24130
18-19 sezonunun genelini 4-1-4-1 dizilişiyle oynayan ve bu dizilişle şampiyon olan takımdır. fakat bu şampiyon olan takımın oyununun, lig için nispeten iyi bir oyun söyleyebilsek de, çok fazla eksik yönünün olduğunu hepimiz biliyorduk. birçok taraftar ve yorumcu bu oyunun daha iyi olabilmesi için oyuncuların değişmesi gerektiğini düşünüyordu.
19-20 sezonu başladığında şampiyon ilk 11'den fernando, diagne, n'diaye ve onyekuru ayrıldı. fernando, n'diaye ve özellikle diagne taraftarın gönderilmesini istediği oyunculardandı. bu dört oyuncudan sadece onyekuru'nun ayrılmasını kimse istemiyordu. giden oyuncuların yerlerine nzonzi, falcao, seri, babel vs. gibi oyuncular geldi. gelen oyuncularla 4-1-4-1 oynamaya devam etmeye çalıştık. fakat olmadı. ocak ayında kadroda bazı değişiklikler yaptık. bu sefer sistem de değişti, artık 4-2-3-1 oynuyorduk. 4-2-3-1 ile her şey daha iyi giderken bir anda lemina sakatlandı ve 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçına yeniden 4-1-4-1 ile çıktık. henüz iki hafta geçmiş olsa da, yine 4-1-4-1 oynamamıza rağmen, bu süreçte de iyi oynadık. buraya kadar herkesin bildiği bir hikayeyi anlattım. hikayeyi çok fazla uzatmadan konuya girmek istiyorum.
ligin ikinci yarısında bu takımın başarısını, özellikle onyekuru dönene kadar ki süreci, sistem değişikliğine bağladık. fakat takım eski formasyonuna döndüğünde de gayet iyi oynadı. üstelik aynı formasyon ile oynayan 18-19 sezonu şampiyonu takımdan daha iyi oynuyor diyebiliriz. peki nasıl oldu bu?
genel algı olarak bu değişiklik onyekuru'ya bağlandı. e tabi onyekuru bu oyunun kilit oyuncularından fakat onyekuru bu formasyonla daha kötü oynadığımız dönemlerde de kadrodaydı. o zamanlar herhangi bir hastalık da geçirmemişti ve uzun zamandır düzenli oynuyordu. yani oyunun gelişmesinde tek sebep onyekuru diyemeyiz.
onyekuru'dan ile beraber saracchi'ye bağlandı. keza saracchi'nin de bu süreçte çok önemli katkıları var ve daha da olacaktır. ama nagatomo'ya göre daha kötü bir savunmacı olan saracchi ile beraber nasıl daha az pozisyon vermeye başladık?
seri'nin "oynamak istemesi"ne bağlandı. bir futbolcunun bir sezon boyunca, şampiyonlar ligi maçları da dahil, oynamayı istemeyip bir anda oynamak istemesine inanmak çok doğru olmaz heralde? üstelik seri, hem nzonzi'den hem de fernando'dan çok daha kötü savunmacı. bu formasyonda nasıl oldu da ikisinden de daha iyi savunma katkısı vermeye başladı?
bu oyun medyada ve sosyal medyada çok daha farklı şeylere de bağlandı. fakat asıl incelenmesi gereken bazı değişikliklerin çok da fazla incelenmediğini düşünüyorum. 1 mart 2020 galatasaray gençlerbirliği maçında iç oyuncusu olarak taylan-ömer oynattık. en basitinden bu ikilinin oynadığı maçta; seri-belhanda, lemina-belhanda, n'diaye-belhanda gibi daha yetenekli ikililerle oynadığımız maçlara oranla daha iyi hücum etmemiz bile yeterince sorgulanmadı. sorgulayan azınlık da genel olarak taylan-ömer ikilisinin daha hareketli olmasına bağladı durumu. fakat ndiaye-belhanda ikilisinin de, bu ikiliden çok daha az hareketli olduğunu söyleyemeyiz sanırım.
cevaplarını merak ettiğim bu sorular için bulabildiğim bazı maçları izlemeye çalıştım. bu maçlardan bazı çıkarımlar yaptım. bu çıkarımlarım eksik veya yanlış olabilir. ama eksik veya yanlışsa da belki bu eksiklik ve yanlışlıkları fark etmeme yardımcı olur diye çıkarımlarımlarımı paylaşmak istedim.
