanımayız" dedi. demirören ayrıca, “f.bahçe'yi yenip, onlara ağır bir darbe vuralım. bu yenilgi ile ligde de tökezler, şampiyonluğu da kaybedebilirler. bu da benim için çok daha sevindirici olur" ifadesini kullandı.
öte yandan bir gazeteye verdiği röportajda umudunu yitirmediğini söyleyen galatasaray başkan yardımcısı adnan polat, "fenerbahçe kalan iki maçtan birinde takılacak, biz de iki maçımızı alıp şampiyon olacağız" diye konuştu.
türkiye kupası finali öncesinde gerilen ortam haluk ulusoy cephesinden gelen bir haberle yeni bir boyuta ulaştı. federasyon başkanı, finalde fenerbahçe kazanırsa kupayı sarı-lacivertli kulübe kendisinin vermeyi düşünmediğini, ama beşiktaş kazanırsa seremonide en önde yer alarak kupayı kendi elleriyle teslim etme düşüncesinde olduğunu belirtti.
nefesler tutuldu ve o hafta ilk olarak ve tüm türkiye, 3 mayıs 2006 beşiktaş fenerbahçe maçını yani, türkiye kupası finali’ni seyretmeye koyuldu…
türkiye kupası'nı f.bahçe'yi uzatma devreleri sonunda 3-2 yenen beşiktaş kazandı. normal süresi 2-2 sona eren maçta siyah beyazlı takım uzatma dakikalarında bulduğu golle kupanın sahibi oldu.
fenerbahçe kulübü resmi sitesinde yayınladığı bildiride, kupanın beşiktaş'a hediye edildiğini ifade etti. beşiktaş kulübü resmi sitesinden yapılan açıklamada ise, fenerbahçe yönetim kurulu’nun kaybedilen her maçtan sonra kamuoyunca bilinen tavrını, final mücadelesi sonrasında da sürdürdüğü iddia edilerek, ''yine yenilgiyi hazmedemeyerek, futbol takımımızın başarısını hakem hatalarına bağlamıştır'' denildi. hakem hatalarından şikayetçi olmalarının, gündemi değiştirme ve yenilgiyi unutturma çabasından başka bir şey olmadığı savunulan açıklamada, fenerbahçe'nin 2005-06 sezonunda en az 14 puanı hakem hataları sayesinde kazandığı da ileri sürülüyordu.
bu şekilde türkiye kupası defteri olaylı bir şekilde kapanmış oldu. ardından gözler pazar akşamı dolmabahçe’de oynanacak dev beşiktaş-galatasaray derbisine çevrildi.
tff, dolmabahçe’deki derbiyi hakem fırat aydınus’un yöneteceğini açıkladı.
7 mayıs 2006 beşiktaş galatasaray maçı yüksek heyecan atmosferi altında başladı. maça iyi başlayan galatasaray oyundaki üstünlüğünü daha sonra beşiktaş'a kaptırdı. iliç, necati ve hakan'ın çabalarıyla gol bulmaya çalışan sarı-kırmızılılar, bu devrede amaçlarına uluşamadı. zaman zaman cordoba'nın hatalı çıkışları nedeniyle gole yaklaşan sarı-kırmızılıların, atakları beşiktaş savunmasında eridi. galatasaray, ilk yarının son dakikalarda necati ile bir penaltı atışından da yararlanamadı.
ikinci yarıya rakibine oranla daha iyi başlayan beşiktaş, tümer ile bulduğu golle rahatladı. oyunu tamamen kontrolü altına alan siyah-beyazlılar, çok rahat top dolaştırmaya başladı. ancak, 60. dakikadan sonra artan galatasaray baskısı altında bunalan siyah-beyazlılar, hasan kabze'nin attığı gole engel olamadı. ekranları başında maçı seyreden galatasaraylılar içlerinden "çok iyi direndiğimiz bir sezondu ama buraya kadarmış" gibi üzücü cümleleri geçirirken ve fenerbahçeliler de şampiyonluk turu atmak için bayraklarını ve arabalarının anahtarlarını aramaya başlamışken o an hiç beklenmedik bir şey oldu. 1-1 bitmek üzere olan karşılaşmada uzatma dakikaları oynanırken, daha doğrusu artık uzatma dakikalarının da son saniyeleri oynanırken, hasan kabze ceza sahası dışında buluştuğu topu mükemmel bir şutla cordoba'nın bakışları arasında ağlara gönderdi. dakika 90+3 idi. galatasaray süresi bittiği için santrası bile yapılmayan bu golle karşılaşmayı 2-1 kazanmayı bildi. aynı dakikalarda f.bahçe’nin de erciyes'i 4-2 yendiği haberi gelince şampiyonluk düğümü son haftaya taşınmış oldu.
galatasaray son anda yarışa tutunmayı başarmıştı. şampiyonluk konusunda futbol tanrıları adeta ısrarlı bir tavır takınmış ve "bu iş 14 mayıs 2006'da, yani ligin otuz dördüncü ve son haftası çözülecek" demişlerdi. ligin son haftasında galatasaray sami yen'de kayseri'yi ağırlayacak, fenerbahçe ise ligde kalma mücadelesi veren denizli deplasmanına gidecekti. 34 haftalık bir maceranın son bulacağı ertesi hafta, hiçbir zaman unutulamayacak olaylara sahne olacaktı. saat tam 12'ye 5 vardı...