85
doğru kadro mühendisliği ile çok rahat geçecek ve şampiyonluk getirebilecek transfer dönemidir.
taraftar neden stoper ve sağ bek istiyor? bakalım.
elindeki stoperlerin boy ortalaması nedir? 1,83. bu ortalama süper lig için yeterli midir? her maçta en az 5-6 yan topta rakip hücum oyuncuları kafa vurabiliyorsa asla. vurabiliyor mu? en son osmanlıspor maçında en az 6-7 kafa vurdurduğumuza göre yeterli değildir. buna çözüm olarak 1,85 üzeri (1,85 ve üzeri değil, 1,85 üzeri) bir stoper. bir şey yapmasına gerek yok, servet çetin kadar kazmasına cidden razıyım. sadece topa kafa vurmayı bilsin, benim için yeterlidir. neden yeterlidir dersen, bu 1,85 üzeri gerekirse kazma stoperimizin yanına bir adet de pas yapmayı bilen stoper lazım. var mı şu anda elimizde? hakan balta var 1, koray günter var 2, serdar aziz'i de zorlayarak sokarız bu listeye etti 3. kanat beklerin top çıkarabiliyor mu? carole konusunda pek sıkıntı yok bu alanda, yedeğini hadi linnes dedin onda da problem yok çıkartabiliyor. peki sağ bek? gerçekten sağ beklerin (sabri - cavanda) topla çıkmasından çok sahaya çıkmaması taraftarıyım. bu nedenle 1,85 üzeri stoperimizi sol stoper olarak oynatırsak kestiği toplar bir şekilde çıkar mı buradan? hava topu sıkıntısının çözümü budur.
ha topun çıkmasıyla biter mi? bitmez. neden? orta sahan ne durumda?
4-2-3-1 oynadığımızı düşünelim hali hazırda olduğu gibi. 2'yi oynayabilecek kim var? selçuk - de jong - tolga - josue - hamit. 5 isim. 2 kişilik pozisyon + 1 de 18'de tutsan 3 kişilik pozisyon desen 18'de 5 oyuncu geniş bir alternatif olarak görünüyor, evet. ama bu 5 oyuncunun hangisi şu anda süper lig'deki genel orta saha oyuncularının yanında fizik gücü olarak ayakta kalıyor? tam hazır olsa belki de jong. biraz biraz da tolga. bunun dışındaki 3 oyuncudan hangisi oynadığı fark etmeksizin her ikili mücadele rakipte kalıyor. bununla beraber biz 4-2-3-1 oynarken geri kalan bir çok takım (rakibimiz olmaya en yakın fenerbahçe camiası da dahil olmak üzere) 4-1-2-2-1 gibi oynuyor. yani hücum ekibinden 1 azaltıp ön libero pozisyonuna ekliyor. bizde ön libero yok, bizde orta saha ve 10 numara var. durum böyle olunca biz hücuma çıkarken rakip bizim 2 orta saha oyuncumuza 3 isimle baskı kurabiliyor. bu ne demek? her ikili mücadelenin kaybı. böyle olunca top çıkmıyor doğal olarak. oyuncuların da tabelaya oynuyorsa (istatistik tabelası, in the tabela değil) şu anda bizimkilerin oynadığı gibi, sıkışıklığa girip baskı yemektense geriye - yana pas yapıyor ve ileri çıkamıyorsun. ne olması lazım peki? sadece basit tabirle "adam yiyen" değil, adam yediği gibi ikinci oyun kurucu olarak görev yapabilecek bir oyuncuya da ihtiyacın var. iki yönlü dediğimiz olay. melo buna çok yakındı, bundan biz bu kadar sevdik kara kaşı kara gözü değildi sonuçta. de jong yakın ama yeterli değil. de jong varsa bu sistemde oyun kurucu orta saha yani selçuk pozisyonu 2 kat boş alan bulmalı, bunun için çabalamalı. bu olmadığı için bu orta saha sistemi işlemiyor. bu yüzden de sneijder çok boş oynuyor gibi görünüyor ama orta saha sistemi sorunsuz işlese ve 10 numara sürekli top almak için geriye gelmese bu problemler de ortadan kalkacak.