öncelikle tekrar izlediğim maçları yazayım:
(bkz: 1 mart 2020 galatasaray gençlerbirliği maçı)
(bkz: 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı)
(bkz: 13 eylül 2019 galatasaray kasımpaşa maçı) *
(bkz: 15 mayıs 2019 galatasaray akhisarspor maçı) *
savunmadan başlayayım:
18-19 sezonunun ikinci yarısında, ligin en iyi savunma yapan takımlarından biri olduğumuzu söyleyebiliriz. fakat buna rağmen iyi top kazandığımızı veya çok az pozisyon verdiğimizi söyleyemeyiz.
15 mayıs 2019 galatasaray akhisarspor maçında rakibi karşılarken şu şekilde dizilmişiz: https://i.hizliresim.com/3TAYp7.png
bu maçta belhanda ve n'diaye önde basarken sahayı daraltmada ve boyuna kısaltmada çok iyi değilmişiz. özellikle selçuk'un koskocaman bir alanı savunmak zorunda kalması işimizi zorlaştırmış. fakat buradaki kişi selçuk değil fernando olunca da çok fazla şey değişmedi sezon boyunca. enine ve boyuna daralmaları iyi gerçekleştiremediğimiz için o bölgede oynayan her oyuncu büyük alanları savunmak zorunda kaldı. bu maçta uzun toplarla da çok fazla pozisyon vermişiz. bu da yine sezon boyunca yaşadığımız sıkıntılardan biriydi. oyunun boyunu kısaltamadığımız için aslında yaptığımız pres ile tam da elde etmek istediğimiz şey olan uzun toplar bize pozisyon olarak dönmüş. çünkü savunmamızın karşıladığı topu alacak oyuncu yok.
13 eylül 2019 galatasaray kasımpaşa maçında ise rakibi şu şekilde karşılamışız: https://i.hizliresim.com/IjYpza.png
bu dizilim ile birlikte ön alan presini bu sefer kanatlara bırakmışız. yine de belhanda ve lemina çok da geride değil. beklerin önünde çok büyük boşluklar var. yine daralmalarda büyük problemler var. 7. dakikada kasımpaşa bir uzun top ile şöyle bir pozisyon bulmuş: https://tactical-board.com/.../480ef40f1fc0ae_svuk
bu maç henüz nzonzi'nin oynamak, kendini göstermek istediği maçlardan biri. fakat bu büyüklükte boşlukları o da savunamamış.
23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçından itibaren rakibi şu şekilde karşılamaya başladık: https://bilardisimo.com/...2020/02/IMG_4065.mp4
(videoyu kaideyi taciz eden istisnanın https://bilardisimo.com/...vs-galatasaray-maci/ yazısından aldım. yazıyı da mutlaka okumanızı tavsiye ederim.)
bu maçtan itibaren rakibi karşılarken videoda olduğu gibi 4-4-2 şeklinde karşılamaya başladık. aslında 19-20 sezonunun ikinci yarısında bütün maçlarda rakibi 4-4-2 karşıladık. ama diğer maçlarda 4-4-2 ile daha aktif ön alan presi yapmaya çalışırken, fenerbahçe maçlarından itibaren topu daha çok 2. bölgede kazanmaya çalışan bır oyun oynadık.
18-19 sezonunda geniş alanları savunmaya çalışan fernando'nun mevkisinde oynayan seri, bu sayede hem daha fazla yarım aldı hem de daha küçük alanlarda daha etkili savunma yaptı. kanat oyuncuları da sadece kendi bölgelerinde, enine ve boyuna daralmalarda nispeten daha az efor sarfetmeleri gereken rollerde oynadılar. bu sayede hem merkezde hem de kanatlarda daha iyi ve daha kalabalık savunma yaptık.
hücum kısmına geçeyim:
sorularıma en fazla cevap aramaya çalıştığım kısım hücumdu. ne oldu da biz 4-1-4-1 formasyonuyla bu sezonun* ilk yarısına göre ve geçen sezona göre daha iyi hücum etmeye başladık?
nzonzi-seri-belhanda, nzonzi-lemina-belhanda, fernando-n'diaye-belhanda üçlüleriyle yapamadığımız hücumları nasıl oldu da seri-ömer-belhanda, seri-ömer-taylan üçlüleriyle daha iyi yapmaya başladık?
