1893
21 eylül 2011 kardemir karabükspor galatasaray maçında yaptığı talihsiz oyuncu değişikliklerine değinmek istiyorum;
ilk hafta oynanan ibb maçındaki* oyuncuların sahaya diziliş konusunda yaptığı kötü ve aşırı yanlış tercihlerden vazgeçmesi, samsunspor maçında* ideale yakın bir kadro çıkarması kendisine olan inancımı bir kat daha arttırmıştı. karabük deplasmanında muslera'nın kırmızı kart görmesi ile hakem katliamına uğradığımız anda keşke önündeki seçenekleri çok daha hızlı değerlendirebilseydi;
yaptığı 2 değişikliği ele almak istiyorum;
>giren oyuncu ufuk ceylan
<çıkan oyuncu albert riera
>giren oyuncu sabri sarıoğlu
<çıkan oyuncu sercan yıldırım
4-4-2 çıkmışsın sahaya, bana göre, çift forvetli sistemde kaleci, savunmacı veya orta sahada herhangi bir oyuncun kırmızı kart ile oyundan atılırsa yapman gereken tek doğru forvet oyuncularından birini çıkarmaktır. elimizde sercan ve elmander vardı fakat sercan kazım'ın bölgesinde sağ kanatta da oynayabildiği için, görev aldığı maçlarda isteği ve oynama arzusunu ortaya koyduğu için ben olsam kazım - ufuk ceylan değişikliğini yapar; sercan'ı da sağ kanada koyardım. zaten hazırlık karşılaşmalarından beri bas bas bağırıyoruz, bu takımda yaratıcı oyuncu + takımı pozisyona sokacak oyuncu + topu ileriye taşıyacak oyuncu yoooooook diye. şu durumda riera'yı çıkarmak da bindiğin dalı kesmektir tam olarak.
ikinci yarı başında bir sabri sarıoğlu - sercan yıldırım değişikliği var ki cinnet sebebi. sinyor terim'in o an aklından geçen düşünceleri merak ediyorum. sercan'ın sakatlığı varsa onu bilemem fakat hiç de öyle bir hali yoktu. sabri'ye "büyük kaptan, canımız, ciğerimiz" diyenleri bir kez daha buradan selamlıyorum. takımda yeri yok, net.
tüm bunlara rağmen, 80 dakika 10 kişi oynadığımız, karabükspor kalesine gidemediğimiz maçta 1 puan almak hiç de fena sonuç değil. sinyor terim'in sabri'ye olan güvenini sorgulamasını rica ediyor ve güvenimizi yineliyoruz.
ilk hafta oynanan ibb maçındaki* oyuncuların sahaya diziliş konusunda yaptığı kötü ve aşırı yanlış tercihlerden vazgeçmesi, samsunspor maçında* ideale yakın bir kadro çıkarması kendisine olan inancımı bir kat daha arttırmıştı. karabük deplasmanında muslera'nın kırmızı kart görmesi ile hakem katliamına uğradığımız anda keşke önündeki seçenekleri çok daha hızlı değerlendirebilseydi;
yaptığı 2 değişikliği ele almak istiyorum;
>giren oyuncu ufuk ceylan
<çıkan oyuncu albert riera
>giren oyuncu sabri sarıoğlu
<çıkan oyuncu sercan yıldırım
4-4-2 çıkmışsın sahaya, bana göre, çift forvetli sistemde kaleci, savunmacı veya orta sahada herhangi bir oyuncun kırmızı kart ile oyundan atılırsa yapman gereken tek doğru forvet oyuncularından birini çıkarmaktır. elimizde sercan ve elmander vardı fakat sercan kazım'ın bölgesinde sağ kanatta da oynayabildiği için, görev aldığı maçlarda isteği ve oynama arzusunu ortaya koyduğu için ben olsam kazım - ufuk ceylan değişikliğini yapar; sercan'ı da sağ kanada koyardım. zaten hazırlık karşılaşmalarından beri bas bas bağırıyoruz, bu takımda yaratıcı oyuncu + takımı pozisyona sokacak oyuncu + topu ileriye taşıyacak oyuncu yoooooook diye. şu durumda riera'yı çıkarmak da bindiğin dalı kesmektir tam olarak.
ikinci yarı başında bir sabri sarıoğlu - sercan yıldırım değişikliği var ki cinnet sebebi. sinyor terim'in o an aklından geçen düşünceleri merak ediyorum. sercan'ın sakatlığı varsa onu bilemem fakat hiç de öyle bir hali yoktu. sabri'ye "büyük kaptan, canımız, ciğerimiz" diyenleri bir kez daha buradan selamlıyorum. takımda yeri yok, net.
tüm bunlara rağmen, 80 dakika 10 kişi oynadığımız, karabükspor kalesine gidemediğimiz maçta 1 puan almak hiç de fena sonuç değil. sinyor terim'in sabri'ye olan güvenini sorgulamasını rica ediyor ve güvenimizi yineliyoruz.