çözüldü mü sorunlar? hayır. neden? hücum hattın ne durumda biliyor musun da çözülsün?
futbolun en önemli nesnesi toptur. top sendeyken ne yaptığından çok top sende değilken ne yaptığın önemlidir. yetenekli ayakların varsa ki var sende, skor bulursun bir şekilde. ama top sende değilken ne yapman gerektiği kafanda net değilse bulduğun kadar da yersin. topa sahip olma isteğine biz sahadaki ruh diyoruz. 1996 - 2000 döneminden kalma tabir bizde. ne derseniz diyin o çok önemli değil ama topun 90 dakikanın en az 50'sinde sende kalması için çaba göstermiyorsan yetersizsin. bu çaba yarı sahada hücum silahlarını kullanmadan yapılan boş pasla olmaz tabii ki. boş pasla ve teknik oyuncularla 90 dakikanın 80'inde de top sende durabilir, ama hücuma gidemiyorsan o 10 dakikada rakibin seni yerle bir eder. bu bağlamda öncelikle ileri alanda da en az 4 ama duruma göre de 5 oyuncu ile rakibin rahat top çıkartmasını engelleyecek presi yapmak zorundasın. diyelim ki yaptın, sonrasında hücuma çıkmanın günümüz futbolundaki en etkili yöntemi ise kanat futbolu, aksini kimse iddia etmez. neden? anlattığım gibi rakiplerin 1 ön libero ile oynarken sen 1 10 numara ile oynuyorsun. ön libero 10 numaranı kilitleme işini yapabildiği anda göbekten pas oyunu işlemez. bunu işletebilen tek takım barcelona, o da adamların 10 numarası uzaylı. (bkz: messi) bu yüzden kanat oyunu daha önemli hale geliyor. kanat oyunu oynayabilecek kanatların var mı? bruma tamam. gerisi? podolski artık kanat oynayamaz, geri kalan futbol yaşantısında forvet oynamalı çünkü süratli değil. en önemli etkinliği şut, o zaman forvette kalması doğru. yasin, belki ama yeterli değil. çünkü oyun zekası çok düşük. sinan, ne kadar sevsem ve başarılı olmasını istesem de istenen seviyede değil. kanat oyuncuların ne kadar aktif olursa oyun içerisinde rakibin ön liberosunu kendi 10 numarandan çok kanat oyuncusu markajına kaydırabilirsin, önlem almak isteyecektir rakip sonuçta. 10 numaranın boşa çıkması demek daha rahat hücum işleri yapabilmek demek aynı zamanda. kanada kaçıyormuş (bizim durumumuzda sola) top almıyormuş vs. bunlar hep o ön libero baskısından. bu baskıdan sneijder'i çıkartmanın yolu kanat etkinliği ve beklerin de hücuma katılması. ama etkili olacak şekilde. yani sabri hücuma çıkınca özel olarak onu markaja çabalayacak ön libero bu ülkede yok. ama eboue gibi bir sağ bek ve riera gibi bir sol bekle rakip mutlaka ön liberosunu onlara da gönderecek. bu da sneijder'i açacak.
ve belki de en önemlisi bu varyasyonları bitirecek forvet. podolski olur, eren tam olarak olmasa da idare eder, kolbeinn'i göremedik daha ama euro 2016'da izlediğim kolbeinn eren'den daha iyi podolski'den bir tık kötü olur.
sonuç: doğru kadro mühendisliği gereğince bizim 1 adet 1,85 üzeri stoper, 1 adet adam yiyen ama top kullanmasını da bilen orta saha yada daha hareketli oyun oynayan bir orta saha oyun kurucusu, 1 süratli ve teknik (adam eksiltebilecek) kanat oyuncusu, 1 hücuma çıktığında rakibi üzerine çekebilecek sağ bek ihtiyacımız vardır.
bu kadro mühendisliği peki dursun özbek - mehmet özbek - levent nazifoğlu ekibinden çıkar mı? sanmıyorum. çıkarsa çok şaşırtırlar beni. hali hazırda konuşulan isimlere bakınca (selçuk'tan kötü olan mehmet ekici gibi yada 1,84 ve hava toplarında etkisiz ahmet çalık gibi) kanser olacağımız bir transfer dönemi bizleri beklemektedir.