özellikle de bu soruların cevabını herkes onyekuru'ya bağlamış. kimine göre onyekuru'ya atılan uzun toplar takımın tek planı, kimine göre onyekuru'ya uzun top atma tehditimiz olduğu için takım daha rahat top yapıyor.
onyekuru'nun bu oyundaki yeri mutlaka çok önemli. fakat onyekuru 18-19 sezonunda da bu takımdaydı, üstelik fizik durumu da daha iyiydi. buna rağmen geçtiğimiz sezonki savunmadan çıkış ve hücum performansımız 1 mart 2020 galatasaray gençlerbirliği maçındakinden ve 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçındakinden daha kötüydü.
ben buradaki sorularımın cevaplarını guardiola ile ilgili bir şeyler araştırırken buldum: https://i.hizliresim.com/l5iWjF.jpg
bu, guardiola'nın sahadaki alanları bölme biçimi. bu biçim, guardiola'nın iç koridorları daha etkili kullanmak istemesinden doğan bir biçim. bununla ilgili şu yazıdan bilgi alabilirsiniz: https://www.theguardian.com/...anchester-city-title
yine şu videoda bu konuyla alakalı güzel bir video: https://youtu.be/jVE3Sqatdlg
bu yazı ve videoda benim dikkatimi çeken guardiola'nın yatay ve dikey alanlarda koyduğu maksimum oyuncu sınırı. guardiola aynı dikey düzlemde 2, aynı yatay düzlemde 3'ten fazla oyuncunun durmasını istemiyormuş. bunda da amacı topu alan oyuncuya her zaman 2 ya da 3 pas opsiyonu sağlamakmış.
aslında hiçbir materyal kullanmasam bile, "aynı yatay düzlemde 4 oyuncu" dediğimde hepimizin aklına gelecek bir durum var: https://i.hizliresim.com/wOhi8r.png
bu diziliş bizim 13 eylül 2019 galatasaray kasımpaşa maçında savunmadan çıkarken kullandığımız diziliş. sadece bu maça özel de diyemeyiz. çünkü 18-19 sezonu maçlarının çoğunda savunmadan çıkarken bu dizilişi kullandık.
yukarıdaki resmi görünce düzenli olarak galatasaray'ı izleyen bütün insanların gözünün önüne gelecek bir sekans var: defansta paslaşan bir üçlü, önlerinde topu alması gereken ve katı bir şekilde yanyana dizilmiş bir dörtlü, yanlarda ne yapacağını bilemeyen iki bek. oyun kurulumunda üçlünün öndeki dörtlüye top aktarmak için verdiği mücadele, akabinde top kaybı ve kalemizde pozisyon. bunu 18-19 sezonundan beri onlarca kez yaşadık. açıkçası bu sezonun ikinci yarısında 4-1-4-1'e döndüğümüzde yine aynılarını yaşayacağız diye korkmuştum. fakat 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçında savunmadan çıkarken dizilişimiz farklıydı ve 1 mart 2020 galatasaray gençlerbirliği maçında da aynı dizilişi kullandık: https://i.hizliresim.com/CEBL9T.png
artık öndeki katı bir şekilde yan yana dizilen dörtlü yoktu. hem üçlü dizilmiş hem de daha geride pozisyon alan, enine ve dikine hareketli bir üçlü vardı.
bu diziliş guardiola'nın prensiplerine göre yapılmamış olabilir. fakat o prensiplere uyuyor ve biz daha yetenekli oyuncularla yapamadığımız pas temposunu ömer ve taylan ile yaptık. sadece yan yana dizilmiş 4'lüyü dağıtmak bile oyunun gelişmesine çok büyük katkıda bulundu.
daha yetenekli kadrolarla 4-1-4-1'de yapamadıklarını şu anki kadrosu ile çok daha iyi yapabilen ve bence şu an ligin en iyi oyununu oynayan bir galatasaray var. bunu daha bireysel veya saha dışı faktörlere dayandıranlar çok. fakat galatasaray'da kesinlikle çok önemli bir organizasyon değişikliği de var. ve bu değişiklik çok daha derin incelenmeli.
19-20 sezonu başladığında şampiyon ilk 11'den fernando, diagne, n'diaye ve onyekuru ayrıldı. fernando, n'diaye ve özellikle diagne taraftarın gönderilmesini istediği oyunculardandı. bu dört oyuncudan sadece onyekuru'nun ayrılmasını kimse istemiyordu. giden oyuncuların yerlerine nzonzi, falcao, seri, babel vs. gibi oyuncular geldi. gelen oyuncularla 4-1-4-1 oynamaya devam etmeye çalıştık. fakat olmadı. ocak ayında kadroda bazı değişiklikler yaptık. bu sefer sistem de değişti, artık 4-2-3-1 oynuyorduk. 4-2-3-1 ile her şey daha iyi giderken bir anda lemina sakatlandı ve 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçına yeniden 4-1-4-1 ile çıktık. henüz iki hafta geçmiş olsa da, yine 4-1-4-1 oynamamıza rağmen, bu süreçte de iyi oynadık. buraya kadar herkesin bildiği bir hikayeyi anlattım. hikayeyi çok fazla uzatmadan konuya girmek istiyorum.
ligin ikinci yarısında bu takımın başarısını, özellikle onyekuru dönene kadar ki süreci, sistem değişikliğine bağladık. fakat takım eski formasyonuna döndüğünde de gayet iyi oynadı. üstelik aynı formasyon ile oynayan 18-19 sezonu şampiyonu takımdan daha iyi oynuyor diyebiliriz. peki nasıl oldu bu?
genel algı olarak bu değişiklik onyekuru'ya bağlandı. e tabi onyekuru bu oyunun kilit oyuncularından fakat onyekuru bu formasyonla daha kötü oynadığımız dönemlerde de kadrodaydı. o zamanlar herhangi bir hastalık da geçirmemişti ve uzun zamandır düzenli oynuyordu. yani oyunun gelişmesinde tek sebep onyekuru diyemeyiz.
onyekuru'dan ile beraber saracchi'ye bağlandı. keza saracchi'nin de bu süreçte çok önemli katkıları var ve daha da olacaktır. ama nagatomo'ya göre daha kötü bir savunmacı olan saracchi ile beraber nasıl daha az pozisyon vermeye başladık?
seri'nin "oynamak istemesi"ne bağlandı. bir futbolcunun bir sezon boyunca, şampiyonlar ligi maçları da dahil, oynamayı istemeyip bir anda oynamak istemesine inanmak çok doğru olmaz heralde? üstelik seri, hem nzonzi'den hem de fernando'dan çok daha kötü savunmacı. bu formasyonda nasıl oldu da ikisinden de daha iyi savunma katkısı vermeye başladı?
bu oyun medyada ve sosyal medyada çok daha farklı şeylere de bağlandı. fakat asıl incelenmesi gereken bazı değişikliklerin çok da fazla incelenmediğini düşünüyorum. 1 mart 2020 galatasaray gençlerbirliği maçında iç oyuncusu olarak taylan-ömer oynattık. en basitinden bu ikilinin oynadığı maçta; seri-belhanda, lemina-belhanda, n'diaye-belhanda gibi daha yetenekli ikililerle oynadığımız maçlara oranla daha iyi hücum etmemiz bile yeterince sorgulanmadı. sorgulayan azınlık da genel olarak taylan-ömer ikilisinin daha hareketli olmasına bağladı durumu. fakat ndiaye-belhanda ikilisinin de, bu ikiliden çok daha az hareketli olduğunu söyleyemeyiz sanırım.
cevaplarını merak ettiğim bu sorular için bulabildiğim bazı maçları izlemeye çalıştım. bu maçlardan bazı çıkarımlar yaptım. bu çıkarımlarım eksik veya yanlış olabilir. ama eksik veya yanlışsa da belki bu eksiklik ve yanlışlıkları fark etmeme yardımcı olur diye çıkarımlarımlarımı paylaşmak istedim.
