ankara'daki karşılaşmanın ilk 20 dakikası içindeydik sanırım, maçı yayınlayan beinsport kanalı ekranın alt köşesinde ilginç bir istatistik yayınladı: yapılan pas: galatasaray:121 gençlerbirliği 20... işin aslı, ilk 20 dakika tüm maçın özeti gibiydi, "can çekişen" ev sahibi kapandı, şampiyonluk isteyen galatasaray rakip sahada baskı kurdu, bu esnada kırmızı-siyahlılar galatasaray savunmasını "ters" yakalayıp gol atmaya çalıştı... öyle, güzel futbol derdi yoktu ümit özat'ın küme düşme savaşında galatasaray'dan 1 puan koparsa başarıydı, zaten istese de "kafa kafaya" oynayamazdı galatasaray'la, bu sebeple bir zamanlar mourinho'nun inter'deyken pep'li barcelona'ya yaptığı gibi "kale önüne otobüsü park etti". mariano ile yuto ile kanatlardan gelmeye çalıştı galatasaray da hava topları hep püskürtüldü. böyle zamanlarda uzaktan top atışlarıyla fethedeceksin kaleyi ve o mesai selçuk'a kaldı, kaptan hep denedi ama hopf'u geçemedi. şimdi gel de arama sneijder'ı... dursun özbek "ben göndermedim" diyor, igor tudor trt'de çıktığı programda "sneijder'in kalmasını istedim" diyor... peki, bu güzel adamı ve ailesini göz yaşları içinde memleketten kim yolladı? wes'i "yaka paça" yollayıp, milyon dolarlar saçıp belhanda'yı getiren kimdi? şimdi fatih terim uğraşsın dursun belhanda'dan adam yapmaya. "şut at belhanda" diye 10 numara giyen adama öğüt verilir mi? bu beceriye sahip değilse verilir... galatasaray gol ararken, kontra yapacaktı "gençlerbirlikliler" ve yaptılar da, maicon'un hatasından manu arkadaşı deniz'e "al da at" dedi ama ondaki muslera korkusu takımını öne geçirmeye engel oldu...
ilk 20 dakika ne izlediysek maç boyu aynısı oldu, tek farkla, uzatma dakikalarında alper ceza sahasına girince "kurtulmasına" vurduğu topta şanslıydı ve ev sahibi 1 isterken 3 kaptı... şampiyonluk yarışındaki galatasaray hiç arzulamadığı bir yenilgi tatmış oldu ve liderliği bıraktı. uzun lig maratonunda finale yaklaşırken mağlubiyetler acıdır ama kendi sahasında şampiyonluk mücadelesi veren başakşehir ve beşiktaş'la oynayacak galatasaray hala "6 puanlık" maçların favorisi durumunda. neden mi favori? ankara'daki kayıp sonrası gecenin yarısı binlerce galatasaray sevdalısı atatürk havaalanına gidip takımı karşılıyor, "bu sene şampiyon biziz" diyor. bu inanç iç saha maçlarına da yansıyor doğal olarak ve aslan kendi habitatında rakiplerini kolayça parçalıyor. geriye bir tek deplasmanlar kalıyor... inanmak istemesek de artık "fobi" oldu ve bu hastalığı tedavi etmek de fatih terim'e düşüyor...
kaynak:
https://ultrasmovement.blogspot.com.tr/...i1-0galatasaray.html