kadro mühendisliği bölümü mü açsak galatasaray üniversitesinde?
taraftar neden stoper ve sağ bek istiyor? bakalım.
elindeki stoperlerin boy ortalaması nedir? 1,83. bu ortalama süper lig için yeterli midir? her maçta en az 5-6 yan topta rakip hücum oyuncuları kafa vurabiliyorsa asla. vurabiliyor mu? en son osmanlıspor maçında en az 6-7 kafa vurdurduğumuza göre yeterli değildir. buna çözüm olarak 1,85 üzeri (1,85 ve üzeri değil, 1,85 üzeri) bir stoper. bir şey yapmasına gerek yok, servet çetin kadar kazmasına cidden razıyım. sadece topa kafa vurmayı bilsin, benim için yeterlidir. neden yeterlidir dersen, bu 1,85 üzeri gerekirse kazma stoperimizin yanına bir adet de pas yapmayı bilen stoper lazım. var mı şu anda elimizde? hakan balta var 1, koray günter var 2, serdar aziz'i de zorlayarak sokarız bu listeye etti 3. kanat beklerin top çıkarabiliyor mu? carole konusunda pek sıkıntı yok bu alanda, yedeğini hadi linnes dedin onda da problem yok çıkartabiliyor. peki sağ bek? gerçekten sağ beklerin (sabri - cavanda) topla çıkmasından çok sahaya çıkmaması taraftarıyım. bu nedenle 1,85 üzeri stoperimizi sol stoper olarak oynatırsak kestiği toplar bir şekilde çıkar mı buradan? hava topu sıkıntısının çözümü budur.
ha topun çıkmasıyla biter mi? bitmez. neden? orta sahan ne durumda?
4-2-3-1 oynadığımızı düşünelim hali hazırda olduğu gibi. 2'yi oynayabilecek kim var? selçuk - de jong - tolga - josue - hamit. 5 isim. 2 kişilik pozisyon + 1 de 18'de tutsan 3 kişilik pozisyon desen 18'de 5 oyuncu geniş bir alternatif olarak görünüyor, evet. ama bu 5 oyuncunun hangisi şu anda süper lig'deki genel orta saha oyuncularının yanında fizik gücü olarak ayakta kalıyor? tam hazır olsa belki de jong. biraz biraz da tolga. bunun dışındaki 3 oyuncudan hangisi oynadığı fark etmeksizin her ikili mücadele rakipte kalıyor. bununla beraber biz 4-2-3-1 oynarken geri kalan bir çok takım (rakibimiz olmaya en yakın fenerbahçe camiası da dahil olmak üzere) 4-1-2-2-1 gibi oynuyor. yani hücum ekibinden 1 azaltıp ön libero pozisyonuna ekliyor. bizde ön libero yok, bizde orta saha ve 10 numara var. durum böyle olunca biz hücuma çıkarken rakip bizim 2 orta saha oyuncumuza 3 isimle baskı kurabiliyor. bu ne demek? her ikili mücadelenin kaybı. böyle olunca top çıkmıyor doğal olarak. oyuncuların da tabelaya oynuyorsa (istatistik tabelası, in the tabela değil) şu anda bizimkilerin oynadığı gibi, sıkışıklığa girip baskı yemektense geriye - yana pas yapıyor ve ileri çıkamıyorsun. ne olması lazım peki? sadece basit tabirle "adam yiyen" değil, adam yediği gibi ikinci oyun kurucu olarak görev yapabilecek bir oyuncuya da ihtiyacın var. iki yönlü dediğimiz olay. melo buna çok yakındı, bundan biz bu kadar sevdik kara kaşı kara gözü değildi sonuçta. de jong yakın ama yeterli değil. de jong varsa bu sistemde oyun kurucu orta saha yani selçuk pozisyonu 2 kat boş alan bulmalı, bunun için çabalamalı. bu olmadığı için bu orta saha sistemi işlemiyor. bu yüzden de sneijder çok boş oynuyor gibi görünüyor ama orta saha sistemi sorunsuz işlese ve 10 numara sürekli top almak için geriye gelmese bu problemler de ortadan kalkacak.