öncelikle tekrar izlediğim maçları yazayım:
(bkz: 1 mart 2020 galatasaray gençlerbirliği maçı)
(bkz: 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı)
(bkz: 13 eylül 2019 galatasaray kasımpaşa maçı) *
(bkz: 15 mayıs 2019 galatasaray akhisarspor maçı) *
savunmadan başlayayım:
18-19 sezonunun ikinci yarısında, ligin en iyi savunma yapan takımlarından biri olduğumuzu söyleyebiliriz. fakat buna rağmen iyi top kazandığımızı veya çok az pozisyon verdiğimizi söyleyemeyiz.
15 mayıs 2019 galatasaray akhisarspor maçında rakibi karşılarken şu şekilde dizilmişiz: https://i.hizliresim.com/3TAYp7.png
bu maçta belhanda ve n'diaye önde basarken sahayı daraltmada ve boyuna kısaltmada çok iyi değilmişiz. özellikle selçuk'un koskocaman bir alanı savunmak zorunda kalması işimizi zorlaştırmış. fakat buradaki kişi selçuk değil fernando olunca da çok fazla şey değişmedi sezon boyunca. enine ve boyuna daralmaları iyi gerçekleştiremediğimiz için o bölgede oynayan her oyuncu büyük alanları savunmak zorunda kaldı. bu maçta uzun toplarla da çok fazla pozisyon vermişiz. bu da yine sezon boyunca yaşadığımız sıkıntılardan biriydi. oyunun boyunu kısaltamadığımız için aslında yaptığımız pres ile tam da elde etmek istediğimiz şey olan uzun toplar bize pozisyon olarak dönmüş. çünkü savunmamızın karşıladığı topu alacak oyuncu yok.
13 eylül 2019 galatasaray kasımpaşa maçında ise rakibi şu şekilde karşılamışız: https://i.hizliresim.com/IjYpza.png
bu dizilim ile birlikte ön alan presini bu sefer kanatlara bırakmışız. yine de belhanda ve lemina çok da geride değil. beklerin önünde çok büyük boşluklar var. yine daralmalarda büyük problemler var. 7. dakikada kasımpaşa bir uzun top ile şöyle bir pozisyon bulmuş: https://tactical-board.com/.../480ef40f1fc0ae_svuk
bu maç henüz nzonzi'nin oynamak, kendini göstermek istediği maçlardan biri. fakat bu büyüklükte boşlukları o da savunamamış.
23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçından itibaren rakibi şu şekilde karşılamaya başladık: https://bilardisimo.com/...2020/02/IMG_4065.mp4
(videoyu kaideyi taciz eden istisnanın https://bilardisimo.com/...vs-galatasaray-maci/ yazısından aldım. yazıyı da mutlaka okumanızı tavsiye ederim.)
bu maçtan itibaren rakibi karşılarken videoda olduğu gibi 4-4-2 şeklinde karşılamaya başladık. aslında 19-20 sezonunun ikinci yarısında bütün maçlarda rakibi 4-4-2 karşıladık. ama diğer maçlarda 4-4-2 ile daha aktif ön alan presi yapmaya çalışırken, fenerbahçe maçlarından itibaren topu daha çok 2. bölgede kazanmaya çalışan bır oyun oynadık.
18-19 sezonunda geniş alanları savunmaya çalışan fernando'nun mevkisinde oynayan seri, bu sayede hem daha fazla yarım aldı hem de daha küçük alanlarda daha etkili savunma yaptı. kanat oyuncuları da sadece kendi bölgelerinde, enine ve boyuna daralmalarda nispeten daha az efor sarfetmeleri gereken rollerde oynadılar. bu sayede hem merkezde hem de kanatlarda daha iyi ve daha kalabalık savunma yaptık.
hücum kısmına geçeyim:
sorularıma en fazla cevap aramaya çalıştığım kısım hücumdu. ne oldu da biz 4-1-4-1 formasyonuyla bu sezonun* ilk yarısına göre ve geçen sezona göre daha iyi hücum etmeye başladık?
nzonzi-seri-belhanda, nzonzi-lemina-belhanda, fernando-n'diaye-belhanda üçlüleriyle yapamadığımız hücumları nasıl oldu da seri-ömer-belhanda, seri-ömer-taylan üçlüleriyle daha iyi yapmaya başladık?
