27739
"ben dursun özbek'in dürüstlüğüne kefilim. o olmazsa galatasaray'ın bugünkü projeleri yürümez. olması gereken bir insan."
(bkz: levent nazifoğlu)
kefilliğini falan geçtim de, bu açıklamada korkunç bir yan var. dursun özbek olmazsa galatasaray'ın bu günkü projeleri yürümezmiş. o ne demek ulan? kulübü şahıslar mı yönetiyor yoksa yasayla belirlenmiş organları mı? özbek kardeşler başkanlığı bıraktığında yeni bir başkan ve yeni bir yönetim kurulu seçilmeyecek mi? bu günkü organlar o gün de var olmayacak mı? bu dursun aydın özbek galatasaray başkanı sıfatıyla galatasaray adına atmadı mı imzaları? bizim yanlış bildiğimiz şeyler mi var?
galatasaray kanunlara bağlı değil mi? ne demek bu günkü projeler yürümez. sen emlak konut ile çok uzun vadeli bir kontrat imzalamışsın. kimin adına? kulüp adına? kim verdi sana bu kadar uzun süre başta kalacağının ve hatta yaşayacağının garantisini? gelecek başkanların bu kadar önemli bir projeyi devam ettirebilme imkanı olmaması düşünülebilir mi? ne demek proje dursun özbek olmazsa sürdürülebilir değil. bu nasıl bir çarpıklıktır.
üzülüyorum çünkü bir yönetici almanya'da bu açıklamayı yapsa o kulübün taraftarı ortalığı ayağa kaldırır. bu üst üste kaybedilecek 5 maçtan falan çok daha önemli ve kabul edilemez bir durum. zira mağlubiyet sporda var. fakat şu beyan yöneticilikte ve hukukta yok. rasyonel olmayan bir projeye galatasaray'ın geleceğini bağlamak nasıl bir iştir? resmen legal olmayan şeylerin iması. ama bizim insanımız zararı doğrudan, suratına suratına, birebir yaşamadığı sürece önemsemez. prensiplere değer vermez. ilkeleri umursamaz. idealizmi yoktur. çıkarcıdır. gelecekte milyonlarca farklı zarar doğumuna sebep olacak olaylar ve hareketlere değil, mevcut bir tane zarara tepki gösterir. çarpıklığın köküne inmez. nitekim sezon başında sözlük ekranına sabitlenmiş #yönetimistifa başlığının da 3 galibiyet sonrası kaldırılmasının istenmesi bundandır.
her boku acımasızca eleştiriyoruz. riekerink, tudor, bruma, sinan gümüş, muslera, sneijder, emre çolak, josue... komik oluyor. sistemin yok, ilken yok, hiç bir bokun yok. özetle götünde don yok ama iphone'un son modelininin peşindesin. şu sözlükte mağlubiyetler kadar ilgi çekmedi genel kurulun riva ve florya'nın peşkeş çekilmesine verdiği izin. gündem olsun, konuşalım diye flood bile yaptım amk. ama 18 mart 2017 trabzonspor galatasaray maçı (500) riva ve florya'nın peşkeş çekilmesi (4)
artık ilkelere, prensiplere, değerlere, doğrulara ve idealizme kafa yormanın vakti geldi. yoksa vizyon vizyon diye bağırıp sonra 2 transfere tav olmaya devam edersiniz. vizyonun herhalde buradaki kadar konuşulduğu bir başka platform yoktur. ancak sözlük genelinin vizyonunun arzu edilen vizyonun çok uzağında kaldığını üzülerek görüyorum.
(bkz: levent nazifoğlu)
kefilliğini falan geçtim de, bu açıklamada korkunç bir yan var. dursun özbek olmazsa galatasaray'ın bu günkü projeleri yürümezmiş. o ne demek ulan? kulübü şahıslar mı yönetiyor yoksa yasayla belirlenmiş organları mı? özbek kardeşler başkanlığı bıraktığında yeni bir başkan ve yeni bir yönetim kurulu seçilmeyecek mi? bu günkü organlar o gün de var olmayacak mı? bu dursun aydın özbek galatasaray başkanı sıfatıyla galatasaray adına atmadı mı imzaları? bizim yanlış bildiğimiz şeyler mi var?
galatasaray kanunlara bağlı değil mi? ne demek bu günkü projeler yürümez. sen emlak konut ile çok uzun vadeli bir kontrat imzalamışsın. kimin adına? kulüp adına? kim verdi sana bu kadar uzun süre başta kalacağının ve hatta yaşayacağının garantisini? gelecek başkanların bu kadar önemli bir projeyi devam ettirebilme imkanı olmaması düşünülebilir mi? ne demek proje dursun özbek olmazsa sürdürülebilir değil. bu nasıl bir çarpıklıktır.
üzülüyorum çünkü bir yönetici almanya'da bu açıklamayı yapsa o kulübün taraftarı ortalığı ayağa kaldırır. bu üst üste kaybedilecek 5 maçtan falan çok daha önemli ve kabul edilemez bir durum. zira mağlubiyet sporda var. fakat şu beyan yöneticilikte ve hukukta yok. rasyonel olmayan bir projeye galatasaray'ın geleceğini bağlamak nasıl bir iştir? resmen legal olmayan şeylerin iması. ama bizim insanımız zararı doğrudan, suratına suratına, birebir yaşamadığı sürece önemsemez. prensiplere değer vermez. ilkeleri umursamaz. idealizmi yoktur. çıkarcıdır. gelecekte milyonlarca farklı zarar doğumuna sebep olacak olaylar ve hareketlere değil, mevcut bir tane zarara tepki gösterir. çarpıklığın köküne inmez. nitekim sezon başında sözlük ekranına sabitlenmiş #yönetimistifa başlığının da 3 galibiyet sonrası kaldırılmasının istenmesi bundandır.
her boku acımasızca eleştiriyoruz. riekerink, tudor, bruma, sinan gümüş, muslera, sneijder, emre çolak, josue... komik oluyor. sistemin yok, ilken yok, hiç bir bokun yok. özetle götünde don yok ama iphone'un son modelininin peşindesin. şu sözlükte mağlubiyetler kadar ilgi çekmedi genel kurulun riva ve florya'nın peşkeş çekilmesine verdiği izin. gündem olsun, konuşalım diye flood bile yaptım amk. ama 18 mart 2017 trabzonspor galatasaray maçı (500) riva ve florya'nın peşkeş çekilmesi (4)
artık ilkelere, prensiplere, değerlere, doğrulara ve idealizme kafa yormanın vakti geldi. yoksa vizyon vizyon diye bağırıp sonra 2 transfere tav olmaya devam edersiniz. vizyonun herhalde buradaki kadar konuşulduğu bir başka platform yoktur. ancak sözlük genelinin vizyonunun arzu edilen vizyonun çok uzağında kaldığını üzülerek görüyorum.