çözüldü mü sorunlar? hayır. neden? hücum hattın ne durumda biliyor musun da çözülsün?
futbolun en önemli nesnesi toptur. top sendeyken ne yaptığından çok top sende değilken ne yaptığın önemlidir. yetenekli ayakların varsa ki var sende, skor bulursun bir şekilde. ama top sende değilken ne yapman gerektiği kafanda net değilse bulduğun kadar da yersin. topa sahip olma isteğine biz sahadaki ruh diyoruz. 1996 - 2000 döneminden kalma tabir bizde. ne derseniz diyin o çok önemli değil ama topun 90 dakikanın en az 50'sinde sende kalması için çaba göstermiyorsan yetersizsin. bu çaba yarı sahada hücum silahlarını kullanmadan yapılan boş pasla olmaz tabii ki. boş pasla ve teknik oyuncularla 90 dakikanın 80'inde de top sende durabilir, ama hücuma gidemiyorsan o 10 dakikada rakibin seni yerle bir eder. bu bağlamda öncelikle ileri alanda da en az 4 ama duruma göre de 5 oyuncu ile rakibin rahat top çıkartmasını engelleyecek presi yapmak zorundasın. diyelim ki yaptın, sonrasında hücuma çıkmanın günümüz futbolundaki en etkili yöntemi ise kanat futbolu, aksini kimse iddia etmez. neden? anlattığım gibi rakiplerin 1 ön libero ile oynarken sen 1 10 numara ile oynuyorsun. ön libero 10 numaranı kilitleme işini yapabildiği anda göbekten pas oyunu işlemez. bunu işletebilen tek takım barcelona, o da adamların 10 numarası uzaylı. (bkz: messi) bu yüzden kanat oyunu daha önemli hale geliyor. kanat oyunu oynayabilecek kanatların var mı? bruma tamam. gerisi? podolski artık kanat oynayamaz, geri kalan futbol yaşantısında forvet oynamalı çünkü süratli değil. en önemli etkinliği şut, o zaman forvette kalması doğru. yasin, belki ama yeterli değil. çünkü oyun zekası çok düşük. sinan, ne kadar sevsem ve başarılı olmasını istesem de istenen seviyede değil. kanat oyuncuların ne kadar aktif olursa oyun içerisinde rakibin ön liberosunu kendi 10 numarandan çok kanat oyuncusu markajına kaydırabilirsin, önlem almak isteyecektir rakip sonuçta. 10 numaranın boşa çıkması demek daha rahat hücum işleri yapabilmek demek aynı zamanda. kanada kaçıyormuş (bizim durumumuzda sola) top almıyormuş vs. bunlar hep o ön libero baskısından. bu baskıdan sneijder'i çıkartmanın yolu kanat etkinliği ve beklerin de hücuma katılması. ama etkili olacak şekilde. yani sabri hücuma çıkınca özel olarak onu markaja çabalayacak ön libero bu ülkede yok. ama eboue gibi bir sağ bek ve riera gibi bir sol bekle rakip mutlaka ön liberosunu onlara da gönderecek. bu da sneijder'i açacak.
ve belki de en önemlisi bu varyasyonları bitirecek forvet. podolski olur, eren tam olarak olmasa da idare eder, kolbeinn'i göremedik daha ama euro 2016'da izlediğim kolbeinn eren'den daha iyi podolski'den bir tık kötü olur.
sonuç: doğru kadro mühendisliği gereğince bizim 1 adet 1,85 üzeri stoper, 1 adet adam yiyen ama top kullanmasını da bilen orta saha yada daha hareketli oyun oynayan bir orta saha oyun kurucusu, 1 süratli ve teknik (adam eksiltebilecek) kanat oyuncusu, 1 hücuma çıktığında rakibi üzerine çekebilecek sağ bek ihtiyacımız vardır.
bu kadro mühendisliği peki dursun özbek - mehmet özbek - levent nazifoğlu ekibinden çıkar mı? sanmıyorum. çıkarsa çok şaşırtırlar beni. hali hazırda konuşulan isimlere bakınca (selçuk'tan kötü olan mehmet ekici gibi yada 1,84 ve hava toplarında etkisiz ahmet çalık gibi) kanser olacağımız bir transfer dönemi bizleri beklemektedir.
kadro mühendisliği bölümü mü açsak galatasaray üniversitesinde?