özellikle de bu soruların cevabını herkes onyekuru'ya bağlamış. kimine göre onyekuru'ya atılan uzun toplar takımın tek planı, kimine göre onyekuru'ya uzun top atma tehditimiz olduğu için takım daha rahat top yapıyor.
onyekuru'nun bu oyundaki yeri mutlaka çok önemli. fakat onyekuru 18-19 sezonunda da bu takımdaydı, üstelik fizik durumu da daha iyiydi. buna rağmen geçtiğimiz sezonki savunmadan çıkış ve hücum performansımız 1 mart 2020 galatasaray gençlerbirliği maçındakinden ve 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçındakinden daha kötüydü.
ben buradaki sorularımın cevaplarını guardiola ile ilgili bir şeyler araştırırken buldum: https://i.hizliresim.com/l5iWjF.jpg
bu, guardiola'nın sahadaki alanları bölme biçimi. bu biçim, guardiola'nın iç koridorları daha etkili kullanmak istemesinden doğan bir biçim. bununla ilgili şu yazıdan bilgi alabilirsiniz: https://www.theguardian.com/...anchester-city-title
yine şu videoda bu konuyla alakalı güzel bir video: https://youtu.be/jVE3Sqatdlg
bu yazı ve videoda benim dikkatimi çeken guardiola'nın yatay ve dikey alanlarda koyduğu maksimum oyuncu sınırı. guardiola aynı dikey düzlemde 2, aynı yatay düzlemde 3'ten fazla oyuncunun durmasını istemiyormuş. bunda da amacı topu alan oyuncuya her zaman 2 ya da 3 pas opsiyonu sağlamakmış.
aslında hiçbir materyal kullanmasam bile, "aynı yatay düzlemde 4 oyuncu" dediğimde hepimizin aklına gelecek bir durum var: https://i.hizliresim.com/wOhi8r.png
bu diziliş bizim 13 eylül 2019 galatasaray kasımpaşa maçında savunmadan çıkarken kullandığımız diziliş. sadece bu maça özel de diyemeyiz. çünkü 18-19 sezonu maçlarının çoğunda savunmadan çıkarken bu dizilişi kullandık.
yukarıdaki resmi görünce düzenli olarak galatasaray'ı izleyen bütün insanların gözünün önüne gelecek bir sekans var: defansta paslaşan bir üçlü, önlerinde topu alması gereken ve katı bir şekilde yanyana dizilmiş bir dörtlü, yanlarda ne yapacağını bilemeyen iki bek. oyun kurulumunda üçlünün öndeki dörtlüye top aktarmak için verdiği mücadele, akabinde top kaybı ve kalemizde pozisyon. bunu 18-19 sezonundan beri onlarca kez yaşadık. açıkçası bu sezonun ikinci yarısında 4-1-4-1'e döndüğümüzde yine aynılarını yaşayacağız diye korkmuştum. fakat 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçında savunmadan çıkarken dizilişimiz farklıydı ve 1 mart 2020 galatasaray gençlerbirliği maçında da aynı dizilişi kullandık: https://i.hizliresim.com/CEBL9T.png
artık öndeki katı bir şekilde yan yana dizilen dörtlü yoktu. hem üçlü dizilmiş hem de daha geride pozisyon alan, enine ve dikine hareketli bir üçlü vardı.
bu diziliş guardiola'nın prensiplerine göre yapılmamış olabilir. fakat o prensiplere uyuyor ve biz daha yetenekli oyuncularla yapamadığımız pas temposunu ömer ve taylan ile yaptık. sadece yan yana dizilmiş 4'lüyü dağıtmak bile oyunun gelişmesine çok büyük katkıda bulundu.
daha yetenekli kadrolarla 4-1-4-1'de yapamadıklarını şu anki kadrosu ile çok daha iyi yapabilen ve bence şu an ligin en iyi oyununu oynayan bir galatasaray var. bunu daha bireysel veya saha dışı faktörlere dayandıranlar çok. fakat galatasaray'da kesinlikle çok önemli bir organizasyon değişikliği de var. ve bu değişiklik çok daha derin incelenmeli.