resim
Seyit Mehmet Özkan
Görev:Başkan
Takım:Altınordu
Yaş:69
Uyruk:Türkiye
  • 52
    yerli futbolcu oynatmayı mecbur tutarak türk futbolunun gelişeceğini düşünen altınordu spor kulübü başkanıdır.

    futbolu, bir endüstri değil de kültürel bir aktivite olarak düşünürseniz haklı da olabilirsiniz. "bu toprakları çocukları" gibi belki kısmen hamasi argümanlarla da tezinizi süsleyebilirsiniz. dışa kapalı ekonomilerin, yerli malı haftası kutlamaları gibi sınıfa elma, şile bezi getiren öğrenci misali, futbolu yerli ve milli bir vitrin süsü haline de getirebilirsiniz.

    ama futbolu bir endüstri olarak düşünürseniz, hammaddeden üretim araçlarına, pazarlamadan lojistiğe kadar uluslararası düşünmek zorundasınız. teknoloji transferi olmadan, ithalat yapmadan, kalifiye yabancı iş ve fikir gücünden yoksun bir üretim ancak geleneksel el tezgahlarında üretilen kaliteli ama pazarı olmayan, özel alıcıya sahip, niş ürünler olarak kalır.

    her mikrofonu eline alan, altyapı tesisleri yapımından, kaliteli sahalardan, yataktan dolaptan bahsediyor. eksik olan bu değil ki. inşaatta da mobilyada da türkiye gayet iyi konumdadır.

    amerika'da ne varsa hollanda'da ne varsa ülkemizde uyguluyoruz diyen altınordu başkanı, üretim modelini, tesislerini ithal etmeye çalıştığı futbol endüstrisisinin, personel kısmında su koyveriyor. oyuncu yetiştirme ve bundan para kazanma ülküsü ile hareket eden yarışmacı olmayan bir takımın başkanı olarak kendisince haklı olabilir. pazar payı kavgasını, uluslararası rekabeti görmezden gelen bir üretim tekrar ediyorum; geleneksel el tezgahlarında özenle üretilmiş vitrin süsüdür. konu paraysa, pazarsa, hammaddeyse, üretimse tüm dünya tek bir ülkedir.

    galatasaray'da futbol devrimini yapan jupp derwall'dir. fatih terimi bize hediye edenlerden biri sepp piontek'tir. yabancı oyuncu yasağıyla 1930'ların korumacı devletçi ekonomi politikaları ile yeni bir futbol devrimi yaratamazsınız. vasatın vasat ile rekabetinden de ancak yeni vasatları, oluşan vasat enflasyonundan da yeni vasatlara ödenen haksız paraları yaratırsınız.

    türkiye zamanında da türk lirasının kıymetini korumak için dövizi özel izin belgesi ile dağıtırdı. türk lirasının kıymetini iç pazarda korurdu ama siz bir televizyon, bir beyaz eşya almak için zengin olmayı bekleyebilirdiniz. korumacı yöntemlerle ekonomi yaratamazsınız. korumacı yöntemlerle futbolda devrim yapamazsınız. korumacı yöntemlerle türk futbolunu uluslararası rekabete açamazsınız.

    türk futbolunun ve belki ülkemizin de en büyük sorunu da bu vizyonsuzluk bu hamaset edebiyatı, bu küçük düşünme hastalığı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın